İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - crazyrdgül

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6
61
Komik Fıkralar / _Sıra Mühendİslerde_
« : Şubat 19, 2008, 02:14:01 ÖS »
_Sıra Mühendİslerde_

Adamin biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbaga dile gelir
- Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim
Adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar.
Kurbağa tekrar dile gelir.
- Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım.
Adam kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümser ve yine cebine koyar.
Kurbağa yalvarmaya başlar
- Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin
her şeyi yaparım.
Adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar.
Sonunda kurbağa dayanamaz
- Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle
kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim.
Neden beni öpmüyorsun?

Sonunda adam konuşur
- Bak, ben bir mühendisim. Kızlarla uğraşacak vaktim yok,
fakat konuşan bir kurbağa olman bana çok ilginç geliyor.


62
teşekkürler paylaşım için... :ok :ok :ok

63
Biyoloji / Guatr : Belirtiler, Teşhis, Tedavi
« : Şubat 12, 2008, 10:15:07 ÖÖ »

Guatr : Belirtiler, Teşhis, Tedavi

Guatr nedir?

Boyun ön kısımda bulunan tiroid (kalkan) bezinin iltihap ve kanser dışındaki bir sebeble büyümesine guatr denir.

Tiroid bezinin görevi nedir?

Tiroid bezi boynumuzun ön kısmında yerleşik, iki parçalı, küçük bir içsalgı bezidir. Salgıladığı hormon ile vücudumuzun çalışma hızını belirler. Ürettiği hormon azalırsa vücudumuzun çalışma hızı düşer, fazla hormon salgılarsa vücudumuzun çalışma hızı artar.

Guatr nasıl bir hastalıktır? ‘Ben guatr hastasıyım’ denilince ne anlamak gerekir?

Guatr tek bir hastalık değildir. Belirtileri ve tedavileri birbirinden farklı hastalıklar grubudur. Bu sebeble guatr hastasıyım demek, biz hekimler için yetersiz bir tanımlamadır. Tiroid bezinin iltihaplarını ve kanserlerini bir kenara bırakırsak, guatr hastalıklarını üç ana gruba ayırabiliriz. Bu gruplar da kendi içinde alt gruplara ayrılır.

Bunlar:

1. Tiroid bezinin az hormon salgıladığı durumlar; hipotiroidi hastalığı. Daha çok iç hastalıkları veya endokrinoloji uzmanlarının tedavi ettiği hastalıklardır. Bezin salgıladığı hormon yetersiz olduğu için vücudun hızı yavaşlar, hareketler ağırlaşır, duygular küntleşir. Bu hastalara gereken hormon ilaç şeklinde verilerek tedavi edilir.

2 . Hormon dengesizliği olmayan guatr hastaları. Bu grupta üç çeşit guatr bulunur. Birincisi tiroid bezinin dengeli şekilde tamamının büyüdüğü (diffüz guatr); ikincisi, tiroid bezinde tek bir yumrunun (nodül) olduğu (soliter tiroid nodülü) ve üçüncüsü tiroidde çok sayıda yumrunun olduğu (multinodüler guatr) hastalıklar.

3 . Tiroidin fazla hormon salgıladığı hastalıklar. Bu gruba zehirli guatr da denilir. Vücutta fazla tiroid hormonu bulunması sebebiyle vücudun çalışma hızı artmıştır. Ellerde titreme, kalp çarpıntısı görülür. Bu grupta da üç tip guatr vardır. Birincisi bezin tamamının büyüdüğü (Basedow Hastalığı), ikincisi fazla hormon salgılayan tek bir yumrunun olduğu (Toksik Adenom), üçüncüsü irili ufaklı çok sayıda yumrunun olduğu (Plummer Hastalığı) hastalıklar.

Hastalığın belirtileri nelerdir?

Yukarıda saydığımız hastalık çeşitlerine göre guatr hastasının şikayetleri de değişir. Hormonların fazla üretildiği (zehirli guatr) tiplerde, ellerde titreme-terleme, kalp çarpıntısı, sinirlilik, gözlerin yuvalarından taşması, ishal, iştah artması ama kilo alamama, adet düzensizlikleri görülür. Hormonların az üretildiği durumlarda ise hareketlerde ve duygularda yavaşlama, ellerde kuruma, saçlarda kuruma-dökülme, adet düzensizlikleri görülür. Hormonal dengesizliğin olmadığı tiplerde sadece tiroid bezinde büyüme veya nodül oluşumu . Bu hastalıkların hepsinde tiroid bezi büyüyebilir, nodül oluşabilir.

İç/dış guatr, dişi/erkek guatr, zehirli guatr nedir?

