İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - morfeine

Sayfa: 1 ... 3 4 [5]
61
Engelli Haber / sakatlık indiriminden kimler yararlanabilir
« : Şubat 27, 2008, 12:38:44 ÖS »
Özürlü hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan hizmet erbabı, Özürlü serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı,

Basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan, (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) özürlüler yararlanmaktadırlar.

Gelir Vergisi indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracakları belgeler şunlardır:

Özürlü hizmet erbabı için:

a)Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için:

a)Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

b)Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf

c)Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge.

Özürlü serbest meslek erbabı için:

a)Vergi kimlik numarasını gösteren belge,

b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için:

a)Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını gösteren belge,

b)Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf,

c)Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge.

Gelir Vergisiindiriminden yaralanma hakkına sahip basit usulde vergilendirilen özürlüler için:

a)Vergi kimlik numarasını gösteren belge,

b)Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.
Kaynak: Başbakanlık Özürlüler İdaresi

62
Engelli Hakları / MUHTAÇ KİŞİLERE AYLIK BAĞLANMASI
« : Şubat 27, 2008, 12:36:10 ÖS »


Vakıflar Genel Müdürlüğünce, vakfiyelerde yer alan hayır şartlarının yerine getirilmesi amacıyla sosyal güvenlik kurum ve kuruluşlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir ve aylık hakkından yararlanmayan, her hangi bir gelire sahip olmayan, nafaka bağlanmayan, menkul ve gayrimenkul malı olmayan ve çalışma gücünü % 40'ın üzerinde kaybeden muhtaç, özürlüler ile ayrıca, annesi veya babası olmayan 18 yaşından gün almamış muhtaç, yetim çocuklara, Muhtaç Aylığı ve Vakıf İmaret Yönetmeliği hükümlerine göre aylık bağlanmaktadır.

Muhtaç Aylığı Bağlanabilmesi İçin Talepte Bulunanlardan Aşağıdaki Belgeler İstenir.
1- Dilekçe,
2- Nüfus kayıt örneği,
3- Sağlık kurulu raporu (aylık alacak özürlüler),
4- Tapu Dairesi, Vergi Dairesi ile Belediye Başkanlığından alınacak belgeler,
5- SSK, Bağ-Kur ile 2022 dahil Emekli Sandığından maaş alınmadığını tevsik eden belgeler,
6- Mal bildirim beyanı.

Muhtaç kişi talebini, ikamet ettiği ilin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne şahsen veya posta ile yapabilir.
Aylık bağlanacak muhtaç, özürlü ve yetim sayısı her yıl Maliye Bakanlığının görüşü alınarak, Vakıflar Genel Müdürlüğünce belirlenmektedir. 2006 yılı için bu sayı 5.000 kişidir. 2006 yılı itibariyle muhtaç, özürlü ve yetim kişinin herbirine aylık 218.84 YTL ödenmektedir.

Kaynak


Bu maaşla ilgili işleyişi düzenleyen MUHTAÇ AYLIĞI VE VAKIF İMARET YÖNETMELİĞİ'nde, DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK (18 yaşın altında çocuklara da maaş bağlanabilmesine olanak sağlıyor):

Alıntı:
BAŞBAKANLIK VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MUHTAÇ AYLIĞI VE VAKIF İMARET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

(1 Temmuz 2006 tarih ve 26215 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir)


MADDE 1 – 28/12/1989 tarihli ve 20386 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Muhtaç Aylığı ve Vakıf İmaret Yönetmeliğinin 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"18 yaşından küçük sakat çocuklara, kendilerine bakmakla yükümlü anne ve babalarının bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları taşıdığı takdirde, muhtaç aylığı bağlanır."

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"d) Sağlık Kurulu Raporu (aylık alacak sakat ve âmalar için)"

"f) Muhtaçlık belgesi (Tapu Dairesi, Vergi Dairesi veya Belediye)"

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince aylık alanlar, vakıf imaretlerinden yararlanabilirler."

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 5 – Maliye Bakanlığı ve Sayıştayın görüşü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Vakıflar Genel Müdürü yürütür.

63
Engelli Hakları / Engelliliği olan çalışan kimdir
« : Şubat 27, 2008, 12:34:57 ÖS »
Engelliliği olan çalışan, engellilik destek maaşı almaya hakkı olan ya da Avustralya’da ikamet gereklerini yerine getirmek zorunda olmasa idi engellilik destek maaşı almaya hakkı olabilecek olan bir çalışandır.

Engelliliği olan çalışanların ücretlerinin artırılması

Açık istihdam düzeninde çalışan ve yaptıkları iş için geçerli olan tam asgarî ücreti alacak kadar çalışamayan engelli çalışanlar genellikle Destekli Ücret Sistemi (SWS) çerçevesinde çalışırlar. SWS, çalışanın yaptığı iş için geçerli olan tam asgarî ücreti orantılayarak o çalışan için asgarî ücretin ne olacağını belirler. Sonuçta, bu kararla artırılan asgarî ücretlerle orantılandığı için SWS çerçevesi içinde ödenen ücretler de artırılacaktır. SWS’te ayrıca orantılanmış olan ücretin onun altına düşemeyeceği ayrı bir asgarî ücret te bulunmaktadır. Bu ücret te haftada 64 dolardır.1 64 dolar, Engellilik Destek Maaşını etkilemeyen gelir sınırıdır.
İşletme servisleri için geçerli olan Ücret Ölçekleri, kendileri için teker teker orantılanan ücret dizilerini içermektedir. İşletme servisleri Ücret Ölçekleri de genel karar uyarınca artırılır.

Çalışma Seçenekleri’nin engelliliği olan çalışanların ücret düzenlemeleri üzerinde ne etkisi oldu?
Çalışma Seçenekleri, korunmalı Ücret Ölçekleri yoluyle, gerek federal, gerekse eyâlet ücret hükümlerinde engelliliği olan çalışanlar için önceden var olan ücret düzenlemelerini muhafaza etmiştir. Bu düzenlemeler, engelliliklerinin üretim kapasitelerini etkilemesi nedeniyle görevleri, tam yetişkin2, stajyer ya da küçük yaşta çalışanların aldığı ücreti hak edecek ölçüde yapamayan engelli çalışanlar için orantılı ücret verilmesini gerektirmektedir.
Yukarıda belirtildiği gibi, en çok uygulanan orantılı ücret düzenlemesi SWS’tir. Ayrıca (destekli istihdam servisleri ya da sığınmalı atölyeler olarak ta bilinen) işletme servisleri sektöründe istihdam edilen engelli çalışanlar için de özel ücret düzenlemeleri vardı.

Komisyon şimdi engelliliği olan çalışanlar için neden özel düzenlemeler yapmıştır?
Engelliliği olan çalışanların yasal asgarî ücretlerinin kapsamında ve bu çalışanların orantılı ücret düzenlemelerine erişebilmelerinde boşluklar bulunmaktaydı. Komisyon, uygun asgarîlerin mevcut olduğunu garantilemek ve orantılı ücret düzenlemelerine erişimi artırmak üzere kapsamdaki bu boşluğu doldurmuştur.
Asgarî ücretlerdeki boşluklar nelerdir?Eğer 27 Mart 2006 öncesinde fedaral ya da eyâlet ücret hükümleri kapsamında değil idiyseler, engelliliği olan çalışanların yasal asgarî ücretleri yoktur. Bu çalışanlar için korunmalı Ücret Ölçekleri mevcut değildir. Üstelik, engelliliği olan çalışanlar, standart Federal Asgarî Ücret’in (FMW) dışında tutulmuşlardır.
1 Bu asgarî haftalık ücret, yasal gereklere uymak üzere bir formül olarak ifade edilmiştir.
2 Burada yetişkin ücreti, temel bir düzenli ücret ödenmesi anlamına gelir ve engelliliği olan, eğitim düzenlemelerinin geçerli olduğu ya da küçük yaşta çalışanlara açıkça uygulanmaz.
Orantılı ücret düzenlemelerindeki boşluklar nelerdir?(Uygun ve mâkûl ayarlamalarla) ‘Engelliliği olan çalışan’ tanımı kapsamına giren ama çalışan kişinin üretim kapasitesinin engelliliği tarafından etkilenmediği durumlarda, orantılı ücret düzenlemelerine erişim gerekmemektedir. Bu çalışanlar 27 Mart 2006 öncesinde federal ya da eyâlet ücret hükümleri kapsamında idiyseler ya da korunmalı bir Ücret Ölçeği kapsamındaki işverenlerin yeni çalışanları idiyseler, korunmalı Ücret Ölçeğindeki ücret kapsamında olmaya devam edecek veya bu kapsama gireceklerdir ve aynı Ücret Ölçeği kapsamındaki diğer çalışanlarla aynı ücreti almaya hakları olacaktır.
Kapsamda boşluklar vardır, çünkü:
• engelliliği olan her çalışan (27 Mart 2006 öncesinde fedaral ya da eyâlet ücret hükümleri kapsamında olmadıkları için) korunmalı Ücret Ölçekleri kapsamına girmemektedir; ve
• engelliliği olan bir çalışanın korunmalı bir Ücret Ölçeği kapsamında olması durumunda, birçok Ücret Ölçeği SWS gibi orantılı ücret düzenlemelerine erişim sağlamamaktadır.
Komisyon bu boşlukları doldurmak için ne yapıyor?
• Komisyon, yasalarca engelli çalışan olarak tanımlanan tüm çalışanların yasal asgarî ücret korunması altında olmasını garanti altına almak üzere birçok yeni özel Federal Asgarî Ücret ve Ücret Ölçeği getirmiştir.
• Komisyon kapsamdaki boşlukları doldurmak üzere yeni ücret belirleme yöntemleri yaratmıştır. Bunlar şunlardır:
• yasal olarak ‘engelli çalışan’ tanımı kapsamında olan ve çalışan kişinin üretim kapasitesinin engelliliği tarafından etkilenmediği ve çalışan kişinin mevcut bir Ücret Ölçeği kapsamına girmediği ender durumlar için standart Federal Asgarî Ücrete eşit yeni bir özel Federal Asgarî Ücret;
• engelli bir çalışanın gerekli düzeyde görev yapamadığı durumlarda, SWS’in açık istihdamda çalışanların orantılı ücretlerinin kapsamını şu anda orantılı düzenlemeler sağlamayan korunmalı Ücret Ölçeklerini kapsayacak biçimde genişletecek yeni bir özel Ücret Ölçeği;
• engelli bir çalışanın gerekli düzeyde görev yapamadığı ve çalışan kişinin mevcut bir Ücret Ölçeği kapsamına girmediği ender durumlarda, çalışan kişinin SWS kapsamına girmesi için yeni bir özel Federal Asgarî Ücret;
− korunmalı Ücret Ölçeklerinin ve yeni ücret düzenlemelerinin asgarî bir SWS haftalık ücret belirtmiş olduğu durumlarda Komisyon bunu Engellilik Destek Maaşını gelir olarak etkilemeyecek sınır olan miktara, yâni haftalık 64 dolara çıkartmıştır.
• engelliliği olan ve işletme servisleri sektöründe çalışan ve bir başka korunmalı Ücret Ölçeği kapsamına girmeyen çalışanlar için İçki, Otelcilik ve Müteferrik İşler Sendikasının 2005 tarihli (Destekli İstihdam Servisleri) Ücret Hükmünü yansıtan yeni bir özel Ücret Ölçeği; ve
− işletme servisleri sektöründe çalışan ve bir korunmalı Ücret Ölçeği3 kapsamına giren çalışanlar için o korunmalı Ücret Ölçeği, ek ücret değerlendirme yöntemlerini içerecek biçimde değiştirilmiştir.
Daha fazla bilgiye gereksinmeniz mi var?
Komisyon kararının tamamını görmek ya da bu dizideki diğer bilgilendirme yazılarını control etmek isterseniz www.fairpay.gov.au adresindeki AFPC internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Aşağıdaki bilgilendirme belgeleri özellikle ilginizi çekebilir:
• Engelliliği olan çalışanlar – Yeni ücret belirleme yöntemlerinin kapsamı
3 Otelcilik ve Müteferrik İşler Sendikasının 2005 tarihli (Destekli İstihdam Servisleri)Ücret Hükmünden [Fed] alınmıştır [AW841959
• Engelliliği olan çalışanlar – Çalışanın üretim kapasitesinin engellilikleri tarafından etkilenmediği açık istihdam
• Engelliliği olan çalışanlar – Engelli bir çalışanın gerekli düzeyde görev yapamadığı durumlarda açık istihdam
• Engelliliği olan çalışanlar – İşletme servisleri
Ücretler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz
1300 363 264 numaradan Çalışma Seçenekleri Bilgilendirme Hattı’nı arayın

64
Engelli Grupları / görme engelli
« : Şubat 27, 2008, 12:32:37 ÖS »
Düşlediğimiz daha iyi bir yaşam için siz anne ve babaların yaşam kalitesini arttıracak, bilinçlendirecek ve yaşantı oluşturacak, gereksinim duyduğunuz öncelikli konularda hedefler belirleyerek, sizlere somut bilgi ve öneriler sunduk.

Kitap, görme engelli çocukları olan ailelerin faydalanabileceği önemli bir kaynak niteliğindedir. Okuyucuların temel gelişim alanlarında görüşlerini ve yaklaşımlarını bilinçlendirmek amaçlı hedefe yönelik pratik bilgiler ve önerilerle siz anne babaları düşünmek ve hareket geçirmek için planlanmıştır.

Okuması ve uygulaması kolay olan zevkle okuyacağınız bir kitap olup Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığının siz anne babalara armağanıdır.

İçindekiler

• Gözün Yapısı

• Çocuğun Görme Seviyesi

• Çocuk ve Görme

• Çocukta Görme Özrünün Algılanması

• Çocuklarda Görme Duyusunun Gelişim Aşamaları

• Görme Özrünün Ölçüsü

• Görme Özrünün Sebepleri

• Anne Babaların Yaşadıkları Evreler

• Demokratik Aile Tutumları

• Eğitim

• Görme Özürlü Öğrenciler İçin Özel Eğitim Okullarına Başvuru ve Kayıt koşulları

• İstenilen Belgeler

• Normalleştirme, Bütünleştirme, Kaynaştırma Ve En Az Kısıtlayıcı Eğitim Ortamı

• Normalleştirme

• Bütünleştirme

• Birlikte Eğitim

• Kaynaştırma Eğitimi

• Normal Gelişim Gösteren Çocuklarla Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Gözlenen Gelişim Farkları Ve Anne Babalara Öneriler

• 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

• 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

• 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

• 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

• 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Özbakım

• 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

• 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

• 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

• 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

• 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Özbakım

• 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

• 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

• 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

• 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

• 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

• 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

• 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Cinsel Gelişim

• 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

• 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Duygusal Gelişim

10- Algı- Hareket Bütünlüğü

11- Evde Emniyet Kuralları

12- Mesleki Rehabilitasyon

13-Türkiye'de Görme Özürlülere Hizmet Veren Sivil Toplum Örgütleri

14- Yasal Düzenlemeler

15- İlköğretim Okulları

16-Sivil Toplum Örgütleri

17-Kaynaklar

Çocuğun görmesinde zorluk olduğunu fark etmek aileyi üzen bir durumdur. Bütün anne ve babalar için endişe, üzüntü, suçluluk duygusu, acı ve reddetme sık rastlanan duygulardır. Görme özrünü kabul ederek, üretici düşünmeye geçmek, uzun zaman alabilir. Eşinizle sorunlar, diğer çocuklarınız, işiniz, eviniz ve sorumluluklarınız daima yanınızda olacaktır. Yükünüzü azaltmak ve işlerinizi kolaylaştırmak amacıyla; göz ve görme işlevleri, ailenin görme özürlü bireye karşı tutum ve davranışları, karşılaştıkları sorunlarla baş etme yolları, özürlü bireyin eğitimi, hakları ve ulaşabilecekleri kaynakları içeren bu kitap hazırlandı.

Bilgi, sırtınızdaki sorumluluk ve yükü paylaşacak doğru kaynaklara ulaşmanızı sağlar.


I- GÖZÜN YAPISI
Göz organı küçük olmasına rağmen çok iyi gelişmiş bir ışık alıcısıdır. Gözün önemli bölümlerini ve görevlerini bilmek, çocuğunuzu anlamanızı ve ona faydalı olmanızı sağlar.

Gözler, yüzümüzün ön tarafında yüz kemikleri içinde çukurlara yerleşmiş içleri sıvı dolu, top şeklinde görüntüleri paylaşan iki organdır. İki gözden çıkan algılayıcıların beyin ile bağlantıları vardır.

Gözün en ön kısmındaki şeffaf, kubbe şeklindeki yuvarlak yapı ‘kornea' dır. Korneada bulanıklık olursa görüntü içeriye alınamaz. Göz nakli denilen, başka bir insandan alınıp takılan tek göz parçası bu şeffaf dokudur. Gözü top gibi sert tutan mat beyaz yapı ‘sklera' dır. Sklerayı örten zara 'konjunktiva' denir. Göz kapağı, sklera ve konjunktiva, gözü dış etkilerden korur. Bu koruyucularda eksiklik olursa göz dokuları dış etkilerle bozulur ve körlük ortaya çıkar. Korneadan bakınca gördüğümüz göze rengini veren renkli tabaka ‘iris' tir. İrisin gelişme geriliğinde, göze giren ışığın ayarı yapılamadığından görme çok azalır. İrisin ortasından ışığın geçtiği küçük delik ‘pupil' göz bebeğidir. Gözbebeği ile kornea arasını ön kamara sıvısı doldurur.Gözbebeğinin yapısının bozuk olduğu durumlar görmeyi bozar.

Gözün içini çiğ yumurtanın akı gibi bir sıvı doldurur buna : vitre denir. Göz küresinin içini halı gibi döşeyen kan damar ağına koroid denir. Koroidin üstünde yatan ışığa hassas hücre örtüsüne ‘retina' denir. Kalıtsal hastalıkların çoğunda retina hücrelerinin eksik çalışmaları sonucu körlük oluşur. İnce detayları, ışıkta ve renkli görmemizi sağlayan göz bebeğinin tam arka iz düşümüne oturan yeşil mercimek kadar küçük bir retina alanı çok hassastır ve ‘maküla' adını alır. Retinadan toplanılan bilgileri beyine taşıyan elektrik kablosuna ‘optik sinir' denir.

Göz bebeğinin arkasında görüntüyü netleştiren ‘merceğimiz' vardır. Silier kaslar bu merceği odaklamaya yardım ederler. Mercekte bulanıklık ‘katarakt' olarak bilinir. Çocuk göz bebeğinde bulanıklık ile doğarsa acil ameliyat edilmelidir. Gözün ön kamara sıvısı sürekli üretilir ve iris kökünden boşaltıcı kanallar ile boşalması şarttır. Eğer uygun boşalamazsa göz içi basıncı yükselmesi ile göz tansiyonu hastalığı ‘glokom' oluşur. Çocuğun gözü büyüktür. Acil tedavi gerektirir. Tedavi edilemezse görme azalır ve körlük olur. Görme siniri gözden aldığı görüntüyü beynin arka tarafındaki görme merkezine taşır. Gördüğünü anlama burada gerçekleşir. Taşıyıcı sinir kablosundaki hasar ile görme taşınamaz ve görmeyen göz hücreleri zayıflar.



2- ÇOCUĞUN GÖRME SEVİYESİ
Bütün çocukların doğumda görme düzeyi düşüktür.Işık ve şekil görebilen çocuğun görmesi 0-3 yaşında gelişir.Altı ayda anne ve babasının gözlerinin içine bakabilir. Zaman içinde göz doktorları çocuğunuzun görmesi hakkında daha çok bilgiye ulaşabilecektir. Araştırmalar göz ve görmenin doğumdan sonra gelişmesini sürdürerek 2 ay- 4 ay- 6 aylık dönemlerde özel ilerlemeler kaydederek 6 yaşında olgun görme seviyesine ulaştığını göstermektedir.

Tam ve keskin görmenin olgunlaşması için gözün iyi ışık ve şekil ile uyarılması şarttır. Bakma işinin görme işine dönüşmesi için gözden gelip beyine gönderilen görüntünün algılanıp anlamlandırılması gerekir. Çocuğun dil gelişimi ve çevreyi tanıması ile ilişkili olmasından dolayı çocuğun tam olarak ne kadar ve nasıl gördüğünü anlamak zaman alacaktır. Tam körlük çok ender rastlanan bir durumdur. Çoğu çocuk fazla olmasa da bir miktar görebilir. Işığı görebilen çocuk, pencereyi bulabilir. Bu bilgi ile odanın genel yapısını anlayabilir. Çocuğun yaşadığı ortamdaki davranışlarını gözlemlemek önemli bilgiler verecektir.

Anne ve babalar kadar çocuğu kimse iyi tanıyamaz. Aile çocuğu gözlemleyerek elde ettiği bilgileri uzmanlara anlatmalıdır.

Çocuğunuzun görme zorluğunun birçok sebebi olabilir. Basit bir tanı verilebilir ama çoğu zaman hastalık ender ve tam bilinmiyorsa tanı zordur. Göz doktoruna sorabileceğiniz soruları burada tartışacağız.

Karşılaşacağınız Uzmanlar
En yakın sağlık ocağında muayeneyi yapan hekim çocuğunuzun genel sağlığını inceler. Çocuğunuza ileri tetkikler gerekirse hekim sizi yönlendirecektir. Çocuk doktoru bebeğinizin doğumundan itibaren muayenesini yaparak her dönemde gelişmesini takip eder. Göz doktoru ise hastanede çocuğunuzun gözünü muayene eder. Çocuğunuz için uzmanlara şu soruları sorarak bilgi alabilirsiniz:

- Bu durumun sebebi nedir? Lütfen en basit şekilde anlatınız.

• Bu duruma ne denir? Lütfen açıklar mısınız ?

• Bu durum aileden kalıtımla mı geçiyor?

• Genetik danışmanlık isteyebilir miyim?

• Bu durumun tedavisi veya düzeltilmesi için bir yol var mıdır?

- Özel bir tedavi gerekli mi?

• Ne yardım edebilir?

• Yardım için ben ne yapabilirim?

• Çocuk ne yapmamalıdır? ( başını sallamamalı/ gözlerine bastırmamalı vs.)

• Tedaviye rağmen durum daha kötüye gider mi? Aynı kalır mı? Daha iyileşir mi?

• Benim çocuğum tekrar ne zaman incelenmeli ve muayene edilmelidir?

• Daha ileri tavsiye ve yardım için nereye gitmeliyiz?

• Çocuğuma yardımcı olmak için ben/ anne-baba olarak ne yapabilirim?

• Okuyabileceğim yazılı bilgiyi nereden bulabilirim?

• Gözlük fayda eder mi? Ne zamanlar takılmalıdır?

• Çocuğumun ne kadar görebildiğini bana söyleyebilir misiniz?

• Çocuğumun daha iyi görmesi için az görenler yardımları var mıdır?

• En yakın az görenler kliniği neresidir?

• Benim çocuğum en iyi nasıl görür?(uzaktan/yandan/renkli/loş ortamda/aydınlıkta/hareket ile/üç boyutlu)

• Çocuğuma yardım etmek için özel ışık kullanımı var mı?

• Çocuğumun eğitimi görme engelinden nasıl etkilenecektir?

• Öğretmene görme zorluğu ile ilgili ne bilgi vermeliyim?



3- ÇOCUK VE GÖRME

Göz, optik- görme siniri veya beyin hasarı sebebiyle görme bozukluğu olabilir. Görme, insan bilgi ve öğrenmesinin %80'nini sağlar. Göz organı gelişmesini doğumdan sonra üç yaşında tamamlar. Bebek hareketli, parlak sarı renkli ve çizgili cisimleri gözleri ile takip eder. İnsan yüzü çok dikkat çeker. Yüz mimik ve hareketlerini taklit ederek öğrenme başlar. Çocuk bakarak ve görerek görmeyi öğrenir. Temel göz kullanımı öğrenilen bir gelişmedir. Altı yaşın sonunda en olgun görme kazanılmıştır.

Görme yeteneğinin gelişme basamakları şöyle özetlenir:

Farkında olma: Yakın çevremizde oluşan hareket, ses ve dokunmadan farkında oluruz.

Dikkat: Görsel, sesli ve diğer duyusal uyarılara dikkatimiz çekilir. Onların farkına vararak onlara yönelir ve daha çok öğrenmeye çalışırız.

Yerini Bulma: Belli bir ses, koku ve görüntünün varlığını saptayınca onu çevredeki diğer varlıklardan ayırmaya çalışırız.

Hatırlatma: Önceden tanıştığımız bir nesneye sesini, kokusunu, sertliğini veya rengini hatırlayarak hoşlanıp, hoşlanmadığımızı düşüncemizde oluştururuz.

Anlama: Anlamayı geliştirmek için bütün topladığımız bilgileri bir araya getiririz. Böylece hafıza ve problem çözme özelliklerimizi kullanırız. Bu nesne ile ne yapacağımızı kararlaştırırız.

Görme kullanıldıkça gelişir. Eğer çocuğunuzun kullanılabilir bir görmesi varsa kullanmaya teşvik edilmelidir. Beyin görme ile gelen bilgiyi diğer duyulardan gelen bilgiler ile birleştirir(dokunma, işitme, tatma, koku alma) ve uzaydaki yerimizin farkında olmadır.

