İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Alleyesonme

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 12
16
Komik Yazılar / ingilizceyi yeni öğrenen birinin yazdığı mektup
« : Mayıs 05, 2009, 09:07:10 ÖÖ »
HELLO!CAN FRİENDİM.MY ABUZITTIN..

HOW ARE YOU FRİENDİM.ÇOLUK ÇHİLDREN HOW.BEST'TİR İNŞALLAH.

MY'A QUESTİON SORARSAN BEST'İM ALLAH'A ŞÜKÜR.WORLD İŞTE YUVARLANIP GOİNG'İM.

MY MOTHER WHAT YAPING.KEYFİ BEATİUFUL'DUR İNŞALLAH.EPEYDİR MY MOTHER'LE NO SPEAKİNG.EĞER MY MOTHER'İ SEE ÇOK SELAM SONG.

LA FRİENDİM MY FATHER WHAT YAPING.GİNE COFFEEHANEYEGOİNG Mİ?HE FRİENDSLERİYLE COFFEEHANEDE OKEY AND BATAK PLAYİNG Mİ?HE'YE SONG SAKIN YENİLMESİN.

MY BRODHER'İN CHILDRENİ OLMUŞ.BOY MU GİRL Mİ OLDUĞUNU NO BİLMEKİNG.CHİLDRENİN BOY MU GİRL Mİ OLDUĞUNU MY'A SONG. MY SCHOOL DA BAYA BEATİUFUL GOİNG İŞTE.SCHOOL'UN BAŞINDAN BERİ ENGLİSH LESSON SEEİNG.

ENGLİSH'I SÖKTÜM.İ'M SPEAK ENGLİSH ŞAKIR ŞAKIR.YOUR'A SÖZ VERDİĞİM GİBİ.

MAİL'İME SON VERİRKEN YOUR'UN GÖZLERİNDEN KİSS.YOUR'U ÇOK ÖZLEDİM.HELE Bİ SWİM OLSUN MY COMEİNG İNŞALLAH.

17
Komik Yazılar / dünyanın en mutlu çifti
« : Mayıs 05, 2009, 09:03:08 ÖÖ »
DÜNYANIN EN MUTLU CIFTI
Dünyanin en mutlu cifti?

Soru : Dünyanın en mutlu çifti kimlerdir?

Cevap: Adem ile Havva.

Soru : Neden Adem ile Havva?

Cevap: Çünkü;

1- Adem´in de Havva´nın da kaynanası olmadı.

2- Adem de Havva da aldatılmaktan korkmadı.

3-Adem: Arkadaşlarımla maç yapmaya gidiyorum.´ diyemedi.

4- Havva kız arkadaşlarını eve toplayıp akşama kadar dedikodu yapamadı.

5- Adem hiçbir zaman poker partisine gidiyorum deyip* gecenin bir köründe eve sarhoş
gelemedi

6- Adem hiç uzun iş görüşmeleri için yurtdışına gidemedi. Gitse
bile gittiği yerde otel odasında kalamadı.

7- Sevgililer Günü´nü
unutmaktan doğan kavgalar çıkmadı.

8- Randevulara gecikince trafiği bahane
edemediler.

9- Yüksek gelen faturalar nedeniyle tartışmadılar.
Özel günlerinde birbirlerinin sevmedikleri arkadaşlarını davet etme gibi bir
ihtimalleri olmadı.

10- Adem hiçbir zaman Havva'ya 'Sen bu dünyada
gördüğüm en güzel kadınsın' derken yalan söylemedi.

11- Hiçbir zaman röntgenleyen var mı? diye tedirginiliğe düşmediler.

12- Onlar enflasyon canavarıyla hiç tanışmadılar. Birikimlerini batırıp* alacak bankacılarla
da hiç karşılaşmadılar.

13- Hiçbir zaman birbirlerinin yüzüne telefonu kapatamadılar. Telefonda kavga da etmediler.

14- Hiçbir zaman Havva* Beni en son ne zaman sinemaya götürdün* en son ne zaman dışarıda yemek yedik demedi.