Tıbbi olarak böyle bir sınıflama olmamasına rağmen hastalara durumunu açıklarken kullanılan terimlerdir. Tiroid bezinin büyümediği, muayenesinin normal olduğu, sadece hormon dengesizliği olduğu durumda guatr hastalığı iç guatr olarak açıklanmış olabilir. Fazla hormon salgılayan guatr hastalığını “zehirli” guatr olarak adlandırıyoruz. Ameliyat sonrası nüks eden guatr hastalığını açıklamak için de “dişi guatr” terimi kullanılmış. Yine de bu terimler tıbbi bir ayırımı ifade etmezler.


Guatr hastalıklarının iyot ile ilgisi nedir? İyot alsak hastalığı engeller miyiz?

Tiroid bezi İyot elementini kullanarak hormon üretir. Bu elementin eksik olduğu yerlerde guatr çok görülür. İyot eksikliğinin giderilmesiyle guatr hastalığı engellenir.

Guatr hastalığı olduğundan şüphelenen kişiye hangi testler yapılıyor?

Basitçe kandaki hormon miktarlarını kontrol etmek ve tiroid bezinin yapısını görmek için ultrason yaptırmak genellikle teşhiste yeterlidir. Bu iki testten sonra gerekli görülürse sintigrafi ve iğne biopsisi gibi başka testler de yapılır.

Guatr hastalıkları teşhis edildikten sonra nasıl tedavi ediliyor?

Tedavide üç durum söz konusudur.
1.Hormon yetersizliği olan guatr hastalarına bu hormon ilaç şeklinde verilir.
2.Hormon fazlalığı olan hastalara hormon yapımını engelleyecek ilaçlar verilir. Hormon seviyesi normale inince ameliyat veya radyoaktif iyot ile nihaî tedavi yapılır.
3. Hormon dengesizliği olmadığı ama tiroid bezinde nodüllerin olduğu durumda da genellikle ameliyat gerekir.

Her guatr hastalığı ameliyat gerektiriyor mu?

Tiroid bezinin tamamen büyüdüğü ya da içinde nodüllerin olduğu durumda ameliyat bir tedavi seçeneğidir. Her guatr hastalığı ameliyat gerektirmez. Bir guatr hastasını ameliyat etmek için dört sebeb vardır:
1.Boynunda büyümüş guatrın oluşturduğu estetik problem
2. Büyümüş guatrın ya da nodüllerin yemek borusunu ve soluk borusunu sıkıştırmalarından kaynaklanan şikayetler olması
3. Büyümüş guatrın hormon dengesizliği yapması
4. Guatrda kanser tesbit edilmesi veya kanser şüphesi

Guatr hastalığında kanser olur mu?

‘Guatr, tiroid bezinin kanser harici büyümeleridir’ diye tarif etmiştik. Ama bu büyümelerin kanser olup olmadığı ancak bazı incelemelerden hatta ameliyattan sonra belli olur. Dolayısıyla bütün guatrlı hastalar düşünüldüğünde %15 oranında kanser gelişme ihtimali vardır.

Ameliyattan başka tedavi yöntemleri var mı?

Her guatr ameliyat ile tedavi edilmez. Yukarıda saydığımız hastalıkların bazı tiplerinde ilaç tedavisi, bazısında radyoaktif iyot tedavisi (radyasyon ile tiroid bezinin tahrip edilmesi), bazısında da ameliyat gerekir.

Guatr ameliyatında ne yapılıyor?

Guatrın hastalıkları çeşitli olduğu gibi ameliyatları da çeşitlidir. Tiroid bezinin iki parçalı olduğunu belirtmiştik. Ameliyatta bu parçalardan biri tamamen çıkarılabilir, her iki parçası çıkarılabilir veya her iki parçasından bir miktar çıkarılabilir. Ne kadar tiroid bezi çıkarılacağı, yani bu ameliyat seçeneklerinden hangisinin uygulanacağı hastalığın çeşidine göre planlanır.

Ameliyatta ne gibi riskler var? Ses telleri zarar görebilir mi?

Guatr ameliyatları günümüzde oldukça güvenle yapılan ameliyatlardır. Her ameliyatta olduğu gibi guatr ameliyatında da istenmeyen durumlar olabilir. Bunların en başında da ses tellerinin zarar görmesi riski vardır. Ancak bu durum %3-5 (yüz guatr ameliyatından 3 ile 5’inde) oranında görülür. Ameliyat sahasında kanama ve paratiroid bezlerinin zarar görmesi (vücut kalsiyum dengesini ayarlayan bezlerin hasarı) diğer risklerdir.

Ameliyat veya ilaç tedavisi sonrası guatr tekrar eder mi?

