Gönderen Konu: MenİskÜs Yaralanma Ve Sakatliklarinda Tedavİ  (Okunma sayısı 3088 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
MenİskÜs Yaralanma Ve Sakatliklarinda Tedavİ
« : Şubat 12, 2008, 07:42:04 ÖS »

      Menisküsler uyluk kemiği ve kaval kemiğinin eklem yüzeyleri arasındaki boşluğu kısmen dolduran, yarım ay biçimindeki fibro-kıkırdak oluşumlardır. Bu oluşumlar eklemi, bütün hareketler sırasında stabilize eder ve içe dışa döndürme hareketi, ayrıca ayağı içe ve dışa doğru açma ve kapama hareketinin sınırlandırılmasını sağlar. Yine menisküsler yük binen bölgenin yüz ölçümünü artırarak uyluk ve kaval kemiği arasında bir amortisör görevi görür ve ayrıca eklemin kayganlığını sağlarlar.
      Menisküs yaralanmaları hemen, hemen bütün spor dallarında görülmekle birlikte özellikle temas sporlarında görülme oranı daha fazladır. Dış menisküs yaralanmaları çoğu zaman bağ yaralanmaları ile birliktedir. Bu kısmen dış yan bağa bağlı olmasından, kısmen de darbelerin çoğu zaman dizin dış yanına isabet ederek kaval kemiğinin dışa doğru dönmesine yol açmasından kaynaklanmaktadır.
Gerçekten de dış menisküs yaralanmalarının sıklığı iç menisküs yaralanmalarının hemen, hemen beş katı kadar fazla sıklıkla olmaktadır.
      Menisküs yaralanmaları çoğu zaman diz ekleminin hareket zorlamalarına yol açan kuvvetler sonucu oluşur. Ayağın ve alt bacağın uyluk kemiğine göre dışa doğru dönmesi durumunda yaralanma en çok dış menisküste oluşur. Buna karşılık ayağın ve alt bacağın içe doğru dönmesi durumunda en kolay iç menisküs zarar görür.
Menisküs yaralanmaları ayrıca ayak ekleminin aşırı şekilde içe ve/veya dışa doğru açılıp kapanması sonucu da gelişebilir. Yaşlılarda menisküsler normal vücut hareketleri sırasında, örneğin dizler aşırı büküldüğünde dış eklerin yol açtığı zayıflık nedeniyle zarar görebilir.
Menisküs yaralanmaları herhangi bir darbe sonucuysa, yırtılma menisküs boyunca dikey olarak gelişir. Yaşlılarda ise yatay yırtıklar daha çok görülür.
      Şüphelenen ya da kesin teşhis konulmuş olan her iki menisküs yaralanmasında da bağların yapıları incelenmelidir.
İnsan olarak elimizdeki tek materyal olan vücudumuzu iyi tanımalı ve onu olabildiğince korumaya çalışmalıyız.
2. MENİSKÜS YARALANMA VE SAKATLIKLARINDA TEDAVİ AŞAMASINDA YAPILABİLECEKLER :
Tedavi aşamasında :

Menisküs yaralanmasının oluştuğu süphesi halinde öncelikle kişiye diz bağlarına yönelik egzersizler yaptırlmalıdır. Diz ameliyatı için sıra bekleyenlerin uyluk kaslarına her gün belirli sıralar dahilinde egzersizler yaptırmak son derece önemlidir. Bu egzersizler kasların gereksiz yere zayıf kalmasını önleyerek rehabilitasyon dönemini büyük ölçüde kısaltır.
Menisküsün hasar görmüş kısmını çıkarmak veya eski yerine dikmek için cerrahi müdahale gereklidir. Akut kilitlenme vakalarında mümkün olduğunca en kısa sürede cerrahi müdahale yapılmalıdır. Bunun yanında belirli menisküs yaralanmaları atroskopi sırasında başarı ile tedavi edilebilir.
Diz bağlarını oluşturan kasları ve dizi bükmeye yarayan kasları çalıştıracak antrenmanlar yapılmalıdır. Bu antrenmalara ameliyattan sonra en kısa zamanda başlanılmalıdır. Bir iki hafta süre ile koltuk değneği kullanılması ameliyatlı bacağın üzerindeki yükü hafifleteceği için önerilir.
Menisküs’ün iç yan bağa olan bağlantı yerinden ayrılmış şekli
Menisküs ameliyatı olmuş bir kişi diz ekleminin gücü ve mobilitesi tamamen yerine gelinceye kadar her zamanki yapılan antrenmanlara dönmemelidir. Antrenmanlara dönüş süresi, cerrahi müdahaleden sonr 4-8 hafta, atroskopik ameliyattan sonra ise 1-2 hafta kadardır.
Ameliyatlar ise mümkün olduğunca günlük ve devamlı olmalı verilen programın dışına çıkılmamalıdır.
3. DIŞ YAN MENİSKÜS YARALANMALARI :
Genel olarak baktığımızda dış yanda gelişen menisküsü teşhis etmek için şu bulgulara dikkat etmemiz gerekir.
- Diz ekleminin hareketleri sırasında eklemin dış yan taradında belirli bir bölgede ağrı. Bu ağrı bir çok vakada belirli egzersizler yapıldıktan sonra ortaya çıkar.
- Diz ekleminde kilitlenme oluşumları.
- Diz ekleminin aşırı şekilde içe veya dışa doğru hareketlerinde ve ayrıca diz ekleminin 90 derecelik pozisyonundaki durumunda ayağın ve alt bacağın kaval kemiğine doğru içe döndürülmesinde diz dış yan eklem çizgisinde bölgesel ağrı oluşumu.
- Diz dış yan eklem çizgisi üzerinde belirli bir noktada hassasiyet ve ağrı.
- Diz ekleminin içe doğru aşırı bükülmesi durumunda diz eklemi dış yan çizgisi üzerinde bölgesel ağrı.
- Diz ekleminin farklı açılarda döndürülmesi durumunda oluşan bölgesel ağrılar.
- Diz ekleminin stabilitesini sağlayan kuadriseps kasında zayıflama ve boyca kasılma.
Yukarıda sıraladığımız şikâyetlerin varlığı durumunda fazla geç kalmadan mutlaka bir uzman doktora başvurulmalı ve kendisine verilen öneriler doğrultusunda hareket edilmelidir.