İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - crazyrdgül

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6
46
Komik Fıkralar / İŞİN FORMÜLÜ AKIL BURDA
« : Şubat 22, 2008, 12:58:11 ÖS »
Yahudinin biri,pazara,topal eşeği satmak için götürür,fakat alıcıyı kandırsın diye eşşeğin tırnağına çivi çakar,eşşeğe bir Kayserili müşteri çıkar,kayserili ayakta ki çiviyi görür,içinden 'çiviyi çıkarırım düzelir'diye düşünür,eşşeği alır. yahudi ertesi gün sağda solda övünür. -siz kayserililer akılıyı diye övünürsünnüz çiviyi çaktım anada doğma sakat eşşeği sattım der. duyanlar bunu kayseriliye anlatırlar Kayse rili eli dizine vurur: -tüh yahu,verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.



47
Her Telden / okul=>ölüm
« : Şubat 22, 2008, 12:52:51 ÖS »
O harfinden sonra gelen harf Ö
K harfinden sonra gelen harf L
U harfinden sonra gelen harf Ü
L harfinden sonra gelen harf M



48
yüzdeki sivilceden nasıl kurtulunur
1. ilk once tek tek hepsine igne batır
2. sonra güzelce bi kolonya ile sil
3. sonra bi kibrit yak
4. yansın hemen suya tut sakın soguk olmasın su
5. sonra yogurt sür sogusun
6. ondan sonra sarımsak bas kremle
7. tükür eline sür yüzüne asit etkisi yapsın
8. geçmedimi zımparala
9.olmadımı kola dök kurutma makinesiyle kurut
10.alçı sür kurut dökülsün hepsi
11.olmadı kuru temizlemeye götürr
12. eeeee geçmedimi dök kezzapı


49
Biyoloji / ZİGOTUN YARIKLANMASI
« : Şubat 20, 2008, 03:36:43 ÖS »
ZİGOTUN YARIKLANMASI
Zigotun peşpeşe mitozla bölünmesi sonucu yeni hücrelerin oluşması olayına yarıklanma denir. İlk mitoz bölünme sonucu oluşan iki yavru hücreye blastomer denir. Zigot 12-16 blastomerlik döneme ulaştığında, görünümü duta benzediğinden morula adı verilir. Döllenmeden bu yana 3 gün geçmiştir (1). Morula uterusa ulaştıktan sonra yapısında değişmeler başlar. Ortasında sıvı toplanır, hücreler kenara doğru itilir. Bir grup blastomer yassılaşarak kenara doğru itilirken, diğer bir grup bir noktada kitle halinde kalır. Bu yapı taşlı yüzüğe benzetilebilir. Yüzüğün halkasını oluşturan yassı hücrelere Trofoblast ya da dış hücre kümesi, yüzüğün taşını oluşturan yuvarlak hücre kümesine de embrioblast ya da iç hücre kümesi denir. Embrioblastlardan embrio, trofablastlardan ise plasenta ve memranlar gelişecektir. 1-2 haftalık olan bu oluşuma blastosist adı verilir (2).
Bütün bu değişme ve farklılaşmaları geçirerek uterus boşluğuna inen hücrelere embrio denir. Fertilizasyondan yaklaşık 7 gün sonra embrio uterus duvarına yerleşir (gömülür), bu olaya implantasyon adı verilir. Bu yerleşme uterusun fundus kısmının ön ya da arka duvarında olur (3).
İmplante ovumun çevresini saran ve corpusluteumdan salgılanan progesteron hormonunun etkisi altında olan endometriumda, büyük değişiklikler meydana gelir.
Stroma hücreleri büyür, grandlar kalınlaşır ve uzar. Gebelikte bu yapıdaki endometrium desidua adını alır. Bu sırada trofoblast hücrelerinden proteolitik (protein yıkıcı) ve sitolitik (hücre yıkıcı) enzim salgılanır. Bu enzimleri gland ve troma hücrelerini yıkarak implantasyon sürecinin devamını sağlarlar.
Ovumun üzerini örten desiduaya Desidua kapsularis, altındakine Desidua basalis, uterusu saran desuduaya da Desidua vera denir. İmplantasyon sırasında ovum, desidual maddeleri absorbe ederek, beslenmesini sağlar. Daha sonra beslenme meterrel kan yoluyla olur (2).
İmplantasyondan sonra trofoblastların hızla çoğalmasıyla üç tabaka şekillenir. Dış veya sirisityotrofoblast tabakası, iç veya sitotrofoblast tabakası ve ince bir bağ dokusu olan mesoblast. Mesoblast tabakasından, plesentanın destek dokuları ve damar sistemi şekillenir.
Sinsityal hücrelerden, embrionun beslenmesi için glikoz ve protein sentez edilir. Aynı zamanda implantasyondan hemen sonra, bu hücre dizisinden Karyonik Gonodotrop hormonu da salgılanır. Bu hormon korpus luteumun devamını dolayısıyla estrojen ve progesteron salgılanmasını sağlayarak, endometriumun yıkılmasını önler. Sitotrofoblastan ileride plasenta şekillenecektir.
8. Gün
7. günün sonunda embrioblastın blastosel boşluğuna bekan iç yüzündeki bir grup hücre farklılaşarak tek sıralı kübik hücrelerden oluşan hipoblast tabakası oluşur. Hipoblast üzerinde yine embrioblastan farklılanan tek sıralı ve yüksek plazmatik hücrelerden epiblast tabakası oluşur. Hipoblast ve epiblast tabakaları yassı birer disk oluşturarak birlikte iki laminalı embriyon diskini oluşturur (1).
Embrioblast ve sitotrofoblast arasında amniyon boşluğu oluşmaya başlar.(Epiblast hücreleri içerisinde).
9. Gün
Blostosist endometriuma tam olarak gömülmüştür. Gömülme yeri fibrin tıkaçla kapatılmıştır. Amniyon boşluğu daha da gelişmiştir. Hipoblast hücreleri Hauser zarını oluşturmak üzere blastosist boşluğunu döşüyorlar. Oluşan boşluğa ekzosolom boşluğu (Yolk-Sak) denir. Sinsityotrofoblast tabakasında laküne denen boşluklar oluşur. Laküne içerisinde sinsityotrofoblast etkisiyle yırtılmış damarlardan ortaya çıkan kan ve bezlerden oluşan salgıyla doludur (1).
10. Gün
Lakünalar birleşmeye başlar. Sitotrofoblast kökenli bir grup hücre stotrofoblast tabakası ile amniyon ve ekzosolom boşluğu arasında çoğalarak ekstra embriyonik mezoderm denilen gevşek bir doku oluşturur. Amniyon boşluğu, emniyon kesesi; eksosolom boşluğu, primer vitellus kesesi adını alır(1).
11-12 Gün
Sinsityotrofoblastların kemirici işlevleriyle çevre damarlardaki anne kanı bu lakünalar ağına akar ve dolanmaya başlar. Böylece ilkel uteroplasental dolaşım başlamış olur. 12. günde ekstraembrionik mezoderm tabakasında yer yer boşluklar izlenir.


