İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Okyanus

Sayfa: 1 2 [3] 4
31
Testler - Anketler / Renk falı
« : Eylül 30, 2008, 11:37:47 ÖÖ »
sizlere ilginç bir renk falı.aslında faldan çok kişilik analizine benziyo ama idare edin :_(

http://www.astroloji.org/renkfal.asp

renk falınızın sonucunu yazmayı unutmayın :)

GÜMÜŞ

Hayal gücü yüksektir. Bu yüzden orijinal fikirleriyle ünlüdür. Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenen ve yeni deneyimlere açık bir özelliği vardır. Kolay öğrenir. Çapkınlıkları yüzünden aşk hayatı biraz karışıktır.


32
Şiir / Aglama
« : Eylül 28, 2008, 09:35:09 ÖÖ »
Aglama, gözleri kizarmis çocuk!
Tek damla yasin düsmesin yere.
Bak, tek güzelligimiz yokluk,
Sana bir ögüt; aglama bos yere.

Ne olursa olsun hiçbir sey degmez,
Senin bir damla gözyasina.
Aglayana kimse boyun egmez.
Kimse bakmaz kimsenin yasina.

Ne kadar kötülük, pislik varsa;
Sen herseyi tertemiz ögren.
Eger yüzüne gözyasi yagarsa;
Seni garip sanir her gören.

Aglama sakin çocuk, aglama!
Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
Sevgini hep söyle, sakin saklama.
Aklindan korkuyu, gözünden yasi sil.

 Ahmet Hamdi Tanpinar

33
Hikaye ve Yazılar / Kendine iyi bak
« : Eylül 28, 2008, 09:10:42 ÖÖ »
...

“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla umursamiyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….

Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler... ...

34
Bilim-Teknik / Çinliler sonunda bunu da yaptı !
« : Eylül 23, 2008, 09:40:11 ÖS »
Garip ama gerçek: Çinliler, birilerinin yapmasını beklemeden ilk projektörlü cebi satışa sundu.


Pek çok prototipini gördüğümüz projektörlü cep telefonunu hayata geçiren bu kez Çinliler oldu. Bu tip bir telefonun 2009 yılında piyasada olmasını beklerken şaşırtıcı bir şey oldu. Çinliler birilerinin bu fikri hayata geçirmesini beklemeden projektörlü ilk cep telefonunu satışa sundu. Dokunmatik ekranlı, medya oynatıcılı üç bant cep telefonu Epoq EGP-PP01, sahip olduğu dahili projektör sayesinde görüntüyü VGA çözünürlüğünde (640x480) duvara ya da perdeye yansıtabiliyor. Hatta dileyenler, DVD oynatıcı ya da taşınabilir medya oynatıcılarını telefona bağlayıp projektörün nimetlerinden yararlanabiliyor.


2 saat boyunca kesintisiz yansıtma sağlayan telefonun fiyatı 549,95 Dolar. Yalnız Epoq EGP-PP01'i satın almadan yine de iki kere düşünmekte yarar var. Ne de olsa o bir Çin malı...

CHIP

35
Bilim-Teknik / Dünyanın dönerken çıkardığı sesi dinleyin
« : Eylül 23, 2008, 09:36:59 ÖS »
http://spacesounds.com/navigator/index.html

ne kadar doğru tartışılır.yine de bir dinleyin.

36
Başınızdan Geçen Komik Bir Olayınız Var Mı? / oha falan oldum :))
« : Ağustos 17, 2008, 05:35:42 ÖS »
bir keresinde derste arka sıralara geçip arkadaşlarla muhabbeti iyice kurmuştuk.hoca da bizim gürültümüze baya sinir olmuştu.o sırada hoca bize ödev veriyordu.şunu yapcaksınız bunu da yapcaksınız vs vs ödevleri birer birer yüklüyordu.tam hoca şunu da yapıcaksınız derken ben arkadaşın bi lafına yüksek sesle ohaaa dedim.o sırada sınıfta herkes sustu.benim ohaaa lafım sınıfta yankılandı.hoca bize doığru dönüp kim dedi o lafı dedi.herkes de koluyla beni işaret etti.hoca o kadar sinirlendi ki nerdeyse bana girişcekti.sınıf gülmekten yerlere yattı.ben de yerin dibine girdim.daha sonra hocaya durumu anlattım.onun da gülesi geldi.ben de eve gelene kadar trende güldüm :kk