Beyin dokumuzun %40'nı görme bilgilerinin birleştirilmesi için kullanılması görmenin çok temel bir duyu olduğunu ispatlar. Çocuklar gözlerini çevre tecrübesi elde edinirken kullanırlar. Böylece ‘o anda öğrenme' gerçekleşir.

Görüntü diğer duyu algılarını düzenleyerek bağlantılar kurar. Çocuğun zihin gelişiminde bu ‘algılama düzenlemesi' dünyayı tanımasını sağlar.



4- ÇOCUKTA GÖRME ÖZRÜNÜN ALGILANMASI
Araştırmalara göre, çocuğun görmesinin gelişmesi doğum sonrası devam etmektedir. Kullanılabilir düzeye gelebilmesi için sürekli ve kaliteli uyarılmasına ihtiyaç vardır. ‘Görme' için algılama yetenekleri de gelişmeli ve görüntülerin beyinde anlamlandırılması yapılmalıdır. Bu sebeple çocuğun ne kadar ve nasıl gördüğünü anlamak için aylar, yıllar geçer.

Çocukta görme özründen şüphelenilmesi için şu belirtilerin olması gerekir;

-Yenidoğan bebeğin gözbebekleri siyah olması gerekirken beyaz gözükmesi,

-Gözün alışılmışın dışında küçük, çok büyük veya gelişmemiş olması,

-Çocuğun yüzünü ışık kaynağına dönmemesi,

-6-8 haftalık bebek anne-babasının yüzüne bakabilmeli ve gülümsemelidir.

Tam körlük çok enderdir. Çoğu çocuk biraz görür. Ancak her görüntünün önemi vardır ve kullanılabilir.Yalnızca ışık görebilen bir çocuk pencerenin yerini bulunca odanın düzenini kurabilir.

• Görme Duyusunun Gelişim Aşamaları

Normal Çocuklarda;

• ayda; Başını ve gözünü ışık kaynağına döndürme,

Yatay ve dikey düzlemde obje takibi,

6-8 haftada gözün içine bakış, “sosyal gülüşme”.

2-3 ayda; Yoğun göz teması,

Dikey ve dairesel hareket takibi,

Hareketli oyuncak takibi,

Dudak okumaya başlama,

3-6 ayda; Kendi ellerini seyretme,

İleri uzanma, sallanan nesneyi yakalamak,

Düşen ve uzaklaşan oyuncağı gözleme,

Karşıya bakıştan yana bakışa dönme,

Görsel dikkat alanının genişlemesi,

7-10 ayda; Küçük parçacıkları fark etme,

Önce dokunma ve parmak ucu ile tutma,

Resimlerle ilgilenme,

Yarısını gördüğü nesneye ilgi ve tanıma,

11-12 ayda; Evde görsel yer bulma,

İnsanları tanıma,

Resimleri tanıma,

Saklambaç oynama,

1-2 yaşda; Haberleşmede görmenin önemi ,

Yüz ifadeleri ve vücut dili,

Öncül uyarılar ve gözlem,

Olayların akışına bağlantı kurma,

Sesli uyaranlara bağlanma.

Görme Özürlü Çocuklarda;

0-3 ayda; Gözbebeğinin titreşmesi (Nistagmus),

Görüntüyü normal dışı odaklama (Eksentrik fiksasyon),

Göz teması yok:bağlanma gelişmez,

Orta hat (düz çizgi yol gibi) kavramı oluşmaz,

Görsel takip gelişmez,

3-6 ayda; Şaşılık oluşur,

Göz tembelliği (Ambliyopi),

Motor gelişim geriliği:başını tutamaz, emekleyemez,

Kötü alışkanlıklar, göze parmak sokma, sallanma,

7-12 ayda; Uzay duygusu gelişmez,

Göz uyumu yoktur, görsel takip yapamaz,

Merak duyusunda gelişme geriliği:arama yapamaz,

1-2 yaşda; Görsel haberleşme eksikliği: oyun alanında dışlanma,

Anlık-doğal öğrenme geriliği,

Çevre ile iletişim kurmada zorluk; hareket kısıtlılığı ve uyum bozukluğu.

Görmenin özellikleri ölçülebilir;

-Yakın ve uzak görme denenerek ince detayları seçme ölçülebilir (görme keskinliği).

- Renk ayırımı, görme alanı (anlık görünenler), ışığın etkisi, karanlığa uyum sağlamak, hareket algılama tespit edilebilir.

- Gözlük ihtiyacı ile doğru gözlük camları hesaplanıp görüntünün çocuğa net ve keskin ulaşması çok önemlidir.

Düşük görmesi olan çocukların görmeleri ölçülüp gözlük ile görmenin artması da ortaya konmalıdır. Bütün çocukların gözlük takması gerekmez. Ancak gözde bulanık görüntü ‘ambliyopi' denilen ‘tembel göz' durumunu oluşturur, görme azalır. Çocukların görmeleri ölçülürken onlara eşleştirecekleri resimler, yön gösterecekleri şekiller, okuma biliyorlarsa harfler gösterilir. Cevap veremeyen çocuklarda elektrik akımları ile ölçme cihazları hastane ortamında kullanılır.

Diğer bir ölçme ‘tercihli bakış', boş sayfa yerine çizgili resme bakmayı gören çocuğun tercih etmesidir. Göremeyen çocuk boş sayfaya bakmaya devam eder. Görme keskinliği kesir olarak belirtilir. Üst sayı, şeklin gözden tutulduğu uzaklık mesafesini gösterir(genellikle 6 metre ), alt sayı ise normal gözün (standart) bu şekli görebildiği mesafedir. 6/6 standart, normal görmedir. Harf tablosu ile görme ölçülürken en üstteki büyük harf normal göz ile altmış metreden görülebilir. Kişi yalnızca bu en büyük harfi görebiliyorsa görmesi 6/60 dır. Görme keskinliğinin bu şekilde ölçülmesi ‘görme fonksiyonlarını' tam açıklayamaz: hareket, renk, açıklık/koyuluk, görme alanı, vs. Az bir görmeyi iyi kullanabilen çocuklar çok rahat hareket edip çevrelerini öğrenebilirler. Çocuğu gözleyerek onun görebildiklerini öğrenmek bize çok bilgi verir. Çocuğun konuşmasında gecikme varsa çocukla haberleşme daha çok gecikir ve zorlaşır.



Çocuğunuzu kimse sizin kadar iyi anlayamaz. Bu sebeple gözlemlerinizi uzmanlara anlatınız.



B- Görme Özrünün Ölçüsü
Görme seviyesi göz uzmanı doktor tarafından ölçülür. Görme özrü tanımlanır: Hiç ışık görmeyen, tam kör en düşük seviyedir. Işık gören, el hareketlerini algılayan ağır görme özürlüdür. Altı metreden açılmış insan parmaklarını sayabilen az gören sınıfından ağır az görendir. Kitap, gazete okumada zorluk çeken ve okuyamayan ise az gören olarak tanımlanır. Bu görme seviyeleri göz doktoru tarafından ölçülür ve kaydedilir.

C- Görme Özrünün Sebepleri

Çocuğun görme özrünün birçok sebebi olabilir. Genetik-kalıtım, akraba evliliği ülkemizde çocukluk göz hastalıklarının temel sebebidir. Bunun yanında mikrop kapma veya kaza geçirme olabilir. Göz hastalıklarının erken teşhis edilip, tedavisine ve erken rehabilitasyonuna başlanması gerekir. Çoğu durumda bir özel neden bulunamayabilir.

5- ANNE BABALARIN YAŞADIKLARI EVRELER

Görme yetersizliği olan bir çocuğun doğumu, ailenin dengesini altüst ederek ailelerde değişik duygu ve düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu duygular her ailede farklı evrelerden geçer.

Çocuğu olduğu gibi kabul etme sürecini kısaltabilen ailelerde, daha güvenli mutlu bir aile ortamı yaratılabilir.

Özürlü çocuğa sahip anne babaların geçirdiği evreler ve gösterdikleri davranışlar şöyle sıralanır:

Şok:

- Aşırı üzülme,

-Çaresizlik duygusu,

-Kalbin hızlı bir biçimde çarpması, boşaltım organlarının çalışması, avuç içlerinin terlemesi, kulakların uğuldaması, flu (bulanık) görme gibi belirtiler gözlenebilir.

Reddetme:

-“O kadar kötü görünmüyor”

-“Çocuğun olağan dışı bir durumu yok”

-“Bunun tanısını doktor koymuş, bu nedenle başka doktorlara gitmek gerekir” diye düşünülebilir.

-Olayların farkında olmamaya çalışma,

-Başka şeylerle çok fazla meşgul olup çocuğun sorunuyla ilgilenmeye zaman bulamama.

Depresyon:

-“Artık iş işten geçti bundan sonra hiçbir şeyin anlamı yok” diye düşünülebilir.

-Çevreyle ilişki minimuma indirilebilir.

-Normal çocuk özlemi duyulabilir.

Karmaşa:

-“ Böyle bir çocuğum olacağına keşke hiç olmasaydı”



Suçluluk:

-“Bu durum benden değil, senden yada senin ailenden kaynaklanmaktadır” gibi ailedeki diğer kişiler suçlanabilir.

-Kişinin çocuğun durumundan kendini sorumlu tutması,

-Olumsuz duygularla ilgili suçluluk duyma.

Kızgınlık:

“Neden ben?”

Pazarlık:

- “Eğer çocuğum düzelirse...”

-Çocuğun özrünü ortadan kaldırmanın yolları aranır. Örneğin; ameliyat, ilaç vb.

Kabul ve uyum:

- “O bizim çocuğumuz ve biz onu seviyoruz”

-Çocukla daha çok birlikte olma,

-Çocuğun gereksinimlerini karşılamaya özen gösterme,

-Uzmanlarla işbirliği yapma.

Bu davranış özellikleri özürlü çocuğa sahip tüm ailelerde yaşanabilmektedir. Çocuğu olduğu gibi kabul etme sürecini kısaltabilir, yukarıda saydığımız evrelerin daha olumlu ve güvenilir geçmesini sağlayabilirsiniz. Demokratik aile tutumları geliştirebilen aileler bu dönemi daha az duygusal hasarla geçirir ve çocuğa iyi bir eğitim vermiş olur.

65
Engelli Grupları / ortopedik engelli
« : Şubat 27, 2008, 12:30:14 ÖS »
• Ortopedik Özür Nedir

• Ortopedik Özürlerden Bazıları

• Doğuştan Olan Özürler

• Beyin Felci

• Süreğen Kemik ve Eklem İltihapları

• Romatizmal Hastalıklar

• Çocuk Felci

• Omurga Eğrilikleri

• Travmatik Özürler

• İlerleyici Kalıtsal Sinir Hastalıkları (Spinal Muskuler Atrofi)

• Cücelik

• Ortopedik Özrün Önlenmesi

A-Doğum Öncesi Nedenlerin Önlenmesi

B- Doğum Sırası Nedenlerin Önlenmesi

C- Doğum Sonrasındaki Nedenlerin Önlenmesi

• Ortopedik Özrün Tedavisinde Egzersiz Uygulamaları

• Ortopedik Probleme Yönelik Olarak Kullanılan Egzersizlerin Amaçları

• Tedavi Amacı ile Kullanılan Eğitim Yöntemleri

• Ortezler ve Protezler

• Protez

B- Ortez

• Diğer Yardımcı Araçlar

• Tekerlekli Sandalyeler

• Yürüteçler

• Koltuk Değnekleri ve Bastonlar

• Diğer Yürüme Araçları

• Diğer Ekipmanlar

• Eğitim ve Rehabilitasyon

• Tıbbi Rehabilitasyon

• İş Uğraşı Tedavisi

C- Sosyal Rehabilitasyon

D- Mesleki Rehabilitasyon

• Ortopedik Özürlü Çocuğun Eğitim ve Rehabilitasyonunda Ailenin Rolü

• Ortopedik Özürlülerde Spor

10-Özel Eğitim Uygulamaları

• Özel Eğitim

B- Temel İlkeler

C- Özel Eğitim Kurumları

D- Ortopedik Özürlülere Yönelik Özel Eğitim Kurumları

• Eğitim Programları

• Ortopedik Özürlülerde Kaynaştırma Yoluyla Eğitim

• Evde Eğitim(Yerinde Eğitim)

11-Ortopedik Özürlüler için Eve ve Çevreye Yönelik Mimari Düzenlemeler

• Kaldırımlar

• Rampalar

• Yaya Geçitleri ve Yaya Yolları

• Binalar

• Giriş Katı,Sahanlık ve Asansöre Ulaşma

• Ortak Garaj ve Otoparklar

• Evler

• Odalar

• Banyo ve Tuvaletler

• Mutfak

• Ulaşım

12-Halka Açık Yerlerde Mimari Düzenlemeler

13-Okul ve Sınıflarda Düzenlemeler

14-Yasal Düzenlemeler

15- İlköğretim Okulları

16-Meslek Liseleri

17-Sivil Toplum Örgütleri


1- ORTOPEDİK ÖZÜR
Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası dönemde herhangi bir nedenle , iskelet (kemik), kas ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu, bedensel yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiye ortopedik özürlü, bu duruma yol açan durumlara ise ortopedik özür denir.

Her anne baba, dünyaya getirdiği çocuğun sağlıklı olmasını ister. Aileden gelen kalıtsal hastalıklar hariç, bir takım ihmaller, tecrübesizlikler, bilgi eksiklikleri vb gibi nedenlerden kaynaklanan özrün hemen tamamı önlenebilir yada kontrol altına alınabilir. Çocuğunuzun bedensel yetersizliğinin onun tüm gelişimini olumsuz etkileyebileceğini unutmayın. Çocuk eğer emeklemiyor, yürüyemiyor, veya oturamıyorsa çevresiyle ilgisi buna bağlı olarak sınırlı kalacaktır.

Çocuğunuzun bedensel yetersizliği onun tüm yaşamını olumsuz yönde etkilememesi için, en ufak bir şüphede ilgili sağlık merkezine başvurarak erken tanılama ve müdahale ile hem kendinizin hem de çocuğunuzun ömür boyu sürecek mutsuzluğunu engelleyebilecektir.


2- ORTOPEDİK ÖZÜRLERDEN BAZILARI
A- Doğuştan olan özürler

1- Doğuştan uzuv eksiklikleri,

2- Doğuştan kalça çıkığı,

3- Çarpık ayak,

4- Doğuştan kol felci,

5- Doğuştan omuriliğin kese şeklinde dışa doğru çıkması (Meningomyelosel),

6- Yapışık parmak,

7 Doğuştan omurga eğrilikleri,

8- Doğuştan kas hastalıkları.

• Beyin felci

C- Süreğen kemik ve eklem iltihapları

D- Romatizmal hastalıklar

E- Çocuk felci

• Omurga eğrilikleri

• Travmatik özürler

1- Uzuv kaybı,

2- Kırık kaynama yokluğu,

3- Yanlış kaynamış kırıklar,

• Eklem sertliği,

• Travmaya bağlı felçler ve kuvvet kayıpları,

• Eklem kireçlenmesi.

• Kalıtsal ilerleyici sinir hastalıkları

• Cücelik


A- Doğuştan Olan Özürler

1- Doğuştan Uzuv Eksiklikleri

Tanım: Parmak, el, kol ve bacak gibi uzuvların doğuştan kısmen yada tamamen oluşmadığı durumlarda ortaya çıkar. Örneğin dirsekten itibaren bir yoklukta, dirsekten aşağıda uzuv tamamen yoktur ; buna doğuştan ampute denir

Neden: Annenin hamileliğin erken döneminde (ilk üç ay) kullanılması sakıncalı olan ilaçları kullanmasıdır. Bazı olgular ise kalıtsal olarak ortaya çıkar.

Tanı: Uzuv yoklukları bebek doğar doğmaz kolaylıkla tanınır. Uzuv içerisindeki çift kemiklerden birinin yokluğu ya da az gelişmesi durumunda bazen tanı zor olabilir. El, ayak, dirsek veya dizde belirgin çarpıklık ve kısalık, kemiklerde eğrilik var ise bu durumdan şüphelenilmelidir.

Tedavi : Erke n yaşlardan itibaren (sıklıkla yürüme yaşında) protez yapılabilir. Böylece çocuğun protez kullanma becerisi sağlanmış olur. Çok ileri yaşlarda protez yapılırsa, protezsiz yürümeyi ya da sakat kolu ile işlerini görmeyi benimseyen çocuk, protezi kullanmayı reddedebilir. 0-2 yaş döneminde ayak veya eldeki çarpıklıklar cihaz ile düzeltilecek durumda ise cihaz, değilse ameliyat ile düzelme sağlanabilir. Bazen kısa olan uzvun ameliyatla uzatılması gerekebilir . Bu durumda aile en yakın tam teşekküllü hastaneye başvurarak gerekli yardımı almalıdır.

2- Doğuştan Kalça Çıkığı
Tanım: Doğum öncesi, doğumda yada doğumdan bir müddet sonra kalça ekleminin yetersiz gelişimine bağlı olarak eklemde ortaya çıkan durumdur. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre çok daha sık görülür.

Neden: Birçok faktör rol oynar. Bebeğin kalça eklemindeki yapısal bozukluklar kalça ekleminin kolay çıkmasına neden olur. Bebeğin anne karnında anormal duruşu (yan ya da ters duruş) kalça eklemini zorlar.

Bebeğin kundaklanması kalça çıkığının en önemli nedenidir.

Tanı: Bebek doğduğunda bacağındaki deri çizgilerinin (katlantılarının) simetrik olmadığı göze çarpar, yani normalde bacaklardaki deri katlantıları aynı seviyelerde ve sayıda olmalıdır. Çıkık olan taraftaki bacak diğerine göre kısa olabilir. Her iki bacak yanlara doğru açılmaya çalışıldığında çıkık olan tarafın yana doğru açılmadığı (hareket kısıtlılığı) görülür. Eğer çıkık iki taraflı ise her iki kalçanın birbirinden ayrılmasının sınırlı olduğu farkedilir.

Bebek 1 aylıkken doktor tarafından yapılan kalça ultrasonu ile kesin tanı konabilir. Bu hastalıkta ne kadar erken tanı konulursa tedavi şansı o kadar artar. İlk 1 ayda tanı konulan bebekler en şanslı bebeklerdir. Bazı hastalarda tanı çocuk yürüme çağına geldikten ve hatta yürümeye başladıktan sonra konulmaktadır. Bu bebekler geç yürürler, çıkık tek taraflı ise o tarafta kısalık vardır ve yürümede aksaklık göze çarpar. Bu bulgular varsa bebek vakit kaybetmeden tam teşekküllü hastaneye götürülmelidir.

Tedavi: Tedavi, doktor tarafından yönlendirilmelidir. Kundaklama kesinlikle yapılmamalıdır. 0-2 aylık dönemde her iki kalçayı ayrık tutacak şekilde kalın ara bezi yada ticari olarak satılan yastıklar kullanılmalıdır. 2-12 ay arası bebeklerde kalçaları uygun pozisyonda tutarak normal gelişimi sağlayan ortezler verilir. 12 aydan büyük çocuklarda tanı ilk kez konuluyorsa ya da o yaşa kadar yapılan tedaviler sonuçsuz kalmışsa ameliyat yapılması zorunludur.

3- Çarpık Ayak

Tanım: Bir ya da her iki ayağın topuğu ile birlikte içe dönük ve bükük olması şeklinde görülmesidir. İki tipi vardır: Esnek ve sert şekil bozukluğu (deformite). Esnek olanı doğumdan bir müddet sonra alçı ve egzersiz uygulamaları ile düzelirken , sert olanı ameliyatla düzelir.

Neden: Şekil bozukluğunun iki tipi vardır: Nedeni bilinmeyen çarpık ayak ve diğer bazı hastalıklara (beyin felci, meningomyelosel gibi) bağlı olarak ortaya çıkan çarpık ayak. Beyin ve omuriliği tutan hastalıklarda ayak çevresindeki kasların kuvvet dengesizliğine bağlı olarak çarpık ayak ortaya çıkar.

Tanı: Çoğunlukla bebek doğar doğmaz ayaktaki şekil bozukluğu fark edilir. Doğuştan kalça çıkığı olan bebeklerde daha sık görülür. Her iki ayağın tabanlarının birbirine dönük olduğu , topukların içe dönük ve ayakların da bilekten yere doğru bükük olduğu görülür.

Tedavi: Şekil bozukluğu fark edilir edilmez, yani bebek doğduğunda tedavi de başlar. Düzeltici hareketler konu ile ilgili uzman kişiler tarafından ebeveynlere öğretilerek bebeğe yaptırmaları sağlanır. Ebeveynlerin sorumluluğu fazladır. Genellikle ilk 10-14 gün bu egzersizlerle geçildikten sonra ortopedi uzmanı tarafından alçı tedavisi başlatılır. Haftalık alçı uygulamalarıyla ayak tedrici olarak düzeltilir. Tedavinin değişik aşamalarında ve özellikle çok ciddi bozukluklarda bir ya da birden daha çok cerrahi müdahale gerekebilir. Tedaviye geç başlanılan hastalarda (özellikle 6 aydan sonra ) ameliyat mutlaka gereklidir. Ameliyattan sonra egzersiz, ortez ve uygun ayakkabı ile çocuk erişkin yaşa gelene kadar düzenli tıbbi takip yapılmalıdır.

4- Doğuştan Kol Felci
Tanım: Doğum sırasında kola giden sinirlerin zedelenmesine bağlı olarak ortaya çıkan felç tablosudur. Tek taraflıdır. Etkilenen kolda tamamen bir felç tablosu olabileceği gibi, ağırlıklı olarak elde yada omuz çevresindeki kasların zayıflığı ile de seyredebilir.

Genellikle görülen tipinde omuz çevresi tutulur, elde kuvvet normal iken omuz eklemi ve kolun hareketleri kısıtlı ve zayıftır.

Neden: Bebeğin kilosunun fazla olması, anne karnında ters duruşu, doğum eyleminin uzaması gibi nedenlerden kaynaklanan zor doğumlarda bebek doğurtulurken yapılan manevralar bebeğin kolunda ve o kola giden sinirlerde gerilmeye neden olur. Kalıcı sinir hasarı ve felç meydana gelir.

Tanı: Tanıyı koymak kolaydır. Bebeğin etkilenen omuz ve kolunu hareket ettiremediği ve kolun içe dönük durduğu fark edilir. Eğer eldeki felç şiddetli ise , elin bilekten bükük, kolun içe dönük olduğu ve elini kaldıramadığı görülür. En ağır tipinde ise kolda ve elde hiç kuvvet yoktur.

Tedavi: Hafif zedelenmiş sinirlerin tama yakın iyileşmesi mümkünken bazı çocuklarda hiç iyileşme olmaz yada kısmi iyileşme olur. İyileşme kendiliğinden olacaksa genellikle ilk 3 ay içerisinde kolda hareket gözlenir. Hareket gelişmiyor ise sinir onarımına yönelik ameliyatlar erken dönemde yapılmalıdır. İleri dönemde (5 yaş ve üzeri) eğer sinir iyileşmez ve kol veya elde şekil bozukluğu kalırsa bu şekil bozukluklarını düzeltmeye ve fonksiyon kazandırmaya yönelik (sinir onarımına yönelik değil) ameliyatlar yapılabilir. Egzersiz tedavisi son derece önemlidir. Aileler çocukları için gereken egzersizleri öğrenmek üzere, çocuğu takip eden doktorun yönlendirmesiyle konu ile ilgili çalışan bir fizyoterapiste başvurmalıdır.

5- Doğuştan Omuriliğin Kese Şeklinde Dışa Doğru Çıkması (Meningomyelosel )

Tanım: Bebeğin bel yada sırt bölgesinde omuriliğin ve omurilik sıvısının dışarıya doğru kese şeklinde fıtıklaştığı ve hastanın bacaklarında tek yada çift taraflı değişen derecelerde felçlere neden olan bir hastalıktır. Bazı hastalarda beyin omurilik sıvısının dolaşımının engellenerek beyin içinde kapalı kalması sonucu beyinde birikmesi ve buna bağlı başın büyüdüğü (hidrosefali) görülebilir. Beyin gelişimini ciddi olarak engelleyebilecek bir durumdur.

Neden: Bazı hastalarda kalıtsal olarak ortaya çıktığı gösterilmiştir. Yine hamilelik döneminde yetersiz B12 vitamini (folik asit) alan annelerin bebeklerinde daha fazla görülmektedir.

Tanı: Hastalığın, kan testi ve ultrason incelemesi ile 16 - 18. gebelik haftalarında fark edilmesi mümkündür. Amnion sıvısı (rahim içindeki gebelik sıvısı) alınarak yapılan tetkiklerle de erken tanı konulabilir. Bu durum hamileliğin ilk üç ayında tespit edilirse ailenin isteği ile gebelik sonlandırılabilir. Omurilik etkilendiği için omurga, kalça, diz, ayak bileği-ayakta sert düzelmesi kolay olmayan şekil bozuklukları ve bazı hastalarda idrarını, dışkısını tutamama durumu ile beraber görülür. Hafif tutulumlarda (omuriliğin en alt seviyeleri) çocuklar herhangi bir cihaz desteği olmadan yürüyebilirler. Orta dereceli omurilik hasarında ise çocuk yardımcı cihazlarla (yürüteç, koltuk değneği, ortez) yürüyebilir. Ayakta çarpık ayak, dışa dönüklük, ark yüksekliği, dizde tutulan kaslara bağlı olarak dizi bükememe, “X bacak”, “O bacak”, kalçada çeşitli sertlikler (kalçanın dışa dönük ya da bükük kalması gibi), kalçanın yarı çıkık yada çıkıkları, omurgada eğrilikler ile ortaya çıkabilir. Çocuğun bacaklarındaki duyu kaybı, kuvvet azlığı ya da felç ile beraber ayak, diz ve kalça şekil bozukluklarının varlığı tanıyı koydurur.

Tedavi: Doğum sonrası ilk 24 saatte keseye yönelik ameliyat acilen yapılmalıdır. Bağımsız yürümeyi kazandırmak en önemli amaçlardan biri olmalıdır. Ciddi durumlarda ayakta dengede durmayı sağlayabilmek ya da yürüyemeyecekse oturma dengesini sağlamak amaç olmalıdır. Myelomeningosel olan çocukların yaklaşık %40'ı erişkin çağda yürüyememektedir. Şekil bozukluklarının ilerlemesini durdurmak ve yürüme yardımı için omurga ya da uzuvlara ortez uygulaması yapılabilir. ‘Ayak-ayak bileği' ya da ‘ayak-ayak bileği-diz ortezleri', koltuk değnekleri, yürüteçler tedavide oldukça yardımcıdır. Cerrahi tedaviden yarar göreceği düşünülen hastalarda ayak-ayak bileği, diz, kalça ve gövde bozukluklarını düzeltmek için ameliyat yapılabilir.

6- Yapışık Parmak

Tanım: Doğuştan el ya da ayak parmaklarından iki ya da daha fazlasının birbirinden ayrılamama kusuru nedeniyle bitişik kalması şeklinde ortaya çıkar. Basit tipte sadece cilt ortak iken, karmaşık tipte kemik de ortaktır.

Neden: Hastaların % 15-40'ında ailede başka bireylerde de yapışık parmak bulunur. Dolayısıyla bu şekil bozukluğunun ortaya çıkmasında kalıtsal geçiş önemli bir yer tutmaktadır.

Tanı: Bebek doğduğunda tanıyı koymak oldukça kolaydır. Röntgen filmi çekilerek basit-karmaşık ayrımı yapılır.

Tedavi: Cerrahi girişim acil değildir. Ebeveynler çocuk büyürken ileride yapılacak ameliyatı kolaylaştırmak için yapışık parmaklara masaj yapmalı, aradaki cildi germelidirler. Ameliyat, boyları birbirine yakın parmaklarda (2,3,4) daha geç yapılabilir. Ancak okul çağından önce gerçekleştirilmelidir. 4. ve 5. parmaklar ile 1. ve 2. parmaklar arasındaki yapışıklıklarda ise uzun olan parmaklarda (2. ve 4.) zaman içinde şekil bozuklukları gelişeceğinden ameliyat tercihen 3 yaşından önce yapılmalıdır.

7- Doğuştan Kas Hastalıkları (Kas Erimesi)

Tanım: İskelet kaslarının yapısındaki bozulma ve buna bağlı ilerleyici kas güçsüzlüğü ile seyreden, doğumdan itibaren ortaya çıkan bir grup hastalıktır. Kas güçsüzlüğünün yanı sıra eklem sertlikleri, şekil bozuklukları ve ilerleyici sakatlık meydana gelebilir.

Neden: Kalıtsal geçişli hastalıklardır. Akraba evliliklerine bağlı olarak görülme sıklığı artar. Kaslarda ilerleyici erime söz konusudur.

Tanı: Bebek doğumda normal görünümde olabilir. Ancak ilerleyen aylarda ve yıllarda hastalık daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacak ve git gide ağırlaşacaktır. Kas erimesi %30-50'ye ulaştığında kol ve bacak kaslarındaki zayıflık dikkati çeker. Bu çocuklar genellikle geç yürürler. Yürüme yaşı genellikle 18 ayı geçer. Çocuk 3-5 yaşına geldiğinde yürümede hantallık, merdiven çıkmada zorluk, oturduğu yerden ayağa kalkmada ya da yattığı yerden oturur duruma geçmede belirgin bir zorlanmasının olduğu hatta , bazen bunları başaramadığı görülür. En erken boyun, kalça ve omuz kasları tutulur. Omuz ve kalçadan başlayan kas güçsüzlüğü giderek yayılır. Çocuk zayıf kasları nedeniyle düşmemek için belini aşırı derecede öne doğru çıkartarak, her iki yana salına salına (ördek gibi) kalça ve dizler hafif bükük ve parmak ucunda yürür.

Tedavi: Önceleri yürüyebilen çocuk yıllar içinde giderek tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelir. Hastalık teşhis edildiği andan itibaren çocuk yoğun fizyoterapi programı ile takip edilmeli ve aile eğitim programına alınmalıdır. Ortopedik tedavinin amacı, eklem sertliklerini ve şekil bozukluklarını önlemek gelişen kas ve eklem sertliklerini gerekirse gevşetmek böylece çocuğun ayakta kalabilme ve yürüyebilmesine yardımcı olmaya çalışmaktır. Genellikle gevşetme ameliyatlarından sonra ortez uygulaması gerekir. Ayakta durabilen ve yürüyebilen çocuklarda genellikle skolyoz (omurgada yanlara doğru olan eğrilik ve beraberinde dönme ile görülen şekil bozukluğu) gelişmediğinden mümkün olduğu sürece çocuğu ayakta tutabilmek için elden gelen gayret gösterilir. Skolyoz oluşmaya başladıktan sonra genellikle hızlı ilerler ve çocuğun oturma dengesini bozacak düzeye ulaşır, hatta solunum fonksiyonunu bozar.

Aile, çocuğun omurga dengesini sağlamaya yönelik olarak korse kullanılması gerektiği konusunda bilinçli olmalıdır. Ayrıca aile düzenli olarak ortezin kontrolü, röntgen filmlerinin düzenli takibi, çocuğun omurgasındaki eğriliğin artışının izlenmesi ve eğriliğin diğer sistemlere olan etkilerinin takibi açısından düzenli kontrollerini aksatmamalıdır.

B- Beyin Felci
(Spastik Felç, Serebral Palsi)

Tanım: Doğum öncesi, d oğum sırası ya da doğum sonrası erken çocukluk çağında (0-7 yaş), beyinde meydana gelen bir hasara bağlı olarak ortaya çıkan yürüme, hareket ve duruş bozuklukları ile seyreden bir hastalıktır. Bazı durumlarda zeka geriliği hastalığa eşlik edebilir.

Neden: Beyin hasarına yol açan nedenler üç dönemde etkili olmaktadır: Doğum öncesi dönem, doğum, doğum sonrası dönem.

Doğum öncesi: Nedenlerden birisi annenin hamilelik döneminde geçirdiği kızamıkçık gibi bulaşıcı hastalıklardır. Diğer nedenler arasında anne rahmindeki kesenin (çocuk eşi, plasentanın) ana rahminden erken ayrılması, plasenta yetersizliği, annenin zatürre geçirmesi, annedeki kalp-akciğer hastalığı, kan grubu uyuşmazlığı, annenin alkol ve ilaç bağımlılığı, şeker hastalığı sayılabilir.

Doğum sırası: Doğum eyleminin zor olması ve normalden uzaması da beyin felci riskini arttırabilir. Bunlar bebeğin beyninin yeterli oksijen almamasına neden olarak etkili olur. Doğum travması bebekte beyin içi kanamaya neden olabilir. Bebeğin doğumda anormal geliş pozisyonları (örneğin makat geliş) zor doğuma dolayısıyla oksijensiz kalmasına neden olabilir. Bu grupta diğer risk faktörleri arasında ikiz gebelik, erken doğum (prematüre), düşük doğum ağırlığı sayılabilir.

Doğum sonrası: Beyin iltihabı, menenjit, çocuğun yüksek ateşe bağlı havale geçirmesi, beyin travması (zedelenmesi) doğum sonrası dönemde en sık görülen nedenlerdir. Travmatik nedenler arasında trafik kazaları, yüksekten düşme ve dövülmüş çocuklar sayılabilir. Bunlar beyinde kanamaya yol açar. Suda boğulmaktan kurtarılan çocuklarda da eğer beyin oksijensiz kalmışsa beyin felci gelişecektir.

Tanı: Beyin felcinin, beynin tutulan bölgesi ile ilgili olarak ortaya çıkan dört tipi vardır. Genellikle spastik tip görülür. Spastik çocuklarda tutulan uzuvlarda hangi kaslar etkilenmiş ise o kaslarda aşırı kasılma (spastisite) mevcuttur. Örneğin; bacakların etkilendiği bir spastik çocukta dizler ve kalçalarda bükülme ve yürürken bükük pozisyondaki dizlerin birbirine çarpması görülebilir.

Beyin felcinde tek bir uzuvda felç görülebileceği gibi 4 uzuvda birden de görülebilir. Bunun yanında hemipleji denilen tipinde aynı taraf kol ve bacak etkilenir. Ayrıca her iki bacağın her iki kola göre daha çok ya da daha az etkilendiği durumlar da söz konusu olabilir. Spastik tiplerde dirsek, elbileği ve ellerde de aşırı kas kasılmasına bağlı bükülmeler olabilir. Skolyoz sıklıkla ortaya çıkar. Bu çocukların gerek eklem gerekse yürüyüş bozukluklarından tanıyı koymak kolaydır. Bazıları hiçbir zaman yürüyemez. Spastik tipin dışında titreme, dengesiz ve koordinasyonsuz yürüme şeklinde seyreden tipler de vardır.

Tedavi: Beyindeki hasar kalıcıdır ve tedavi edilmesi mümkün değildir. Beyindeki hasara bağlı olarak kas-iskelet sistemi bozuklukları ve normal hareket sistemi gelişim (baş-boyun kontrolü, dönme, oturma, emekleme ve yürüme) geriliği görülmektedir.

Normal hareket sistemi gelişimi için teşhis edildiği andan itibaren yoğun ve düzenli rehabilitasyon programları başlatılmalıdır. Buna paralel olarak aile eğitimi verilmelidir.

İskelet sistemi şekil bozuklukları, kısmen egzersiz, ortezler ya da ameliyatlar ile düzeltilebilir. Tedavinin amacı hastalığın ağırlığına ve hastanın durumuna göre değişir. Yürüyebilen bir hastadaki şekil bozuklukları düzeltilerek yürümenin daha iyi olması sağlanmaya çalışılır. Tekerlekli sandalyeye bağımlı bir kişinin daha iyi oturması, bir yerden diğerine nakli, hatta mümkünse koltuk değneği yardımıyla yürür hale getirilmesi, yatağa bağımlı bir kişinin daha dengeli oturması ya da kişisel bakımın ve hijyenin daha iyi hale getirilmesi amaçlanır.

Cerrahi tedavi en sıklıkla spastik beyin felci hastalarında uygulanır. Her beyin felci hastası ameliyat için uygun değildir. Bu nedenle hastalar ortopedi uzmanı tarafından çok iyi değerlendirilmelidir. Yürüme potansiyeli olmayan bir hastaya bu amaca yönelik çok sayıda gereksiz ameliyat yapılmamalıdır. Bazen çocuk küçükken yapılan cerrahi girişimler daha sonra yapılacak olan ortez uygulaması ve fizik tedaviyi daha etkin kılabilir. Genellikle önerilen bir cerrahi girişimde birden çok şekil bozukluğunun aynı anda düzeltilmesidir (kalça, diz, ayak bileği). Ancak erken yaşlarda yapılan başarılı ameliyatlar çocuk büyüdüğü için ileride tekrar edilmek durumunda kalabilir.

Bazen de tıbbi tedavinin seyri sırasında eğer tedaviden beklenilen sonuç alınamazsa cerrahi müdahale gerekebilir. Gerekli olup olmadığına ve gerekiyorsa zamanlamasına doğru karar verilmelidir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon en az ameliyatın başarılı olması kadar önemlidir. Tedavi-takip, iskelet gelişimi tamamlanıncaya kadar sürmelidir.

C- Süregen Kemik Ve Eklem İltihapları (Kronik Osteomyelit, Septik Artrit)

Tanım: Bakterilerin yol açtığı kemik ve eklemlerin iltihabi hastalıklarıdır. Bakteriler kemik ya da ekleme üç yolla yerleşir:

1-Vücuttaki iltihabi bir odaktan (diş apsesi gibi),

2-Ortopedik ameliyatlar sırasında,

3-Açık kırıklardan sonra.

Önce bakterinin yerleştiği yerde iltihap sonra apse meydana gelir. Bunu takiben, kemik ve eklem dokusu bozulmaya başlar. Yetersiz tedavi ile süreğen (kronik) hale geçer.

Neden: Bakterilerin bir şekilde kemik veya ekleme ulaşmaları ve burada çoğalarak iltihaba yol açmaları ve bu iltihabi olayın tedavi edilemeyerek süreğen hale gelmesi nedendir.

Tanı: Tutulan eklem ya da kemikte ağrı, şişlik, kızarıklık ve ısı artışı olabilir. Genellikle tutulan bölge üzerindeki ciltte içerideki apsenin dışarıya aktığı bir akıntılı yara bulunur. Hastalık süreğen olduğu için bazen ağrı, bazen de sadece akıntı olabilir. Süreğen eklem iltihabı eklem kıkırdağını harap ederek kireçlenmeye, eklemin ağrılı ve hareketlerinin kısıtlı hale gelmesine yol açar.

Çekilen röntgen filmleri, kan tahlilleri ve akıntı örneğinin incelenmesi ile tanı kesinleştirilir.

Tedavi: Kemik ve eklem iltihapları, tedavileri oldukça zor olup uzun süren hastalıklardır. Hastalığın erken döneminde bazen tek başına antibiyotik tedavisi etkili sonuç verebilirken, kronik kemik ve eklem iltihabında asıl tedavi cerrahi tedavidir. Apse boşaltılması, ölü kemik ve yumuşak dokuların temizlenmesi, yine iltihabi materyal içeren kemik ve yumuşak dokuların çıkartılması gerekir.

Cerrahi tedaviye antibiyotik tedavisinin de eklenmesi gerekir. Kemikte büyük yer işgal eden ve tedaviye dirençli apselerde, kemiğin iltihabi materyal içeren kısmı ameliyatla çıkarılarak kalan sağlam kemiğin zaman içinde tedrici olarak uzatılıp kalan boşluğun doldurulması gibi büyük ameliyatlar yapılması gerekebilir.

D- Romatizmal Hastalıklar (Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit)

Tanım: Vücuttaki el-ayak eklemleri gibi küçük eklemler kadar diz, ayak bileği, kalça, omurga eklemleri gibi büyük eklemleri de tutabilen ve eklemlerin harabiyetine yol açan bir grup hastalıktır.

Neden: Bu grup hastalıkların nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Tanı: Genellikle birden fazla eklemde ağrı, şişlik, ısı artımı, kızarıklık gibi belirtilerle seyreder. Ağrı şiddetlidir ve o eklemin hareketlerini sınırlar. Eklemin etrafındaki kaslarda incelme dikkati çeker. Zamanla eklemler de şekil bozuklukları ve ciddi sertlikler meydana gelir. Hareket kısıtlılıkları kalıcı hale gelebilir (donmuş eklem).

Tedavi: Tedavinin amacı hastanın ağrısını azaltmak ya da ortadan kaldırmak, eklem fonksiyonunu yeniden kazandırmak, şekil bozukluklarını önlemek ve hastanın hareket kabiliyetini artırmaktır. Koruyucu ve şekil bozukluklarını önleyici fizyoterapi uygulamaları ve ortez yaklaşımları tedavide önemli yer tutar. Romatizmal hastalıklardaki ameliyat seçenekleri; sinovektomi (dizin iç zarının çıkartılması), kemik şekil bozukluğunu düzeltmeye yönelik ameliyatlar, eklemin dondurulması ve eklem protezlerinin takılmasıdır.

E- Çocuk Felci (Poliomyelit)

Çocuk felci aşılama ile tamamen önlenebilen bir hastalıktır.

Dünyada ve ülkemizde yapılan düzenli aşı kampanyaları ile giderek yok edilmeye başlanmıştır.

Tanım: Genellikle ateş yada üst solunum yolu enfeksiyonu ile başlayan kol, bacak ve gövde kaslarında felçlere, omurgada eğriliklere ve bacakta kısalığa yol açan viral bir hastalıktır. Genellikle 1-4 yaşları arasında çocuklarda görülür.

Neden: Polio virüsünün yol açtığı omurilikteki motor sinir hücrelerinin tahribatı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan uzuv felçleri ile seyreden bir hastalıktır. Sadece motor sinirler tutulduğu için hastanın uzvunda herhangi bir his kaybı olmaz, değişen derecelerde kas felci ortaya çıkar

Tanı: Ateşli hastalığın seyri sırasında ve sonrasında çocuklarda kol ve bacak hareketlerindeki kayıpların ortaya çıkması ile tanı konabilir . Hastalığın şiddetine bağlı olarak sadece bir uzuv etkilenir ve bu genellikle sağ ya da sol bacaktır. Nadiren hastalık kol tutulumu ile karşımıza çıkar. Bazen de sırt kaslarının sağ ya da sol grubu etkilenir.

Tutulan uzuvda omurilikteki hasarın büyüklüğüne bağlı olarak değişen derecelerde felç meydana gelir. Bu, o uzuvdaki hafif bir güç kaybından o uzuvdaki tam felce kadar değişir. Sırt kasları tutulduğunda ve bacak kısalığına bağlı omurga eğriliği (skolyoz) meydana gelmektedir.

Geçirilen ateşli hastalıktan yaklaşık iki yıl sonra kas felci tablosu tamamen oturur. Çocuğun tutulan uzvu diğerine göre belirgin şekilde zayıf, incedir. Tutulan uzuv diğerine göre hafif (1-2) ya da ciddi anlamda (8- 10 cm ) kısa olabilir, istemli hareketler ya hiç yapılamaz ya da oldukça zayıf olarak yapılabilir. Eğer bir uzuvdaki bazı kas grupları etkilenmeden sağlam kalmışsa zaman içinde çocuk büyüdükçe eklem sertlikleri ve kemikte şekil bozukluklarının meydana gelmesi kaçınılmazdır.

Tedavi: Çocuk felcinin ortopedik tedavisinde sık yapılan ameliyatlardan birisi kas transferleri (nakilleri) dir. Yani zayıf olan bir kasın görevinin nakledilen kasa yüklenmesidir. Güçlü olan komşu bir kas, zayıf olan kasın kemiğe yapıştığı yere nakledilir. Böylece daha önce yapılamayan bir hareketin (örneğin ayağın yukarıya kaldırılması) hasta tarafından yapılması mümkün olur. Kas transferinin diğer yararları; oluşabilecek bozuklukları önlemesi ve o uzuvdaki kaslar arasındaki dengeyi sağlamasıdır. Kalça, diz ya da ayak bileğindeki eklem sertliklerinin düzeltilmesi için gevşetme ameliyatları yapılabilir. Çocuk felcinin tedavisinde gerektiğinde kemik ameliyatlarına da başvurulmaktadır. Örneğin bir kemikteki şekil bozukluğunu düzeltici girişim yapılabilir, zayıf ya da tamamen felç olan kasların kontrol ettiği eklemler ameliyatla dondurulabilir. Bu işlem sayesinde ilgili eklemlerin dengesi sağlanmış olur, ayrıca yürüme dengesi iyileşir. Bacağında ya da kolunda ileri derecede kısalığı olan hastalarda hasta ve doktor açısından zor ve zahmetli cerrahi girişimler olan kemik uzatma ameliyatları yapılabilir. Bütün bu yaklaşımlarda ameliyat öncesi ve sonrası rehabilitasyon şarttır. Hastaların büyük bir kısmında yürüme, ortezler ve yürüme yardımcıları ile mümkün olmaktadır.

F- Omurga Eğrilikleri (Skolyoz, Kifoz)

Tanım: Omurganın yanlara doğru “S” ya da “C” şeklindeki eğriliklerine skolyoz; arkaya doğru eğriliklerine kifoz (kamburluk) denir. Skolyoz, kifoza göre daha sık karşılaşılan bir problemdir.

Neden: Üç şekilde ortaya çıkar:

Doğuştan
Nedeni bilinmeyen
Nedeni bilinen
a- Doğuştan: Omurgayı oluşturan kemiklerin (omurlar) doğuştan olan kusurları nedeniyle, omurgada meydana gelen eğriliklere doğuştan omurga eğriliği denir. İki tipi vardır: yana doğru olan “S” ve “C “ şeklindeki eğrilikler (skolyoz), arkaya doğru olan eğrilikler (kambur: kifoz). Omurgayı meydana getiren omurlardan bir ya da daha fazlasında doğuştan olan şekilsel bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkar.

b- Nedeni bilinmeyen: En sık görülen skolyoz, nedeni bilinmeyen tiptir. Nedeni bilinmeyen skolyoz da çocukta hangi yaşta ortaya çıkmışsa ona göre adlandırılır: Bebeklik çağı, çocukluk çağı, gençlik çağı skolyozu.

c- Nedeni bilinen skolyoz grubunda omurilik yaralanmaları, çocuk felci, ilerleyici nörolojik (sinir) hastalıklar, meningomyelosel, beyin felci, doğuştan kas hastalıklarına bağlı skolyozlar sayılabilir.

Tanı: Bebeğin omurgasındaki eğrilik çok bariz olabileceği gibi az sayıda omuru ilgilendiren bir eğrilik söz konusu ise anlaşılamayabilir. Şüpheli durumlarda röntgen filmi çektirilmesi tanıyı koydurur. Çocuğun hızlı büyüme dönemlerinde (ergenlik dönemi) eğrilikler de hızlı artar.

Bu hastaların sırt ve bel bölgelerindeki şekil bozuklukları dikkat çekicidir ve tanı koymak kolaydır. Hafif skolyoz olgularında hastaya dizlerini bükmeden gövdesini öne doğru
eğmesi söylenerek skolyozun ortaya çıkması sağlanabilir. Şiddetli eğriliklerde akciğer kapasitesi azalması nedeniyle solunum fonksiyonlarında yetersizlik ortaya çıkabilir. Kesin tanı çekilen röntgen filmleri ile konur.

Hastalık ilerleyicidir. Bazı hastalarda bu ilerleme çok yavaş seyirli olup eğrilikteki artış senede 1-2 derece olabilir. Bu hastalar sadece düzenli aralıklarla çekilen röntgen filmleri ile kontrol edilirler. Bazı hastalarda ise eğrilikteki artış hızlı olup fizik tedavi, ortez uygulaması ve ameliyat gibi çeşitli tedavi yöntemlerine başvurmak gerekir.

Tedavi: Yavaş ilerleyen eğriliklerde ortez ve egzersiz tedavisi, eğriliğin ilerlemesini yavaşlatmak için kullanılır. Ancak büyük açılı eğriliklerde ve ortez tedavisi yapılıp sonuç alınamayanlarda ameliyat gereklidir. Ancak hastalar düzenli olarak takip edilmeli ve hastalığın seyri sırasında herhangi bir anda cerrahi müdahale gerekebileceği akıldan çıkartılmamalıdır. İskelet gelişimi tamamlandıktan sonra skolyoz ya da kifozun da ilerlemesi durduğundan bu hastaların 18 yaşından sonra eğrilikleri genellikle artmaz ya da az miktarda artar. Bu nedenle hastalığın 18 yaşına kadar düzenli olarak izlenmesi gerekir. Bu izlemin sıklığı, hastanın eğriliğinin ciddiyetine ve ilerleme hızına bağlı olarak 3 ile 12 ay arasında değişir.

G- Travmatik Özürler

Tanım: Trafik kazası, iş kazası, savaş gibi dış etkenlerle meydana gelen yaralanmaların neticesinde ortaya çıkan özürlere travmatik özürler denir.

1- Uzuv Kaybı (Travmatik Amputasyon): Travma anında ya da sonrasında parmak, el, bacak gibi uzuvların kaybedilmesine travmatik amputasyon denir.

Tedavi: Uzuv protezleri yapılarak bireyin kaybettiği uzvunun görevlerini protezi sayesinde kısmen de olsa yerine getirmesi sağlanır. Örneğin trafik kazası nedeniyle bacağını kaybeden bir kişi protez bacak ile rahatlıkla yürüyebilir. Hatta iki taraflı değişik seviyelerden yapılan bacak amputasyonlarından sonra iyi yapılmış protezlerle koltuk değneksiz yürümek mümkündür.

2- Kırık Kaynama Yokluğu: Çok parçalı kırıklar, kemiğin çok tahrip olduğu kırıklar, kırık bölgesinde iltihap meydana gelmesi, alçı ya da ameliyat ile yapılan tedavinin başarısız olması nedeniyle kırıkta kaynamama ile sonuçlanan bir durumdur.

Tanı: Kırık bölgesinde ağrı ve anormal hareket olur. Eğer kırık, bacak kemiklerinden birinde ise topallama ortaya çıkar. Kişi bacağına yük veremez. Kesin tanı çekilen röntgen filmleri ile konulur.

Tedavi: Kırığı kaynatmaya yönelik ameliyatlar yapılır.

3-Yanlış Kaynamış Kırıklar:

Genellikle kırığın ilk tedavisinin başarılı yapılamaması nedeniyle meydana gelmektedir. Bazen de ağır bir travma geçiren kişi yoğun bakım ünitesinde uzun süre kalabilmekte ve bu süre zarfında kırıklarının tedavisine öncelik verilememesine bağlı olarak kırıklar uygun şekilde kaynamamaktadır.

Tanı: Etkilenen uzuvda belirgin şekil bozukluğu vardır. Genellikle bu bozukluk dışarıdan rahatlıkla fark edilebilecek kadar barizdir. Kemik ve uzvun düzgünlüğü bozulmuştur. (Örneğin özürlü taraf bacağın aşırı dışa dönük pozisyonda olması gibi). Bazen de söz konusu uzuvda kısalık olarak karşımıza çıkar.

Tedavi : Yanlış kaynamış kırıklar eğer estetik kusurun ötesinde fonksiyonel bozukluğa da yol açıyorsa ameliyatla düzeltilmeleri gerekir.

4- Eklem Sertliği:

Travmatik kırık ya da çıkıklardan sonra eklem sertliği gelişebilir. Eklem sertliği, kırığa komşu eklemlerin ya da çıkığın meydana geldiği eklemin hareketlerinin ileri derecede azalmasıdır. Uzun süreli hareketsizliğe bağlı eklemin etrafındaki kaslar ve eklemi çevreleyen bağ dokusu kısalır ve hareketi sınırlar. Bu hareket kısıtlılığı başlangıçta tedavi ile düzeltilebilirken eğer tedaviye geç başlanırsa kalıcı hale gelir ve eklem hareket kabiliyetini büyük ölçüde kaybeder.

Tanı : Hastanın tutulan eklemini tam olarak açıp kapayamadığı ya da döndüremediği fark edilir. Bu hareketleri başka birisi (doktor, hemşire, hasta yakını) yaptırmaya çalıştığında eklemin tam hareket açıklığına ulaşamadığı tespit edilir.

Tedavi: Travmadan sonraki erken dönemde fizik tedavi yöntemleri ve gerekirse ortez uygulamaları ile eklem sertlikleri önlenmeye çalışılır. Ancak bütün çabalara rağmen bazı hastalarda eklem sertliği gelişecektir. Uygun olgularda bazı ameliyat yöntemleri başarılı olabilir.

5- Travmaya Bağlı Felçler

Tanım: Beyin, omurilik veya sinirlerin travmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir felç durumudur. Kişinin bir uzvunu istemli olarak hiç hareket ettirememesine felç, kısmen hareket ettirebilmesine kuvvet kaybı denir.

Tanı : Beyin ve omurilik düzeyindeki sinir hasarları daha yaygın, örneğin her iki bacakta (parapleji), tek uzuvda (monopleji), aynı taraf kol ve bacakta (hemipleji), dört uzuvda birden (quadripleji) ve ağır felçlere neden olurken sinir düzeyindeki yaralanmalar genellikle daha hafif, (örneğin hastanın sadece ayak bileğini kaldıramaması gibi) ve bazen iyileşme şansı olan felçlere neden olurlar. Bu hastalarda kas gücü kaybının yanı sıra duyu kaybı da meydana gelir.

Neden: Travmaya yol açan etkenin sinir dokusuna zarar vermesi ile ortaya çıkar. Bu hasar kabaca üç ayrı bölgede meydana gelebilir:

- Beyinde (kafa travması sonrası beyin kanamasında olduğu gibi),

- Omurilikte (trafik kazası, ateşli silahla yaralanma, yüksekten düşme sonucunda omurgada kırık oluşması ve kırık parçalarının omuriliğe zarar vermesinde olduğu gibi),

- Omurilikten çıkıp ilgili kasa giden sinirde (el bileğinde meydana gelen bıçak yaralanmasında sinirin kesilmesine bağlı olarak elde güç kaybı oluşması gibi).

Travma geçirmiş kişinin etkilenen uzuv bölgesinde duyu kaybı olması ile birlikte güç kaybı ya da felç tablosunun bulunması tanıyı çok kolaylaştırır. Şüpheli durumlarda laboratuar testlerine başvurulabilir.

Tedavi: Özür, beyin ve omurilik düzeyindeki yaralanmalarda genellikle kalıcıdır. Hastaların tedavisindeki amaç, mevcut hareket fonksiyonlarını korumak ve geliştirmek, mümkünse bağımsızlık düzeyini artırmaktır. Bu nedenle rehabilitasyonun en etkin olduğu hastalık gurubudur. Ortaya çıkan ortopedik özürler, egzersiz ve ortezlerle hafifletilmeye çalışılır. Cerrahi tedavi genellikle uygun değildir, ancak özürlerin düzeltilmesine yönelik ameliyatlar yapılabilir. Örneğin omurga kırığı nedeniyle bir bacağında kalıcı güç kaybı meydana gelen bir özürlüye yürümesini kolaylaştırmak için kas nakli yapılabilir.

Öte yandan bunların dışında kalan uzuvlardaki sinir yaralanmalarında üç olasılık vardır:

- Felç kalıcıdır. Ameliyat ile sinirin onarım şansı yoktur.

- Sinir eğer ameliyatla onarılırsa iyileşme şansı vardır.

- Altı ay-1 yıllık süre zarfında sinir kendiliğinden tamamen ya da kısmen iyileşir.

Kişi bu gruplardan hangisinde ise iyileşme potansiyeli değerlendirilerek bu değerlendirmenin ışığında fizyoterapi, ortez ya da cerrahi tedavi kullanılır.

H- İlerleyici Kalıtsal Sinir Hastalıkları (Spinal Muskular Atrofi)

Tanım: Genellikle altta yatan genetik bir bozukluk ve bu bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan sinir dokusu harabiyetidir. Bu hastalıklar sinirleri, omuriliği veya beyni tutarlar. Sinir harabiyetine bağlı olarak kol ya da bacaklarda kuvvet kayıpları, ileri evrelerde felçler meydana gelir. Genellikle her iki kol veya her iki bacak bazen de eller ve kollar birlikte tutulur. Tutulum uyluk ve kolda bariz olabileceği gibi, bazen de uçlardadır yani ön kol ve elde ya da dizden aşağıda (bacakta) barizdir. Bebeklik, çocukluk, ergenlik çağında ya da 20 yaşından sonra hastalık başlayabilir.

Neden: Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Sinir dokusunda yapısal bir bozukluk vardır. Ailesel geçiş söz konusudur.

Tanı: Hastalık bebeklik ya da erken çocukluk çağlarında el ya da ayaklardaki güçsüzlük ile kendini gösterir. Güçsüzlük giderek ilerler. Sonuçta el ve ayaklarda şekil bozuklukları gelişir. En sık görülen şekil bozuklukları; çarpık ayak (ayakların tabanları birbirine dönük ve bilekten bükük olması), ayak kavis yüksekliği, pençe ayak (ayak kavis yüksekliği ile birlikte parmakların bükülmesi), skolyoz (omurganın “S” ya da “C” şeklindeki eğrilikleri) ve kifoz (kamburluk) dur. Kalça kaslarının zayıflığı söz konusuysa yürüme, merdiven çıkma çok zor olabilir. Bacaklarda özellikle dizden aşağıda, ön kol ve ellerde ileri derecede zayıflık meydana gelebilir. Düşük ayak (ayak ucunun yürürken yerden kaldırılamaması) gelişebilir. Bu kuvvet kaybı ve felçlere bağlı olarak yürüme güçlükleri, denge bozuklukları olur. Bazı hastalar birkaç yıl içinde yürüyemez hale gelirler. Bazen el ya da ayaklarda his kusuru olabilir.

Tedavi: Bu grup hastalıklarda sık karşılaşılan problemler olan ayak bozukluklarının öncelikle düzeltilmesi gerekir. Ayak kavisindeki yükseklik ve parmakların pençeleşmesi hastalığın erken döneminde alçı ve ortez uygulamaları ile kontrol edilebilir. Ancak daha sonra şekil bozukluğu devam edeceğinden ayak tabanında yapılacak bir gevşetme ameliyatı kaçınılmaz olabilir. Bunun için kas nakli ameliyatlarına da gerektiğinde başvurulmaktadır. Çok ciddi durumlarda ayak ve topuğu düzeltmek için ortopedik ameliyatlara gerek duyulabilir.

I- Cücelik

Tanım: Nadir görülen ortopedik problemlerden olup biri olup, boyun normal kabul edilen değerlerin altında kalması ya da boy kısalığı ile birlikte vücut kısımlarının orantısız olması halidir.

Neden : Boy kısalığına yol açan temel neden, uzun kemiklerin büyüme kıkırdağındaki yapısal bozukluktur. Ailesel nedenli olarak görülebilir.

Tanı: Büyüme kıkırdağındaki bozukluk genellikle doğumdan itibaren mevcut olduğundan bebeklik döneminden itibaren boy kısalığı ve iskelet sistemindeki diğer anormallikler kolaylıkla tanınır. Nadiren hafif seyreden durumlarda ergenlik çağından önce tanı konması mümkün olmayabilir. Bazen kol ve bacaklardaki kısalıkla karşımıza çıkarken bazen de kol ve bacaklar normal uzunlukta olup gövde kısalığı ile kendini gösterir. Boy kısalığı ile birlikte sıklıkla omurga (skolyoz, kifoz), ayak (çarpık ayak), diz (O bacak, X bacak), kalça (kalça çıkığı) eklemlerinde ciddi şekil bozuklukları da meydana gelir.

Tedavi: Bazı ilaçlar (büyüme hormonu) bu hastalıklarda bir miktar boy uzamasını sağlayabilmektedir. Bunun haricinde ameliyatla da boy uzatılması mümkündür. Ancak ameliyatla boy uzatılması hasta için bir takım riskleri olan, sıkıntılı, ağrılı, uzun süren bir girişimdir. Hastanın belirli bir boy uzamasını sağlamak için çok sayıda ameliyat yapılması gerekebilir. Bu nedenle böyle bir ameliyata kişi, ailesi ve doktoru hep birlikte karar vermelidir. Yine de çoğu zaman normal boy uzunluğunu sağlamak mümkün olmayabilir. Eşlik eden diğer iskelet sistemi bozuklukları cerrahi olarak düzeltilir. Örneğin; kalça çıkığına yönelik veya omurgadaki eğriliği düzeltmeye yönelik ameliyatlar yapılır.


3- ORTOPEDİK ÖZRÜN ÖNLENMESİ

Bir çok özürlülük önlenebilir niteliktedir. Özürlülüğün önlenmesindeki en önemli faktör de toplumun bilgi ve bilinç düzeyinin yükseltilmesidir. Bu nedenle özürlülükle ilgili; beslenme, gerekli vitamin kullanımı, enfeksiyon hastalıklarına karşı aşılama gibi koruyucu önlemler konusunda yapılacak toplumu bilgilendirici kampanyaların büyük önemi bulunmaktadır.

A- Doğum Öncesi Nedenlerin Önlenmesi

a- Kalıtsal Hastalıklar: Özellikle kalıtsal hastalıkları olan akrabalar arasındaki evlilikler sonucu görülür. Bu nedenle akraba evliliğin yapılmaması ya da genetik danışmanlık alınması gerekir.

b- Kan Uyuşmazlığı: Annenin Rh(-), babanın Rh(+) olması durumunda olur. Mutlaka gebelik takibi yapılmalıdır.

c- Riskli Gebelikler : Anne yaşının 18'den küçük, 35'den büyük olması, 2 yıldan daha az doğum aralığı, 4'den fazla çocuk sahibi olma, Şeker-Tansiyon-Kalp-Böbrek-Kan hastalıkları gibi sistemik bir hastalığa sahip olma ve daha önce düşük doğum yapmış olmak riskli gebelikler grubuna girmektedir. Özürlü çocuk doğma riski artacağından bu durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün bu nedenlerin önlenebilmesi için aşağıdaki önerilere uyulması son derece önemlidir:

Gebelik takibinin düzenli yapılması,
Annenin düzenli kontrollere gitmesi (Kan grubu tayini, RH Uyuşmazlığının tespiti, Tetanoz aşısı yaptırma, annenin vitamin ve mineral açısından desteklenmesi vs.).
Özellikle anne adaylarının bilgilendirileceği 1. basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesi (sigara-alkol kullanmanın, radyasyon almanın gebelik için risk oluşturacağı, yakın akraba evliliklerin özür oluşturabileceği konusunda anne adaylarına ya da ailelere yeteri ölçüde bilgi verilmesi)
Gebelik esnasında annenin gerektiği gibi beslenmesi,
Annenin sinirsel sıkıntılara maruz kalmaması
-Hamilelikte ateşli, iltihabi, veya döküntülü hastalık geçirmemesi,
Hamilelik süresince kanamalar geçirmemesi,
Doktora danışmadan ilaç kullanmama,
Kazalara, travmalara maruz kalmama,
Annenin röntgen filmi çektirmemesi gerekmektedir.
B- Doğum Sırasındaki Nedenlerin Önlenmesi

Doğumun mutlaka konunun uzmanları tarafından yaptırılması ve hastane şartlarında gerçekleştirilmesi son derece önemlidir.

C- Doğum Sonrasındaki Nedenlerin Önlenmesi

Doktor tavsiyesi olmadan bebeğe sütle geçen ilaç kullanılmaması
Bebekte yüksek ateş, havale görülmesinde ateşin bilinen en basit yöntemlerle düşürülerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması
Kafa travmaları, kazalardan çocuğun korunması,
Yeni doğan bebekte görülen sarılıkta zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması,
Bebeklik ve çocukluk dönemi boyunca yapılması gerekli olan aşıların mutlaka zamanında yaptırılması,
Trafik kazaları konusunda dikkat edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması,
Ev kazaları,
Ev ortamının sakatlığa yol açmayacak şekilde düzenlenmesi,

Evdeki soba, ocak, fırın ve tüp gazı gibi araçlara korunma yapmadan yakılmaması,

İş kazaları,
İş yerinde çalışan işçilerin sağlığının daha özenle takip edilmesi,

İş kazalarının azaltılması için çalışanların konu ile ilgili hizmet içi eğitim almalarının sağlanması,

Makine, alet gibi teçhizatların düzenli ve periyodik olarak bakımlarının yapıldığından emin olunması,

Spor yaralanmalarının önlenmesi için önceden sağlık kontrolü ile spora uygunluğun değerlendirilmesi, uygun giysi, ayakkabı ve ekipmanın kullanılması ve doğru zeminlerde spor yapılması,
Ateşli silahların kullanılmaması konusunda çocuk ve erişkinlerin eğitimi ve askeri alan olarak kullanılmış sahalara girilmemesi, açık alanlarda bulunan şüpheli cisimlerden uzak durulması,
Yangın, deprem ve su baskınlarında korunma ve kurtarma konusunda eğitim alınması.


Bu tür kazalar veya beklenmedik durumlarda bir uzuv (parmak, el, kol, bacak vs.) koptuğunda uzvun tekrar yerine dikilebilmesi için, kopan uzvun en kısa sürede musluk suyu, alkol gibi hiçbir sıvı ile temas ettirmeden temiz ıslak bir beze sarılarak buz dolu bir torbanın içerisine buza direkt temas ettirmeden hasta ile birlikte yada hastadan daha önce hastaneye ulaştırılması hayati önem taşımaktadır.


4- ORTOPEDİK ÖZRÜN TEDAVİSİNDE EGZERSİZ UYGULAMALARI
Egzersizler, t edavi amacıyla kullanılacağı zaman akla günlük hayatta kullandığımız hareketlerin biraz dışında, probleme yönelik özel tasarlanmış hareketler gelmelidir. Ortopedik özre yol açan problemin tedavisine yönelik egzersizler; kas, kemik, eklem durumuna, kayıp olan ve var olan fonksiyonel kapasiteye göre özel olarak tasarlanmalı, kısa ve uzun vadedeki hedefler belirlenerek hastaya öğretilmeli ve sonuçları değerlendirilmelidir. Gerektiğinde egzersizler değişikliklere ve durumlara göre yeniden planlanmalıdır.

Özel olarak planlanmış egzersizlere ulaşmak için mutlaka doktora ve fizyoterapiste başvurulmalıdır. Her birey için uygulanacak egzersiz farklıdır.

A- Ortopedik Probleme Yönelik Olarak Kullanılan Egzersizlerin Amaçları;
Var olan bir fonksiyonel yetersizliğin kalıcı bir özre dönüşmemesi amacıyla önleyici olarak, oluşmuş ancak henüz esnek bir yapıda olduğu için giderilebilir olan, bir şekil bozukluğunun kalıcı bir hale gelmesini önlemek için,
Ortopedik ameliyatlarla düzeltilmesi planlanan bir probleme bağlı olarak oluşan kas kuvvet dengesizliğini gidererek dokuların ameliyata hazırlanması ve ameliyat sonrası toparlanmanın kolaylaştırılması için,
Ortopedik özre rağmen var olan fonksiyonel kullanım kapasitesinin arttırılması için, var olan ortopedik özür nedeniyle gelişebilecek ikincil ortopedik sorunların oluşmasını engellemek için,
Kişilerin günlük yaşamda çevrelerine olan bağımlılıklarının azaltılması yada ortadan kaldırılması için egzersizlerden yararlanabilmekteyiz.
B- Tedavi Amacı İle Kullanılan Egzersiz Yöntemleri

1- Normal Eklem Hareketleri: Eklemlerimizde normalde var olan, ancak bazı problemlerle kısıtlılıklar gelişebilen hareketleri, belirli aralıklarla düzenli olarak tekrarlayarak bu eklemlerin hareket sınırlarını korumaya yönelik olarak yapılan egzersizlerdir. Bazen bir kol kırığı sonrasında kolun uzun süre alçıda durması ve ardından korku nedeniyle hareketsiz tutulması dirsek ekleminin hareketinin kısıtlanmasına yol açar. Burada sözü edilen hareket abartılı, zorlayıcı, dirençli bir hareket değildir ancak hangi ekleme ait hareketler yapılıyorsa o eklemin hareket yönü iyi bilinmelidir ve hareket olabildiğince sınırlı yapılmalıdır.

(resim)

2- Kuvvetlendirme Hareketleri: Hareketi sağlayan ve istemli olarak kasılabilen kasların kuvvetlenebilme ve zayıflayabilme özelliği vardır. Çeşitli hastalık ve problemlerde kaslar bazen kullanılmamaya, bazen içerisindeki bir maddenin eksikliğine bazen de beyinden gelen komutların anormalliğine bağlı olarak eklemleri yeterince destekleyecek ve hareketi sağlayacak kadar kuvvetli bulunmaz. Böyle durumlarda, zayıflamış olan kasların kuvvetlendirilmesi fonksiyonun ortaya çıkarılmasına yardım edeceği gibi bazen gövdenin yada başın dik tutulmasına, anormal kasılmaların yada kuvvetsizliklerin ortaya çıkaracağı zararlı etkilerin önlenmesine yardım eder. Kuvvetlendirici hareketler, daha çok eklem hareketinin bir ağırlık yada dirence karşı yapılmasıyla oluşturulur.

(resim)

3- Germe Hareketleri: Hareketi sağlayan kasların yeterli bir şekilde çalışabilmesi için normal boylarında olmaları gerekir. Bazı ortopedik problemlerde eklemdeki şekil bozuklukları nedeniyle yada kastan kaynaklanan bir nedenle kasın kasılabilme özelliğini yitirdiği durumlarda kasın kat ettiği mesafe kısalır. Bu pozisyonda uzun süre kalınması ile kas zamanla normal boyuna dönebilme özelliğini yitirir. Kasın gerilmesi bu gibi durumlarda, özellikle de kas normal boyuna dönebilme özelliğini yitirmeden önce çok önemlidir. Germe hareketlerinin doğru uygulanmasının yanı sıra kişinin ağrı toleransına ve gerilen kasın yapısına göre süre ve şiddetinin doğru olarak ayarlanması da son derece önemlidir

(resim)

Ortopedik özrün önlenmesi, tedavi edilmesi yada mevcut potansiyelin korunması konusunda egzersizler her zaman el üstünde tutulması gereken yaklaşımlardan olmalıdır.


5- ORTEZLER VE PROTEZLER

A- Protez: Doğuştan ya da sonradan olan herhangi bir nedenle bir uzvun tam veya kısmi kaybında, o uzvun fonksiyonlarını yerine getirmek ve görsel olarak vücut bütünlüğünü sağlamak üzere atölyelerde hazırlanan parmak, el, kol, bacak şeklindeki dışarıdan uygulanan takma uzuvlara protez denmektedir. Ayrıca, eklemlerde içten uygulanan protezler de mevcuttur.

B- Ortez (Cihaz): Doğuştan veya sonradan olan bir nedenle bir uzuvdaki fonksiyon kaybı, yetersizlik, istenmeyen bir pozisyonu veya bir hareketi önlemek, vücut parçalarından birini desteklemek ya da korumak gerektiğinde kullanılan metal, plastik, deri ya da kumaş parçalarından üretilen yardımcı desteklere ortez denir.

Ortezlerin Kullanım Amaçları

1- Bir kaza yada ameliyat sonrası bazı vücut parçalarının hareketsiz tutulması (örneğin, trafik kazası sonrası boyuna bir boyunluk takılarak omuriliğin korunması gibi),

2- Fonksiyonu yapamayan yada yetersiz olan uzuvların fonksiyonuna yardım edilmesi (örneğin, kolun kırılmasına bağlı bir sinir yaralanmasında el bileğini kaldıramayan kişinin el bileğinin bu hareketine yardım edilmesi gibi),

3- Oluşmakta olan ya da oluşmuş bir şekil bozukluğun düzeltilmesi (örneğin, bir kas hastalığı nedeniyle omurgasını dik tutamadığı için zamanla omurgada oluşan eğriliklerin henüz başlangıç aşamasındayken düzeltilmesi gibi),

4- Ortopedik bir soruna ya da kalıcı bir probleme dönüşebilecek durumların önlenmesi (örneğin, bacağında aşırı kontrolsüz kasılmaları olan bir kişide ayak bileğini doğru pozisyonda tutarak bu kasılmaların ayak bileği ekleminde, diğer eklemlerde, gövdede ve kaslarda oluşturabileceği zararlı etkilerinin önlemesi gibi),

5- Ağrılı durumlarda ağrının azaltılması ve giderilmesi (örneğin, romatizmal bir sorun nedeniyle el bilek hareketleri ağrılı olan kişinin bileğini doğru pozisyonda tutarak ağrıya yol açan hareketlerin ve ağrının engellenmesi gibi),

6- Vücuttaki ortopedik özür nedeniyle kişinin hareketlerini normalden çok fazla enerji harcayarak yapabildiği durumlarda enerji tüketimini azaltmak (örneğin, çocuk felci nedeniyle her iki bacağında belirgin kuvvet kayıpları olan kişinin, yürüme ortezleri ve yürüme yardımcıları ile bir yerden bir yere yardımsız yürüdüğünden daha az yorularak yürümesini sağlamak gibi).

Ortezler ve protezler de tıpkı egzersizler gibi uzman kişiler tarafından probleme özel olarak önerilmeli ve uygulanmalıdır. Bir başka kişinin protezi ya da ortezi asla kullanılmamalıdır.


6- DİĞER YARDIMCI ARAÇLAR

Tekerlekli sandalyeler, yürüteçler, koltuk değneği, baston vs. ile bir yerden başka bir yere harekete yardım etmektedir.

Koltuk değneği ile hareket sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar arasında koltuk değneğinin boyunun ayarlanması ve koltuk değneğinin koltuk altına temas etmemesi önemlidir. Çünkü değneğin koltuk altına teması koltuk altındaki sinirlerin harabiyetine neden olabilir. Koltuk değneğinin doğru boyu için; el tutma yerinin kalça eklemi hizasında olması gerekmektedir.

A- Tekerlekli Sandalyeler: Tekerlekli sandalye ile hareketlik sağlanırken, çocuk hastalarda tekerlekli sandalye seçimi sırasında önemli olan konu; hastanın büyüme hızına uyum sağlama, özgüven gelişiminin desteklenmesi, yaşıtları ile uygun iletişimin sağlanmasıdır. Çocukların gelişimsel düzeyleri ve yaşlarına bağlı olarak değişik ihtiyaçları vardır. Fiziksel temas ve elle dokunmaya gereksinimleri vardır. Bu nedenle kullanılan malzemeler fiziksel teması engellememelidir.


Tekerlekli sandalyede oturan bir kişiyi normal bir sandalyeye veya bir koltuğa taşıma işlemine transfer adı verilmektedir. Bu hareket sırasında sandalyenin hareket edebileceğini ve çocuğun ise hareketsiz olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle sandalyeyi tutabilir veya bir duvara yaslayabilirsiniz. Tekerlekli sandalyenin yönünün oturulacak yere doğru olmasına dikkat edilmelidir. Tekerlekli sandalyenin ayaklıklarının kaldırılmış ve frenlerinin kilitli olmasına da dikkat edilmelidir.

