Gönderen Konu: HAVUÇ MU SOPA MI DAHA İŞE YARAR?  (Okunma sayısı 867 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı merve35

  • _Nöbetçi Mod_7/24
  • Süper Mod
  • *
  • İleti: 3552
  • Rep Gücü : 498
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
HAVUÇ MU SOPA MI DAHA İŞE YARAR?
« : Nisan 17, 2009, 10:09:14 ÖS »

"Sabah işe, korkudan midene kramp girerek başladığın gün, en verimli gündür" diyor bir büyük otomobil yedek parça üreticisi şirketin üst düzey yöneticisi. Değil. Yanlış. Modası geçmiş. Tam tersi. Etik açıdan da, ekonomik açıdan da korkunun bir "yönetim tekniği" olarak kullanılması kabul edilemez zaten de, üstelik bu çalışanların motivasyonu açısından da yanlış.

L’Expansion.com sitesinin yaptığı araştırmaya göre, uzmanlar hemfikir: Sevilme-takdir beklentisi, cezalandırılma-eleştirilme korkusundan daha itici ve yapıcı bir güç.

KORKUNUN ÇEŞİDİ BOL

Konumuz işyerinde "fizik" korku değil. Veznedarın silahlı saldırıdan, çalışan kadının cinsel tacizden korkusu değil. Buradaki korku "psikolojik". İstenen satış rakamına ulaşamamaktan korkan pazarlamacının, işsiz kalma endişesi duyan sekreterin, arkadaşları tarafından dışlanan grafikçinin, patronun karşısında yapacağı sunumun beğenilmeyeceğini düşünen yöneticinin korkusu.

Başarısızlık, eleştirilmek, dışlanmak, mahçup olmak; çalışma hayatında korkmak için sebep çok. Ve korku, işyerinde yaşadığımız duygular arasında en güçlü, en etkili ve en toksik olanı.

KORKUNUN TANIMI

Nedir? Darwin’in sınıflandırdığı altı temel duygudan biridir. (Diğerleri sevinç, hüzün, sürpriz, kızgınlık ve tiksinme.) Psikolog Paul Ekman bu 6 duygunun üç ana ortak noktasını belirlemiş: Bu duygular doğuştan gelir, herkes tarafından kabul edilir ve yaşanır.

Neye yarar? Genellikle evrimle ilgilidir. Korku, bireyin çevreye uyum sağlamasını ve sağ kalmasını sağlar. Tecrübe kazandırıcıdır. (Korktuğumuz tecrübelerden daha çok etkileniriz.) Empati yaratarak bireyler arası iletişimi güçlendirir. Korkan birey teselliye muhtaçtır.

Semptomları nelerdir? Kan basıncının artması, kalp atışının hızlanması, adrenalin salgılanması, tüylerin diken diken olması (’büyük’ görünerek karşısındakini korkutmaya yönelik bir ’hayvani’ miras), cilt yüzeyinde vücut ısısının düşmesi, erkeklerde cinsel organın büzüşmesi (hayati bölgeleri korumak için) vs. Korku anında insanoğlu üç tepki gösterebilir: kaçar, karşılık verir, donar kalır. Düşünmeye vakit olmadığı için, seçim içgüdüseldir. Zaten düşünerek vakit kaybını önlemek için, korku anında ön-korteks ’off’ durumuna geçer. İşyerinde korku, bu sebeple, mantıklı düşünmeyi engeller. Hayali korkularımızda da aynı tepkileri veririz. (Korku ile stresi karıştırmayın. Stres, anlık bir fizik tepkidir.)

Kaç çeşit korku vardır? Temelde iki tür, doğal ve kültürel. Birincisi genetik mirasımız, ikincisi çevrenin ve koşulların sonucudur. Çağa göre değişir. Eskiden insanlar dünyanın sonunun gelmesinden (milenyum sendromu), kurttan, kurt adamdan, vampirden korkardı. Bugün terör, küresel ısınma öne çıkmakta.

İşyerinde kaç çeşit korku yaşanır? Üç ana kategori vardır: sosyal yargı korkusu (topluluk önünde konuşmak, mülakat vs), başarısız olma korkusu ve belirsizlik korkusu. (işsizlik, iş değiştirme, taşınma)

İŞTE KORKUYLA BAŞA ÇIKMAK

İnsan korktuğu için harekete geçmeyi, karar vermeyi erteler. Çaresi korkusuyla barışmaktır. Korkmaktan korkmamak ve utanmamak. Çünkü korku, sadece negatif bir duygu değildir. Korku, bireyin enerjisini harekete geçiren ve belleğini güçlendiren bir yakıttır. Durumun, hayal edip korktuğumuz kadar vahim olmadığını tecrübeyle görerek, korkularımızı kontrol etmeyi ve fazla ciddiye almamayı öğrenebiliriz.


Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
...Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin