Gönderen Konu: Hayal Edin, Azmedin, Gerçekleştirin!  (Okunma sayısı 823 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı merve35

  • _Nöbetçi Mod_7/24
  • Süper Mod
  • *
  • İleti: 3552
  • Rep Gücü : 498
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
Hayal Edin, Azmedin, Gerçekleştirin!
« : Nisan 17, 2009, 04:52:54 ÖS »

Hayatta kendimiz tarafından belirlenmiş yüce bir amaç için çalışmak kadar zevk ve mutluluk veren başka bir şey yoktur. Buna rağmen gençlerimizin büyük çoğunluğunun beş sene sonrası için bile bir hayali, bir hedefi yok. Ve çalışan insanlarımızın büyük çoğunluğu işinden memnun değil. Çünkü çoğu, yetenekleri ile ilgisi olmayan işlerde çalışıyorlar. Ve sürekli devleti, milleti suçlayıp "Burası Türkiye, bu ülkede kimsenin beş yıl sonrası için bir garantisi yok", "Amerika'da, Japonya'da olabilir ama Türkiye'de büyük işler başarmak mümkün değil" türünden laflar ediyorlar.

Halbuki devletin, milletin hiçbir suçu yok. Dünyanın hiçbir yerinde, hiç kimsenin beş sene sonrası için bir garantisi yok. Ve dünyanın hiçbir yerinde başarılı insanlar bulundukları konuma birkaç saniye içinde ışınlanmadılar. Her başarının arkasında bir sürü zorluk ve emek vardır. Hatta Türkiye'de başarılı olmak diğer ülkelerde başarılı olmaktan daha kolaydır. Çünkü Türkiye daha hiçbir alanda başarı doygunluğuna ulaşmamış bir ülkedir.

Asıl sorun kendi ufuksuzluğunun, hedefsizliğinin ve başarısızlığının faturasını devlete, millete çıkarmaya çalışan insanlardadır. Çünkü bu tür insanların ulaşmayı gerçekten istedikleri hiçbir amaçları yok ve sadece yaşamak için yaşıyorlar.
Gerçekten başarmak isteyen bir insan mutlaka başarmanın bir yolunu bulur. Ve bu tür örneklerden ülkemizde binlerce var.
Başarılı insanlar yıllarca hayallerinin, hedeflerinin peşinden gidip bin bir zahmetin sonucunda amacına ulaşan, başarıyı yakalayan insanlardır. Yani öncelikle peşinden gitmeğe deyecek bir hayale ve hedefe ihtiyaç var.

İki sene önce üniversiteli arkadaşlarla muhabbet ediyorduk. Laf dönüp dolaşıp kaymakamlığa geldi. Ve arkadaşlardan biriyle aramızda bir konuşma geçti.
Arkadaş:
- Kaymakam olmayı çok isterdim, dedi.
- Ee, ol o zaman. Çok yüksek bir mevki falan değil ki, dedim.
- Torpilin olmadan mümkün değil, olamazsın. Ve ayrıca biraz gerçekçi ol. O kadar yüksekten uçmak bana göre değil.
- Peki Okancım, öyle  olsun. Şimdi sen söyle bakalım, kaymakam olmayı niye istiyorsun?
- Baksana adamlar ne kadar emeklilik ikramiyesi alıyorlar.

Şimdi ne diyeceksin bu arkadaşa ve bunun gibi insanlara! 18 yaşındaki bir genç, 47 yıl sonra alma ihtimali olan emeklilik ikramiyesi için "Kaymakam olmayı çok isterdim." diyor. Ve aynı arkadaş ikide bir Selçuklu, Osmanlı torunu olmakla övünüyor, "Ben Fatih'in torunuyum" türünden laflar ediyor.

Kaymakam olmayı bile "yüksekten uçmak" olarak gören, emeklilik ikramiyesiyle ev almayı düşünen bu arkadaş, 21 yaşında koca Bizans imparatorluğu'nu yıkıp İstanbul'u fetheden bir insanın torunu olmakla övünüyor. Bence bu övünülecek bir şey değil, utanılacak bir şeydir.

Bu arkadaş benim tanıdığım yüzlerce örnekten sadece bir tanesi. Ve eminim daha bu ülkede en büyük hayali "KPSS'de herhangi bir devlet müessesesine kapağı atmak" olan binlerce hayalsiz, hedefsiz genç var.

 
Başarı Formülü

"Böcek olmayı kabul edenler, ezilince şikayet etmemelidirler!" der bir düşünür. Gerçekten de öyledir. Bir insan böcek olmayı kabul etti mi, ezilmesi kaçınılmaz olur. Büyük hayalleri ve büyük hedefleri olmayan insanlar büyük işler başaramazlar.
Bill Gates 70'li yıllarda, daha ilk yazılımını piyasaya sürdüğü zaman, sadece birkaç çalışanı varken "Her eve bir bilgisayar ve her bilgisayara bir Microsoft ürünü" diyordu. Ve bu hayalinden bahsettiğinde dünyadaki kişisel bilgisayar sayısı parmakla sayılacak kadar azdı.

1903 yılında Henry Ford'un kredi için gittiği banka müdürü "Arabalar sadece geçici bir heves olabilir. Atlar her zaman olacaktır." demişti. Ama Ford, "Gün gelecek, sokaklarda atlar olmayacak." türünden sözler sarf ediyor ve o zaman için uzak görünen hayalinden bahsediyordu.

Ve zaman, Bill Gates'i de, Henry Ford'u da haklı çıkardı. Çünkü bu insanlar hayatlarını hayallerini gerçekleştirmeğe adadılar ve başardılar.

Başarıyı şöyle formüllendirebiliriz:

 
HAYAL < HEDEF < YILMADAN ÇALIŞMAK < BAŞARI
İşte bu yüzden başarılı olmak isteyen gençler, ilk önce kendilerine,
a) Yetenekleri ile uyumlu,
b) Kendilerini adayabilecekleri,
c) Ulaşmaya değer bir amaç belirlemek ve sonra da amaçlarına ulaşıncaya kadar yılmadan, pes etmeden ve kimseyi suçlamadan çalışmak zorundadırlar.
Büyük hayaller kurun! Çünkü sadece büyük hayaller insanları harekete geçirecek güce sahip olurlar.
Ve asla unutmayın! "Peşlerinden gidecek cesaretiniz varsa, tüm düşleriniz gerçek olabilir!" (Walt Disney)



Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
...Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin