Gönderen Konu: İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap  (Okunma sayısı 2188 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mlje_sansar

  • Katılımcı Üye
  • *
  • İleti: 114
  • Rep Gücü : 27
    • Profili Görüntüle
İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap
« : Ağustos 08, 2009, 09:33:54 ÖS »

Asıl ve suret arasında kayıp gidiyor zaman. Ardı sıra sürüklendiğimiz iki satır arası kurmaca hayatlar. Kendi aynamızda sanki bir başkasının yüzü. Kelimelerden ibaretmiş herşey ve yazmak ve yazılanın peşinden sonsuzluğa bakmak Okumak.



KAPİTAL

Ekonomi Politiğin Eleştirisi alt başlıklı Das Kapital Karl Marx'ın en önemli yapıtlarındandır. Toplam üç cilttir. 2. ve 3. ciltler Marx'ın ölümünden sonra, dostu ve çalışma arkadaşı Friedrich Engels tarafından notlarının düzenlenmesi sayesinde yayınlanabilmiştir. İlginç bir durum, Marx'ın, 3. cildi ilk sırada, sonra 1. cildi, en son ise 2. cildi yazmış olmasıdır.

Marx, Kapital'de öncelikle "kapitalist toplumun en küçük hücresi" olarak gördüğü "meta"nın çözümlenmesinden başlayarak, kapitalist üretim ilişkilerini bütün boyutlarıyla inceler. "/.../ organik bir bütün olarak bir cisim, bu cismin hücrelerinden daha kolay incelenir/.../ Ayrıca, ekonomi biçimlerinin tahlilinde ne mikroskoptan yararlanılabilir, ne de kimyasal ayıraçlardan. Her ikisinin de yerini, soyutlama gücü almalıdır. Ancak, burjuva toplumda emek ürününün meta-biçimi —ya da metaın değer-biçimi— ekonomik hücre-biçimidir. Bu biçimlerin tahlili, sığ bir gözlemciye, küçük ayrıntılar gibi gelebilir. Aslında da, küçük ayrıntılar üzerinde durulmaktadır, ama tıpkı mikroskobik anatomide yapıldığı gibi." (Kapital, Almanca Birinci Baskıya Önsöz)


KÜÇÜK PRENS

(Fransızca Le Petit Prince), Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry'nin en ünlü romanı. 1943'te yayımlanmıştır. Roman New York'ta bir otel odasında yazılmıştır. Kitapta Exupéry'nin çizimleri de bulunur.
Basit bir çocuk kitabı gibi görünen ama aslında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeren Küçük Prens'te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır. Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşması ile başlayan kitapta Küçük Prens'in ağzından Saint-Exupéry, insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını vurgular.
Kitapta Küçük Prens'in yaşadığı asteroidi (B612) bulan bir Türk astronomdur. Hatta bu astronom asteroidi uluslararası bir kongrede anlatır. Fakat fesli kafası ve doğulu giysilerinden dolayı kimse onu dinlemez, ama bir Türk diktatörün kıyafet devrimi yapıp herkesi Avrupalı gibi giyinmeye zorlamasından sonra aynı astronom bu defa modern kıyafetlerle kongreye katılır ve herkes ikna olur.
Mustafa Kemal Atatürk'ü bir diktatör ve yanlış yolda olarak tanıtan bu satırlar yüzünden uzun yıllar Türk okuyucusu kitabı sansürlü okudu. Yine bu yüzden kitap, eleştirilere maruz kalabileceği gerekçesiyle 2005 yılında ilköğretim öğrencilerine önerilmek üzere hazırlanmış olan 100 Temel Eser arasından çıkarıldı.

Dünya çapında çok okunan ve çok sevilen bu kitabın yazarı Saint Exupéry, kitabı yazdıktan altı yıl sonra Le Petit Prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken Akdeniz üzerinde kaybolur ve bir daha kendisinden haber alınamaz. Fransa'da çok sevilen Küçük Prens'in resmi 50 franklık banknotların üzerine basılmıştır.