B- Yürüteçler: Yürüteçler bağımsız yürümenin sağlanmasında kullanılırlar. Yürüteçlerin çeşitleri vardır. Bazıları hastanın itmesini kolaylaştıracak şekilde dört tekerleklidir, bazılarında da yanda iki paralel çubuk vardır ve ön tarafı kapalıdır. Böylelikle hastanın üç tarafı desteklenmiş olur.


C- Koltuk Değnekleri ve Bastonlar : Bağımsız yürüme potansiyeli olan ancak dengenin sağlanması için bir desteğe gereksinim duyan hastalar için kullanılabilirler. Bastonların ve koltuk değnekleri pek çok çeşidi vardır ve bu araçlarla yürümenin de farklı şekilleri vardır. Bu nedenle hasta, aile, fizyoterapisti ve/veya doktoru ile konuşarak yürümesi için en uygun yolun belirlenmesi ve hastaya öğretilmesi gerekmektedir.


D- Diğer Yürüme Araçları: Küçük çocuklar tekerlekli sandalye yerine yerde hareket eden aletlerle daha çok mutlu olurlar. Küçük, elle idare edilebilen, çocukların diğer çocuklarla ve oyuncaklarla oynamalarına olanak veren çeşitli aletler vardır. Çocuğun midesi üzerinde uzanarak elleri ve ayakları yardımıyla kendini itelemek suretiyle hareket edebildiği cihazlar vardır. Ebeveynler çocuklarının sınıfta kullanması için böyle bir cihaz alabilirler. Üç tekerlekli bisiklete bir çerçeve eklenerek çocuğun sürmesi sağlanabilir. Bu sırada çocuğun ayakları pedallara bağlanır ve uygun bacak hareketleri gelişene kadar bisikleti siz sürebilirsiniz.


E- Diğer Ekipmanlar: Mekanik araçlara ek olarak günlük hayatta kullanılan masa sandalye gibi nesnelerin düzeninde yapılacak değişimlerle çocuğa yardımcı olunabilir. Çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir düzenleme yapabilmek için fizyoterapistle veya mesleki terapistle işbirliği yapılabilir.

1- Özel Oturma Düzenlemeleri

Oturma dengesi yetersiz olan çocuklar için bazı sandalye düzenlemeleri yapılmalıdır. Bazı çocuklarda ise özel oturak düzenlemeleri yapılmalıdır. Bazı durumlarda normal ayakları olan fakat çocuğun düşmesini önleyecek şekilde yüksek kollukları olan sandalyeler kullanılabilir.

Yüksek arkalıklı bir sandalye çocuğun başını yukarıda tutmasını ve boynunun desteklenmesini sağlar. Bazen yastıklarla çocuğun desteklenmesi yararlıdır.

Çocuğun yerde oynamasını sağlamak için çeşitli farklı düzenlemelerin yapılması gerekebilir. Örneğin eski bir sandalyenin sadece ayakları sökülerek sandalye yere konur ve çocuğun bunun üzerinde oynaması sağlanabilir. Çocuğu daha fazla desteklemek amacıyla sandalyenin ortasına yükseklik sağlayarak çocuğun ayaklarını serbestçe oynatabileceği bir oyun tahtası yerleştirilebilir. Bazı çocuklarda ise rahatça oyun oynayabilmeleri için bacaklarının yanına kum torbaları konulabilir.

2- Minder ve Takozlar

Oturmanın veya ayakta durmanın zor yada yorucu olduğu durumlarda çocuğun altına bir minder konularak çocuğun ayağını serbestçe oynatabilmesi sağlanır. Böylelikle çocuk kumla veya suyla rahatça oynayabilir. Bu pozisyon çocuğun başını kontrol etmesine de yardımcı olur. Bazı küçük çocuklar vücutlarının üst kısmını bir takoza yaslayarak daha rahat oynayabilirler. Bu durumda çocuğun kayamaması için bir kemerle bağlanmaları uygun olabilir.


7- EĞİTİM VE REHABİLİTASYON
Rehabilitasyon , kişinin doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle oluşan kalıcı veya geçici yetersizliklerinin ve fonksiyonel olarak iş ve günlük yaşantısındaki kayıplarının belirlenmesi ve aynı zamanda psikolojik sosyal ve mesleki açıdan da desteklenerek günlük yaşamda bağımsız ve sosyal rollerini (evlilik, anne-baba rolü, iş vb.)yerine getirmesini sağlayacak yaklaşımların bütünüdür. Rehabilitasyon; eğitimi de kapsayacak biçimde yaşam boyu devam eder .

Tıbbi, sosyal, psikolojik, eğitim ve mesleki alanlar gibi farklı rehabilitasyon uygulamalarını içermektedir.

A- Tıbbi Rehabilitasyon

Tıbbi rehabilitasyon süreci içinde asıl amaçlanan, özürlü kişinin fiziksel kapasitesini arttırarak onun, günlük yaşamda mümkün olabilen maksimum fonksiyonel bağımsızlığına ulaşmasını sağlamaktır. Bu amaçla hekim tarafından teşhis konulduktan sonra gerekli tıbbi ve cerrahi tedavi yanında fiziksel ve psikososyal problemlerin çözümü için uygulanan rehabilitasyon yaklaşımlarıdır. Özürlü kişilerin rehabilitasyonu bir ekip çalışmasını gerektirir. Bu ekipte hekim, fizyoterapist, iş uğraşı terapisti, psikolog, hemşire, beslenme ve diyet uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, özel eğitimci, sosyal hizmet uzmanı, mesleki danışman, protez-ortez teknikeri yer almaktadır. Özürlü kişi, fizyoterapist tarafından fiziksel fonksiyonel düzey açısından değerlendirilir ve fizyoterapi-rehabilitasyon programına alınır.

Özrün eğitim ve rehabilitasyon yönü sadece özürlüyü değil, aynı zamanda kişinin ailesini, arkadaşlarını, okulunu ve çevresini de içerir. Aile, okul ve çevrenin rehabilitasyon programına katılması gerekmektedir. Özür kişinin yanında beraber yaşadığı aile üyelerini de etkileyeceği için rehabilitasyon programında aileye çok önemli görevler düşmektedir .
B- İş Uğraşı Tedavisi

İş ve uğraşı tedavisinde amaç özürlünün günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığını kazandırmaktır. Terapist, kendi işlerini yapmada, beslenme, giyinme, kendine bakım, tuvaletini yapabilme ve banyo yapabilme, oyun oynamada veya okul ile ilişkili aktivitelere katılmada zorluk yaşayan özürlüleri değerlendirir ve tedavi eder; gerektiğinde yardımcı araçları önerir. Terapi programının bir parçası olarak terapist size çocuğa yardım edebilmek için ne yapmanız gerektiğini anlatacaktır.

C- Sosyal Rehabilitasyon

Sosyal rehabilitasyonda amaç özürlünün sosyal, eğlendirici ve destekleyici aktivitelere katılımını sağlayarak toplumla bütünleşmesine yardımcı olmaktır.

D- Mesleki Rehabilitasyon

Mesleki rehabilitasyonda amaç, özürlü kişinin mesleğine devam edebilmesini sağlamak veya eğer devam edemiyor ise varolan fonksiyonlarına uygun yeni bir iş için eğitimidir. Bu amaca ulaşabilmek için, özürlü kişinin fonksiyonel ve çalışma kapasitesi değerlendirilir ve hangi iş kolunda eğitim verileceğine karar verilir. Bunu takiben seçilen iş kolunda çalışma kapasitesini arttırıcı eğitim ve mesleki rehabilitasyon hizmeti verilir.


8- ORTOPEDİK ÖZÜRLÜ ÇOCUĞUN EĞİTİM VE REHABİLİTASYONUNDA AİLENİN ROLÜ

Çocuğunuza Yardım Edin

Aile çocuğun ilk ve en önemli eğitimcisidir. Evde ve sınıfta çeşitli yollarla çocuğunuza yardım edebilirsiniz.

Çocuğunuzun öğretmeninin sizi tanımasını sağlayın. Nasıl yardım edebileceğiniz konusunda öğretmene gerçekçi bir fikir verin. Çocuğunuza yeteri kadar zaman ayırın.
Çocuğunuzun gelişimi ve büyümesi üzerinde önemli bir etkiye sahipsiniz. Bunu takip edin ve çocuğunuzun eğitiminde aktif rol üstlenin.
Bu önerileri mutlaka yapmaya çalışın.

Çocuğunuza yardım etme çabasında yalnız değilsiniz. Çocuğunuzun iyi olmasını ve gelişimini sağlama yönünde çaba gösteren başka insanlarla berabersiniz. Bunlar rehabilitasyon ekibi üyeleri, öğretmen ve toplumdaki kamu okullarının kaynakları size bu konuda yardım eli uzatmaktadır.

Çocuğunuzu hazırlayın

Çocuğunuzun rehabilitasyon eğitimini alacağı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine adaptasyonunu sağlamak için okula, sınıfa ve eğitimcilerine uyumu için süre tanınmalıdır .
Çocuğunuzun sınıfa zamanında girmesini sağlayın. Çocuğunuzun sınıftaki davranışlarını etkileyen ev içindeki günlük olayları öğretmene söyleyin. Bu özel olaylar mutlu anlar (doğum günü, aile yakınlarından birinin ziyareti veya yolculuk gibi) veya mutsuz anlar (ölüm, hastalık veya ailenin düzeninde bozulma olması gibi) olabilir.
Tedavide, ilaçlarda veya hastalığın gidişinde oluşan değişiklikleri de öğretmene bildirin.
Çocuğun becerilerini arttırın

Çocuğunuzun günlük aktivitelere katılımını artırmak için ek çabalar harcayabilirsiniz. Gerçekten yapabileceğiniz aktivitelerle ilgili olarak öğretmenle konuşun ve çocuğunuzun kuvvetini artıracak, problemlerini çözmeye yardım edecek konularda yardım istemekten çekinmeyin.
Anne-baba olarak sorumluluğu paylaşın.

Küçük çocukların hepsi farklı deneyimler ve farklı nesnelerle öğrenirler. Yani çocuğunuz da diğer çocuklar gibi evdeki günlük aktivitelerle olabildiğince fazla ilgilenmelidir. Sağlıklı bir çocuk için bir köpek beslemek iyi ise, ortopedik özrü olan çocuk için de bu iyidir. Çocuğun ilgilendiği herhangi bir aktivite çocuğun kendine güvenini sağlayacak ve gelişimine yardımcı olacaktır.
Ev Aktiviteleri

Evdeki aktiviteler çocuk ve aile için olabildiğince eğlenceli olmalıdır. Çocuğunuza ve kendinize fazla yüklenmeyin. Günlük aktiviteleri nasıl kolaylaştırabileceğinizle ilgili fizyoterapistinden tavsiye isteyin.
Çocuğunuza karşı sevgi ve yardım duygularıyla yaklaşarak evdeki günlük aktiviteleri beraber yapmaya çalışın. Evde yaptığınız işlerin hepsi özel ihtiyaçları olan çocuğunuzun dünyayı daha iyi tanımasına yardımcı olacaktır. Örneğin, ışıkları açmak için, masayı hazırlamak için veya yatağı düzeltmek için neler yaptığınızı anlatabilirsiniz. Ev içinde ve ev dışındaki renkleri göstererek bu renklerin isimlerini söyleyebilirsiniz. Her tabağın yanına kaşık koymak, kurabiyeleri getirmek veya çamaşır sepetine çamaşırları koymak gibi basit görevler verebilirsiniz.
Çocuğun eğitimine yardımcı olmak için pahalı oyuncak veya araçlar şart değildir. Tüm evlerde bulunan çaydanlık, tava, çorap, kaşık ve dergi resimleri gibi araçların hepsi öğretmek için iyi araçlardır. Çaydanlık veya tavalar ritim aletleri olarak kullanılabilir. Çoraplar renkleriyle eşleştirilebilir ve katlanabilir. Resimlere isim verilebilir veya hikaye anlatmak için kullanılabilirler.
Çocuğunuza çok fazla aktivite verirseniz bu başarısızlık ve karışıklık ile sonuçlanabilir. Çocuğunuzla birlikte çalıştıkça çocuğunuz için neyin ne kadar yeterli olduğunu anlarsınız.
Çocuğunuza yapmasını söylediğiniz ve istediğiniz konularda tutarlı olun.

Bağımsızlığın Desteklenmesi

Bağımsızlık çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar ve diğer çocuklarla birlikte becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Çocukların kendi kendilerine öğrenmelerini sağlamak çok önemlidir. Bu nedenle çocuğunuzun kendi yapabildiği bir aktiviteyi asla siz üstlenmeyin. Örneğin; bacaklarında ortopedik özrü var ve elleri sağlam ise çoraplarını siz giydirmeyin yada yemeğini siz yedirmeyin.
• Çocuğunuzun vücut hareketleri birbiriyle uyumsuz ise aktiviteleri yaparken çocuğunuzun düşmesini veya yaralanmasını önlemek için yardımcı aletleri kullanın. Çocuğunuzun keşfetme sürecinde nasıl korunabileceği ile ilgili olarak eğitimcilerden bilgi

66
Bilgisayar Dünyası / windows xp ye formatsız tamir
« : Şubat 25, 2008, 11:51:10 ÖS »
Windowsunuz Artik eskisi gibi stabil calismiyor , ve mavi ekranlarla, donup kalmalarla sikca muhatap olmaya basladiniz , aklinizda da Format Atmak var, ama durun bakalim Formattan önce yapilabilecek seyler var.

Bu asagidakiler benim gibi System Restore yi daima devre disi birakanlar ve Norton Ghost gibi Image alma yazilimlarini kullanmayanlar icindir.

Ayrica Cd yi takip Repair komutu vermekten de nefret ediyorum, birkac defa ise yaramadi. Sistemim okadar Hantallasti ki Dosya acmak icin bile 15-20 sn bekler olmustum. Eğer siz de bunlardan bıkmışsanız;

1. Öncelikle Windows sistem dosyalarini kontrol ettirip bozulanlar varsa yeniletelim: Windows Xp Cd nizi Takin Windows kurulum ekrani cikacaktir, bu ekrani kapatalim

Başlat-->Çalıştır---> deyip sfc /scannow yazarak Entera Basın deyin ve beklemeye baslayin .
2. RegSeeker , adli yazilimi indirip tüm registry kayitlarini taratalim ve buldugu tüm hatali kayitlari bir güzel silelim.

3. Registry Optimizer , Programini indirip birkez de bununla taratalim ve Registry kayitlarini bir kez daha düzelttirelim.

Bu Porgram Norton Windoctor un yaptigi isin aynisini yapiyor, yaptigim denemelerde, bu programi kullandiktan sonra Norton windoctor la yaptigim scanlarda hicbir hata bulamadi.

4. Üsttekiler ise yaramadi Ama hala format atmamakta kararliyiz devam o zaman kurtarma konsolunu açalım [ Peki Nasıl?? Bknz. Windowsla İlgili Dökümanlar Bölümü] :

Takalim Win XP Cd mizi ve Cd den Boot edelim

"R" Repair komutunu R ye basarak secelim

Kurtarma konsoluna geldik, Admin Passwordumuz sorulduktan sonra DOS benzeri bir ekranla karsilasacagiz

Simdi sirasiyla asagidaki komutlari verelim:

CD\

cd system32
cd config
ren software software.bak
ren system system.bak
cd c:\windows\repair
copy software c:\windows\system32\config
copy system c:\windows\system32\config
exit

Boot ettikten sonra Yepyeni bir windows XP ye sahip oldunuz Hayirli ugurlu olsun. Fakat su an Windows u yeni kurmus oldugumuz icin programların çoğu çalışmayacaktır. O nedenle Başlat--> Tüm Programlar da calismayan nekadar program varsa gidip C dizininden ( veya windowsunuz hangisindeyse ) ProgramFiles ten Bu calismayan Programlarin Klasörlerini tek tek silme niz gerekecek. (Formatsiz windowsun da bu zahmeti olsun canim), Böylece Tüm datalariniz yedeklemeye bile gerek kalmadan kurtarildi.

67
Bilgisayar Dünyası / bilgisayar ağı
« : Şubat 25, 2008, 11:48:31 ÖS »
I. AĞ KAVRAMI
İki yada daha çok bilgisayarın bir birine bağlanmasına bilgisayar ağı (network) denir. Ağ içindeki bilgisayarlar birbiriyle iletişim kurabilirler ve veri paylaşırlar.
LAN (Local Area Network)
Belli sayıda bilgisayardan ve belli bir alan içinde oluşturulan küçük bilgisayarlara ağ denir. Örneğin 10 kullanıcı ve tamamı bir ofis içinde oluşturulan küçük bilgisayar ağlarına LAN denir. Ağların coğrafi alan ve kullanıcı sayısı tarafından büyük olması durumunda WAN (Wide Area Networks) kavramı ortaya çıkar.

Neden Bilgisayar Ağlarına Gereksinim Duyulur?
Bilgisayar ağlarına duyulan gereksinimin temel nedeni veri kaynaklarını paylaşmak ve iletişim kurmaktır. Veri paylaşmak sabit disklerde yer alan klasörlerin ve dosyaları birçok kişi ya da istenilen diğer kişiler tarafından kullanılması anlamındadır. İletişim ise kullanıcıların bir birine elektronik-posta göndermesi anlamındadır.

Bilgisayar ağlarının bir diğer kullanım alanı da yazıcılar ve diğer çevre birimlerinin paylaşımıdır. Diğer bir ağ kullanımı da uygulamaların paylaşımıdır. Örneğin bir bilgisayarda yüklü bir programın diğer bilgisayarlar tarafından kullanılması.

Bilgisayar ağlarına duyulan gereksinimi şu şekilde özetlemek olasıdır:

Veri paylaşımı
Elektronik-posta
Çevre birimlerini paylaşmak
Uygulamaları ortak kullanmak

A. NETWORK'ÜN YARARLARI
Bilgisayarları bir ağ oluşturmak üzere birbirine bağlanması şu yararları sağlar:

-Bilgilerin paylaşımı.
-Merkezi yönetim ve desteği.
-Kurumsal çalışma, güvenlik,

Bir şirket ortamında bilgilerin bölümler, şubeler arasında paylaşımı o şirket için çok önemlidir. Bunun dışında elektronik posta göndermek, belgeleri birlikte oluşturmak gibi olanaklar kullanıcılara büyük faydalar sağlar.

Bilgisayarlar arasında ağ kurulması ayrıca yönetim ve destek görevlerinin de kolayca yapılmasını sağlar. Ağ yöneticisi tek bir yerden ağ üzerindeki diğer bilgisayarları yönetebilir. Örneğin bir programı yüklemek ya da kullanıcının bir sorunu gidermek için kullanıcının bilgisayarına gitmeye gerek kalmadan ağ üzerinden (uzaktan) müdahale edilebilir.

II. AĞ TÜRLERİ
Ağ üzerinde bilgisayarların nasıl yapılandırıldığına ve bilgilere nasıl erişildiğine göre ağlar ikiye ayrılır:
-Peer-to-peer Network (eşler arası)
-Server-Based (client/server) Network
Eşler-arası (peer-to-peer) ağlarda genellikle sınırlı sayıda PC birbirine bağlıdır. Bu bilgisayarlar düzey olarak aynıdır. Yani içlerinden birisinin ana bilgisayar olarak kullanılması söz konusu değildir . Bir bağlantı aracılığıyla isteyen kullanıcılar birbirleriyle iletişim kurar ya da dosya alışverişi yapabilirler.

İPUCU: Windows ortamında eşler arası ağlar workgroup olarak, server temelli olan ağlar ise domain olarak bilinir.

Server-based (client/server) ağlarda bir ana bilgisayar vardır. Buna ana makine (dedicated server) denir. Ana makine üzerinde ağ yönetimi yapılır. Ayrıca ağa girecek (login) ya da bağlanacak herkes bu ana makine üzerinde yer alan kullanıcı hesaplarına göre kontrol edilerek bağlantı gerçekleştirilir. Böylece kullanıcı ve dosya temelinde güvenlik sağlanmış olur. Bunun dışında kullanıcının girişinde kimlik bilgilerinin kontrolü (authentication) işlemi yapılmış olur.

III. OSI MODELİ
OSI (Open Systems Interconnection) modeli ISO (International Standards Organization) tarafından geliştirilmiştir ve iki bilgisayar arasındaki iletişimin nasıl olacağını tanımlar. İlk olarak 1978 yılında yılında ortaya çıkarılan bu standart 1984 yılında yeniden düzenlenerek OSI (Open System Interconnect) olarak referans modeli olarak yayınlanmıştır. Model yaygın olarak kabul görmüş ve network işlemi için bir kılavuz olmuştur.

OSI Modeli herhangi bir donanım ya da network tipine özel değildir. OSI'nin amacı network mimarilerinin ve protokollerinin bir network ürünü bileşeni gibi kullanılmasını sağlamaktır.

ISO standartları network üzerindeki iletişimi sağlarken karmaşık bir yol izler. ISO standardı yeni katmana (alt göreve) ayrılmıştır. OSI modeli olarak bilinen yedi katman şunlardır:

Tablo: OSI modeli

No Katman İşlevi
7 Application Kullanıcı uygulamalarına servis sağlar.
6 Presentation Kullanıcı uygulaması için verinin dönüşümünü sağlar. Veriyi yeniden düzenler.
5 Session Sistemler arasındaki iletişimi sağlar.
4 Transport Temel network bağlantısı sağlayan 1 ve 3. katman ile uygulama iletişimini sağlayan 5 ve 7. üst üç katman
arasındaki bu katman bu bölümleri birbirinden ayırır.
3 Network Network bağlantısını düzenlemek, devam ettirmek ve sonlandırmaktan sorumlu.
2 Data Link Fiziksel bağlantıyı sağlar. Veri frame'lerini düzenler.
1 Physical Veri iletimi ortamı düzeyinde verilerin elektrik sinyalleri olarak iletimini sağlar.

OSI modelinin kullanımında en önemli şeylerden birisi kendi özel terminolojidir. Bu terminolojiye göre katmanlar ve fonksiyonlar vardır. Her katman bir sonraki katmana veriyi iletirken kendi artı değerini ekler. Taşınacak veriye paket ya da frame denir. "frame"'ler data link katmanı tarafından geliştirilirler. "Datagram"'lar network katmanı tarafından geliştirilirler. "Message"'ler application katmanı tarafından geliştirilir.

Bir network paketi veriyi ve orijinal isteği içerir. Paketler OSI katmanları tarafından geliştirilen birçok frame tarafından çevrelenmiştir. Her frame farklı alanları içerir.

A. KATMANLAR (LAYER)
OSI modelinde iletişim problemi yedi katman ile çözülmüş. İki bilgisayar sisteminin birbiriyle iletişim kurabilmesi için önce uygulama programın sistemin 7. katmanıyla konuşur. Bu katman 6. katmanla ve böylece ilerler. Ardından iletişim network hattına oradan da diğer sistemin 1. katmanına geçer. Buradan diğer katmanlara yükselir.
Bütün LAN'lardaki teknolojinin anlaşılması için OSI layer olarak adlandırılan yedi katmanlı modeli anlaşılması gerekir. OSI modeli modüler bir mimariye dayanır. Her katmanda belli bir iş yapılırarak bir sonraki katmana geçilir.

OSI modeli donanım birimleri bakımından bir ayrım gözetmez. Fiziksel katman bağlantıyı gerçekleştirmek için gerekli her bileşenle uyum içinde çalışır. Bu bileşenler fiziksel medyanın yanı sıra hub'lar network adaptörleri vb. gibi bileşenlerdir.

Bir OSI katmanı iletişim servisini tanımlar. Katman üzerinde iletişimin kuralları protokoller ile düzenlenir. Bir protokol verinin iletimi sağlar.

Katmanlı model işlemlerin farklı teknolojilerle yapılmasını sağlar. Örneğin farklı kablolama yöntemlerinin kullanılmasının ardından üst katmanlardaki işlemler aynen devam edebilir. Her bir katman bir önceki ya da bir sonraki işlemden haberdardır.


Katman Protokol
7 Application(Uygulama) Dosya sunucusu
6 Presentation(Sunu)
5 Session(Oturum) Taşıyıcılar, NETBIOS
4 Transport(Taşıma) TCP, SPP
3 Network IP, Router
2 Data Link (Veri Bağlantı) Ethernet, Token Ring köprüleri
1 Physical(Fiziksel) Kablolama

B. KATMANLAR ARASINDAKİ İLİŞKİ
Herbir katmanın görevi bir üst (yüksek) katmana servis sağlamaktır. İki bilgisayar arasındaki iletişimde katmanlar sırasıyla iletişim kurarkar; eş düzeydeki katmanlar aslında doğrudan iletişim kurmazlar ancak aralarında sanal bir iletişim oluşur.

Veri bir katmandan diğerine iletilmeden önce paketlere bölünür.Paket bir aygıttan diğerine veri aktarmada kullanılan bir birim veridir. Her katmanda pakete ek bilgiler (formatlama ya da adresleme) eklenir.

Verinin iletimi üst katmandan alt katmana doğru olur. Verinin kablo ile iletimi fiziksel katman tarafından gerçekleştirilir. Diğer bilgisayarda ise önce fiziksel katman ile karşılanan veri üst katmanlara doğru hareket eder.

