Elbet daha var kavuşmamıza ama ben yine de yapacaklarımın listesini hazırlamaya başlıyorum. Hiçbir ayrıntıyı unutmamalıyım sevgilim…
Önce seni ilk tanıdığım andan başlamalıyım. Birbirimizi ilk tanıdığımız da aramızdaki mesafe çok önemli. Kaç adım? On mu yirmi mi? Yoksa kilometreler mi var?
Her adım atışını kaçırmadan izleyeceğim. Cebimdeki yalnızlığımı kızdıracağım senin gelişini izlettirerek. Kendine yatacak başka bir yer bul diyeceğim.
Dudaklarının nerede başlayıp, nerede bittiğine dikkat edeceğim. Tebessümünün tadına varacağım, içime çekerek havanı.
Dişlerini göreceğim dudaklarının arasından, çenenin ne kadar hoşuma gittiğini aklımdan geçireceğim.
Kulaklarının kalbimin atışlarını duyup duymadıklarına dikkat edeceğim.
Ve sonra ellerin… Ellerimin eşi ellerin. Bana doğru gelirken parmaklarının birer kanat olup bana uçmak ve bir an önce bana sarılmak istediklerini hissedeceğim.
Ve ayaklarına bakacağım sevgilim. Onlara ömür borçlu olacağım. Bana seni nasıl getirdiklerini izlerken ağlayacağım. Sevinçten sevgilim. Bana ağlama deme sakın nasıl ağlamam? Ben kısacık uykumda bile elimi uzattığımda sana dokunabileceğimi biliyorum.
Sabahları gözlerimi seninle açacağım. Belki de artık uykuyu seveceğim. Kahvaltılarımız da hiçbir paranın satın alamayacağı bir şey olacak. Gözlerin olacak artık kahvaltılarda…
Ve bir daha seni hiç bırakmamak elimde olacak. Sana sımsıkı sarılıp artık hiç bir şeyin hayal olmadığının tadına varacağım sevgilim. Ellerimin eşi ellerin…