SİMYACI

(O Alquilmista), Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho'nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir fenomen olarak değerlendirilen üçüncü romanıdır.

Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yirmi altı dile çevrildi ve yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez'den bu yana görülmemiş bir olay. Roman, yüreğinde çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir klasik kimliği kazanmıştır.

Mevlana'nın ünlü Mesnevi'sinden etkilenilmiştir.

RÜZGAR GİBİ GEÇTİ

Huysuz ve tatlı kadın Scarlett O'Hara ile açık fikirli kumarbaz Rhett Butler'ın, Amerikan iç savaşı yıllarında yaşadıkları efsanevi aşk hikayesidir bu. 1936 yılında yayımlanan kitap, 1937 yılında Pulitzer Ödülü'ne layık görüldü ve kısa süre sonra filme aktarıldı. Otuz milyon kopyadan fazla satarak en çok satan kitaplar listesinde yerini alan Rüzgar Gibi Geçti, aynı zamanda 1923-2005 yılları arasında, Time dergisinin en iyi 100 İngilizce roman sıralamasında kalmayı başarmıştı.

ŞEKER PORTAKALI

Fakir bir aile çocuğu olan Zeze'nin yaşadığı üzücü, zor anılarını anlatır. Ünlü yazar José Mauro De Vasconcelos'un kaleminden yazılmıştır. 12 günde yazılan kitapta bir çok konu geçmektedir. Yazar, baş karakter Zeze gibi zorluklarla büyümüştür. Güneşi Uyandıralım ise kitabın devamı niteliğindedir.


HARRY POTTER

İngiliz kadın yazar J.K. Rowling tarafından yedi kitap olarak yazılan kitap serisi.

Dünya çapında elde ettiği başarı ve yakaladığı satış rakamlarıyla çığır açmayı başarmış ve edebiyat tarihine geçmiştir. Harry Potter serisinin yedinci kitabı piyasaya çıktığı ilk gün ABD'de 8,3 milyonun üzerinde bir satış rakamı yakalayarak erişilmesi güç bir rekora imza atmıştır. Türkiye'de dünyayı sarsan Harry Potter çılgınlığından etkilenmiştir.

Harry Potter serisinin ilk kitabı, Harry Potter ve Felsefe Taşı, 1997 yılında piyasaya çıkmıştır.Yedi kitaplık serinin günümüz itibariyle yedi kitabı tamamlanıp satışa sunulmuştur. Ünlü serinin kitapları, "Dünyanın En Hızlı Satan Kitabı" ve "Dünyanın En Çok Satılan Çocuk Romanı" ünvanlarını şimdiden üstlerine almışlardır. Kitap serisi, sadece çocukların değil her yaştan okurların ilgisini çekmiştir.

DA VİNCİ ŞİFRESİ

Ya da özgün adıyla The Da Vinci Code, Dan Brown'un kaleme aldığı bir romandır.Kurgusu dini ve ezoterik öğeler taşır. 2003 yılında yayımlanmıştır. Dünya çapında best-seller olmuş ve Mart 2006 itibariyle 60,5 milyondan fazla satmış, 44 dile çevrilmiştir.

Kitapta İsa ile ilgili tarihi sırlar ve Da Vinci'nin eserlerinde bu sırlarla ilgili ipuçları bıraktığına değinilir. Ayrıca Da Vinci'nin gizli bir tarıkata üye olduğundan bahsetmektedir. Tüm bunlar kitapta bulmacalar ve kovalamacalarla ele alınmıştır. İsa'yla ilgili çarpıcı yorumlları barındırdığı için Dan Brown'un Hristiyan karşıtı olduğu iddia ediliyor. Opus Dei hakkında yazdıkları vatikanı tedirgin etmiş görünüyor. Dan Brown'un, şimdi de sinemalarda ilgi gören Da Vinci Şifresi bir cinayetle başlar. Cinayetin çözüm sürecinde ise İsa'nın evlenmiş ve soyunun yürümüş olduğu düşüncesi savunularak Hıristiyan dünyasını karıştıran tez ortaya atılır. Kitabın sürprizlerinden biri de, Leonardo da Vinci'nin, S. Maria delle Grazie Manastırı için yaptığı Son Akşam Yemeği adlı freskte, İsa'nın yanında oturan kişinin Havari Yuhanna değil; Mecdeli Meryem (Maria Magdalena) olabileceği ve Mecdeli Meryem'in İsa'nın eşi olduğu iddiasıdır. İddiaya göre, Bizans İmparatoru Konstantin, İznik'te toplanan Birinci Konsül sırasında, pagan toplumları Hıristiyanlık'a çekebilmek ve çatışmayı önleyebilmek için İsa'yı Roma stili tanrılaştıran anlayışın desteklenmesini ve 'bazı gerçeklerin' perdelenmesini sağlamıştır. İşte bu gerçeği ortaya koyacak belgeler, Sion Tarikatı tarafından korunmaktadır. Ayrıca, Hıristiyanlık tarihinin en önemli simgelerinden biri olan 'Kutsal Kase', aslında bir dişiyi, Mecdeli Meryem'i simgelemektedir. Kitabın Hıristiyan dünyasını karıştıran en tartışmalı özelliği ise, hikayenin kurgusu içinde cinayetlerin, Papa 2. Jean Paul döneminde gücünü arttırdığı bilinen Opus Dei tarikatının üyelerine işletilmesidir!..

RUBAİLER

Şair, filozof, matematikçi ve astronom olan Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Binom Açılımını ilk kullanan bilim adamıdır.Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp gün be gün doğru bulmasına dayanmaktadır.

Rubailerinde, dünya, varoluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşayan toplumların kabul ettiği hiçbir kurala/tabuya bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, varoluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belkide en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hakettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Ortadoğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir. Yaşadığı dönemi takip eden yıllar boyunca, İslam dünyasında düşünce ve aklı reddeden bir yapının oluşması, islam coğrafyasında siyasi iktidar mücadelesi, toplumsal sınıflar arasındaki mücadelelerde iktidarların geniş halk kitleleri üzerinde otoritelerini koryabilmek adına dini kullanması neticesinde adeta "yobazlığın" iktidara oturtulması ; Ömer Hayyam gibi insan aklına ışık tutmaya çalışmış birçok düşünürün "sapkın" ilan edilmesine, genel anlamda toplumsal eğitim seviyesinin düşmesi nedeniyle de Ömer Hayyam'ın şarap ve zevk düşkünü olarak anlaşılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle Ömer Hayyam tüm zamanlarda iktidara muhalif olanlar için bir ilham kaynağı olagelmiştir.

Pek çok rubai sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158'dir. Fakat kendisine mal edilenler binin üzerindedir.

Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.

Rubailerinin Türkçe'ye çevirisi farklı birçok çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sebahattin Eyuboğlu tarafından yapılmıştır.

" Ey kara cübbeli!
Taş atma bu dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar yaradanın sanatı peşindeler;
Seninse aklın fikrin abdest bozan şeylerde..."

***
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce;
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.

Sabahattin Eyuboğlu, Hayyam Bütün Dörtlükler


DON QUIJOTE

Cervantes’in başyapıtı . “1605 ve 1615’te iki bölüm halinde yayımlanan, şövalye öykülerinin komik bir birleşimi olarak tasarlanan “Don Kişot”, bu serüvenleri okumaktan aklı karışmış yaşlı şövalye olan “Don Kişot”un, atı Rosinante ve gerçekliğe bağlı uşağı Sancho Panza ile birlikte geçirdiği serüvenleri gerçekçi bir dille anlatıyor. Aynı zamanda yazılış amacı toplumun Don Kişot'a deli gözüyle bakması, aslında delinin o toplum olduğunu karmaşık bir anlatımla dile getiriyor.