13. Gün
İmplantasyon bölgesine yakın lakünalardan uterus boşluğuna bazen kan sızar, buna implantasyon kanaması denir.
Ekstraembriyonik mezoderm içerisindeki boşluklar birleşerek koryon boşluğunu oluşturur.
Amniyon ve vitellus keselerinin koryona yapıştığı kısma bağlantı sapı denir(1). Anne ve embrio arasındaki bağlantıyı sağlayan parmak şeklinde oluşumlar meydana gelir. Bunlara koryon villusları denir (2). 13. günde sekonder (kalıcı) vitellus kesesi gelişir. Primer vitellus kesesi boğumlanarak, abembriyonel kutupta, koryon boşluğunda ekzosölomik kistler adı verilen küçük parçalara ayrılır (1).
14. Gün
Sekonder vitelluskesesi gelişmesini tamamlar ve ekzosölomik kistler ile irtibatını keser (1). Embrionun kaudal ve kranial bölümleri belirginleşir. Bağlantı sapının bulunduğu taraf kaudal kısım, diğer taraf kronial kısımdır (1).
Üçüncü Haftada Gelişen Önemli Yapılar Şunlardır:
1. Haftada hipoblast, 2. haftada da epiblast oluşmuş ve iki laminalı embriyon diskinin meydana gelmesinden sonra, 3. haftada hipoblast ve epiblast tabakalarının arasında üçüncü bir tabaka olan mezoderm tabakası gelişir. Mezodermin gelişmesiyle, artık hipoblasta → endoderm, epiblasta → ektoderm adları verilir.
Endoderm, ektoderm ve mezoderm’den oluşan üç tabakalı embriyon diskine gastrola denir. Bu olaya da gastrolasyon denir. Gastrulasyon esnasında oluşan diğer iki çok önemli yapı, primitif çizgi ve notokord oluşmasıdır.
3. haftanın başında 15-16. günlerde embriyonun kaudal tarafında ve diskin darsal yüzünde bir grup epiblast hücresi çoğalıp toplanır ve diskin ortasında kalın ve şişkin çizgimsi bir yapı oluşturur. Buna primitif çizgi adı verilir.
Kısa süre sonra primitif çizginin ortası boyunca uzanan bir oluk ya da yarık oluşur, buna da primitif oluk adı verilir. Primitif çizginin kronial ucunda hafif bir kabarıntı dikkati çeker, buna primitif düğüm adını veriyoruz. Bu düğümün ortasında da, primitif oluğun hafif çökmesiyle oluşan primitif çukur bulunur.
Primitif çizgi, epiblast hücrelerinin çoğalıp o yörede toplanmalarından, primitif oluk ise çoğalan epiblast hücrelerinin, o bölgede şekil değiştirip içeriye doğru çöküp göç etmelerinden oluşur. Bu çökme olayına invaginasyon adı verilir.
Gelişmenin 14-15. günlerinde, primitif çukur ya da oluktan geçen bir enine kesitte, primitif çizgiden bölen alan epiblast hücreleri hipoblast hücreleri ile yer değiştirir ve intraembriyonik (kalıcı) endodermi oluştururlar. 16. günde ise, yine şişe biçimli epiblast hücreleri bu kez epiblast ve kalıcı endoderm tabakaları arasına göç ederek embriyonik mezodermi (intraembriyonik mezoderm) oluştururlar.
Primitif çizgiden bölen alan embriyonik mezoderm tabakasındaki hücrelere mezenşim hücreleri adı da verilir. Mezenşim hücreleri yayılma, çoğalma ve birçok farklı hücre tiplerine farklanabilme yeteneğine sahiptirler (kemik, kıkırdak, kas ya da bağ dokusu hücresi gibi). Gevşek bir doku oluşturarak embriyoya destek sağlarlar.
Notokordun oluşması
16. günde, primitif çizginin kronial ucunda bulunan primitif çukurdan invagine olan bir grup epiblast hücresi, diskin sefalik yani baş bölgesine doğru göç ederek, primitif çukurdan prokordal plağa kadar ulaşan ve notokard uzantısı adı verilen bir uzantı yaparlar. Notokord uzantısı ile birlikte, primitif çukurda bu uzantı içinde ileriye doğru uzayarak, bir lümen oluştururlar, böylece notokord kanalı oluşur. Sonuçta, notokord uzantısı, primitif çizgiden prokordal plağa kadar uzanan top benzeri bir kolon biçimindedir. Bu uzantı,sefalik uçta prokordal plaktan daha ileriye gidemez, çünkü bu bölgede, endoderm ve ektoderm birbirine sıkıca yapışmış ve orofaringial membranı oluşturmuştur. Aynı şekilde, primitif çizginin kaudal ucunda da, yine endoderm ve ektoderm tabakası sıkıca kenetlenerek, kloaka membranını oluştururlar.
Orofaringeal membran, gelecekte oluşacak olan ağız bölgesini, kloaka membranı ise anüs bölgesini belirleyecektir.
Notokordun Görevleri
1. Embriyonun ilkel eksenini oluşturur ve ona diklik sağlar.
2. Çevresinde ileride kolumna vertebralis gelişir ve notokord dejenere olarak intervertebral disklerin nükleus pulposus denilen kısımlarını oluşturur.
3. Üstündeki ektodermi indükleyerek, MSS başlangıcını oluşturan nöral plak adlı yapının gelişmesinde rol oynar.
Allontois Kesesi
Gelişmenin 16. gününde, kloaka zarının gelişmesiyle eş zamanlı olarak vitellüs kesesinin kaudal duvarının,bağlantı sapı içine doğru uzanan bir divertikülü olarak dikkati çeker. Bu kese sürüngenler ve kuşlarda idrar depo yeri olarak görev yapar. İnsanda küçüktür ve erken dönemde kan yapımına, geç dönemde de mesanenin gelişimine katılır.
