Ilık bahar yağmurları gibi geldin yüreğime.. Hem müjde getirdin kuşlarla bana umut dolu hem ısıttın hem bereket verdin damla damla içime.. Hücremde hapsettiğim soğuk ranzalardan aldın ve kendi yüreğine koydun yüreğimi..
Parmaklıklar ardından dünyaya bakan ve gördükleri kadarıyla yetinen 'ben'i eşsiz manzaralarla buluşturan sendin. Aşktı, sevdaydı, umuttu, gelecekti, güneşti gördüğüm manzara.. Renk renk gökkuşağı derlermiş adına, yağmurlardan fırtınalardan sonra görünürmüş.. Benim yedi rengim sendin.. Her renginde farklı duygular tattığım..
Bir rüya öyle uzun öyle kasvetli her gece her gün uyanmak için dua ettiğim.. Açıp gözlerimi aynı yerde bulup da kendimi yine kapayıp ne olur açtığımda bitmiş olsun dediğim zamanlar.. Yine ve son kez açtım gözlerimi sen vardın.. 'Kimsin' dedim 'senim' dedin.. 'seninim'.. 'Yarımsın şimdi tam olduk' dedin bir tünelden geçtik ve dağlar ardımızda kaldı sanki.. Her gece her gün kendimi düşerken gördüğüm uçurumlar geride kaldı seninle..
Meğer hep yanımdaymışsın hep bendeymişsin içimde ama korkmuşum meğer seni görmeye karanlığa alışan gözlerin kamaşmasından korktuğu gibi yüreğimde korkmuş senden ve gizlemiş seni benden.. İtmiş en derinlere çıktın işte başardın.. başardık..
Şimdi mutluysak eğer ve gülümsüyorsak her güne ve aldırmıyorsak geçen saatlere kötülükler, uçurumlar, soğuk geceler ve yalnız günler geride kaldıysa ve kattıysak yüreğimizi yüreğimize, aynı anda nefes alıp veriyorsak, gözlerimiz yalansa günahsa başkasına, bu bizim eserimiz.. Haklı çıktı bak iç sesimiz.. Sen 'ben'im ben 'sen'sin. İkimiz bir'iz. ve ben çok sevdim ikimizi..