Evet edebilir. Hormon eksikliği ilaçlarla giderildikten sonra hastalık tekrar edebilir. Bazen nodüller ilaçlarla geriledikten sonra tekrar büyüyebilirler. Bu durumda hasta tekrar değerlendirmeye ve tedaviye alınır.
Ameliyat edildikten sonra da guatr tekrar edebilir. Özellikle çok sayıda nodülü olan guatr hastalığında geride bırakılan tiroid dokusunda da nodül kalmışsa zamanla bu nodüller büyüyüp guatrın tekrar etmesine yol açabilir. Bu sebeble ilk başta ameliyatı, hastalığa uygun planlamak önemlidir.

Ameliyat olan hastaların kontrolleri var mı?

Hastalığının çeşidine göre ameliyat sonrası hiç ilaç kullanmadan ömür boyu yaşayabileceği gibi, ömrünün geri kalanında ilaç kullanmak zorunda olan hastalar da vardır. Ancak bütün guatr hastaları hastalıklarına bağlı olmak üzere belirli aralıklarla kontrol edilmelidirler ki hem hastalığın tekrarından korunsunlar hem de oluşabilecek istenmeyen durumlar erkenden tedavi edilebilsin.

64
Komik Yazılar / Hangi öğretmen nasıl tehdit eder?
« : Şubat 12, 2008, 10:04:18 ÖÖ »
Hangi öğretmen nasıl tehdit eder?

Matematik:Oğlum,senin o kafanı 5`e böler,y=3x+4 bağlantısına göre vücudunu eklemlere ayırırım.

Biyoloji:Çocuğum senin DNA yapını bozar,hücrelerindeki mitokondrileri yok edrek enerjisiz bırakırım,terliksi hayvana dönersin ona göre.

Tarih:Bana bakın Deli İbrahim`in torunları,sizi Ankara Savaşı`ndan çıkmış Beyazıt`a çeviririm.Hüdavendigar sizi kurtaramaz, bilmiş olasınız.


Resim:Çenesi fazla düşeni tahtaya kaldırır,modellik yaptırırım.

Coğrafya:Oğlum,yörüngeden çıkma!Yoksa seni enlem ve boylamlarına ayırır,26-45 doğu meridyenine sürer ve akabinde 6,5 şiddetinde bir şamar patlatırım.Kafanda oluşacak fay hattından sen sorumlusun.

Edebiyat:Hiç mübalağa etmiyorum.Seni edebi bir parça olarak parçalar,bir güzel gazelini okurum.

Kimya:Bakın,kafamı bozmayın!Sizi atomlarınıza ayırır,oksijen yerine sözlüde İyot yuttururum.Hasan 2 Osman 4`e dönersiniz.

Beden Eğitimi:Bak nasıl konuşuyor hâla?!Bakın şimdi size kulağı amuda kalkmış öğrenci göstereceğim.

Müzik:Biraz daha konuşmaya devam ederseniz,saz sapıyla hepinizin ensurumantal olarak notalarını çıkarır,solfejik beraber ve solo vuruşlarnızı da lük olarak yaparım haa!Bakın o zaman nasıl miskin kuzulara dönüyorsunuz!

65
Her Telden / ...Bulmaca Çözmenin Yararları...
« : Ocak 31, 2008, 04:21:27 ÖS »
BULMACA ÇÖZMENİN YARARLARI

...Bulmaca Çözmenin Yararları...


Bulmaca çözmek, kimimiz için çok eğlenceli, kimimiz içinse çekilmez bir uğraşı olarak görünmektedir. Bulmaca bağımlıları olduğu gibi, bulmaca çözenlere aheste aheste bakan insanlar da vardır.


İnsanların bulmacaya bakış açıları bu şekilde farklılık gösterse de, bilim adamlarının bu konudaki (bulmacanın yararları) fikirleri sabit ve tek yönlüdür. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, özellikle genç yaşta bolca bulmaca çözerek, beynimizin çalışma sistemini güçlendirebilir ve aşamalı, sistematik... düşüncemizi geliştirebiliriz.


Bulmaca çözmek, muhakkak ki her yaştan insan için yararlı ve güzel bir etkinliktir. Fakat bu etkinliğin yararı daha çok genç yaşlarda kendini göstermektedir. Erinlik dönemiyle ergenlik dönemi arasında ve sonraki kısa dönem içerisinde, gençler bulmacaya yoğunlaşarak beyinsel işlevlerini güçlendirebilirler.


Normal bulmacaların dışında Türkçe dersi konularıyla ilgili hazırlanmış bulmacaları çözmek ise, öğrencinin konuları pekiştirmesini, bilgilerinin kalıcılığını sağlamasını, okuma-yazma becerisini gelştirmesini, bütünsel ve parçalayarak düşünmesini, problem çözme yeteneklerinin artırılmasını, farklı düşünebilmesini... sağlar.

66
Biyoloji / Çekirdek Bölünmesi
« : Ocak 31, 2008, 03:33:48 ÖS »
Çekirdek Bölünmesi

Uranyum ya da plütonyum çekirdeği gibi ağır bir atom çekirdeğinin hemen hemen eşit kütleli iki parçaya bölünmesi. Çekirdek bölünmesinde çok büyük miktarda enerji açığa çıkar.