Embriyo kuyruk yönünde kıvrılırken allantois kesesinin bir kısmı embriyon içinde, bir kısmı da bağlantı sapı içinde kalır. Bağlantı sapı içindeki göbek bağı tam oluşunca silinir. Vücut içinde kalan kısmı ise, erginde idrar kesesi ile göbek arasında önce urakus denilen yapıyı sonrada median umblikal ligamenti yapar.
Nörülasyon (Ektodermin İleri Farklanması)
Nöral plak, nöral katlantı ve nöral kanalın gelişmesi olayına nörülasyon denir.
Ektoderm germ yaprağı başlangıçta, sefalik bölgede geniş, kaudalde daha dar terlik biçiminde yassı bir disktir. Notokord gelişirken üzerindeki ektodermi indükler. Ektoderm kalınlaşır ve nöral plak oluşur. Böylece nörülasyon olayı başlamış olur. Nöral plağın oluştuğu bölgedeki ektoderme, nöroektoderm adı verilir.
Terlik biçimindeki nöral plak zamanla genişler ve pirimitif çizgiye doğru uzanır. 3. haftanın sonralarına doğru, nöral plağın lateral kenarları daha fazla büyüyüp yükselerek nöral katlantıları oluştururlar. Nöral katlantıların oluşmasıyla, plağın orta yöresinde nöral yarık gözlenir.
Nöral katlantılar, embriyonun gelecekteki boyun bölgesinden başlayıp, sefalo-kaudal yönde ve orta çizgide birbirlerine yaklaşarak birleşirler. Birleşme sonunda nöral tüp (23. gün) meydana gelir.
Anteriör nöroporus (25. günde)
Nöral tüp (23. gün)
Posteriör nöroporus (27. günde)
Nöral tüpten ileride SS gelişecektir.
Nöral tüpün daha geniş olan sefalik bölgesinde beyin kesecikleri, daha dar olan kaudal bölgesinde ise medulla spinalis gelişecek.
Ektoderm Ger in Tabakasının İleri Farklanması
Ektodermin ileri farklanması ile şu organ ve yapılar gelişir.
1. Santral ve periferik sinir sistemi.
2. Göz, kulak ve burun duyu epiteli.
3. Epidermis ve ondan türeyen saç, tırnak gibi ekleri.
4. Meme bezi, adenohipofiz.
5. Dişin mine tabakası.
Nöral Krista hüclerinden:
1. Spinal, kranial ve otonomik (sempatik – parasempatik) gangliyonlar.
2. Periferik sinir sistemindeki Schwan hücreleri.
3. derideki pigment hücreleri olan melanositler.
4. Böbreküstü bezi medulası.
5. belin ve omuriliği saran zarlar (Meningsler)
6. Brankial arkuslardan gelişen kas dokusu, bağ dokusu ve kemik dokusu (yüzün kas, kemik ve bağ dokuları).
7. Odon tablastlar (dişin mine tabakasını sentezleyen hücrelerdir).
8. Praganglionlar gelişir (Sinir sisteminin kavşak noktaları).
3. Haftanın Başında
Anjiogenesis (kan damarlarının gelişme süreci)
1. Vitellus kesesi
2. Bağlantı sapı
3. Karyonun ekstra embriyonik mezodermi.
Kan damarlarının gelişebileceği bu yerde:
Mezenşim hücreleri → anjioblast → ilkel endotel hücre.
Vitellus ve allontois kesesi damarlarının endotel hücrelerinden → ilkel kan plazması ve ilkel kan hücreleri.
İlkel Kalp Gelişimi
Kardiyojenik yöredeki mezenşim hücrelerinden → endokardiyal kalp tüpleri → ilkel kalp tüpü. 3.haftanın sonunda, kalp atar ve kan dolaşımı olur. İlk işlev gören organ sistemi kardiovasküler sistemdir.
Mezoderm
- Kıkırdak, kemik ve bağ dokusu.
- Düz ve çizgili kaslar.
- Kan ve lenf hücreleri.
- Kan ve lenf damarları, kalp.
- Böbrekler,ovaryum ve testisler ve genital boşaltım yolları.
- Perikard, plevra, periton, seröz zarlar.
- Dalak.
Endoderm
- Mide – bağırsak ve solunum yolları epiteli.
- Tonsilla, tiroid, paratiroid, timus, karaciğer ve pankreas parankinaları.
- İdrar kesesi ve üretranın çoğunluğunun epiteli.
- Timponik boşluk ve östeki borusunun epiteli.
4. Haftada
Bu haftanın özelliği embriyonun ölçülerinde hızlı bir büyüme gözlenmesidir. 4. haftanın sonunda 28 somitlik embriyonun genel görünümü. Somitler – yutak yayları (faringeal arkus).
Embriyonun yaşı → somit sayısıyla ifade edilir.
5. Haftada
Baş gelişimi diğer bölgelerden daha hızlıdır. Beynin hızlı gelişimine bağlıdır. Üst ekstremite tomurcuklarında el plaklarının oluşumu görülmeye başlar. Bacak tomurcuklarının belirmesi kollardan daha geç olur.
6. Haftada
Kol tomurcukları ilk kez perikardiyal şişkinliğin dorsalinda 4. servikal ile 1. torasik somitler hizasında yer almıştır. Bacak tomurcukları kollardan daha sonra lumbar ve üst sakral somitler hizasında, göbek bağının birleşim yerinin kaudalinde belirir.
7. Haftada
El plaklarındaki parmak uzantıları arasında çentikler belirir (3-7 hafta araları 1. kaynaktan alınmıştır).
İkinci Ay
Bu ayda beyin gelişir. Baş vücuda göre daha büyük bir görünüm kazanır. Dana önce diğer memelilerin embriolarından farkı olmayan embrionun, ikinci ayın sonunda insan embriosu olduğu ayırt edilir. İç ve dış yapıların hızla geliştiği bu dönem, yapısal anormalliklerin ortaya çıktığı bir dönemdir. Omfolosel (abdominal duvarda defekt), gastrosis (umblikal kord tabanında defekt), yarık damak ve yarık dudakta bu haftalarda ortaya çıkar. Kalp kapak ve septalarının geliştiği bu ayda kalp defektleri de gelişebilir.