15- 'Senden başka gül koklarsam namerdim' lafı da gerçekti ve Havva da bunun doğru olduğuna emindi...

Taaa kii o elmayı yiyene kadar...sonra ortalık karıştı
__________________

18
Komik Yazılar / yeni doğmuş bebeğin günlüğü
« : Mayıs 05, 2009, 08:54:58 ÖÖ »
1. Gün

böylesi kötü bir başlangıç beklemiyordum.

oha hortumumu bile kesmişler! meme diye, süt diye birşey varmış. nerden nasıl bulunur bu ya?

hayattan daha 1. Günden soğutacaklar beni.

2. gün

meme buldum ama bundan süt gelmiyor, emiyorum Allah emiyorum, tık yok, süt başka yerde mi? neyse biraz daha emdim geldi, fazla abanınca meme sahibi kişilik bağırdı, ne bağrıyosun açım ben! çok yalnızım be sözlük. hayır bişi değil içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en azından, bak yine aklıma geldi, hortumu bile kestiler yaa!

uykum geldi yine. zzzzz!

3. gün

memeyi sevdim, bu dünyadaki tek dostlarım bu iki meme. iyi ki varsınız.

4. gün

bugün bir sürü olaylar oldu, gürültü yaptılar, başka biryerlere gittik galiba. memeden ayrılınca bağrıyorum geri geliyor, sonra uyuyorum, uyanıyorum bir bakıyorum meme yok, neyse ama tekrar bağrınca geri geliyor nasılsa. s.çmak da zevkliymiş be, eskiden yapamıyordum.

5. gün

bugün 15 kez kaka yaptım, rekorumu geliştirmeliyim. dikkat ettim de her yaptığımda temizliyorlar, bunu sevdim. dikkatimi çeken bir noktada şu ki, amma koca kafalıyım be arkadaş, ağır mı ağır tutamıyorum ********im, pat o yana, pat bu yana, dikkat etseler bari de çatlatmasak daha ilk günden.

6. gün

avucuma ne verseler hemen tutuyorum, tik gibi birşey, maalesef farkettiler, herkes parmağını veriyor avucuma, mecburen tutuyorum, Alemin maymunu oldum iyi mi?

bu arada ne çok uyuyorum ya arkadaş, atamadım şu yorgunluğu, daha çok süt içeyim en iyisi. hayır içtikçe de yoruluyorum o da ayrı, nerde o eski günler, hortumdan geliyordu ne güzel, şimdi em allah em, bak yine aklıma geldi, ********ler kesti hortumu yaa.

7. gün

bugün solaryuma girdim, sarılık mı ne ondanmış. yine uykum geldi.

8. gün

biraz daha iyi hissetim kendimi, daha çok süt içiyorum artık. kaka yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf pislensin, eziyet olsun. naapayım ama alt açıkken daha rahat roketleyebiliyorum. kaka yaparken başka birşey daha yapıyorum galiba, anlamaya çalışacağım bakalım.

9. gün

çok fena hıçkırık tutuyor, geçsin diye nefesimi tutayım dedim onu da beceremedim, neyse ki süt içince geçiyor. bu süt her derde devaymış, bugün bunu gördüm.

10. gün

sütten başka birşeyler verdiler, var ya, yeter artık be, tam alışıyordum yine dayadılar başka birşey, hayret bişi ya, vitaminmiyiş neymiş.

bu arada memelerin arasından dün gördüğüm lavuk gündüzleri piyasada yok akşamları geliyor sadece, hadi bakalım hayırlısı.

11. gün

al işte, başladı yine bir arıza. sütten sonra çok feci karnım ağrıyor, böyle Gaz gibi bişi, eğilip bükülüyorum, binbir şekile giriyorum çıkaracağım diye. sırtımı falan sıvazlayın bari be kardeşim.