Doğada geçerli temel ilkelerden biri, her sistemin, engelleyici bir etki bulunmadığı sürece, potansiyel enerjisinin en alçak düzeyde olacağı biçimi alacağını öngörür.

Örneğin,bir dağın tepesinde bulunan su,engellenmediği sürece, aşağı doğru akar
Böylece potansiyel enerjisi giderek azalır ve kinetik enerjiye dönüşür. 1905' te
Einstein, enerji ve kütlenin aynı fiziksel niceliğin farklı görünümleri olduğu ve birbirlerine dönüşebileceğini ortaya koydu. Bir ağır elementin (atom numarası demirinkinden daha yüksek olan elementler) atomunun çekirdeği iki parçaya bölünürse, oluşacak iki çekirdeğin kütlelerinin toplamı, bölünen çekirdeğin kütle-sinden daha küçük olur ; bir başka deyişle iki çekirdekten oluşan yeni sistem daha az enerjiye sahiptir (aradaki kütle farkı, bölünme sırasında enerji olarak açığa çıkar). Bir çekirdek, yine de hemen bölünüp iki parçaya ayrılmaz. Bunun nedeni
çekirdeği oluşturan nükleonlar(protonlar ve nötronlar)arasındaki etkileşimi oluş-turan iki tür kuvvet arasındaki büyük nitelik farkıdır. Protonlar ve nötronlar arasında etkiyen ve çok kısa erimli bir çekme kuvveti olan çekirdek kuvvetiyle yal-nızca protonlar arasında etkiyen daha uzun erimli elektrostatik (Coulomb) itme
kuvveti, çekirdek bölünmesinin gerçekleşebilmesi için aşılması gereken bir potansiyel duvarı oluşmasına yol açar.Önüne set çekilen suyun aşağı doğru akama-masına benzeyen bu olguda, aşılması gereken bu potansiyel duvarına (bölünmeye uğrayabilmesi için çekirdeğe verilmesi gereken ek enerjiye)“bölünme engeli”
denir. Periyodik tabloda yukarı doğru çıkıldıkça, bir başka değişle daha ağır elementlere doğru gidildikçe bu engel alçaldığından, ağır çekirdeklerin bölünmesi
daha kolay gerçekleşebilir.

Bir çekirdeğin bölünmeye uğraması iki yolla gerçekleşebilir. Suyun aşağı akışını engelleyen duvarda bir delik açılmasına benzetilebilecek olan “kendiliğinden
çekirdek bölünmesi” olayı, doğada kendiliğinden ama çok seyrek olarak gerçekleşir. Bölünme için gereken ek enerjinin çekirdeğe dışardan, örneğin çekirdeğin soğuracağı bir nötron aracılığıyla verilmesi yoluyla gerçekleştirilebilen bölünme
ise,suyun düzeyinin,önündeki seti aşabilecek biçimde biraz yükseltilmesine benzetilebilir.Bu tür bölünme,nötron soğurulmasıyla sağlanabileceği gibi,başka par-


çacıkların (örnek: proton, alfa parçacığı, gama ışını) soğurulması yoluyla da gerçekleşebilir.

Çekirdek bölünmesinde yer alan olaylar dizisi altı aşamada ele alınabilir. Ağır çekirdek, bir parçacık (örnek: bir nötron) soğurarak ek enerji alır, bu da çekirde-ğin biçiminde hızlı değişmelere yol açar (1. aşama). Bu titreşimler sonucunda,
çekirdek, adı verilen uzamış bir biçim alır (2. aşama). Bu aşamada çekirdekteki
kuvvetler geçici bir denge durumundadır ; çekirdek eğer biraz büzülürse, bölünmez ve fazla enerjisinin, örneğin gama ışınımı salarak giderip özgün durumuna dönebilir ; ama eğer çekirdek biraz daha uzarsa, ikiye ayrılır (3. aşama).Sonuçta,
“bölünme parçaları” adı verilen iki çekirdek ortaya çıkar.Ayrıca birkaç nötronda
salınabilir. İkisi de pozitif yüklü olduklarından birbirlerinden hızla uzaklaşan bölünme parçaları, önemli düzeyde enerji fazlası içerirler ve ilkin “gecikmesiz nötron” olarak adlandırılan nötronlar sağarak (4. aşama), daha sonradan gecikmesiz gama ışınları salarak (5. aşama) bu enerjinin büyük bölümünü dışarı verirler. Bu aşamalarda salınan nötronları ve gama ışınlarının “gecikmesiz”olarak adlandırıl-ması, bunları, daha sonra ortaya çıkanlardan ayırt edebilecek içindir. Ortaya çıkan iki çekirdek, ilk uyarımdan gama ışını salınmasına değin geçen yaklaşık 10
saniyelik süreden sonra, durgunluğa erişirler. “Çekirdek bölünmesi” ürünü adı
verilen bu çekirdekler, radyoaktif bozunum yoluyla gama ve beta ışınları ile gecikmiş nötronlar salarak, birkaç saniye ile birkaç yıl arasında değişen bir süre içinde, karalım izotoplara dönüşürler (6.aşama). Çekirdek bölünmesi, ağır çekir-değe gerekli enerji fazlasını verebilen herhangi bir parçacık yardımıyla gerçek-leştirilebilir. Pozitif yüklü çekirdeğe en kolay girebilen parçacılar, elektrik yükü
taşıyan nötronlardır. Bölünmenin enerji açığa çıkaran bir süreç olmasının nedeni ise,bölünmede ortaya çıkan gecikmesiz nötronlardır, çekirdeklere girerek yeni
bölünmelere yol açarlar. Böylece bir kez başlatılan bölünme süreci kesintisiz sürebilir. Bu süreç zincirleme tepkime olarak adlandırılır.

67
Biyoloji / Canlılık ve Hücre (Konu Anlatımı)
« : Ocak 31, 2008, 03:32:58 ÖS »
Canlılık ve Hücre (Konu Anlatımı)

A. BİYOLOJİ ve CANLILIK

Biyoloji, canlıların her türlü hayat olaylarını inceleyen bilim dalıdır. Zooloji (Hayvan bilimi), Botanik (Bitki bilimi) ve Mikrobiyoloji (Mikroskobik canlı bilimi), olmak üzere üç ana bölüme ayrılır.

Biyolojinin bu bölümlerinin her birisi, canlının değişik özelliklerini incelemeleri bakımından kendi içinde de alt bölümlere ayrılır.



B. HÜCRENİN YAPISI

Bütün canlılar hücresel yapıdadır. Ancak virüsler hücresel yapıda olmayan canlılar olarak kabul edilir.


Bu resim büyük
Şekil: Bir hayvan Hücresinin Yapısı


Canlılar, ancak solunum, boşaltım, üreme, vs. gibi belirli özelliklere sahip olmakla cansızlardan ayırt edilebilir. Bu özelliklere, canlıların ortak özellikleri denir.

Bir zarla çevrili çekirdek taşıyan hücrelere ökaryot, belirgin bir çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere de prokaryot hücre denir.

Ökaryot hücreler zar, sitoplazma ve çekirdek olmak üzere üç ana bölümden meydana gelmiştir.



1. Hücre Zarı

Hücreyi dış ortamdan ayıran, madde geçişini sağlayan ve şeklini belirleyen çok ince bir yapıdır.

Zarın Yapısı: Yapısında yaklaşık olarak % 65 proteinler, % 33 lipidler ve % 2 kadar da karbonhidrat bulunur. Bazı proteinlerin arasında por isimli delikler bulunur.

Zardaki protein ve yağ molekülleri sürekli hareket halinde bulundukları için buna, "akıcı mozaik zar modeli" denir.

Bitki hücrelerinde, hücre zarının dış kısmında selüloz maddesinin birikmesiyle hücre çeperi denilen cansız ve kalın bir tabaka daha bulunur.

Turgor basıncının oluşmasına neden olur. Çeperin üzerindeki delikler zardakilerden daha büyük olup, geçit adını alır. Çeper cansız olduğundan geçitlerden sığabilen her türlü maddeyi geçirebilir. Bunun için tam geçirgen denir. Prokaryot hücrelerde de (bakteri ve mavi-yeşil alglerde) çeper vardır. Ancak yapısı selüloz değildir.



2. Sitoplazma

Çeşitli hücresel yapılar (organeller) ve hücre sıvısının (plazmanın) bulunduğu bölümdür. Hücrede birçok hayatsal olaylar burada gerçekleşir. Jelatinimsi ve kolloidal bir kütledir. Plazmanın içinde su, proteinler, yağlar, karbonhidratlar, tuzlar, vitaminler, hormonlar ve çeşitli iyonlar bulunur.



Hücre Organelleri

a. Endoplazmik Retikulum (E.R) : Hücre zarından çekirdek zarına kadar uzanan zarlı kanallar sisteminden oluşur.