5. ci haftada böbrekler şekillenmeye başlar. İmperfore anüs, ürorektel septumdaki bir anormallik ile ilişkili olan bu haftalarda ortaya çıkan bir diğer anormalliktir.
Dış genitallerin, ilkel biçimde kol ve bacakların, göz, burun ve kulakların belirlenmeye başladığı bu ayın sonunda fetusun boyu 4 cm. kadardır. 2. aydan sonra cinsiyet farklılaşır.
Üçüncü Ay (6-12 haftalık)
Bu ayda embrionel devre biter, Fetal devre başlar. Fetus artık bir insan şeklini almıştır. Embrionel hayatta oluşan vücut yapıları, fetal hayatta büyümeye ve olgunlaşmaya başlar. Bundan dolayı fetus birçok teratojene karşı embriodan daha az risk altındadır.
Dış genitaller erkek ve dişiliğe farklanmıştır. Fetal hareketler başlar, kemikleşme görülür. 12 haftalık fetusun boyu 9 cm.dir. baş vücudun 1/3’ini yapar.
Dördüncü Ay (13-16 haftalık)
Fetal hareketler anne tarafından hissedilir. Bu periodda beyinde çok sayıda sinir hücresi hızla artar. Bu nedenle bu period önemlidir. Bir teratojen, (Örneğin rubella) bu periodda sinir hücrelerindeki gelişmeyi durdurarak zihinsel kapasiteye zarar verebilir. Kemikleşme yaygınlaşır, bağırsaklarda mekonyum, vücutta lanuğa, başta saç görülür. Fetus dördüncü ayın sonunda 16 cm. uzunluğundadır.
Beşinci Ay (17-20 haftalık)
Fetal hareketler kuvvetlenmiştir. Kemik iliği artar. Fetusun karaciğeri Fe depolamaya başlar. Bebek doğduktansonra ilk yılında bu Fe deposunu kullanır. Bu nedenle anneye gebeliğin ikinci yarısında Fe preperatları verilmektedir.
Tüm vücutta verniks kazeoza şekillenir. Bu madde beyaz, yağlı, peynirimsi görünümündedir. Fetal sutaköz glandların yağ sekresyonundan ve epidermal hücrelerin salgılarından şekillenir. Fetusun derisini (emniyotik mayi’nin) etkisinden korur. Doğduktan sonra da vücut ısısını korur. Bu ayda Fetus ortalama 25 cm. boyunda, 500 gr. ağırlığındadır.
Altıncı Ay (21-24 haftalık)
Akciğerdeki alveolar hücreler surfaktan maddesini yapmaya başlarlar. Fetus bu ayda doğarsa nefes alır, ancak uzun süre yaşayamaz. Anneden geçen imminoglobilin düzeyi yükselir, böylece fetus ve yenidoğan hastalıklardan korunmuş olur. Kapiller sistem geliştiği için deri pembedir. Deri altı yağ dokusu gelişmeye başlar ve cilt kırışıktır. Fetus 6. ayda ortalama 30 cm. uzunluğunda, 700 gr. ağırlığındadır.
Yedinci Ay (25-28 haftalık)
Bu ayda akciğerlerde O2 ve CO2 değişimi mümkündür. Çünkü alveoller etrafındaki kopiller gelişmiştir. Surfaktan yapımı artmıştır. Bu ayda doğan fetuslar, özel ortamda yaşayabilir. Ancak yaşama şansı 1/10’dur. Beyin gelişiminin ikinci evresi 28. haftada başlar ve doğumu izleyen yıllarda devam eder. Hem destek hücreleri şekillenir hem de myelinizasyon devam eder. En erken gelişmeye başlayan ve gelişmesini en son tamamlayan organ beyindir.
Bu nedenle hem prenetal hem de postnatal dönemlerde yetersiz beslenme sonucu öğrenme güçlükleri ve zayıf motor gelişme gibi sorunlar ortaya çıkabilir. 28 haftalık fetus 35 cm. ve 1000 gr. dır.
Sekizinci Ay (29-32 haftalık)
Deri kırmızı ve kırışıktır. 40 cm. uzunluğunda, 1700 gr. ağırlığındadır. Doğarsa yaşama şansı 1/3’tür.
Dokuzuncu Ay (33-36 haftalık)
Doğarsa yaşar. 45 cm. uzunluğunda, 2500 gr. ağırlığındadır. Derialtı yağ dokusu artmıştır. Yüzde kırışıklık ve vücutta languga azalmıştır. Testisler iner. Kas tonusu gelişmiştir.
Onuncu Ay (37-40 haftalık)
Fetus tam olarak gelişmiştir. Bu ayda doğan bebekler yenidoğan adını alırlar.
Yenidoğan Bebek : olgun bir yenidoğan ortalama 50 cm. boyunda, 3200 gr. ağırlığındadır. Deri düzgün ve parlaktır. Lanuga, omuzlar hariç görülmez. Verniks kazeoza tüm vücudu kaplamıştır. Burun ve kulak kıkırdakları ve tırnakları gelişmiştir. Erkek bebeklerde testisler skrotum içine inmiştir. Oksiputo-frontal kutrun çevresi 34,5 cm, suboksipito bregmatik kutrun çevresi 32 cm’dir. Bu ölçüler doğumdan hemen sonra kaydedilen ölçülerdir. Kişisel ufak farklılıklar gözlenebilir. Erkek be eklerin baş çevrelerinin kız bebeklerinden biraz daha büyük olduğu görülmüştür. Doğum kanalının baskısı nedeni ile kafa kemikleri birbirin üzerine geleceğinden veya hematom nedeni ile Fetus başının ölçüleri değişebilir. Fetus başının diğer kutur ve çaplarından Doğum mekanizması konusunda bahsedilmiştir ( İkinci ayla onuncu ay arası 2. ci kaynaktan alınmıştır).
KAYNAKLAR
1. Genel İnsan Embriyolojisi, Doç. Dr. Erdal KARAGÖZ, s. 54-102.
2. Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği, Prof. Dr. Lâle TAŞKIN, s. 53-63.
3. İnsan Anatomisine ve Fizyolojisine Giriş, Eldna Pearl SOLOMON, Çeviren: Prof. Dr. L. Biken SÜZEN, s. 225.