12. gün

bütün gün gazdan kıvrandım arkadaş ya, bela oldu başıma, yaygarayı bastım ben de. uyutmadım, diktim bunları da hazır asker. sonra bir saldım ki evlere şenlik, akabinde uyudum hemen gerisini hatırlamıyorum

13. gün

annemin suratına s.çtım. tamam utandım biraz da insan bebeği g.tünden öper mi yaa. ayıp oldu di mi? naapıyım abi, neyse fazla kızmadı herhalde.

14. gün

anneme kırmızı renkli birşeyler içiriyorlar, o zaman süt daha bi randımanlı oluyor sanki, böyle tadı da hoşuma gidiyor, şu memelere bir rating Aleti taksalar da hangisini sevip hangisini sevmediğimi söyleyebilsem.

15. gün

topuktan kan alıp duruyorlar, metin olayım çok ağlamayayım diyorum ama canım yandı be arkadaş, hayır ondan sonra da hemen süt verince sakinliyorum, kızgınlığım geçiyor, ağız tadıyla asabiyet yaptırmıyorlar, şu memelere karşı biraz daha dikbaşlı durabilsem.

16. gün

şu memeleri çok sevdiğimi bir kez daha anladım, çok seviyorum onları, onlardan ayrılınca içimi bir huzursuzluk kaplıyor, en iyisi onlardan uzaklaştığım anda yaygarayı basayım ben. bugün benden biraz büyük biri geldi yanıma, sevme amaçlı olsa gerek bir geçirdi başım dönüyo hala. sonradan öğrendim kuzenmiş, neyse yazdım kenara intikam alınacak.

17. gün

etrafı daha net seçer oldum, ama el ve Ayak koordinasyonu hala zayıf, memeyi kavrayabiliyorum ancak. bir de bu eller ve ayaklar bana mı ait tam olarak emin değilim, sallıyorum öyle, zevkli birşey. yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama, tırnaklar tehlikeli. diğer yandan annem bugün onları kesmeye çalıştı ama huysuzluk ettim, etmeseydim daha iyi olacaktı galiba, bak çizdik tam gözün Altını yine.

18. gün

elime torbalar taktılar, kafaya çarpınca artık acıtmıyor, yara bere de yapmıyor. sanırım onlar da beni seviyor, iyiliğimi düşünüyorlar. aslında hala çıktığım yeri özlüyorum, geri girme imkanım olmaz mı acaba?

19. gun

nihayet o adamin neden eve sadece ak$amlari geldigini anladim megerse bana ve anneme bakmak icin gunduz cali$iyomu$..

aferin gozume girdi $imdi bak!..

20. gün

tabii ya, annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sık sık.

ona da ilgi alaka gösterdim, bağırdığımda bazen o alıyor beni kucağına, meme vardır diye saldırdım ama vermedi. bir ara meme açıkken kıstırdım ama emme olayından bir randıman alabilmiş değilim, meme yüzeyi bayağı bir farklı.

19
Dış Ticaret / DIŞ TİCARETTE NAKLİYE
« : Nisan 29, 2009, 01:58:19 ÖS »
DIŞ TİCARETTE NAKLİYE

1. Nakliye Tanımı: Belli bir coğrafyada mevcut bulunan insan, mal ve hizmetlerin, bulundukları yerlerden başka yere taşınması amacıyla girişilen faaliyete nakliyat yani taşımacılık denir.

Dış ticarette kullanılan ve uluslararası kabul görmüş teslim şekillerini ve bu teslim şekillerinin alıcı ve satıcıya ne tür sorumluluklar yüklediğini bir önceki öğrenme faaliyetimizde anlatmıştık. Yapılan sözleşmede üzerinde anlaşılan teslim şekline göre malın satıcının ülkesinden, alıcının ülkesine hatta ticari işletmesine kadar olan seyahatinde nakliyenin kimin sorumluluğunda olduğu bellidir.