Besin maddelerinin taşınmasından, artık maddelerin atılmasından ve bazı besinlerin depolanmasından sorumludur. Zarları üzerinde ribozom varsa Granüllü E.R, yoksa Granülsüz E.R adını alır.









b. Golgi Cisimciği : Endoplazmik retikulumdan meydana gelir. Salgı maddelerinin paketlenmesini ve salgı yapılmasını ve bazı sentez olaylarını sağlar.







c. Lizozom : Golgiden meydana gelir. Tek katlı zarla çevrili olup, içerisindeki sindirim enzimleri ile hücre içi sindirimini sağlar. Zarlı yapısı yırtılacak olursa hücre kendini sindirip yok eder. Bu olaya “otoliz” denir.





d. Ribozom: Yapısı protein ve RNA dan oluşur. Her hücre kendine özgü proteinlerini ribozomlarda sentezler. Zarla çevrili değildir ve iki alt birimden oluşur. Yoğun protein sentezi sırasında sitoplazmada yan yana gelerek zincir şeklindeki “polizom”ları oluştururlar.





e. Mitokondri: Çift zarlıdır. İç zarının kıvrımlarına “krista”, zarların arasını ve içini dolduran sıvıya “matrix” denir. Oksijenli solunum yaparak hücrenin enerji (ATP) ihtiyacını karşılar. Kendisine ait DNA, RNA, ETS ve ribozomları vardır. Bölünerek çoğalabilir.





f. Sentrozom: Sadece insan ve hayvan hücrelerinde bulunur. Birbirine dik iki sentriolden oluşur. Hücre bölünmesi sırasında kendini eşleyerek zıt kutuplara çekilir. Kromozomların kutuplara çekilmesini sağlayan iğ ipliklerininin tutunma yeridir.


g. Plastitler: Sadece bitkisel hücrelerde bulunurlar. Üç çeşidi bulunmakta olup, birbirlerine dönüşebilirler.


Kloroplast: Fotosentezinyapıldığı organellerdir. Kendine ait DNA, RNA, ETS ve ribozomları vardır. Çift katlı zardan oluşur. Mitokondri gibi bölünerek çoğalabilir. İç zarın uzantıları olan kıvrımlara grana, içerisini dolduran sıvıya ise stroma denir. Granalar içinde bitkiye yeşil rengini veren ve fotosentez için gerekli ışığı soğuran (emen) “klorofil” pigmentleri bulunur.

Kromoplast: Bitkilerde meyve ve çiçeklere özel renklerini verirler. Likopin (kırmızı), ksantofil (sarı) ve karoten (turuncu) olmak üzere üç çeşittirler.

Lökoplast: Renksizdirler. Genelde kök, gövde ve tohumda yoğun olarak bulunurlar. Nişasta ve diğer maddelerin depolanmasını sağlarlar.

h. Koful (Vakuol): Endoplazmik retikulumdan, golgiden, hücre zarından ve çekirdek zarından meydana gelebilirler. Kofullar bazı artıkların ve suyun depolanmasını ve bitkilerde turgor basıncının ayarlanmasını sağlarlar.

ı. Hücre Zarı Oluşumları : Özellikle emme görevi olan hücrelerde hücre zarı bir miktar sitoplazmayla dışa doğru uzantılar yaparak hücre yüzeyinin büyümesini sağlar. Bunlara “mikrovillus” denir.



Bazı hücrelerde ise kirpik (Sil), kamçı ve yalancı ayak denilen uzantılar oluşur.


3. Çekirdek (Nükleus)

Hücrenin yönetim, üreme ve kalıtım merkezidir. Dinlenme halindeki hücrede dört bölümde incelenebilir.

a. Çekirdek Zarı: Bu zar endoplazmik retikulumun devamı gibidir. Arasında porlar (delik) bulunur. Yapısı sitoplazmik zara benzer. Porları daha büyük ve zarı iki katlıdır.

b. Çekirdek Özsuyu: Homojen görünümlü olup içinde çekirdekçik ve kromatin iplikler (DNA lar) bulunur.

c. Çekirdekçik (Nukleolus): RNA ve bazı proteinlerden oluşmuştur.


d. Kromozom: Hücre çekirdeğinin temel yapısı kromatindir. Çünkü hücrenin kalıtsal materyalidir. Kromozomlar, DNA ve proteinlerden oluşmuştur. Bölünme zamanı kromatin iplikler kısalıp kalınlaşarak kromozomları oluştururlar.

Normal vücut hücreleri ana ve babadan gelen birer takım kromozomu taşır. Bu tip hücrelere diploid hücreler denir ve (2n) ile gösterilir. Eşey hücreleri ve bazı basit yapılı canlılar yaşamları boyunca kromozom takımının yarısını taşırlar. Bu tip hücrelere ise monoploid denir ve (n) ile gösterilir.
 