50
Komik Yazılar / Biskrem'in İşe Yaramadığı Anlar
« : Şubat 20, 2008, 03:26:22 ÖS »
Biskrem'in İşe Yaramadığı Anlar

sofor bey.. gungoren"e gider mi?
+hayir kardes.. avcilar arabasi bu..
-nasil olur? ama ben gungoren"e gitcektim..
+yok dedim kardesim anlamiyon mu?
-bi biskrem versem..
+lan bi git basimdan.. polis var.. ceza yiicez simdi.. laahavlevelakuvvete.....


-leylaaaa.. terliklerimi getir..
+banane mecnun.. bulasik yikiyorum.. kalkta kendin al..
-bi biskrem versem ?
+seni gidi salak herif.. püsküvütün paketi burda.. gel ben sana karsiliksiz veriyimde insanlik ogren..

-remzi abi.. bi Muratti versene..
+kalmadi guzel kardesim.. zam gelcek diye dagitmiyolar..
-hadi abi yaa.. vardir senin zulada biþiler..
+valla yok diyorum olm.. anlamiyomusun?
-bi biskrem versem ?
+dikkat et.. bakkaldayiz.. şu raflara bi goz gezdirsene.. mxlmisin nesin..


-abi pardon.. yildirim beyazit"a nasil gidebilirim?
+bilmiyorum abi.. bende yabancisiyim buralarin..
-bi biskrem versem?
+o zaman olur bak.. şu caddeyi takip et.. yolun sonundan saga devam et.. ilerdeki caminin orda kime sorsan gosterirler..
-sağol abi
*abi orda oyle bi yer varmiydi ki? yolladın çocuğu boşuna
+ne biliyim acliktan miidem kaziniyodu.. iyi geldi enayi..


-abi naber yaa..
+iyidir koçum.. senden naber?
-iyidir abi ama bi biskrem versem daha iyi olucam sanki
+ne biskremi lan? o nerden cikti?
-ne biliyim abi.. Allah soyletti







51
Komik Yazılar / bu dialoglar güldürür
« : Şubat 20, 2008, 03:24:00 ÖS »
bu dialoglar güldürür

Bir Taksinin içerisinde geçen bir konuşma !
- Küpe mi takıyosun sen ? (dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
- Ha evet.
- Baban kızmıyor mu ?
- yok kızmıyor.
- Benim oğlan yapıcak bi tarafına sokarım o kupeyi..
- Hmm ben sağda iniyim.


----------------------

Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir babaanne. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evini aradığında telesekretere bıraktığı not.
- "Babaannesi aradı dersiniz."

----------------------

Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
-"Bu düzen değisecektir"
Bir vatandaş bağırmış:
-"Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?"