Sevdiği ve uğruna yel değirmenlerine saldırdığı Dulsinea, aslinda fakir bir köylü kızıdır ama Don Kişot onu asil bir hanımefendi olarak görür. Yıllarca sadece bir şövalye hikayesi olarak değil, Cervantes'in yaşadığı çağın eleştirisini yaptığı bir felsefe adıdır. Don Kişot aynı zamanda zenginden alıp fakire veren bir kahramandır.

O yıllarda Kral II. Filip katolik mezhepini yaymakta ve İspanya tüm dünyaya yüz çevirmişken belki de Don Kişot, İspanya'nın o günkü durumuna Cervantes'in bir haykırışıdır. Yazarın başyapıtlarını gölgede bırakan “Don Kişot”(Don Quijote), 100 roman, öykü ve oyunun yer aldığı listede, ikinci gelen yapıttan bile yüzde 50’den fazla oy aldı. "Dili sade ve gerçekleri ele almıştır. Don Kişot, yani Senyor Kesada halkını, vatanını çok seven bir insan olduğu için olsa gerek; Sancho Panza'yı da yanına alarak Don Kişot oluyor. Kitapta da sözü edildiği üzere, Don Kişot mazlumları koruyor ve de kötülere göz açtırmıyor. Cervantes o zaman ki İspanya'nın durumunu adeta Don Kişot ile açıklıyor.

ERMİŞ

Halil Cibran'ın en ünlü eserlerinden biri olan ve ilk kez 1923 yılında basılan "The Prophet" (Ermiş) adlı eseri, toplam 26 adet şiirden oluşan bir karma şiir denemeleri kitabıdır. El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın kendisini oluşturmaktadır. Cibran'ın bu kitapta El Mustafa isimli şahsa verdiği bu isimle Muhammed'i işaret ettiğini iddia edenler vardır. Fakat kitaptaki metinler çoğunlukla Matta'ya göre İncil'in 5. bölümünde yer alan İsa'nın Dağdaki Vaaz'ıyla içerik ve üslup açısından benzerlik ve paralellik gösterir. Yazarın İnsanoğlu İsa adlı kitabındaki çalışmalar da dikkate alınırsa El Mustafa'nın Meryemoğlu İsa Mesih olabileceği iddiaları daha da güç kazanmaktadır.

Ermiş, kısaca şu konulara değinen alt bölümlere ayrılmıştır: aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm.

Elvis Presley bu kitabın ve Cibran'ın bir hayranı olarak, Ermiş'in binlerce kopyasını dağıtmıştır.
__________________



Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Ynt: İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap
« Yanıtla #1 : Ağustos 09, 2009, 12:05:50 ÖÖ »
hımm  :.c

Çevrimdışı Süper Manyak

  • Katılımcı Üye
  • *
  • İleti: 149
  • Rep Gücü : 7
  • Cinsiyet: Bayan
  • Süper Manyak
    • Profili Görüntüle
Ynt: İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap
« Yanıtla #2 : Ağustos 09, 2009, 02:36:44 ÖÖ »
SİMYACI

Harika bi kitaptı

Çevrimdışı lazakrep61

  • Yönetici
  • *
  • İleti: 2689
  • Rep Gücü : 608
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyada Ölümden Başkasi Yalan...
    • Profili Görüntüle
    • Benim Mekan
Ynt: İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap
« Yanıtla #3 : Ağustos 09, 2009, 02:43:15 ÖÖ »
simyaciyi bende okudummmm hoss birr kitaptirrr...
ama cok ince bir kitapti 5-6 saaatte okumustummm...

Çevrimdışı Mlje_sansar

  • Katılımcı Üye
  • *
  • İleti: 114
  • Rep Gücü : 27
    • Profili Görüntüle
Ynt: İncil'den Sonra En Çok Okunan 10 Kitap
« Yanıtla #4 : Ağustos 09, 2009, 05:22:33 ÖS »
Favori HP:D