68
Komik Yazılar / sınavdaki cevaplar
« : Ocak 31, 2008, 03:29:15 ÖS »
sınavdaki cevaplar

Yukarıdaki şiirin ölçüsü nedir?
Cevap: Yaklaşık dokuz santimetredir.(lise 1)

Kimlere zekat verilmez?
Cevap: Şeytana.(ilkokul 5)

Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı kaça ayrılır?
Cevap : Üçe; kara, deniz, hava kuvvetleri.(orta 3)

Mondros'u açıklayınız?
Cevap: Mondros kimdir bilmiyom

İneğin midesi kaç bölümdür?
Cevap: İki oda bir salon bir mutfak (ortaokul 1)

Servet-i Fünun edebiyatı hangi edebi akımlardan etkilenmiştir?
Cevap: Elektrik akimindan (lise 3)

Canlıların ortak özellikleri nelerdir?
Cevap: Yol, su, camii, mezarlık

Orta Asya'dan göçün sebepleri nelerdir?
Cevap: Ellektirik kesintisi (6.sınıf)

Türkiye'nin geçitlerini yazınız?
Cevap: Alt geçit, Üst geçit, Yaya geçidi (7.Sınıf)

Kanuni Fransa'ya neden kapütilasyon tanımıştır?
Cevap: Bir kadına yardım etmek için (ilkokul)

Güney Doğu Anadolu bölgesinde petrol nerelerden çikartılır?
Cevap: Petrol Raman ve Gazmandan çikartılır (ortaokul 2)

İzmir'i kim işgal etti?
Cevap: Gazeteci Hasan Tahsin (orta3)

Ailenin reisi kimdir?
Cevap: Anam (ilkokul3)

Koşma nedir?
Cevap: Yürümenin hızlı şekline koşma denir (lise1)

Canlıların en küçügüne ne ad verilir?
Cevap: Bebek

Kasabayı kim yönetir?
Cevap: Şerif ve adamları (ilkokul5)

Mübarek geceler hangileridir yazınız?
Cevap: Kına, gerdek ve dolunay gecesi (ilkokul5)

Fabl nedir?
Cevap: Bilinmiyor




69
Komik Yazılar / öğrencinin sözlüğü.
« : Ocak 31, 2008, 03:28:01 ÖS »
öğrencinin sözlüğü.

Öğrencinin SözlüğüAtmak : Ders anlatmak
Asmak : Sözlü günü yapılan gezi
Cesur : Kopya çeken kimse
Çöp Kutusu : Basket potası
Dalga Geçme : Ders dinleme
Disiplin : Öğretmenin kozu
Esnemek : Ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık
Felç : Karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık
Gardiyan : Nöbetçi öğretmen
Hastalık : Mazeret
Hayır Sever : Kopya veren
Okul : Hapishane
İnekleme : Çok ders çalışma
Karne : Loto Kuponu
Şaşkın : Yeni öğrenci
Tebeşir : Cephane
Komedi : Yazılıların açıklanması
Veli : Ara karneden bile haberi olmayan gariban
Çıkış Zili : Can kurtaran
Sözlü : Ecel teri,mizan terazisi
Not Defteri : Loto kağıdı
Öğrenci : Hilkat garibesi,zavallı
Öğretmen : Ahiret sualcisi
Sınıf : Muhabbethane
Ödev : Angarya
Sınıf Geçmek : Tahayyül
Sınıfta Kalmak : Küme düşmek
Teneffüs : Kudurma saati
Giriş Zili : Cenaze marşı
Masal : Anlatılan ders
Enflasyon : Notların öğretmen tarafından düşürülmesi
Devalüasyon : Öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri
Vaka-ı Vakvak : İyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri
İstenmeyen Gün : Pazartesi
İstenen Gün : Cuma
En İyi Haber : Hoca Yok, ders boş, vallaha...


70
Komik Yazılar / extacy
« : Ocak 23, 2008, 03:42:12 ÖS »
Bir tavsan ormanda kosarken , esrar saran bir zürafa görür. Ona :

- Dostum Zürafa , içme bunu, sagligina zararli, kosalim form tutalim
der ve baslar bunlar kosmaya.

Biraz sonra kokain çekmeye hazirlanan bir fil görürler ve

- Fil arkadasim , kokaini birak , gel bizimle kos beraber form tutalim,
diyerek ikna eder.

Biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye hazirlanan aslani görürler.

- Sevgili aslan kardes , batirma kendine bunu , gel bizimle kos sana da iyi gelir, der ve aslan yaklasir tavsana ve yumrugunu indirir tavsanin suratina.

Digerleri saskin
- Niye yaptin bunu , iyiligimizi istiyordu.

- Bu salak her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi....