-----------------------

Abimiz deri, yarım bot ve koyu kahverengi ayakkabıyı alıp kasaya yanaşıyor... Kasadaki bayan botları poşete koyarken, sayın Abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?...
- Kız, "Ne münasebet" der gibi bakıyor ve "Bunlar orijinal deri...İndirimli fiyatı 180 lira..." Abi'mizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor;
-Olur mu hanımefendi, altında 'Size 43' yazıyor...

----------------------

Ünlü güftekâr ve tamburî Osman Nihat Beyefendi çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu sıralarda güzel bir günde Kızılay'a doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş. Osman Nihat Bey kadına biraz yaklaşarak başlamış dil dökmeye:
- Aman Ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın. Ya saçların omuzlara dökülüşü. Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp, kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
- Bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekisiniz ne de hoş... Sizinle birlikte olmak her halde hayata bedeldir..." Ve daha neler ne dil dökmeler. .. Tam bu sırada Kızılay Meydanı' na yaklaşmışlar. Dört yol ağzına ve polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün sinirli haliyle Osman Nihat Bey'e dönerek:
-Şimdi polise veririm! Deyince: Osman Nihat, masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak
- Aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum. Niye polise?

Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı cocacola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. CocaCola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Bizde bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. Maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi. Davadan haberdar olan CocaCola yönetimi adına açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına " Başka şişede inşallah " yazmayı düşündüklerini söyledi.

Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Bey anlatıyor... Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır. Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
- "Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir." Teknik servis elemanı sorar:
- "Nasıl yapıyorsunuz?"
- "Senin anlattıgın kimi."
- "Hata ne?"
- "Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
- "İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
- "Tamam" diyor ve başlıyor, anlatmaya.
- "Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir: Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."







52
Komik Yazılar / Kedilerin Forum Sitesi Olursa :)
« : Şubat 20, 2008, 03:23:02 ÖS »

--Fare yakalama Yöntemleri Harika bir program indirmek icin tikla

--Agaca tirmanmanin yöntemlerini anlatan bir Program

--Tirmalama teknikleri her kedinin ihtiyac duydugu bir program

---9 can hakkiniz bitmek üzeremi? üzülmeyin bu programla anadan dogmus gibi tekrar 9 can'a sahip
oluyorsunuz

Forum Anket


---En sevdiginiz Fare Türü

--süt mü? fare mi?

--sizce köpeklerden arkadas olunurmu?

Geyik


--köpekden kacarken agaca tirmandiginiz oldumu herkez paylassin

--Hala 9 canlimisiniz?

--en son ne zaman fare yakaladin

---kimler sahibini tirmaladi

Duyuru & İlan

--Büyük bir köske 5 tane kedi alinacaktir ilgilenenlere duyrulur

--Yakaladigim Fare yi düsürdüm hükümsüzdür duyrulur

--Peynir fabrikasina 20 kedi alinacakdir

Gruplar (Beta)


--Genc kedi ler buraya

--Hic fare yakalayamayanlar buraya

--Sokak kedileri buraya


53
Komik Yazılar / Zeki Öğrencilerden Sınav Cevapları
« : Şubat 20, 2008, 03:21:35 ÖS »
Zeki Öğrencilerden Sınav Cevapları

Çılgın felsefe hocası 100 puanlık tek soruyu yanındaki sandalyeyi göstererek sorar:
- bana bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayın!"
100 puan alan tek ki$inin cevabi ise sadece şudur:
- Hangi sandalye
******************


İlkokul 3. sınıf
Soru: Ormanların faydalarını sayınız.
Cevap: Ormanların faydaları saymakla bitmez.
Sonuç: Tam not
******************



Din hocası hz. muhammed ile hz. ali arasındaki bir diyalogu yazın demiş.
Hani kitapta geçen özlü sözler tarzında, yanıtlardan biri söyleymiş
hz.muhammed: "günaydın ali"
hz.ali: "sana da günaydın muhammed nasılsın"
*******************


seviye: üniversite
ders: eğitim felsefesi
sınav: bütünleme
sınav şu sorudan ibarettir:
- bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız.
yanlız bir sorun vardır derse hiç devam etmemiş öğrenci dersin içeriğini hiç bilmemektedir. dolayısıyla kendine sorabileceği iki adet soru da bulamamaktadır. beyninin derinliklerinden,dönemin ilk dersine girdiğini hatırlar. bu derste duyduğu cümleden de yeterli doneyi almış.

soru 1: İlk milli eğitim bakanımız kimdir?
cevap: hasan ali yücel

soru 2: hasan ali yücel kimdir
cevap:ilk milli eğitim bakanımızdır.

işlem tamamlanmıştır... sınav sonucu:100 (yaşanmıştır...)

*********************


soru; Ahmet Haşim'in en ünlü eserlerinin toplandığı eserin adı nedir
cevap; best of ahmet haşim

************



deprem sırasında ortaya çıkan enerjiye ______ ______ denir."

doğru cevap depremin magnitüdü'dür, fakat zeki bir arkadaşımız:

"helal olsun" yanıtıyla okulda efsane olmayı başarmıştır.


Bu cevapların içlerinde en dikkat çeken ve en zekicesi işte buyrun

aşagıdaki konulara kısa ve etkili bir de değinen bir yazı yazın.

1. din
2. cinsellik
3. gizem

cevap:

Allahım!
hamileyim.