C. PHYSİCAL (FİZİKSEL) KATMAN
En alt katmandır. Verileri bit olarak iletir. Bu katmanda network kablosu ile iletişim kurulur. Fiziksel katman düzeyinde verilerin sayısal olarak (basebant) koaksiyel kablo, UTP ya da fiber-optik üzerinden iletimi yapılır. Fiziksel iletimle ilgili olarak yaygın olarak IEEE 802.3, 802.4 ve 802.5 standartları kullanılır. Bunun dışında ANSI FDDI (Fiber Distributed Data Interface) standardı ve daha sonra çıkan yeni standartlar vardır.

Fiziksel katman verinin gönderilmesini ve alınmasını tanımlayan katmandır. Kablolamayı ve network kartına bağlanmayı sağlayan birimleri içerir. İletim ortamındaki sinyal iletimini kontrol eder.

Fiziksel katman bitlerin bir bilgisayardan diğerine gönderildiği bir katmandır. Diğer bir deyişle network'ün ta kendisidir. Network üzerinde iki istasyon arasındaki bağlantı bakır bir kablo, fiber-optik, radyo sinyalleri, mikrodalga, infrared ya da ortama göre değişen bir medya olabilir.

NOT: Bu dokümanlar Faruk Çubukçu tarafından hazırlanmıştır. Burada adı geçen ticari ünvanlar ve markalar bilgi amaçlı kullanılmışlardır ve kendi imtiyazlarına sahiptirler. Bu dokümanlar ticari amaçlı olarak kullanılmaz. Daha fazla bilgi için [linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...] adresine bakınız.

Fiziksel katman verilerin bit olarak (elektronik olarak ) iletimiyle ilgilenir. Veri paketleriyle, frame'lerle, adreslerle ya da verinin ulaşacağı hedef ile ilgilenmez.

Medya Özellikleri
Fiziksel katman verinin iletildiği medya ile ilgilidir. Verilerin iletileceği çok fazla medya olduğu için ISO ve diğer firmalar tarafından çok sayıda kılavuz medya özelliklerini açıklamak için çalışmalar yapmaktadır. Özellikle hız, uzunluklar, güvenlik vb. özellikler medya türlerini tanımlar.

Network'lerin çoğunda sayısal sinyalleme kullanılır. Sayısal sinyallerin iletiminde en büyük sorun zamanlamadır. Bu sorunu gidermek için çeşitli sinyal iletim yöntemleri geliştirilmiştir.

D. DATA LİNK (VERİ HATTI) KATMANI
Data Link katmanında; bir alt aşamada sağlanan elektronik medya üzerinde verilerin nasıl iletileceği ya da verilerin bu medyaya nasıl konulacağı belirlenir.

Bu katmanda Ethernet ya da Token Ring olarak bilinen erişim yöntemleri çalışır. Bu erişim yöntemleri verileri kendi protokollerine uygun olarak işleyerek iletirler. Veri hattı katmanında veriler network katmanından fiziksel katmana gönderilirler. Bu aşamada veriler belli parçalara bölünür. Bu parçalara paket ya da frame denir.

Frame'ler verileri belli bir kontrol içinde göndermeyi sağlayan paketlerdir.

Veri hattı katmanında yaygın olarak kullanılan protokoller Ethernet ve Token Ring'dir.

E. VERİLERİN SARILARAK İLETİLMESİ
Verilerin iletiminde temel olan veriler paket (frame olarak da adlandırılır) olarak yapılandığına göre paketlerin veri iletiminde önemli bir yer tutarlar. Paketler LAN üzerinde taşınan bir birim bilgidir. Paketler OSI modelinin farklı katmanlarına göre işlenirler. Bu işleme sarma (encapsulation) denir. Bu işlemle her OSI katmanında bir üst düzeyden alınan veri işlenir ve ardından kapsüllenerek bir sonraki düzeye gönderilir.

Birçok sarma tekniği vardır. Bu işlem bir dizi protokol ile sağlanır. Ancak bütün sarma işlemlerinde veriye dokunulmadan ona ekleme yapılır.

Söz edildiği gibi her katman kendi bilgisini ekleyerek verili bir sonraki katmana gönderir. Ya da tam tersi her katman kendi elde ederek (çıkartarak) veriyi bir sonraki katmana gönderir.

Ethernet network'ünde kapsüllenen veri paket olarak hareket eder.


Bir paketin genel olarak formatı:

Network başlığı Veri Network izleyeni

F. NETWORK KATMANI
Network katmanının ana görevi yönlendirme (routing) dir. Yönlendirme işlemi paketlerin yerel network dışında diğer network'lere gönderilmesini sağlar.

Network katmanında iki istasyon arasında en ekonomik yoldan verinin iletimi kontrol edilir. Bu katman sayesinde verinin router'lar aracılığıyla yönlendirilmesi sağlanır.

Network aşamasında mesajlar adreslenir ayrıca mantıksal adresler fiziksel adreslere çevirilir. Bu aşamada network trafiği, routing gibi işlemler de yapılır.
G. TRANSPORT (TAŞIMA) KATMANI
Transport katmanının görevi network katmanında yapılmayan işlemleri tamamlamaktır. Transport katmanı network'ün servis kalitesini (QoS) artırır.

Transport katmanı bağlantılı ve bağlantısız protokolleri bir arada kullanır.

"Quality of Service", bir network servisinin kalitesinin ölçümü için belli kriterleri kullanılır:

-İletişimin maliyeti
-İletişim için sağlanan bant genişliği
-Network katmanında oluşan hataların giderilmesi
-Kayıp paketlerin kurtarılması
-Sırası bozulan paketlerin yeniden düzenlenmesi

Transport katmanında verinin uçtan uca iletimi sağlanır. Verinin hata kontrolü ve zamanında ulaşılıp ulaşmadığı kontrol edilir. Taşıma katmanı taşıma katmanı üst katmanlara taşıma servisi sağlar.

H. SESSİON (OTURUM) KATMANI
Oturum katmanında iki nokta arasında iletişim bağlantısı kurulur, başlatılır ve sona erdirilir. Oturum Katmanı uygulamalar arasındaki oturumu temsil eder. Oturum katmanı sunum katmanına yollanacak veriler arasından diyalog kurar.

Oturum katmanında iki bilgisayardaki uygulama arasındaki bağlantının yapılması, kullanılması ve bitilmesi işlemleri yapılır.

I. PRESENTATİON (SUNUŞ) KATMANI
Sunu katmanında verinin çevrilmesi işlemi yapılır. Sunum Katmanı

Uygulama katmanına verileri yollar. Bu katmanda verinin yapısı, biçimi ile ilgili düzenlemeler yapılır.

Sunu katmanında verinin formatı belirlenir. Ayrıca verinin şifrelenmesi ve açılması da bu katmanda yapılır. Yine bu katmanda verinin sıkıştırılması işlemi yapılır.

J. APPLİCATİON (UYGULAMA) KATMANI
Bilgisayar uygulaması ile network arasında gerçek bir arabirim sağlar. Bu katman kullanıcıya en yakın olandır. Sadece bu katman diğer katmanlara servis sağlamaz. Uygulama katmanında ise uygulamaların network üzerinde çalışması sağlanır.

Uygulama katmanı network servisini kullanacak olan programdır. Bu katman kullanıcının gereksinimlerin karşılar. Örneğin veritabanı uygulaması ya da e-mail uygulaması.

68
İnternet / internet nedir
« : Şubat 25, 2008, 11:43:44 ÖS »
Bilgisayar Ağı Nedir?
Internet Nedir?
Internet'in Sunduğu Hizmetler?
Internet' e Nasıl Bağlanabilirim?
Servis Sağlayıcı Nedir (Internet Service Provider (ISP)).?
Tarayıcılar (Browser)

Bilgisayar Ağı Nedir?
En az iki bilgisayarın birbirlerine bağlanıp, bilgi alış-verişinde bulunmasına bilgisayar ağı (Network) denir. Bilgisayar ağları, kullanıcılara bilgisayarlar arası bilgi paylaşımı yapabilecekleri bir ortam sağlar. Bilgisayar ağına bağlı kullanıcıların, ağın kaynaklarına ulaşması ve diğer kullanıcılarla iletişimde bulunması ağ kullanımının temel amacıdır. Bu da zaman ve para tasarrufu sağlar.


Aynı mekanda bulunan ya da birbirine yakın bilgisayarların oluşturduğu ağlara yerel bilgisayar ağları (LAN, Local Area Network) denir. Bir ofiste bulunan birkaç bilgisayarın ve bir yazıcının birbirine bağlanması yerel bilgisayar ağına örnektir.


Farklı mekanlarda bulunan ya da birbirlerinden uzak bilgisayarların oluşturduğu ağlara ise geniş bölge ağları (WAN, Wide Area Network) adı verilir. Geniş bölge ağları, yerel bölge ağlarını birbirine bağlar. Farklı ülkelerde birimleri olan büyük bir şirketin bilgisayar ağı, farklı ülkelerdeki yerel bilgisayar ağlarını birbirine bağlayarak geniş bölge ağı meydana getirir.

Internet Nedir?
Milyonlarca bilgisayardan oluşan, binlerce bilgisayar ağını birbirine bağlayan global ağa INTERNET denir. Bu ağın bir yöneticisi yoktur. Internet kullanıcıları birbirleri ile haberleşmek için ortak bir anlaşma dili kullanırlar. Bu ortak anlaşma diline TCP/IP denir. Bu protokol sayesinde donanım ve yazılımdan bağımsız olarak bilgisayarlar arası iletişim mümkün olur.

Bu anlaşma dilinde her bilgisayarın bir adresi vardır. Bu adresler numaralarla ifade edilir ve bilgisayarın IP adresi şeklinde ifade edilir. Tıpkı her evin bir adresi, her telefonun bir numarası olduğu gibi. Bu adreslere bilgiler en kestirme yoldan ulaşır. Ulaşım için diğer bilgisayarlardan yararlanılır. Haberleşen iki bilgisayar arasındaki diğer bilgisayarlar kendilerine ait olmayan bilgi paketlerini diğer bilgisayara aktarırlar.

Internet Ne işe Yarar?
Bilgi paylaşımı için global bir yapı sağlayan Internet, iletişime de farklı boyutlar kazandırmıştır.
Aşağıda, Internet' in hangi amaçlarla kullanılabileceğine ilişkin amaçla kullanıldığına örnekler bulacaksınız:

Dünyanın en büyük kütüphanelerinde araştırma yapabilirsiniz,
Farklı ülkelerde yaşayan meslektaşlarınızın yaptıkları çalışmaları inceleyebilirsiniz,
Başka bir ülkede öğrenim gören çocuğunuza elektronik postayla mektuplarınızı bedava ve çok kısa zamanda gönderebilirsiniz,
Internet üzerinden eğitim veren bir üniversitede okuyup mezun olabilirsiniz,
Farklı mekanlardaki arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz,
Filmlerin tanıtım görüntülerini izleyip, akşam gideceğiniz filmi seçebilir, biletinizi de satın alabilirsiniz,
Alış-veriş yapabilirsiniz, rezervasyon yaptırabilirsiniz,
Anket yapabilir, yapılan bir anketi cevaplandırabilirsiniz,
Kendi web sayfanızı hazırlayarak çalışmalarınızı yayınlayabilirsiniz,
Internet, insanoğlunun şimdiye kadar yapılandırdığı en büyük iletişim sistemidir. Özel bir yöneticisi olmayan, demokratik bir yapıdır. Tüm kullanıcıların düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri bir ortamdır.

Internet 'in Sunduğu Hizmetler

WWW nedir?Yazı, resim, film, canlandırma, ses gibi farklı formatta olan bilgilerin gözatıcı (browser) kullanılarak ulaşıldığı Internet ortamıdır. Internet kullanıcıların en çok kullandığı platformdur. Internet' de her sayfanın bir adresi vardır. Farklı bilgisayarlar üzerindeki sayfalar birbirlerine anahtar sözcüklerle bağlanmıştır. Bu sayfalar HTML dili(Hypertext Markup Language) kullanılarak oluşturulur.

Elektronik Posta Nedir?
Elektronik posta mektuplarınızı Microsoft Outlook, Outlook Express, Netscape Messanger, Eudora gibi özel bir program kullanarak Internet aracılığıyla, posta kutusu olan diğer bir Internet kullanıcısına gönderebilirsiniz. Mektubunuzun ulaşma süresi, bilginin transfer hızına bağlıdır. Birkaç saniye ya da birkaç dakika olabilir. Bu süre eğer normal postayla gönderdiğiniz mektubun ulaşma hızıyla karşılaştırılırsa çok kısa kalır.

Haber Grupları (Newsgroups)
Internet kullanıcılarının değişik konulardaki düşüncelerini paylaşmak için oluşturulmuş tartışma gruplarıdır. Haber grupları, bir konuyla özel olarak ilgilenenler arasında ya da bir topluluk için oluşturulabilir.

Dosya Transfer Protokolü
FTP (File Tansfer Protocol)
Bilgisayarlar arası dosya transferine olanak sağlayan Internet protokolüdür.

Sohbet
IRC (Inter Relay Chat)
Bazı programlar arayıcılığıyla diğer kullanıcılarla sohbet eş zamanlı sohbet etmenizi sağlar. Sohbet ortamlarında kullanıcılar kendilerine takma isim (nick name) seçerler. Herhangi bir sohbet grubuna katılmanın yanısıra, istenilen bir konuda kanal açılıp sohbet edilebilir.

Sesli ve Video Konferans
Sesli konferans bilgisayara bağlı bir mikrofon ve hoparlör arayıcılığıyla başka bir Internet kullanıcısı ile konuşmaktır.
Video konferans ise bir kamera ve mikrofon arayıcıyla başka bir Internet kullanıcısına ses ve görüntü ulaşması ve başka bir kullanıcıdan gelen ses ve görüntülerin alınmasıdır.

Internet' e Nasıl Bağlanabilirim?
Internet' e kişisel bağlantı için bir bilgisayara, bir modeme, bir telefon bağlantısına ve servis sağlayıcıdan alınmış kullanıcı şifresine gereksinim vardır.

Modem Nedir?
Bir bilgisayardan diğer bir bilgisayara iletilecek olan bilgiyi telefon kablolarından geçebilecek duruma dönüştürür, bilgisayara diğer bir bilgisayardan gelen bilgileri de bilgisayarın anlayabileceği duruma getirir.
Bilgisayarınız dijital bilgi üretir. Telefonlar da bilgiyi iletmek için analog sinyaller kullanırlar. Telefon kablolarının kullanılması için de analog sinyalleri digital bilgiye, digital bilgiyi de analog sinyallere dönüştüren modemler geliştirilmiştir.

Modemler hızlarına göre sınıflandırılır. Modemlerin veri iletişim hızları "bps" (bit per second) olarak ifade edilir. (Bit nedir? Bakınız Bilgisayar' a Giriş) Bu da modemin saniyede kaç bit taşıdığı anlamına gelir.) 14400 bps, 19200 bps, 28800 bps, 57600 bps gibi iletişim hızlarına sahip modemler vardır. Hızlı modem, bilgiye kısa zamanda ulaşmayı sağlayan unsurlardan bir tanesidir.

Bilgisayar kasanın içinde olan modemlere dahili (internal), kasanın dışında olan modemlere de harici (external) modemler adı verilir. Modemin kasanın içinde ya da dışında olması modemlerin işlevini etkilemez ya da değiştirmez.

Servis Sağlayıcı Nedir (Internet Service Provider (ISP)).?
Internet' e bağlanmayı sağlayan aracı kuruma servis sağlayıcı denir.

Internet' e bağlanmak için servis sağlayıcı kurumdan kullanıcı şifresi ve bağlantı için kullanılacak telefon numarası alınır. Bağlantı kurulduğunda servis sağlayıcı, bilgisayar için geçici bir IP adresi belirler. Farklı bağlantılarda IP adresi değişerek Internet'e bağlantı yeni bir IP adresi ile sağlanır.

Servis sağlayıcının hat kapasitesi, Internet' e bağlanma hızını etkiler. Seçiminizi yaparken servis sağlayıcıların hat kapasitelerini öğrenip, en yüksek olanını seçmeniz Internet' e bağlantı hızınızı olumlu yönde etkileyecektir.

Türkiye'deki Internet Servis Sağlayıcılar

Ankara Bölgesi

Tr-Net / Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş.
Ada-Net Internet Ve İletişim Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.
İşbankası A.Ş.
Bırnet Bilgi Sistemleri Tic. Ltd. Sti
Fidan Fiyat Ve Danisma Hizmetleri A.Ş.
Maya Ticaret Ve Taahhüt Ltd.Şti.
Akdeniz Koleji
Aselsan Askeri Elektronik Sanayi A.Ş
Atac Bilgisayar Hizmetleri San.Ve Tic. Ltd.Şti
Ato Ankara Tabip Odasi
Bimel Elek. Mamül Paz. Ltd.
Domi Bilişim Teknolojileri Ltd. Şti.
Haynet Internet Sist. A.Ş.
Netcom Bilgisayar Sis. San. Tic. A.Ş.
Surf Computer Technolojies Co.
Akbank T.A.Ş.
Farmanet İletişim Hizmetleri A.Ş
Herıs Seramik Ve Turizm A.Ş.
Futurenet, Hi-Tech Bilgisayar Ltd. Şti
Gülkom Müh.Bil.Elk.San.Ve Tic.A.Ş.
T.C. Basbakanlık
Tse Turk Standartlari Enstitusu
Ziraat Bankası

İstanbul Bölgesi

Atlas On-Line İletişim Sis. Ve Tic. A.Ş.
Bilgin Elektronik Yay. Ilet. A.S.
Superonline
Türk Nokta Net Bilgi Hizmetleri Ltd.Şti.
Vestelnet Elektronik İletişim Ve Bilgilendirme A.Ş
Comnet İletişim Hizmetleri Ve Tic.A.Ş.
Doruk İletişim Ve Otomasyon San. Ve Tic. A.Ş
Fornet Fornet Elektronik A.Ş.
Gordıon Gordion Bilgi İslem Yaz.Ve Don
Hürriyet Gazetecilik Ve Matbacılıka.Ş.
Ibm Türk Ltd. Şti.
İhlasnet İhlas Holding
Anet İletişim Sistemleri Ve Bilgi Hizmetleri Ltd. Şti
Garanti Bankası T.A.Ş.
Global-One Turkiye
Raksnet İletişim Teknoloji Ve Tic. A.Ş.
Simko Siemens A.Ş..
Tradenet İstanbul Ticari Bilgisayar Ağı
Verisoft Bilgi İşlem Tic. Ve San. Ltd. Şti.
Yörenet Yöre Elektronik
Escortnet Ltd. Şti.
Prizmanet Elektronik Yay. Hiz. San. Ve Tic.A.Ş.
Rumelı Telekom A.Ş.
Akbank T.A.Ş.
Biltam Mümessillik Dış.. Tic. San Ve Tic. A.Ş.
Biya Birleşik Yazılımcılar Ltd. Şti.
Bm Net Bilgi Teknolojileri San. Ve Tic. A.Ş
Intertech Bilgi İslem Ve Paz. Tic. A.Ş.
Kilimnet Bilisim Ve Iletisim Teknolojileri Ltd Şti
Magnet Elektro. Bil. İşl-Hab.Tek.San.Vetur.Ltd.Şti.
Orion Bilgisayar San. Ve İletisim Ltd. Şti.
Osmanlı Bankası A.Ş.
Tam Bilgi İletişim A.Ş.
Teklan Internet Erişim Hiz. Komünikasyon Ltd. Şti.
Artınet Arti Applecenter
Bentaş Bilgisayar End. Müh. Ve Tic. A.Ş.
Bis Bilgi İşlem Sis. San. Ve Tic. Ltd. Şti
Buton Elektrik Bilgisayar Ve İletişim Sistemleri San. Tic. A.Ş
Büromakina Tic. Ve San. Ltd. Şti
Cenajans
Datateknik Bilgisayar Sistemleri Tic. San. A.Ş.
Gedik Yatirim
Data İletişim Yayın. Ve Kafeterya İşlt. A.Ş
Liste 2000 Bilisim Teknolojisi San. Tic. A.Ş.
Mam / Marmara Araştırma Merkezi
Performans Internet Erişim Hiz.A.Ş.
Setra Uluslararası Servis Tic. Ve Paz. A.Ş.

İzmir Bölgesi

Raksnet İletişim Teknoloji Ve Tic. A.Ş
Ispro İletişim. Hizmetleri. Ve Yazılım San. Tic. A.Ş
Unimedya Türknet Elektronik Endüstri Ve Tic. A.S
Unıpa Universite Pazarlama A.Ş.
Akbank T.A.Ş



Tarayıcılar (Browser)
Internet' de milyonlarca bilgisayar üzerindeki birbirine bağlı web sayfalarına ulaşmak için bazı arabirim programlar kullanılır. Bu arabirim programlara Tarayıcı (Browser) denir. En yaygın kullanılan tarayıcılar Internet Explorer ve Netscape Navigator'dır. Gözatıcılar genellikle birbirlerine benzer. Bunlarda bir tanesini kullanabilen diğerini de rahatlıkla kullanabilir.




Resim Üzerinde : Explorer'ın menu, araç ve adres çubuklarının tanıtımı.
Gözatıcının menü çubuğunu tanıyalım:

1. Geri (Back): Bir önceki sayfaya gitmenizi sağlar
2. İleri (Forward): Bir sonraki sayfaya gitmenizi sağlar.
3. Dur (Stop): Sayfanın yüklenmesini durdurur.
4. Yenile (Refresh): Sayfanın yeniden yüklenmesini sağlar
5. Yazdır (Print): Ekranda görülen sayfayı yazdırır.




Web Adresi Nedir?
Web adresleri, ulaşmak istediğiniz bilginin hangi bilgisayar üzerinde saklı olduğunu saptamak için kullanılırlar. Gözatıcıya ulaşılmak istenilen sayfanın adresi girildiğinde, sayfanın bulunduğu bilgisayarla iletişime geçilir. Bilgisayarlar arası haberleşme sonucu, sayfaya kullanıcıya ulaştırılır. Web adreslerinde sitenin adı ve sitenin hangi tür kuruma ait olduğunu gösteren kısım değişir.

.org Ticari olmayan organizasyonlar
.net Internet'le ilgili kurumalar
.ac akademik (Büyük Britanya)
.edu Eğitimle ilgili kurumlar için kullanılır.
.gov Devlete ait kurumlar
.mil Askeri kurumları gösterir.
.com Ticari organizasyona ait olduğunu gösterir.

Web adreslerinde,

Türkçe harf kullanılmaz.
"eğitim" yerine "egitim",
"bilişim" yerine "bilisim" kullanılır.
Son dönemlerde, Internet'te Türkçe harflerin kullanılması ile ilgili çalışmalar olsa da henüz hayata geçirilmemiştir.
Sözcükler arasında aralık bırakılmaz.
Büyük harf kullanılmaz.