37
Düşünce Üzerine!... / Realite ve biz
« : Ağustos 13, 2008, 10:22:57 ÖS »
Arkadaşlar geçen gün kuantum fiziğiyle ilgili bir belgesel izledikten sonra birçok şeyi sorgulamaya başladım.anlatılanlar bana baya ilginç geldi.sizlerle de paylaşmak istiyorum.

kuantum fiziği reaileteyi olasılıklar üzerine kurar.çevrede gerçekleşenler olasılıksal seçimler sonucu ortaya çıkan olaylardır, insanlar bu olasılıklar içersinden bir seçim yapar ve o yaptıkları seçim gerçekleşir der.peki niçin bireylerden bağımsız gerçekleşen yasalar var?örneğin zıt yüklerin birbirini çekmesi veya ohm yasası bireylerden bağımsız gerçekleşir.öyleyse bu yasaları kim belirliyor?eğer kuantumun dediği doğruysa sonsuz olasılıklar içersinden bu yasaları birinin seçmesi lazım.kuantum buna şu şekilde cevap verir:"insanlar her ne kadar dil, din, ırk olarak farklı gruplara ayrılsalar da aslında hepsi benzer tecrübeler kazanır.örneğin her insan yerçekimi kuvvetini kendine tecrübe edinmiştir.bu nedenle insanlar tecrübe edindiği şeyleri yaşar ve bunları realite haline getirirler", der.bu şu manaya geliyor:düşünceler realite üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.bunu araştırmak amacıyla ayrı kaplara su koymuşlar.okutulmuş suyun moleküller arası bağ şeklinin diğer sulara göre daha farklı olduğunu görmüşler.insan vücudunun %70 inin su olduğu göz önüne alınırsa, düşüncelerin insanlar üzerindeki etkisi yatsınamazdır.başka bir örnek vermek gerekirse, çocukluğunda sürekli şiddet gösterilmiş bir birey yetişkinliğinde etrafındaki herşeyin ona zarar verdiğini düşünür ve insanlardan olumlu elektrik alamaz.çünkü çocukluk döneminde gerekli alt yapıyı şiddet yönelimli almıştır.

tüm bu anlatılanlar kuantuma göre şu anlama geliyor:insan gözleriyle değil beyniyle görür.gözler sadece beynin görme aracıdır.peki buna din de katılabilir mi?insanlar doğumundan ölümüne kadar Allahı göremezler.çünkü Allah, insanların daha önceden gördüğü hiçbir nesneye benzemez.Allahı daha önce tecrübe edinmemiş olan insanların onu görememesi de tecrübelerdeki eksikliğe dayandırılır.insanlar mantık yürüterek bazı çıkarımlar yapıp Allaha ya inanır ya da inanmazlar.dinine bağlı olan insanlar Allahı kalplerinde hissettiklerini söylerler.çünkü onlar çevrelerindeki gördüğü herşey için Allahın mucizeleri gözüyle bakarlar.sonuç olarak tüm bunlar onlarda tecrübe haline gelir ve bu şekilde Allahın büyüklüğünü içlerinde hissederler.(not:din hakkında yazdıklarım tamamen kuantumun iddiasıdır.bireysel görüşlerim katılmamıştır.)

sonuç olarak sizlere birşey soracağım.realite soyut mudur yoksa somut mu?veya somut olup da soyut olmayan herhangi bir şey var mıdır?

38
Türkiye kendi geliştirdiği ve 6 km menzili olan lazer güdümlü ilk füzesi Cirit'i bu ay sonunda Ankara, Şereflikoçhisar'da gerçekleştirilecek bir askeri tatbikatta denemeyi planlıyor.

Today's Zaman gazetesinde bugün yer alan bir habere göre Cirit füzesi Türkiye'nin envanterinde olan Amerikan yapımı AH-1S Kobra marka saldırı helikopterinden ateşlenecek ve test arzulanan neticeyi verdiği takdirde seri üretime geçilecek.