Nakliye sorumluluğunu yerine getirecek olan firma bunu hava, deniz, nehir, kara veya demir yolu ile gerçekleştirebilir. Her ulaşım yolunun avantaj ve dezavantajları vardır. Hangi yolun seçileceği;

- Ürünün fiziksel özelliğine,
- Nakliyenin fiyatına,
- Ürünün ambalaj biçimine,
- Ürünün boyutlarına,
- Ürünün son teslim tarihine göre değişir. Başlıca nakliye şekilleri şunlardır:

Hava Yolu Taşımacılığı: Hacim olarak küçük, değer olarak büyük malların özellikle uzak mesafelerde hızlı taşınması için oldukça güvenilir bir yoldur. Hava yolu taşımacılığı maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı genelde kesme çiçek gibi acil sevk edilmesi gereken pahalı ve küçük hacimli malların naklinde söz konusu olmaktadır. Alternatif nakliye şekilleri arasında en pahalı olanı hava yolu taşımacılığıdır. Hava yolu ile gönderilecek bir malın ne zaman gönderilen yere ulaşacağı, uluslararası Hava Taşımacılığı Birliğinin yayımladığı tarifelere bakılarak belirlenir.

Deniz Yolu Taşımacılığı: Deniz yolu taşımacılığı malların gönderilmesinde en yavaş nakliye yöntemi olmakla birlikte, büyük hacimli malların taşınması için uygundur. Dünyada, deniz yoluyla gerçekleştirilen uluslararası ticaret hacmi, her geçen gün süratle artmaktadır. Günümüzde ülkeler arası deniz yoluyla taşınan yük miktarı 5,4 milyar tona ulaşmıştır. Dünya ticaretinin ithal ve ihraç yüklerinin %90’lık bölümü deniz yoluyla taşınmaktadır. Deniz taşımacılığı;
- Bir defada çok fazla yük ulaştırması,
- Güvenilir olması,
- Sınır aşımı olmaması,
- Mal zayiatının minimum düzeyde olması,
- Diğer kayıpların hemen hemen hiç olmaması,
- Hava yoluna göre 14, karayoluna göre 7, demiryoluna göre 3,5 kat daha ucuz olmasından dolayı dünyada en çok tercih edilen ulaşım şeklidir.

Kara Yolu Taşımacılığı: Kara yolu ile taşımacılık, ihracatçının malları ithalatçıya doğrudan ve en esnek şekilde ulaştırmasını sağlayan yoldur. Küçük veya büyük kargolar için idealdir. Kara yolu taşımacılığı malın kapıdan kapıya aktarmasız teslimini sağladığı için tercih edilmektedir. Ancak, kara yolu taşımacılığında mesafe arttıkça diğer taşımacılık türlerine göre ekonomik olmaktan uzaklaşmaktadır. Bir kamyonun bir günde katedebileceği ortalama yol CMR Konvansiyonunda 450 km olarak belirlenmiştir.

Demiryolu Taşımacılığı: Demir yolu taşımacılığı, uluslararası taşımalarda da kara yolu taşımacılığına göre daha ekonomik ve daha güvenli seçenekler sunmaktadır. Malınızın cinsine göre, açık veya kapalı vagonlar kullanıp, taşımalarınız daha sağlıklı ortamlarda yapılmaktadır. Demir yolu taşımacılığı uzun mesafelerde ekonomik ve güvenli bir taşıma şeklidir. Demir yolu taşımacılığı çok büyük altyapı yatırımları gerektirdiğinden dolayı, demir yolu işletmeciliği de genellikle ülkelerde kamu kesimi tarafından yürütülmektedir. Özellikle Ortadoğu ve Doğu Avrupa ithalat-ihracatlarında güvenli ve ekonomik bir taşıma şeklidir.

2. Taşıma Sözleşmeleri: İncoterms kuralları çerçevesinde taraflar arasında yapılan ve nakliyecinin malı ücret karşılığında bir yerden başka bir yere taşımayı üstlendiği sözleşmelerdir.