69
Bilgisayar Dünyası / Ms-dos komutları
« : Şubat 25, 2008, 11:39:49 ÖS »
ASSOC / Dosya ortaklıklarını görüntüle.
AT / Programları ve komutları uygulamak için zamanı ayarla.
ATMADM / Windows ATM sağrı yöneticinin gördüğü adresleri ve bağlantıları listele
BREAK / CTRL + C'i Etkinleştir / devre dışı bırak
CACLS / ACL dosyaları göster ve değiştir
CALL / Grup dosyasını diğer grup dosyasından çağır.
CD / Rehberi değiştir.
CHCP / Uluslar arası klavye ve karakter bilgilerini ilave et
CHDIR / Adresi değiştir.
CHKDSK /FAT diskdeki hataları tara.
CHKNTFS / NTFS disk'deki hataları tara
CLS / Ekranı temizle.
CMD / Komut satırını çalıştır.
COLOR / Ön plan resmini değiştir.
COMP / Dosyayı sıkıştır.
COMPACT / Dosyayı sıkıştır,aç,.
CONTROL / Ms-dos da denetim masası simgelerini aç
CONVERT / FAT'i NTFS'e dönüştür
COPY / Bir yada daha fazla dosyayı öteki konuma kopyala
CTTY / Bilgisayarın giriş çıkış aygıtlarını değiştir
DATE / Sistem tarihini görüntüle,değiştir
DISKCOMP/ Disk'i diğer bir disk ile karşılaştır
DRIVPARM / Asıl aygıt sürücülerinde yeniden yazmayı etkinleştir.
ECHO / Mesajları göster ,etkinleştir ve devre dışı bırak
EDIT / Dosyayı görüntüle ve değiştir.
EDLIN / Dosyayı görüntüle ve değiştir.
EMM386 / Genişletilmiş hafıza yöneticisini görüntüle
ENABLE / Konsol geri alma komutunu etkinleştirme ve devre dışı bırakma
SCANDISK / disk taramayi calistir.
QBASIC / Qbasic i ac.
RENAME / yeniden adlandir.
RMDIR /bos klasoru sil.
SHUTDOWN/ bilgisayarı kapat
SMARTDRV / geleneksel ve genişletilmiş hafıza için disk hafızası olustur
SORT / kisa giris ve cikislari goster
SWITCHES/ ms-dos a fonksyion ekle,kaldır.
SYS / Sistem saatini disk sürücüsüne yükle
TIME / sistem saatini goster,ayarla.
TITLE / ms-dos penceresindeki basligi degistir
TRACERT / karsidan gelen network paketlerinin yolunu goster
TREE / Disk'in yuzeysel agacini goster
T YPE / Dosyanin icerigini goruntule
U NDELETE / silinemeyen dosyalari silvisuall
U NFORMAT / bicimsiz disk surucusu.
U NLOCK /Disk'in klitini ac.
V ER / Versiyon bilgisini goster.
V ERIFY / diske yazmak gerektiginde karar vermeyi etkinlestir yada devre disi birak.
VOL / cilt bilgisini goster
XCOPY / Başka bilgisayarlardan çoklu dosyaları kopyala
TRUENAME/ dizinde var olan kişileri gösterir
TASKKILL / ihtiyaç duyulmayan uygulamaları kapat
SETVER - ms-dos version unu degistir.
SHARE - dosyalari palasabilme yetenegini yukle,devredisi birak.
SCANREG - kayit defterindeki hatalari tara ve geri yukle.
ROUTE - windows agindaki rota tablosunu goruntule ve degistir
RUNAS - baska bir bilgisayardaki programi etkinlestir.
PRINT - dosyayada resmi print et
PROMPT - ms-dos u goster ve degistir
PING - test amacli diger ag bilgisayarina bilgi gonder
POPD - agdaki rehberi degistir.
NET - ag ayarlarini guncelle ve onar
NETSH - degisebilen ve degismeyen network bilgisini goster com
NETSTAT - TCP/IP ag protokolu bilgisini ve istatistigini goruntule.
NLSFUNC - ulkeye ozgu bilgileri goster
NSLOOKUP - agdaki yada alandaki ip adresini goster
PATH - bilgisyardaki gizli dosya yerlerini goster ve yerini ogren
PATHPING - ag daki gizli dosya yerlerini goster ve yerini ogren c
MOVE - dosyanin yerini degistir.
MSAV - ilk microsoft virus hizmeti.
MSD - Tanimlama hizmeti.
I FSHLP.SYS - 32-bit dosya yoneticisi.
I PCONFIG - ag aygiti ayarlarini goster ve degerleri goruntule
KEYB - klavyenin planini degistir.
LABEL - disk surucusunun etiketini degistir.
LH - Yuksek Hafizada disk surucusu yukle
LISTSVC - servisler ve suruculer icin kurtarma konsol komutunu goruntule
LOADFIX - 64k'nin uzerindeki programlari yukle
LOADHIGH - yuksek hafizadaki aygit surucusunu yukle.
LOCK - hard disk surucusunu kitle.
LOGON - kurulumlar ve geri tuklemeler icin yonetici hesabi.
MAP - surucudeki aygit ismini goster
MEM - Sistemdeki hazfızayı göster.
MKDIR - yeni, rehber komutu yarat.
MODE - port ve gotuntu ayarlarini degistir.
GRAFTABL - Grafik modundaki genişletilmiş karakterleri göster. .
HELP - komutlari kisaca acikla
EXTRACT - dosyalari windows dizininden cikart
FASTHELP - ms-dos komutlarini ve bilgileri listele
FC - dosyalari karsilastir.
FDISK - disk surucusu icin bolumleme konsolunu calisti
FIND - dosya icindeki yaziyi ara.
FINDSTR - dosya icindeki dizini ara.
FIXBOOT - yeni cizim bolgesi yaz
FIXMBR - disk surucu icin yeni cizim bolgesi yaz
FORMAT - disk surucusunu bicimlendir.
FTP - FTP * a baglan
FTYPE - dosya turunu goster
ERASE - dosyayi sil
DISKCOPY - diski diger bir disk'e kopyala.
DEFRAG - yuklenen programlari disk uzerinde stabile et.
DEL - bi veya daha fazla dosyayi sil.
DELETE - silinen dosyalar icin kurtarma konsol komutu
DELTREE - bir veya daha fazla dosya ve rehberi sil
DIR - klasor icindekileri goster.
DISABLE - windows sistem ve suruculerinde kurtarma konsolu komutunu devre disi birak.
CHOICE - dizin icindeki coklu sevenekleri belirt.
BOOTCFG - kurtarma konsolu komutlarını göster ve düzenle ve boot.ini yi yeniden oluştur.
Çalıştır Komutları-
compmgmt.msc Bilgisayar yönetimini açar.
clipbrd.exe Pano işlemcisini açar.
cleanmgr.exe Disk temizleyiciyi açar.
ciadv.msc Dizin yöneticisini açar.
charmap.exe Karakterleri ayarlamanızı sağlar.
calc.exe Hesap makinesini açar.
diskmgmt.msc Disk yönetimini açar.
devmgmt.msc Aygıt yöneticisini açar.
dfrg.msc Disk birleştiriciyi açar.
eudcedit.exe Karakter imal edebilirsiniz.
appwiz.cpl Program ekle kaldırı açar.
access.cpl Erişebilirlik seçeneklerini açar.
accwiz.exe Erişebilirlik sihirbazını açar.
desk.cpl Görüntü özelliklerini açar.
eventvwr.exe Olay görüntüleyicisini açar.
freecell.exe İskambil oyununu açar.
fsmgmt.msc Paylaşılan klasörler menüsünü açar.
hdwwiz.cpl Donanım ekleme sihirbazını açar.
iexpress.exe Setup programını açar.
inetcpl.cpl İnternet özelliklerini açar.
intl.cpl Bölge ve dil ayarlarını açar.
joy.cpl Oyun kontrollerini açar.
magnify.exe Büyüteçi açar.
main.cpl Fare özelliklerini açar.
mmsys.cpl Ses ayarlarını açar.
mspaint.exe Paint programını açar.
narrator.exe İngilizce ekran okuyucusunu açar.
ntbackup.exe Yedekleme sihirbazını açar.
nusrmgr.cpl Kullanıcı hesaplarını açar.
osk.exe Ekran klavyesi açar.
telnet.exe Telnet'i açar.
spider.exe Kağıt oyunu açar.
gpedit.msc Grup poliçesi açar.
msconfig.exe Sistem ayarlarını açar.
verifier.exe Sürücü monitörünü açar.
drwtsn32.exe Sorun tanıma aracını açar.
dxdiag.exe DirectX sürümünüzü öğrenmenizi sağlar.
mobsync.exe Senkronizasyon sağlar.
mplay32.exe Media Player'ın çok basit bir halini açar.
odbcad32.exe Database işleme sağlar.
packager.exe Obje paketleyiciyi açar.
perfmon.exe Sistem monitörünü açar.
progman.exe Masaüstü yöneticisini açar.
rasphone.exe Erişim defterini açar.
shrpubw.exe Network paylaşımı bilgisini açar.
sigverif.exe İmza denetleyicisini açar.
sysedit.exe Sistem yöneticisini açar.
syskey.exe Şifre databaseini açar.
sndrec32.exe Ses kaydedicisini açar.
timedate.cpl Tarih ayarlama penceresini açar.
tourstart.exe Windows XP turu başlatır.
winchat.exe Windows içinde bulunan chat programını açar.
winmine.exe Mayın Tarlası oyununu açar.
write.exe WordPad'i açar.
wupdmgr.exe Windows güncelleştirme penceresini açar.
explorer.exe Windows Gezgini'ni açar.
powercfg.cpl Güç seçeneklerini açar.
rasphone.exe Ağ bağlantılarını açar.
regedt32.exe Windows Kayıt Düzenleyicisi'ni açar.
regedit.exe Windows Kayıt Düzenleyicisi'ni açar.
sndvol32.exe Ses ayarlarını yapmanızı sağlar.
notepad.exe Not defterini açar.
taskmgr.exe Görev yöneticisini açar

70
Bilgisayar Dünyası / klavye kısa yolları
« : Şubat 25, 2008, 11:34:12 ÖS »
GENEL KLAVYE KISA YOLLARI ;

• CTRL+C (Kopyala)
• CTRL+X (Kes)
• CTRL+V (Yapıştır)
• CTRL+Z (Geri Al)
• DELETE (Sil)
• ÜSTKRKT+DELETE (Seçili öğeyi Geri Dönüşüm Kutusu’na atmadan kalıcı olarak sil)
• Bir öğeyi sürüklerken CTRL (Seçili öğeyi kopyala)
• Bir öğeyi sürüklerken CTRL+ÜSTKRKT (Seçili öğeye kısayol oluştur)
• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)
• CTRL+SAĞ OK (Ekleme noktasını sonraki sözcüğün başına götür)
• CTRL+SOL OK (Ekleme noktasını önceki sözcüğün başına götür )
• CTRL+AŞAĞI OK (Ekleme noktasını sonraki paragrafın başına götür)
• CTRL+YUKARI OK (Ekleme noktasını önceki paragrafın başına götür )
• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte CTRL+ÜSTKRKT (Bir metin bloğu vurgula)
• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte ÜSTKRKT (Pencere veya masaüstünde birden fazla öğe seç veya bir belgede metin seç)
• CTRL+A (Tümünü seç)
• F3 tuşu (Bir dosya ya da klasör ara)
• ALT+ENTER (Seçili öğenin özelliklerini görüntüle)
• ALT+F4 (Etkin öğeyi kapat veya etkin programdan çık)
• ALT+ENTER (Seçili nesnenin özelliklerini görüntüle)
• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için kısayol menüsünü aç)
• CTRL+F4 (Aynı anda birden çok belge açmayı sağlayan programlardaki etkin belgeyi kapat)
• ALT+SEKME (Açık öğeler arasında geçiş yap)
• ALT+ESC (Öğeler arasında açılma sıralarına göre dön)
• F6 tuşu (Bir penceredeki veya masaüstündeki ekran öğeleri arasında dolaş)
• F4 tuşu (Bilgisayarım veya Windows Gezgini’ndeki Adres çubuğu listesini görüntüle)
• ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için kısayol menüsünü görüntüle)
• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için Sistem menüsünü görüntüle)
• CTRL+ESC (Başlat menüsünü görüntüle)
• ALT+Bir menü adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen menüyü görüntüle)
• Açık bir menüdeki bir komut adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen komutu gerçekleştirir)
• F10 tuşu (Etkin programda menü çubuğunu etkinleştirir)
• SAĞ OK (Sağdaki sonraki menüyü aç veya bir alt menü aç)
• SOL OK (Soldaki sonraki menüyü aç veya bir alt menüyü kapat)
• F5 tuşu (Etkin pencereyi günceleştir)
• GERİ AL (Bilgisayarım ya da Windows Gezgini’nde bir seviye üstteki klasörü görüntüle)
• ESC (Geçerli görevi iptal et)
• CD-ROM sürücüye bir CD-ROM taktığınızda ÜSTKRKT (CD-ROM’un otomatik olarak oynatılmasını önle)

İletişim Kutusu Klavye Kısayollar;
• CTRL+SEKME (Sekmeler arasında gezin)
• CTRL+ÜSTKRKT+SEKME (Sekmeler arasında geriye doğru git)
• SEKME (Seçenekler arasında ileriye doğru git)
• ÜSTKRKT+SEKME (Seçenekler arasında geriye doğru git)
• ALT+Altı Çizili harf (İlgili komutu gerçekleştir veya ilgili seçeneği seç)
• ENTER (Etkin seçeneğin veya düğmenin komutunu gerçekleştir)
• ARA ÇUBUĞU (Etkin seçenek bir onay kutusuysa onay kutusunu seç veya temizle)
• Ok tuşları (Etkin seçenek seçenek düğmeleri grubuysa bir düğme seç)
• F1 tuşu (Yardım görüntüle)
• F4 tuşu (Etkin listedeki öğeleri görüntüle)
• GERİ (Kaydet veya Aç iletişim kutusunda bir klasör seçiliyse bir üst düzeydeki klasörü aç)

Microsoft Doğal Klavye Kısayolları;
• Windows Logosu (Başlat menüsünü göster veya gizle)
• Windows Logosu+BREAK (Sistem Özellikleri iletişim kutusunu görüntüle)
• Windows Logosu+D (Masaüstünü göster)
• Windows Logosu+M (Tüm pencereleri küçült)
• Windows Logosu+ÜSTKRKT+M (Küçültülmüş pencereleri geri yükle)
• Windows Logosu+E (Bilgisayarım’ı aç)
• Windows Logosu+F (Bir dosya veya klasör ara)
• CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar ara)
• Windows Logosu+F1 (Windows Yardımı’nı görüntüle)
• Windows Logosu+ L (Klavyeyi kilitle)
• Windows Logosu+R (Çalıştır iletişim kutusunu aç)
• Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi’ni aç)

Erişilebilirlik Klavye Kısayolları;
• Sekiz saniye boyunca Sağ ÜSTKRKT (Filtre Tuşlarını aç veya kapat)
• Sol ALT+Sol ÜSTKRKT+PRINT SCREEN (Yüksek Karşıtlık’ı aç veya kapat)
• Sol ALT+sol ÜSTKRKT+NUM LOCK (Fare Tuşları’nı aç veya kapat)
• Beş kez ÜSTKRKT (Yapışkan Tuşlar’ı aç veya kapat)
• Beş saniye boyunca NUM LOCK (Geçiş Tuşları’nı aç veya kapat)
• Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi’ni aç)

Windows Gezgini Klavye Kısayolları;
• END (Etkin pencerenin sonunu göster)
• HOME (Etkin pencerenin başını göster)
• NUM LOCK+Yıldız İşareti (*) (Seçili klasörün altındaki tüm alt klasörleri göster)
• NUM LOCK+Artı işareti (+) (Seçili klasörün içeriğini göster)
• NUM LOCK+Eksi işareti (-) (Seçili klasörü daralt)
• SOL OK (Geçerli seçim genişletilmişse daralt veya üst klasörü seç)
• SAĞ OK (Geçerli seçimi daraltılmışsa görüntüle veya ilk alt klasörü seç)

Karakter Eşlem İçin Klavye Kısayolları
Karakter kılavuzunda bir karakteri çift tıklatırsanız, kılavuz üzerinde klavye kısayollarını kullanarak hareket edebilirsiniz:

• SAĞ OK (Sağa veya sonraki satırın başına git)
• SOL OK (Sola veya önceki satırın başına git)
• YUKARI OK (Bir satır yukarı git)
• AŞAĞI OK (Bir satır aşağı git)
• PAGE UP (Bir defada bir ekran yukarı git)
• PAGE DOWN (Bir defada bir ekran aşağı git)
• HOME (Satırın başına git)
• END (Satırın sonuna git)
• CTRL+HOME (İlk karaktere git)
• CTRL+END (Son karaktere git)
• ARA ÇUBUĞU (Bir karakter seçildiğinde Büyütülmüş ve Normal modlar arasında geçiş yap) Microsoft Yönetim Konsolu (MMC) Ana Pencere Klavye Kısayolları
• CTRL+O (Kaydedilmiş bir konsolu aç)
• CTRL+N (Yeni bir konsol aç)
• CTRL+S (Açık konsolu kaydet)
• CTRL+M (Bir konsol öğesi ekle veya kaldır)
• CTRL+W (Yeni bir pencere aç)
• F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir)
• ALT+ARA ÇUBUĞU (MMC penceresi menüsünü görüntüle)
• ALT+F4 (Konsolu kapat)
• ALT+A (Eylem menüsünü görüntüle)
• ALT+V (Görünüm menüsünü görüntüle)
• ALT+F (Dosya menüsünü görüntüle)
• ALT+O (Sık Kullanılanlar menüsünü görüntüle)

MMC Konsol Penceresi Klavye Kısayolları;
• CTRL+P (Geçerli sayfayı veya etkin bölmeyi yazdır)
• ALT+Eksi işareti (-) (Etkin konsol penceresi için pencere menüsünü görüntüle)
• ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için Eylem kısayol menüsünü görüntüle)
• F1 tuşu (Seçili öğe için varsa Yardım başlığını aç)
• F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir)
• CTRL+F10 (Etkin konsol penceresini büyüt)
• CTRL+F5 (Etkin konsol penceresini geri yükle)
• ALT+ENTER (Seçili öğe için varsa Özellikler iletişim kutusunu aç)
• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)
• CTRL+F4 (Etkin konsolu kapat. Bir konsolun tek bir konsol penceresi varsa, bu kısayol konsolu kapatır)
Uzak Masaüstü Bağlantısı Gezintisi;
• CTRL+ALT+END (Microsoft Windows NT Güvenlik iletişim kutusunu aç)
• ALT+PAGE UP (Programlar arası soldan sağa geçiş yap)
• ALT+PAGE DOWN (Programlar arası sağdan sola geçiş yap)
• ALT+INSERT (Programlar arasında en sık kullanılma sırasına göre dön)
• ALT+HOME (Başlat menüsünü görüntüle)
• CTRL+ALT+BREAK (İstemci bilgisayarını bir pencere ve tam ekran arasında geçiş yap)
• ALT+DELETE (Windows menüsünü görüntüle)
• CTRL+ALT+Eksi işareti (-) (Etkin pencerenin anlık görüntüsünü Terminal Server panosunda istemciye yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda PRINT SCREEN’e basarak sağlayın.)
• CTRL+ALT+Artı işareti (+) (Etkin istemci penceresinin tamamının anlık görüntüsünü Terminal Server panosuna yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda ALT+PRINT SCREEN’e basarak sağlayın.)
Microsoft Internet Explorer Gezintisi;
• [CTRL+B (Sık Kullanılanları Düzenle iletişim kutusunu aç)
• CTRL+E (Arama çubuğunu aç)
• CTRL+F (Bul yardımcı programını başlat)
• CTRL+H (Geçmiş çubuğunu aç)
• CTRL+I (sık kullanılanlar çubuğunu aç)
• CTRL+L (Aç iletişim kutusunu aç)
• CTRL+N (Aynı Web adresiyle tarayıcının başka bir örneğini aç)
• CTRL+O (Aç iletişim kutusunu aç, CTRL+L ile aynı)
• CTRL+P (Yazdır iletişim kutusunu aç)
• CTRL+R (Geçerli Web sayfasını güncelleştir)
• CTRL+W (Geçerli pencereyi kapat)

Çalıştır Komutları ;
compmgmt.msc - Bilgisyar Yöneticisi
devmgmt.msc - Aygıt Yöneticisi
diskmgmt.msc - Disk Yöneticisi
dfrg.msc - Disk birleştirme
eventvwr.msc - Olay Görüntülüyicisi
fsmgmt.msc - Paylaşılan Dosyalar
gpedit.msc - Grup Poliçeleri
lusrmgr.msc - Yerel Kullanıcılar ve Gruplar
perfmon.msc - Performans Monitörü
rsop.msc - Poliçe Sonuçarını Ortaya koymak
secpol.msc - Yerel Güvenlik Ayarları
services.msc - Çeşitli Servisler
msconfig - Sytem Bilgisi Hizmetleri
regedit - - Kayıt Defteri Editörü
msinfo32 - Sistem bilgisi
sysedit - Sistem Şekli Editörü
win.ini - Windows Yükleme Bilgisi
winver - Şu anki Wİndows Sürümünü Görüntüle
mailto: - Varsayılan E-mail alıcısı Görüntüle
cmd - Komut satırını çalıştır
Denetim Masası Öğeleri İçin Çalıştır Komutları ;
Program Ekle Kaldır / control appwiz.cpl
Tarih Saat özellikleri /control timedate.cpl
Ekran özellikleri / control desk.cpl
Hızlı bul / control findfast.cpl
Fontlar / control fonts
İnternet Özellikleri /control inetcpl.cpl
Klavye özellikleri /control main.cpl keyboard
Mouse Özellikleri / control main.cpl
Multimedya Özellikler /control mmsys.cpl
Ağ Özellikleri / control netcpl.cpl
Şifre özellikleri / control password.cpl
Printer /control printers
Ses Özellikleri / control mmsys.cpl sounds
Sistem Özellikleri /control sysdm.cpl


Windows XP Shortcuts ;
ALT+ENTER / seçili ögelerin özellikleri
ALT+ESC / en son acılan ıtem lerı gecıs saglar
ALT+F4 / aktif pencerelerı kapatır
ALT+SPACEBAR / aktif sayfanın menusu
ALT+TAB / menuler arasında geçiş
BACKSPACE / bir önceki sayfaya geçiş
CTRL+A / hepsini seç
CTRL+B / kalın yazı
CTRL+C / kopyala
CTRL+I / italik
CTRL+O / dosya açma
CTRL+U / alt cızgı
CTRL+V / yapıştır
CTRL+X / kes
CTRL+Z / geri tusu
CTRL+F4 / dökümanları kapatır
CTRL while dragging / seçili ögeleri tutar
CTRL+SHIFT while dragging / seçili ögeleri kısayol oluşturur
SHIFT+DELETE / çöp kutusuna atmadan siler
ESC / ıslemlerı durdurur
F1 / help
F2 / seçili öğenin ismini degiştirme
F3 / arama dosya ve klasörlerde
F4 / adres çubuğunu açar
F5 / yenileme
F6 / adres çubuğuna gider
F10 / active sayfalarda çubuğa gider “dosya eklemek araçlar filan”
SHIFT+F10 / sağ tıkladıgınızda açılan menu
CTRL+ESC / start menusu
SHIFT+CTRL+ESC / görev yönetıcısı
WIN / start menüsü
WIN+BREAK / sistem özellikler menüsü
WIN+D / bütün aktif sayfalari küçültme
WIN+E / bilgisayarımı açar
WIN+F / arama dosya ve klasörlerde
WIN+F+CTRL / bilgisayarımda arama
WIN+L / kullanıcı degiştirme kapatmadan
WIN+M / küçültme veya restore etme sayfaları
WIN+R / çalıştırı açar WIN+TAB / açık olan sayfalarda geçiş

Windows Explorer Shortcuts ;
ALT+SPACEBAR / aktif sayfanın menüsü
CTRL+ESC / windows menusu
ALT+F4 / windows penceresini ve cerayann eden olayları kapatır
CTRL+A / bütün parçaları seçer
CTRL+X / seçili kısmı keser
CTRL+C / seçili kısmı kopyalar
CTRL+V / seçili kısmı yapıştırır
CTRL+Z / geri döner son yapılana
CTRL+(+) / sutun icindeki pencereleri otomatik olarak dogru sıralar
TAB / 7 sutun atlatma yada digger seçili ögeye geçme
SHIFT+DELETE / direk silme
BACKSPACE / bir önceki sayfaya yada slime işlemi
ALT+ENTER / seçili ögelerin özellikleri
F10 / aktif sayfanın menusu
F6 / adress bara gider /
F5 / sayfayı yenıler
F3 / arama ögesi
F2 / ismini degistirme seçili ögenin

Internet Explorer Shortcuts ;
CTRL+A / bütün sayfanın seçimi
CTRL+D / favorite ekler
CTRL+E / aktif sayfada arama yapar
CTRL+F / sayfada bulma
CTRL+H / geçmiş sayfasını açar
CTRL+I / favorite sayfalarının oldugu kısmı açar
CTRL+N / yeni pencere açar
CTRL+O / yenı lokasyonlar gider
CTRL+P / printer menusu
CTRL+S / degisiklikleri kaydeder
CTRL+W / aktif sayfayı kapatır
CTRL+ENTER/ basına www ve sonuna .com koymayı yapar Asi
SHIFT+CLICK / yeni pencerede açar
BACKSPACE / bir önceki sayfaya gider
ALT+HOME / anasayfaya gider
HOME / sayfanın başına gider
TAB / Itemler arasında atlamayı sağlar
END / sayfanın sonuna gider
ESC / açılan sayfayı sonlandırır
F11 / tam ekran yapar sayfayı
F5 / sayfayı yeniler
F4 / adress barı açar
F6 / adress bara gider
ALT+RIGHT ARROW / ileri sayfaya götürür
SHIFT+CTRL+TAB / address bara gider
SHIFT+F10 / sağ tus olayı
SHIFT+TAB / geri tab olayı
CTRL+C / kopyalama
CTRL+V / yapıştırma
ENTER / aktif etmek /
F1 / internet xplorer help

71
Bilgisayar Dünyası / Ynt: bilgisayar sorunları ve çözümleri
« : Şubat 25, 2008, 10:29:39 ÖS »
DEWAMI

62)SİSTEM ÇUBUĞUNU SABİTLEMEK
Windows ile hayatımıza giren ve bundan sonraki Windows sürümlerinde hayatımızdan hiç çıkmayan sistem çubuğunu hepiniz biliyorsunuz. Hani şu ekranın en altında duran ve BAŞLAT menüsünü içeren çubuktan bahsediyoruz. Pek çok Windows kullanıcısı oldukça kullanışlı olan bu çubuğa alıştı. Ancak itiraf edin, bir kısmımız hala yanlışlıkla bu çubuğu fare ile boyutlandırıyor, ekranın sağına soluna taşıyor veya boyutunu sıfır yapıp ekranda görünmez hale getirmeyi başarıyoruz.
Eğer Windows ME kullanıyorsanız bu küçük keyfe keder hataları engellemek mümkün. BAŞLAT çubuğunu sabitleme seçeneğiniz bulunuyor artık. Bütün yapacağınız bu çubukta boş bir alana gelip sağ fare düğmesine basmak ve ekrana gelecek olan menüden PROPERTIES komutunu çalıştırmak. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde ADVANCED bölümüne gelin. Burada alt taraftaki listede aşağı doğru kayın ve "ENABLE MOVING AND RESIZING" seçeneğini pasif hale getirin. OK düğmesine basın ve diyalog kutusunu kapatın. Artık sistem çubuğu ekrandaki yerine kazık kakacak, yerinden kımıldamayacaktır.