Türkiye'nin İtalyan firması AgustaWestland ile üretimini ortak gerçekleştireceği saldırı helikopterlerine takılması planlanan füzenin geliştirilmesi için Savunma Bakanlığı bundan birkaç sene önce Roketsan ile 28 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.

Today's Zaman'a konuşan kaynağın bildirdiğine göre, Roketsan'ın füzenin geliştirilmesi sürecinde yabancı bir kaynaktan yardım alıp almadığı bilinmiyor; ancak füzenin yerel imkânlarla üretimi Ankara'nın yabancı kaynaklara bağımlılığı azaltmak ve zayıf durumda olan savunma sanayi altyapısını kuvvetlendirmek üzere silah sistemlerinin Türkiye'de geliştirilmesi konusuna yaptığı vurguyu artırdığı bir zamana denk geliyor.

Bir sivil silah tedarik kurumu olan Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Müsteşarı Murad Bayar bu ayın başında savunma sanayi ürünlerine yapılan yerel katkıların, beklentilerden iki yıl önce, önümüzdeki yıl yüzde 50'ye varacağını söylemişti. Bayar daha evvelki bir tarihte savunma sanayi üretimindeki yerel paya dair bir hedef biçmiş ve 2003'te yüzde 25 olan katkının 2011'de yüzde 50'ye çıkacağını belirtmişti. 8 Temmuz'da da Anadolu Ajansı'na konuşan Bayar, savunma sanayine olan mevcut yerel katkının hâlihazırda yüzde 42 seviyesinde olduğunu söyledi.

Bu arada parlamentonun, üretimi 3 milyar dolara İtalyan AgustaWestland firmasına ihale edilen Türk Taarruz-Taktik / Keşif helikopteri ATAK'la ilgili olarak MHP'nin AK Parti aleyhinde öne sürdüğü yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak bir komisyon kurup kurmayacağı belirsizliğini koruyor. Milli Savunma Bakanlığı, 2 Temmuz'da bu iddiaları yalanlayan bir açıklama yapmıştı.

Türkiye'nin uzun zamandır beklediği ATAK projesi 24 Haziran'da Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi'nin (TAİ) Ankara yakınlarındaki Akıncı tesislerinde yapılan bir törenle resmiyet kazandı. Projeye göre, ana müteahhit olan TAİ'nin tesislerinde AgustaWestland ile birlikte ilk planda 50 helikopter üretilmesi öngörülüyor. Daha sonra 41 tane daha üretilmesi de gündemde. ATAK, İtalyan A 129 saldırı helikopteri temel alınarak üretilecek ve model ismi de T 129 olacak.

Görev süresi önümüzdeki Ağustos ayında dolacak olan Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın emekliliğinden önce test aşaması bitirilmesi öngörülen Cirit, saldırı helikopterleri için geliştirildi.

kaynak

39
Komik Yazılar / 3000 yılı uyarı levhaları
« : Temmuz 01, 2008, 10:51:16 ÖÖ »
3000 yılı uyarı levhaları
- Dikkat!.. Meteor düşebilir.
- Lütfen uzaya tükürmeyiniz.
- Buraya uranyum döken eşektir.
- Türbeye chip, süper iletken materyal, fiber optik kablo bağlamayınız.
- Galaktik yol, indirme bindirme yapılmaz.
- Oy kullananlar lütfen parmaklarınızı radyasyonlu sıvıya istenmeden batırınız.
- Galaktik yolculuklarda lütfen ışın silahınızı görevli androidlere veriniz.
- Bina içi ışınlama kabini 4 kişiliktir. 12 yaşından küçüklerin yalnız binmesi yasaktır.
- Işınlanırken burun karıştırmak bünye kısa devresine yol açabilir.
- Süpersonik atomik lazer güç üniteli testereyle odun kesilir.
- Lütfen yerlere chip atmayınız.
- Seyir halindeyken flymobil tuvalet deposunu boşaltmak yasaktır.
- Van kedisi ve Sivas kangal köpeğinin klon cihazına sokulması yasaktır.
- Işınlanma odasına evcil hayvanla girmek yasaktır.
- Buraya çöp döken robottur!
- Galaksi hava boşluğunda sollama yapmayınız.
- Dikkat: Azami hız 30 ışık yılı.
- Trafik uyarı simgelerini ışın tabancasıyla yakmayınız.
- Lütfen jüpiter ayılarına kabuklu yemiş atmayın.
- Bu bölümde sanal sigara içebilirsiniz.
- Lütfen androide pasonuzu istemeden gösteriniz.
- Seyahat esnasında güneşe yakın bölgelerde gaz çıkarmamaya özen gösteriniz.
- Dikkat ! Uzay gemisi çıkabilir.
- Robotlara hidrolik yağ ikram etmeyiniz.