54
Komik Yazılar / rüşvet vermek sanntttırr
« : Şubat 20, 2008, 03:19:50 ÖS »
rüşvet vermek sanntttırr

Rüsvet vermekte sanattir:-)))))



> > Polis - Beyefendi radar uygulamamiz vardi. Hiz
> > sinirini astiniz.
> > Adam - Asmadim birader.
> > Polis - Beyefendi radar kayitlarini
gösterebiliriz.
> > Adam - Ben Mustafa'nin arkadasiyim, ugrasmayin
> > benimle
> > Polis - (bi afallar) Mustafa mi o da kim ?
> > Adam - Sen Mustafa yi tanimiyor musun ?
> > Polis - Ee sey hatirlayamadim...
> > Adam - Dur yanimda resmi var sana göstereyim.
> > (cebinden bir 10 milyonluk çikartir ve üzerindeki
> > Atatürk resmini gösterir)
> > Polis - Haa, pardon simdi hatirladim. Tamam.
> > Adam - Gidebilir miyim ?
> > Polis - Sey, bu Mustafa' nin baska resmi var mi
> > yaninizda ?
> > Adam - Eeeh be... Arkadas dediysek bütün albümü
> > yanimizda tasimiyoruz...





55
Komik Yazılar / ßuz gißi EsPriler
« : Şubat 20, 2008, 03:15:45 ÖS »
ßuz gißi EsPriler

Eli olmayan babaya ne denir?
No-el baba...

Can neden boğazdan gelir?
Çünkü: Can Emirgan'da oturuyormuş...

Elektrik sandalyesinde oturan idam mahkumu ne demiş?
Çok korkuyorum elimi tutar misin?

Yaşınız kaç?
Bilmem her yıl değişiyo...

Arkadaşlar telefonlar dinleniyormuş...
İyi iyi, dinlensinler zaten çok yorulmuşlardı...

Saatin çalışıyor mu?
Benimkine de iş bulsana...

Sinüs 60,
Cosinüs tutmuş...

Kocanızla ortak özelliğiniz ne?
Aynı gün evlendik...

Karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş?
Karakola düştüm.

Çok iyi göbek atan kazana ne denir?
İyi oynayan kazansın...

Viyana kuşatması neden bitmiş?
Etrafta atacak kuş kalmadığı için...

cocinüs atmış,
sinüs tutmuş

bir matematik hocamız da "Sınav nerden başlar hocam?" diyen arkadşımıza "Kapıdan başlar, ben kapıdan girince sınav başlar." diyip bizi öldürmüştü.

Tenyalar bağırsakta yaşar, bağırmasakta.

Size deniz anası taklidi yapayım mi..?
Deeeniiiizzz ggeeell yavruumm geell annecim.

bi espiri patlatıyım mıı BOOOMMM!!!

-tanrı ikinci zenciyi yarattığında ne demiş?
-tüh bu da yandı

- kaptan kemal konuşuyor çıkarın beni bu kaptan

- Temel 100 metre yarışından önce doping almış,sonra anlaşılmasın diye sonuncu olmuş...

- İnsanları uyandırmak için neden su dökerler ?
- Çünkü suyun kaldırma kuvveti vardır

Bunu sınıf arkadaşım buldu: Sinirlerime hakim damarlarıma savcı olamıyorum..

- Trabzon'da satılan su şişelerinin altında ne yazar? Cevap:Buradan açılmaz.

Büyük jetona para verme, Küçükten al büyüt...

cos pantolon
___________ =cot pantolon
sin pantolon

56
Her Telden / Tek Soruluk ÖSS
« : Şubat 20, 2008, 03:13:54 ÖS »
Tek Soruluk ÖSS
Bir musluk bir havusu 6 saatte doldurmaktadır.
bu esnada bir tren istanbuldan yola çıkar.
12 havuz bakıcısı dolan havuzu günde 4 saat çalışarak , 1 dakika da 1 kovayı doldurmak suretiyle boşaltabilmektedirler.
istanbuldan yola çıkmış olan trenin içiturşucuk dolu olup 6 numaralı kompartımanda 1 ingiliz 1 fransız ve 1 de türk bulunmaktadır.
türk, trene binmek üzere belediye otobüsüyle gelmiştir...
otobüs kadıköyden yola çıktığında içinde 32 yolcu bulunmaktaydı.
ilk durakta 4 kişi bindi, 12 kişi indi, öbür durakta binen olmadı ama 8 kişi daha indi.
inenlerden birinin ayağı bir çukura girdi.
bu çukurda gündüzleri 90 cm yukarıya tırmanıp geceleri 40 cm geriye kayan bir solucan bulunmaktaydı.
trendeki fransızın elinde, içinde 100 misket bulunan 1 torba bulunmaktaydı.
bu misketlerden 50 tanesi kırmızı, 50 tanesi beyaz idi.
fransız torbayı ingilize uzatarak içinden 1 kırmazı misket çekmesini istedi.
ingiliz acaba kırmızı misketi bulabilmek için en az kaç misket almalıyım diye düşünmekteyken, havuz bakıcılarından birinin aklına bişey geldi.
kovayı tartarak kaç günde havuzu boşaltabilirim diye düşündü.
1 terazi bularak kovayı tarttı.
kova terazinin sağ kefesine konunca 20 kg, sol kefesine konulunca 22 kg gelmekteydi.
kovanın gerçek ağırlığını bulabilmek için doğru tartabilen ağırlıklar bulması gerektiğini biliyordu.
ağırlıkları tanesi 50 kuruş idi.
havuzun bakıcısının cebinde 625 kuruş bulunmaktaydı.
ağırlıklardan kaç tane alabilirim diye düşünürken, kadıköyden kalkan otobüs selamiçeşmeye gelmişti.
otobüsün içinde aksi istikamette uçan bir sinek vardı.
sinek dakikada 20 metre uçabiliyordu.
otobüste bulnan bir öğrencinin aklına bu sineğin otobüsün ön camımdan arka c***** kadar kaç dakikada uçabileceği şeklinde bir soru geldi.
ancak cevabı bir türlü bulamıyordu, çünki o gün 1 sınava girmişti ve 4 yanlış 1 doğruyu götürüyordu.
toplam 80 soruluk 1 sınavda öğrenci kesin doğru 52 soruyu yapabildiğini biliyordu.
geri kalan 28 sorunun doğru olma olasılığı her soruda 5 şık olduğuna göre 1/5 idi.
bu durumda kaç puan alabileceğini düşünmekteyken, trenin makinisti treni otomatiğe bağlamış ve elindeki iskambil destesiyle oynamakyatdı.
en çok 32 kağıt çekerek kaç kupa gelebilir şeklindeki olasılık sorusunu hesaplamaya çalışıyordu, ama hesaplamakta çok güçlük çekiyordu çünkü annesi ile kendi yaşlarının toplamı 62 idi.
5 yıl sonra annesinin yaşı makinistin yaşının 2/7 si olacaktı.
doğal olarak anneme ne hediye almalıyım diye aklı meşguldü.
bu durumda makinistin yaşı ile erenköyde otobüste bulunan yolcu sayısının çarpımı havuzun hacmine bölünürse , ingiliz 4 kırmızı misket çekene kadar tren ankaraya kaç saatte ULAŞIR ?