71
Bilmece - Bulmaca / marangoz
« : Ocak 23, 2008, 03:29:44 ÖS »
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılarak eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Ne var ki emekli olması gerekiyordu. Müteahhit, iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasını rica etti. Marangoz, kabul etti ve işe girişti, fakat gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne büyük talihsizlikti!... İşini bitirdiğinde işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. “Bu ev senin” dedi, “Sana benden hediye” . Marangoz, şoka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman böyle yapar mıydı hiç! Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz. Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. “Hayat bir kendin yap, tasarımıdır” demiştir biri. Bugün yaptığınız davranışlar ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun. Unutmayın... Paraya ihtiyacınız yokmuş gibi çalışın. Hiç incinmemiş gibi sevin. Kimse izlemiyormuş gibi dans edin. Ve lütfen, bu sözleri arkadaşlarınıza iletin. Ben ilettim

72
Türkçe-Edebiyat / kaldırımlar!!!!!
« : Ocak 14, 2008, 02:04:29 ÖS »
KALDIRIMLAR

I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

II

Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...
                           
                            Necip Fazıl KISAKÜREK




73
Şiir / ıssızlığın çığlığı
« : Ocak 11, 2008, 12:49:03 ÖS »
ıssızlığın çığlığı

Cam ipliğinden sıkı dokunmuştur

kristal vitrindeki bu loş kadın

soğuk tenhalığında kaşları alnının

ince bir hayretle sanki donmuştur

yansımaları sokağa vurmuştur

kafasındaki müstehcen dazlaklığın

sedef boşluğunda aralık ağzının

sevişmelere çağrısı korkunçtur.



Taşralı bir 'köpek' buna tutulmuştur

simsiyah bir ünlem önünde camların

her gece jiletle kazıyamadığın

kaç kere kaçırmayı filan kurmuştur

çünkü kadınlar gözünü korkutmuştur

kraliçesi budur yalnızlığın

ürettiği nilüfer iç bataklığının

cansız olmasından neler ummuştur.



Issızlık çığlığını şehirde unutmuştur.

atilla ilhan

74
Komik Fıkralar / kİm DaHa ZeNgİn
« : Ocak 07, 2008, 10:56:24 ÖÖ »
KİM DAHA ZENGİN
BİR GÜN NAMIK KEMAL TEMELLE AMERİKAYA GİTMİŞ. MAHSAT ÇALIŞIP PARA KAZANMAK. NEYSE NAMIKLA KEMAL\'İN YOLLARI AYRILIR. AMA BULUŞMAK ÜZERE RANDEVU ALIRLAR.AYLAR GEÇER RANDEVU GÜNÜ TEMEL BİR SİYAH LİMUZİNLE RANDEVU YERİNDE OLUR. TEMEL NERDE ŞIK GİYİMLİ BİR İNSAN GÖRSE NAMIK SANIRNEYSE BİR DİLENCİ YANINA YAKLAŞIP BEN NAMIK DER VE TEMELE NASIL BUKADAR ZENGİN OLDUGUNU SORAR YANITI İSE ELFALI BAKAN MAKİNA İCATETTİM TALEP ÇOK 5 DOLAR ATIYON FALA BAKIYOR.NEYSE BİZİMKİLER YİNE ANLAŞIR SENEYE AYNI YERDE BULUŞMAYA.AYLAR GEÇER TEMEL YİNE BULUŞMA YERİNE GELİR(TABİKİ LİMUZİNLE).NERDE BİR DİLENCİ GÖRSE NAMIK SANIR.BAYA BEKLER SONRA BAKARKİ BİR HELİKOPTER YANINA İNİYOR VE İÇİNDEN ZENGİN VE ŞATAFATLI BİR İNSAN YANINA YAKLAŞIYOR.BEN NAMIK DİYOR.TEMELİN AGZI AÇIK SÖYLER SEN NASIL BÖYLE ZENGİN OLDUN CEVAP ŞÖYLEDİR:EL FALI İÇİN MAKİNA ÜRETTİM TALEP ÇOK 5 DOLAR KATIYON 5 DOLAR DAHA KATMAZSAN ELİNİ BIRAKMIYOR

75
Edebiyat ve Şiir / AYRILIK SEVDAYA DAHIL
« : Ocak 04, 2008, 04:03:09 ÖS »
AYRILIK SEVDAYA DAHIL

Acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin

En gorkemli saatinde yildiz alacasinin

Gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader

Uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin

Ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari

Mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan

Onu cok ariyorum onu cok ariyorum

Heryerimde vucudumun agir yanik sizilari

Bir yerlere yildirim dusuyorum

Ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan

Ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu

Gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus

Tedirgin gulumser

Cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili

Hic bir ani tek basina yasayamazlar

Her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili

Telasli karanlikta yumusak yarasalar

Gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu

Yildizlar inanilmiyacak bir irilikte

Yansimalar tutmus butun sahili

Cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var

Oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil

Cunku ayriliklar da sevdaya dahil

Cunku ayrilanlar hala sevgili

Yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik

Hava agir toprak agir yaprak agir

Su tozlari yagiyor ustumuze

Ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir

Eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani

Karanlik coktu denize

Yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin

Ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin

Kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan

Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince

Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice

Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak

Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle

Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz

Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz

Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi

Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi

Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek

atilla ilhan

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6