- Seyahat esnasında güneşe yakın bölgelerde gaz çıkarmamaya özen gösteriniz.
buna baya güldüm :kk

40
Komik Resimler / Bu kadının kim olduğunu çözebilen var mı:)
« : Temmuz 01, 2008, 10:46:13 ÖÖ »

41
Her Telden / Ön yargı
« : Temmuz 01, 2008, 10:38:21 ÖÖ »
# Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi. (Charles H. Duel-ABD patent dairesi başkanı, 1899)

# Denizaltılarının savaşta ne işe yarayabileceklerini anlamadım. En fazla mürettebatın boğularak ölmesine sebep olabilirler. (H.G.Wells-Yazar, 1901)

# Atlar her zaman kullanılacaktır.Arabalar ise ancak geçici bir moda olabilir.(Henry Ford'un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü, 1903)

# Uçaklar hoş oyuncaklar, ama askeri bir değerleri yok. (Mareşal Ferdinand Foch-I. Dünya Savaşı'nda Fransız orduları başkomutanı, 1911)

# Artistlerin konuşmalarını kim duymak ister kiverwirrt Harry M. Warne-film endüstrisi yöneticisi, o sıralarda yeni icat edilen sesli film hakkında,1927)

# Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler. (Daryik F. Zanuck-Twenty Century Fox'un başkanı, 1944)

# Bilgisayarlar gelecekte sadece 1,5 ton ağırlığında olacaklar. (Popular Mechanic Dergisi, 1949)

# Soundlarını beğenmedim, ayrıca gitar gruplarının modası geçti. (Decca Record Plak Firmasının bir yöneticisi, Beattles'lar hakkında, 1962)

# İnsanların büyük çoğunluğu için tütün tüketimi gayet sıhhi bir şeydir. (Dr. Ian G. McDonald, Operatör, 1963)

# İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için herhangi bir neden göremiyorum. (Kennteh Olsen-Digital Equipment Corp.'un başkanı, 1977)

Demek ki ön yargılı olmak iyi bir şey değilmiş :)

42
Diğer Hobiler / 70W ses anfisi
« : Haziran 27, 2008, 12:35:34 ÖS »


bu devreyi arkadaşımla beraber yaptık.gayet güzel sesi var.gücü pc power supplyından aldık.hobi niyetine yapmak isteyenler olursa önerebileceğim bir anfi devresidir.

43
Bilim-Teknik / Dünyanın en fızlı fotoğraf makinası Türkiye'de
« : Haziran 27, 2008, 12:26:57 ÖS »

Dünyanın en fızlı fotoğraf makinası Türkiye'de



Dünyanın saniyede 60 kare resim çeken ilk fotoğraf makinesi Türkiye'de satışa sunuldu.

Saniyede 60 kare fotoğraf çekebilen, dünyanın "en hızlı" fotoğraf makinesi Türkiye'de satışa sunuldu.

Casio'dan yapılan açıklamaya göre, yarış sırasındaki Formula 1 araçlarını bile en net şekilde fotoğraflayabilen EX-F1'in, satışa sunulduğu bildirildi.



Açıklamada, "Dünyanın en hızlı dijital fotoğraf makinesi olan ve saniyede 60 kare fotoğraf çekebilen Casio Exilim serisinden EX-F1, 6 megapixel görüntü kalitesi, yüksek zoom objektifi ve Full HD video kaydı ile de öne çıkıyor" denildi.