63)Benim sorunum bir dosyanın üzerine sağ tıklayınca sildiğim bazı programların hala çıkması. Norton Anti Virüs ve Powerdesk gibi. Bunlardan nasıl kurtulabilirim?
Programlar tam olarak silinmezse bu tür problemler çıkabiliyor. Siz siz olun bu tür programları silerken Program/Ekle Kaldır seçeneğini kullanın. Ama sizin durumunuzda biraz geç kalmışsınız, program büyük ihtimalle silinip gitmiştir, bunun için arkasında bıraktığı bu menü izini temizleme işlemini Registry editörünü kullanarak yapacaksınız. Aşağıdaki adımları takip edin.
1. Silmek istediğiniz komutu harfiyen not alın.
2. Registry editörünü çalıştırın.
3. CTRL + F tuşlarına basın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisine not almış olduğunuz komutu yazın ve FIND NEXT düğmesine basın.
4. Registry kayıtları aranacak ve komutu içeren Registry anahtarı bulunacaktır. Bu anahtarı silin.
5. REGISTRY editörünü kapatın.
İşte bu kadar. Bundan böyle o komut sağ fare düğmesinde görüntülenmeyecektir.

64) DİSKET PROBLEMLERİ Yaşıyorsanız..
Eğer Windows 98 altında CD sürücünüz veya disket sürücünüz ile problemler yaşıyorsanız, Bilgisayarım simgesine çift tıkladığınızda CD ve disket sürücülerinin içeriği kontrol ediliyor ve bu yüzden de pencerenin ekrana gelmesi gecikiyorsa, hatta bilgisayarınız takılıyor gibi oluyorsa küçük bir püf noktası deneyebilirsiniz.
Aşağıdaki adımları takip edin:
1.Masaüstündeki MY COMPUTER simgesine sağ fare düğmesi ile tıklayın. Açılacak olan menüden PROPERTIES komutunu ça lıştırın.
2. Ekrana gelecek olan diyalog kutusunun PERFORMANCE bölümüne gelin. Burada FILE SYSTEM düğmesine basın.
Ekrana gelecek olan diyalog kutusunun FLOPPY DISK bölümüne gelin. Burada "Search for New Floppy Drives Each Time Your Computer Starts" seçeneğini kapatın ve OK düğmesine basın. Örnek için aşağıdaki resme bakabilirsiniz.
3. Bu ayarı yaptıktan sonra aynı diyalog kutusunun REMOVABLE DISK bölümüne gelin. Burada "write back caching" seçeneğinin kapatılmış olduğundan emin olun.
4. OK düğmesine basın ve diyalog kutusunu kapatın.
Bu püf noktası Zip sürücüleri, teyp yedekleme üniteleri ve CD-ROM, DVD-ROM sürücüler ile problem yaşayan kullanıcılara da yardımcı olabilir.

65)Ofisimizdeki bütün bilgisayarlarda Windows 98 işletim sistemi kullanılıyor. Ancak benim bilgisayarımda bir sorun var. START düğmesinin yanındaki araç çubuğundaki "Show desktop" simgesi kayboldu. Bu simgeye bastığımda ekrandaki bütün pencereler küçültülüyordu. Çok pencere açtığımı için bu seçenek oldukça yararlıydı. Bu seçeneği nasıl getirebilirim?
Bunun için önce BİLGİSAYARIM simgesine çift tıklayın. Daha sonra buradaki C: sürücüsünün simgesini kullanarak C:\WINDOWS\Application Data\Microsoft\Internet Explorer\[kullanıcı adı] klasörüne gelin (burada kullanıcı adı yerinde sizin isminiz görünmeli). Bu klasör açtıktan sonra klasörün DOSYA menüsünden YENİ * METİN BELGESİ komutunu çalıştırın. Yeni oluşturulacak olan metin belgesinin adını SHOW DESKTOP.SCF yapın. Daha sonra NOTEPAD uygulaması yardımı ile bu dosyayı açın. Açılacak olan dosyanın içine aşağıdaki satırları aynen girin.
[Shell]
Command=2
IconFile=explorer.exe,3
[Taskbar]
Command=ToggleDesktop
Dosyayı kaydedin ve kapatın. Kısa bir süre sonra araç çubuğunda masaüstünü gösterme simgesi tekrar bitecektir.
66)Windows 98 ekranında sağ alt köşede ses ayarları için olan hoparlör simgesi vardı. Ancak geçenlerde bilgisayarı açtığımda yok olmuştu. Şimdi o simgeyi nasıl geri getirebilirim?

Bu sorunun cevabını daha önce dergimizde birkaç kere vermiştik ancak bir kere daha belirtelim. Eğer ses kartınızın sürücülerinde bir problem yoksa mikser ayarlarından ses kapatılmış olabilir. Minik sarı hoparlör simgesini tekrar ortaya çıkartmak için BAŞLAT menüsünden AYARLAR*DENETİM MASASI komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan Denetim Masası penceresi içerisinde ÇOKLU ORTAM (MULTIMEDIA) simgesine çift tıklayın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde SES (SOUND) bölümüne gelin. Burada SES DENETİMİNİ GÖREV ÇUBUĞUNDA GÖSTER (ENABLE INDICATOR ON TASKBAR) seçeneğini aktif hale getirin ve TAMAM düğmesine basarak diyalog kutusunu kapatın.
Bundan sonra Windows 98 görev çubuğunda ses simgesini göreceksiniz. Üzerine çift tıklayın ve mikser ayarlarından sesin kapalı olup olmadığını kontrol edin. Eğer kapalıysa sesi açın veya seviyesini yükseltip kontrol edin. Eğer bu çözüm probleminizi çözmezse ses kartı sürücülerinizi tekrar kaldırıp yüklemeniz gerekecek.

67)WINDOWS AÇILIŞ ŞİFRESİ
Windows şifrelemeyle ilgili bulduğum bu püf noktasını tüm PC Magazine Türkiye okuyucularıyla paylaşmak istedim. Birçok kullanıcı Windows'a açılış şifresi koydukları halde "İptal" tuşuna basılarak şifrenin aşılmasından yakınır. Bir gün ekran koruyucularımla uğraşırken bu fıkır aklıma geldi ve PC Magazine Türkiye ile bunu paylaşmak istedim.
Önce istediğiniz bir ekran koruyucusunu seçiyorsunuz ve seçtiğiniz ekran koruyucusunun parola korumalı kısmını onaylayarak parolanızı giriyorsunuz. Böylece, ekran koruyucunuz şifre koruması altına alınmış oluyor. Daha sonra seçtiğimiz ekran koruyucusunun .scr uzantılı dosyasını bulup (örneğin ekrana borular döşeyen yazan ekran koruyucusunun ismi 3D PIPES.SCR şeklindedir) BAŞLAT menüsününün PROGRAMLAR * BAŞLANGIÇ bölümüne kısayolunu kopyalıyorsunuz. Böylece ne oluyor? Bilgisayarınız her açıldığında ekran koruyucusu devreye giriyor; kapatmak istediğinizde sizden şifre istiyor. Şifreyi bilmeyen kişi de bilgisayarınızın masaüstüne giriş hakkına sahip olamıyor.

68)WINDOWS'TA KAPANMA PROBLEMLERİNİZE ÇARELER
Haber sunucularında "Windows 98 düzgün kapanmıyor. Ne yapabilirim?" biçiminde birçok soru dikkatimizi çekiyor. Bunun için size iki tane önerimiz olacak.
1. Bazı donanımlar Windows'un hızlı oturum kapatma seçeneği ile uyum sağlamaz. Buda Windows'ta kapatma problemlerine neden olabiliyor. Hızlı oturum kapatma özelliğini kapatmak için şu yolu izleyin. BAŞLAT*ÇALIŞTIR komutunu çalıştırın. Karşınıza çıkacak metin kutusuna MSCONFIG yazıp ENTER a basın. Sistem Yapılandırma Hizmet Programı açılacaktır. Genel basamağındaki GELİŞMİŞ tuşuna basın. Ekranda belirecek diyalog kutusundaki HIZLI OTURUM KAPATMA ÖZELLİĞİNİ DEVRE DIŞI BIRAK seçeneğini işaretleyin ve ENTER a basın.
2. Eğer Windows'un kapanış sesi bozuk veya kayıp ise Windows düzgün biçimde kapanmayabilir. Kapanış sesini kapatmak için: BAŞLAT*AYARLAR*DENETİM MASASI yolunu izleyin. Denetim Masasından SES simgesine tıklayın. "Windows'tan çık" olayını seçin. AD bölümündeki açılır menüden (Yok) seçeneğini seçin.

69)TEK HAMLEDE TÜM DİSKLERİNİZİ GÖRÜN
Bildiğiniz gibi Windos 98'in BİLGİSAYARIM penceresinde herhangi bir diske sağ tuşla tıklayıp ÖZELLİKLER' i seçtiğinizde o diskin toplam alanını, boş alanını ve bunun gibi birkaç özelliği görebiliyorsunuz. Eğer birden fazla diskiniz varsa bu durum oldukça can sıkıcı ve zaman alıcı olacaktır. Windows 98 size birden fazla diskin özelliklerini, basamaklı tek bir diyalog kutusundan kontrol etmenizi sağlıyor. Bunun için BİLGİSAYARIM penceresini açıp özelliklerini görmek istediğiniz diskleri seçin. Daha sonra bu seçili disklere sağ tuşla tıklayıp çıkan menüden ÖZELLİKLER' i seçin. Tüm disklerin özellikleri tek bir sayfada karşınızda!

70)TEK TIKLAYIŞLA TEMİZLİK
Tek tıklayışla BELGELERİM menüsünü temizlemenin mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Hem de çok basit bir yolla. Bunu için BAŞLAT*ÇALIŞTIR komutunu çalıştırın. Ekrana gelen metin kutusuna NOTEPAD yazıp ENTER a basın. Notepad açılacaktır. Boş sayfaya
echo y| del \windows\recent\*.lnk
yazın, dosyanın uzantısı BAT olacak şekilde isimlendirin ve istediğiniz bir yere (tercihen masaüstüne) kaydedin. Daha sonra bu dosyaya sağ tuşla tıklayıp ÖZELLİKLER' i seçin. Ekranda beliren diyalog kutusunda PROGRAM basamağına geçin. Burada ÇALIŞTIR seçeneğinin yanındaki açılır menüden SİMGE DURUMUNA KÜÇÜLTÜLMÜŞ' ü seçin. Ayrıca en alttaki ÇIKIŞTA KAPAT seçeneğini de işaretleyin. Artık masaüstündeki batch dosyasına tıkladığınızda Belgelerim menüsü tertemiz olacaktır.
Ayrıca yukarıda bahsedilen satırı AUTOEXEC.BAT dosyasına eklediğinizde Windows her açılışında Belgelerim menüsü temizlenecektir.

71)C: SÜRÜCÜSÜNÜN SİMGESİNİ DEĞİŞTİRMEK
"Bilgisayarım" penceresini açıp da gördüğünüz C sürücünüzün standart simgesinden artık bıktıysanız simgesini değiştirmenin çok kolay bir yolu var. Hatta bilgisayarınızı yeniden başlatmaya bile gerek kalmıyor. Bunun için ilk önce c C: sürücüsünün içinde bir AUTORUN.INF dosyası yaratıyoruz. Bu dosyayı NOTEPAD ile yaratabilirsiniz. Daha sonra Windows'un PAINT uygulamasında (ki başka bir resim işleme programı da olabilir) 32*32 bir dosya yaratıp bir şeyler yazıyoruz. Dosyayı farklı kaydet diyerek "c" sürücüsünün içine "c.ico" adıyla kaydederek bir icon yapmış oluyoruz.
Şimdi, daha önceden yaratmış olduğumuz AUTORUN.INF dosyasını açıp şunları yazıyoruz;
[autorun]
icon=c.ico
Dosyayı kaydederek kapatıyoruz. (burada ki c.ico yerine yeni bir dosya yaratıp onun da ismini verebiliriz). Bilgisayarım penceresinin içindeyken mouse'un sağ tuşuyla "yenile" diyoruz (veya F5 tuşuna basıyoruz) ve oldu!
Not: İsterseniz AUTORUN.INF dosyasını gizli yaparak görünmez duruma da getirebilirsiniz.

72)Windows 98 İngilizce sürümünü kullanıyorum. START menüsünün sağ tarafındaki araç çubuğunu küçük simgelerle doldurdum, malum bir sürü programa buradan erişmek çok kolay oluyor. Ancak merak ettiğim bir şey var. Bu simgelerin üzerine fare ile geldiğimde bazıları için küçük sarı bir kutucuk çıkıyor ve simgenin ne işe yaradığını yazıyor. Örneğin Outlook Express simgesine geldiğimde "Launch Outlook Express" çıkıyor ekrana. Ben kendi simgelerim için de böyle şeyler yazdırabilir miyim? Varolan yazıları değiştirebilir miyim?
Hem kendi tanımlarınızı kendiniz yazabilirsiniz, hem de varolan tanımları istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Hem de çok kolay bir şekilde. Bütün yapacağınız önce ilgili simgenin üzerine fare imleci ile gelip sağ fare düğmesine basmak. Ekrana gelecek olan menüden PROPERTIES komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde SHORTCUT bölümüne gelin. Burada, diyalog kutusunun alt tarafından COMMENT alanını göreceksiniz. Bu alana yazdığınız yazılar, ekranda o sarı kutucuk içerisinde görüntüleneceklerdir. Buraya istediğiniz yazıyı yazın ve OK düğmesine basın. Artık sizin simgenizin de bir sarı kutucuğu var

73)KLASÖRLERİ ÖZELLEŞTİRELİM
Windows 98 klasörlerinin görünümünü özelleştirebiliyorsunuz. İşte size enteresan bir özelleştirme seçeneği. Herhangi bir klasörü seçip içine giriyoruz. Daha sonra klasör içerisinde boş bir yere sağ fare düğmesi ile tıklayıp açılacak olan menüden, "bu klasörü özelleştir" komutunu çalıştırıyoruz, İLERİ tuşuna basıyoruz. Karşımıza NOTEPAD ile bir sürü yazı gelir.
Bu yazılar arasında "var L_Prompt_Text" satırını seçiyoruz. Karşısındaki tırnak içindeki bölüme aşağıdaki satırı yazıyoruz.
şimdi dosyayı kaydedip NOTEPAD uygulamasından çıkıyoruz. Daha sonra karşımıza çıkan pencerede SON düğmesine basıyoruz. Artık bu klasörü açtığımızda sol taraftaki yazının değiştiğini ve "SELAMLAR" kelimesinin hareket ettiğini görüyoruz...

74)DIR KOMUTUNU ÖZELLEŞTİRİN
AUTOEXEC.BAT dosyasına ufak bir satır ekleyerek DIR komutunu her kullandığınızda dosyaları sayfa sayfa listelemesini sağlayabilirsiniz. Bunun için AUTOEXEC.BAT dosyasına aşağıdaki satırı ekleyin.
SET DIRCMD= /P
Daha fazla özelleştirme için AUTOEXEC.BAT dosyasına SET DIRCMD= /P /O:GNE satırını da ekleyebilirsiniz. Buradaki parametreleri açıklayalım:
G = İlk önce klasörleri listeler.
N = Klasör ve dosyaları alfabetik sıraya göre düzenler.
E = Aynı uzantıya sahip dosyaları sıralar.
75)MASAÜSTÜNÜ KONTROLÜNÜZE ALIN
Programlarınıza masaüstünüzden tek tıklama ile ulaşmanın o dayanılmaz hafifliği ile tanıştıysanız mutlaka masaüstünüz kısayollarla dolup taşmıştır. Bu durumun tek olumsuz yanı zamanla istediğiniz programın kısayolunu bulmanın giderek zorlaşmasıdır. Bunun da bir püf noktası var elbette.
1. Masaüstünde boş bir yere sol tuşla tıklayın
2. Klavyeden bulmak istediğiniz programın ilk harfine basın. Klavyeye her basışınızda, bastığınız bir harf ile başlayan bir simgenin seçili duruma geldiğini göreceksiniz.
3. İstediğiniz programın simgesi seçili duruma geldiğinde ENTER tuşuna basın

76)WEB KLASÖRÜ SİMGESİNİ KALDIRIN
Internet Explorer 6'i yüklerken Web Klasörlerini yüklemeyi de seçtiyseniz; Bilgisayarım penceresinde WEB KLASÖRLERİ isimli bir simge görürsünüz. Ama Internet Explorer'ı Uninstall ettiğinizde bu simge silinmez. Bunu yapmak size düşüyor.
Bunun için; BAŞLAT*ÇALIŞTIR komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan metin kutusuna REGEDIT yazıp ENTER a basın. HKEY_CLASSES_ROOT\CLSID\ yolunu izleyin. Buradaki
{BDEADF00-C265-11d0-BCED-00A0C90AB50F} değerini silin. Daha sonra Registry editörünü kapatın.
Artık Bilgisayarım penceresinde "Web Klasörleri" simgesinden eser kalmadı.

77)DURUM ÇUBUĞUNA GÜVENMEYİN!
Bir çok kullanıcı seçili dosyaların boyutunu görmek için Explorer penceresinin durum çubuğunu kullanır. Ama eğer birde klasör seçtiyseniz durum çubuğunda gözüken boyut sizi yanıltacaktır. Seçili dosya ve klasörlerinizin gerçek boyutunu görmek için seçili gruba sağ tuş ile tıklayıp ÖZELLİKLER' i seçin. İşte gerçek boyut

78)Windows 98 Türkçe kullanıyorum ve makinemin istediğim bir saatte kapanmasını istiyorum.
Bu işi için Windows 98 ile birlikte gelen Görev Zamanlayıcısı (Task Scheduler) programını kullanacaksınız. Eğer bu program aktifse, görev çubuğunun sağ alt tarafında küçük bir saat simgesi görüntülenir, üzerine sağ fare düğmesi ile tıklayıp OPEN komutunu çalıştırıp ekrana getirebilirsiniz. Eğer çalışmıyorsa START menüsünden PROGRAMS * ACCESSORIES * SYSTEM TOOLS menüsünden SCHEDULED TASKS komutunu çalıştırın ve bu programın penceresini ekrana getirin.
Daha sonra, programın penceresinin içerisinde ADD SCHEDULED TASK simgesinin üzerine çift tıklayın. Birinci adımda NEXT düğmesine basın. İkinci adımda ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde BROWSE düğmesine basın ve açılacak olan dosya arama diyalog kutusunu kullanarak C:\WINDOWS\RUNDLL.EXE dosyasını bulun ve OPEN düğmesine basın.
Şimdi ekrana yeni bir diyalog kutusu gelecek. Burada işleme bir isim verin (örneğin "Windows'u kapat" gibi) ve diyalog kutusunun alt tarafındaki DAILY seçeneğini aktif hale getirin. Bu işlemi yaptıktan sonra NEXT düğmesine basın ve bir sonraki adıma geçin. Bundan sonraki adımda bilgisayarınızın her gün kapatılmasını istediğiniz saati START TIME bölümünde saat ve dakika cinsinden ayarlayın. NEXT düğmesine basın ve bir sonraki adıma geçin.
Bu adımda OPEN ADVANCED... seçeneğini aktif hale getirin ve FINISH düğmesine basın. Şimdi ekrana yaratmış olduğunuz yeni günlük işlemin ileri seviye özelliklerini ayarlayabileceğiniz bir diyalog kutusu gelecek. Burada RUN bölümünde C:\WINDOWS\Rundll.exe satırını aşağıdaki gibi değiştirin.
C:\WINDOWS\Rundll.exe USER,EXITWINDOWS
Örnek için yukarıdaki resme bakabilirsiniz.
Gerekli değişikliği yaptıktan sonra OK düğmesine basın ve diyalog kutusunu kapatın. Şimdi yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi Görev Zamanlayıcısına yeni bir işlem eklemiş durumdasınız. İşte bitti. Görev zamanlayıcısı penceresini kapatın ve bekleyin. Ayarlamış olduğunuz zaman geldiğinde bilgisayarınız zangırt! diye kapatılacaktır.

79)Bazı arkadaşlarımın bilgisayarlarında görüyorum. Dosyaları tek tıklama ile açabiliyorlar. Bunu kendi bilgisayarımda nasıl başarabilirim, yani ben de tek tıklamayla dosyaları nasıl açabilirim?
Bunun için önce MY COMPUTER simgesine çift tıklayın. Ekrana gelecek olan klasör penceresinde VIEW menüsünden FOLDER OPTIONS komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusunun GENERAL bölümüne gelin. Burada sağ alt taraftaki SETTINGS düğmesine basın.
Ekrana yeni bir diyalog kutusu gelecek. Burada alt tarafta SINGLE CLICK TO OPEN AN ITEM seçeneğini ve hemen altındaki UNDERLINE ICON TITLES ONLY WHEN I POINT AT THEM seçeneğini aktif hale getirin. OK düğmesine basın ve diyalog kutusunu kapatın. Bundan böyle siz de dosyaları tek tıklama ile açabileceksiniz

80)MY COMPUTER PENCERESİ
Hepiniz bilirsiniz,bir Explorer (örneğin MY COMPUTER) penceresi açtığınızda, eğer klasör görünümünde Web görünümü aktif ise solda açıklamalar görüntülenir. Bunları değiştirebilirsiniz. Aşağıda ki çok kolay işlemleri uygulamanız yeterli olacaktır.
1. C: sürücüsünden kullanarak C:\WINDOWS\WEB klasörünü açın.
2. Burada MYCOMP.HTT, CONTROLP.HTT adında dosyalar göreceksiniz.
3. Bunlardan birini, örneğin MYCOMP.HTT'yi bir metin editörü ile açın.
4. Aşağıya doğru indiğinizde "Açıklamasını görüntülemek için..."," öğe seçtiniz" gibi yazılar göreceksiniz.
5. Bunları istediğiniz gibi değiştirin. Bundan sonra MY COMPUTER'i açtığınızda sizin yazdığınız açıklamalar görüntülenecektir. Örnek için aşağıdaki resme bakabilirsiniz.

72
Bilgisayar Dünyası / türkiyenin ilk sanal dershanesi
« : Şubat 25, 2008, 10:22:43 ÖS »
İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanlığı ve Kültür Dershaneleri işbirliği ile gerçekleştirilen internet dershaneciliği hayata geçiriliyor. ÖSS ve OKS’ye hazırlanan öğrenciler “ http://www.dershanet.org ” internet sitesine üye olarak ücretsiz eğitim alacak. İBB’nin Saraçhane’deki merkezinde düzenlenen toplantıda sanal dershanenin tanıtımı gerçekleştirildi. İçerik bilgileri Kültür Dershaneleri tarafından hazırlanan http://www.dershanet.org sitesinde ÖSS ve OKS’ye hazırlanan öğrenciler derslerini takip edebilecek.

Deneme sınavlarını uygulayabilecek olan öğrenciler takıldıkları konuları internet ortamından Kültür Dersanesi öğretmenlerine yöneltebilecek. Motivasyon amaçlı rehberlik hizmetlerinin de verileceği sanal dershaneye üyelik ücretsiz olacak. Törende bir konuşma yapan İBB Başkanı Kadir Topbaş, belediye olarak eğitime 335 milyon YTL katkı sağladıklarını dile getirdi. Topbaş, eğitime yönelik desteklerinin devam ettiğini, bunlardan bir tanesinin de internet dershaneciliği olduğunu kaydetti.

Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini söyleyen Kadir Topbaş, sanal dershane ile öğrencilerin ufuklarını açmak istediklerini dile getirerek, “Öğrencilere yeni imkanlar ve fırsatlar sunacak olan bu hizmetin hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Kültür Dershanesi Genel Müdürü Ahmet Sait Yurtsever ise böylesi bir hizmete destek vermiş olmaktan dolayı memnun olduklarını anlattı. Yurtsever, çağdaş eğitimin gereği olan internet dershaneciliğinin tüm Türkiye için hayırlı olmasını diledi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sadettin Pircioğlu ise uygulamadan heyecan duyduklarını dile getirdi.

Yapılan konuşmaların ardından Kadir Topbaş, masa üstü bilgisayarın karşısına geçerek sanal dershaneyi inceledi. Kübra Özay isimli öğrenci de sanal dershaneye kayıt yaptıran ilk öğrenci oldu. Bugün tanıtımı yapılan site yarından itibaren aktif hale gelecek.

73
Yeni Üyeler Buraya / forum bensiz heç olarmı :D
« : Şubat 24, 2008, 03:10:45 ÖÖ »
slm adım taylan yankylerim bana tayli der :D sitenize tesadüfen üye oldum güzel yapılmış emeğine sağlık yapanların bundan sonra artık ben burdayım takii siz beni kovana kadar :D sefin beny :)

Sayfa: 1 ... 3 4 [5]