57
Her Telden / dostluk bu olmalı bence.. sizce!!!!
« : Şubat 19, 2008, 02:26:19 ÖS »
dostluk bu olmalı bence.. sizce!!!!

Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok
beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.

Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir
ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider
ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.

Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını
öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte
yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç
düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine
uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl
bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir
kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler
sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi
kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da
geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir .
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek
isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok
sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum .çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha
fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;
Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.
İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.
Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını
istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)
Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu
şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş
istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim.
Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek
üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz.

Dostlukla ve Sevgiyle kalın

58
Her Telden / MUTLULUK NEDİR Kİ ...
« : Şubat 19, 2008, 02:22:18 ÖS »
MUTLULUK NEDİR Kİ ...

Faturalarını ödeyebiliyorsan, Bir işin var demektir.
Pantolonun biraz sıkıyorsa, Aç kalmıyorsun demektir.
Gölgen seni izliyorsa, Güneş ışığını görüyorsun demektir.
Otobüsten indiğin yerden işyerine yolu uzun buluyorsan, Yürüyebiliyorsun demektir.
Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyorsan, Konuşma özgürlüğün var demektir.
Yanındaki adamın sesinden rahatsız oluyorsan, Duyuyorsun demektir.
Camları silmen , çatıyı onarman gerekiyorsa, Bir evde yasıyorsun demektir.
Doğalgaz faturan yüklü geliyorsa, Isınıyorsun demektir.
Yığınla yıkanacak ve ütülenecek çamaşırların varsa, Yığınla giyeceğin var demektir.
Çalar saatin sabahın köründe çalıyorsa, Yaşıyorsun demektir.
Aksamları kendini yorgun hissediyor ve bacakların ağrıyorsa, O gün üretici olmuşsun demektir.
VE TÜM BUNLARIN FARKINA VARABİLİYORSAN MUTLUSUN DEMEKTİR......
MUTLULUK .....Sorunsuz bir yaşam değil, Onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir.


59
Komik Fıkralar / _SARIŞIN-GARSON VE İNTEGRAL_
« : Şubat 19, 2008, 02:15:44 ÖS »
_SARIŞIN-GARSON VE İNTEGRAL_

İki erkek matemetikçi bir bara gider. Birincisi ikincisine ortalama bir kişinin matematik hakkında çok az şey bildiğini söyler.
İkincisi buna katılmaz ve bir çok insanın yeterli miktarda matematikle başa çıkabileceğini iddia eder.
Birinci matematikçi tuvalete gider. Onun yokluğunda ikinci matematikçi garson kızı çağırır.
Ona bir kaç dakika sonra arkadaşı döndügünde kendisini tekrar çağıracağını ve bir soru soracağını söyler.
Bütün yapacağı 'iks küp bölü üç' diye yanıt vermektir.
Kız tekrarlar:- 'eks küp... ne?'
Matematikçi düzeltir `iks küp bölü üç'
Kız:- 'Eks küp bölü üç?'
-' Evet 'der matematikçi.
Kız tamam deyip, kendi kendine mırıldanarak uzaklaşır, -'iks küp bölü üç, iks küp...'
Birinci matematikçi döner ve ikincisi kendi görüşünün doğruluğunu kanıtlamak için iddiaya girmelerini teklif eder.
Sarışın garson kıza bir integral soracağını söyler, birincisi gülerek kabul eder.
İkinci adam garson kızı çağırır ve sorar
- 'x karenin integrali nedir?'
Garson kız yanıtlar
-'x küp bölü üç',
uzaklaşırken de ekler
- 'artı bir sabit sayı'.

60
Komik Fıkralar / _BEYİN NE İŞ YAPAR?_
« : Şubat 19, 2008, 02:14:50 ÖS »
_BEYİN NE İŞ YAPAR?_

Temizlikçi bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer.
Tabiat bilgisi soruları ve cevapları şöyle:

Soru : Mide ne iş yapar?
Cevap : Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür

Soru : Akciğer ne iş yapar?
Cevap : Solunum yapar. Bizi yaşatır.

Soru : Kalp ne iş yapar?
Cevap : Dolaşım yapar.

Soru : Beyin ne iş yapar?
Cevap : Bizim apartmanda kapıcılık yapar...


Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6