Yüksek hızda CMOS görüntü algılayıcıya ve LSI görüntü işlemciye sahip EX-F1, fotoğraf çekiminde olduğu gibi video çekiminde de hız kurgusuna sahip. Kullanıcılara 300, 600 ve 1200 kare/saniye video çekim seçeneği sunan EX-F1, saniyede 1200 kare video çekim özelliği ile makine, gözün yakalayabileceğinden çok daha hızlı hareketleri kaydedebiliyor.


44
Bilim-Teknik / Televizyonların elektrik kullanımı
« : Haziran 27, 2008, 12:24:56 ÖS »
İsveç'te yapılan bir araştırmada plazma televizyonların, sıradan televizyonlara göre 3 kat daha fazla elektrik harcadıkları ortaya çıktı.

İsveç Enerji Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmaya göre, evlerde tüketilen elektriğin yüzde 5'ini televizyonlar harcıyor ve evlerdeki televizyon sayısının artmasıyla her geçen gün bu oran biraz daha yükseliyor.
Araştırma sorumlusu Mikael Holst, "5 farklı televizyon testi yaptık, yeni televizyonlar adeta enerjiyi yutuyorlar. Buzdolabı gibi beyaz eşyaların enerji sarfiyatı aşağı yukarı aynı oranda giderken, televizyonların enerji tüketimleri sürekli olarak artıyor. İnsanlar televizyon alırken enerji tüketimlerini dikkate aldıklarını düşünmüyorum" dedi.

Deney, LCD ile plazma televizyon arasındaki farkları da ortaya koydu. Buna göre, LCD televizyonlar yılda 400 İsveç kronu (80 YTL) miktarı elektrik harcarken, plazma televizyonlarda yıllık 650 İsveç Kronluk (130 YTL) sarfiyat olduğu tespit edildi.

Holst ayrıca, televizyonun 'stand by' durumundayken de elektrik harcamaya devam ettiğini, tasarruf için uzaktan kumandadan kapatılmamasını, elle televizyon üstündeki düğmeden kapatılmasını tavsiye etti.

45
Bilim-Teknik / Rüzgar enerjisiyle denizden içilebilir su elde etmek
« : Haziran 27, 2008, 12:21:10 ÖS »

Günümüzde, tersine Osmos yöntemiyle deniz suyundan tatlısu elde etmek, su kaynaklarından yoksun bölgelerde güngeçtikçe yagınlaşan bir yöntem. Ancak bu sistemleri çalıştırabilmek için elektrik enerjisine gereksinim duyuluyor. Diğer taraftan kıyı bölgeleri rüzgar enerjisi bakımından en verimli bölgelerdir.

İki olumlu noktayı birleştiren Alman SynLift Şirketi, SYNWATER® adını verdiği rüzgar enerjisini kullanarak deniz suyunu veya atık suları arıtarak içilebilir veya kullanım suyu üreten modüler bir sistem geliştirmiş.

SYNWATER® tatlısu sistemi aslında yerel şebekeye bağlı olarak veya şebekeden bağımsız olarak çalışabiliyor. Su işlem birimi "tersine osmos" yöntemiyle çalışıyor ve değişken işletime sahip. Günlük 500-2000 m3 içilebilir su üretimine göre tasarlanabiliyor.
Birleşik Arap Emirliklerinde kurulmakta olan tesis 2004

Arıtım biriminin değişken işletime sahip olması, bu birimin, rüzgar türbininin enerji çıktısıyla uyumlu şekilde verimli olarak kullanılabilmesine imkan sağlıyor.

Arıtım birimi ayrıca güçlü rüzgarlardan yararlanmak üzere bekleme durumuna geçirilebildiği gibi sisteme eklenebilen dizel üreteciyle, orta güç kapasitesindeki (750-1500 KW) rüzgar türbinini yedekleyebiliyor. Çok günlük suyu depolayabilen havuz sayesinde de içilebilir su tedariği uzun süre sürdürülebiliyor

Sayfa: 1 2 [3] 4