2.1. Taşıma Sözleşmesi Türleri: Taşıma sözleşmesinin adları ve taşıma biçimleri, taşımacılık türlerine, araçlarına ve nakliyecilerine göre değişmektedir.
Taşıma sözleşmelerinin taşıma türlerine göre olan adlandırmaları şöyledir:
- Deniz taşımalarında: Ocean Bill of Lading (B/L) ; Deniz Konşimentosu
- Demiryolu taşımalarında: Railway Bill (RWB) ; Demir Yolu Taşıma Senedi
- Karayolu taşımalarında: Truck Bill of Lading veya CMR ; Kara Yolu Taşıma Senedi
- Havayolu taşımalarında: Airway Bill (AWB) ; Hava Yolu Taşıma Senedi.

2.2. Taşıma Sözleşmelerinin Kapsamı: Bir taşıma sözleşmesinde aşağıda belirtilen bölümlerin bulunması gerekir:
Taşıma Sözleşmesinin Tarafları:
Gönderen: Taşıma sözleşmesinin taşıyıcı karşısındaki tarafı oluşturan, malın sahibi olması gerekmeyen ve sözleşmeyi kendi adına yapan kişidir. Dış ticarette mallar bizzat mal sahibi tarafından gönderilebileceği gibi bir nakliye aracısı (Forwarder) ile anlaşılarak, nakliye aracısının mal sahibi adına bu tür işleri organize etmesi sağlanabilir.
Taşıyıcı: Taşımacılık işini meslek edinmiş olan, taşıt sahibi olup olmaması önemli olmayan ve bir ücret karşılığı taşıma işini üstlenmiş olan kişidir. Taşıyıcı, taşıma işini ara taşıyıcılara (taşeronlara) devredebilir.

Taşıma Sözleşmesi ile İlgili Diğer Kişiler:
Gönderilen: Taşıma senedinde gönderenin emrine göre, taşınan malın yolculuk sonunda teslim edileceği belirtilen kişidir. Hukuken “kıymetli evrak” niteliğinde olan “Taşıma Senedi”nin bir asıl nüshasının gönderilen tarafından taşıyıcıya teslimi ile eşyanın taşıma işlemi sonar erer ve taşıyıcı ücrete hak kazanır.
Taşınacak malın sahipleri: Gönderilen kişi (ya da kurum), her zaman mal sahibi olmayabilir. Mal, satış sözleşmesi veya akreditife göre banka adına veya göndericinin temsilcisine gönderilebilir. Bu tür durumlarda teslimdeki malın sahibi “Final Consignee” tabir edilen “Son Alıcı” kısmında gösterilir.
Bildirimin yapılacağı taraf (Notify): Dış Ticaret Taşıma Sözleşmelerinde “Notify” bölümüne;
- Alıcı olarak malı satın alandan başkasının yazılması durumunda mal sahibinin ismi,
- Alıcı olarak malı satın alanın yazılmış olması durumunda, temsilcinin ismi yazılır.
- Alıcı veya bildirim yapılacak taraf olarak gösterilecek kişiler, akreditif mektubu veya satış kontratına uygun olmalıdır.

Taşınacak Mal:
Malın tanıtıcı işaretleri: Taşıma sırasında, yapılacak aktarmalarda ve varış yerinde, malı tanımak için alıcı, malın veya paketinin üzerine tanıtıcı marka ve numara konulmasını satıcıdan isteyebilir. Malın ya da paketinin üzerine satıcı tarafından konulan marka, genellikle satıcının adı veya işareti ile alıcının adı veya işaretini, varış yerini, kullanım yerini ve akreditif numarasını gösterir. Söz konusu malın veya paketinin üzerine satıcı tarafından konulan numara, gönderilen şeyin kaç kap olduğunu gösterir.
Malın kap adedi: Taşıma senedinin en önemli bölümü, göndericinin taşıyıcıya nakledilmek üzere kaç parça malı veya paketi teslim ettiğini gösteren bölümüdür. Malın kap adedi, her elleçlemede tek başına hareket eden mal veya onun paketidir.
Malın tarifi (tanımı): Taşıma senedinin diğer bir önemli bölümü, alıcının satıcıdan satış sözleşmesi veya akreditife göre aldığını belirttiği malın tarifini gösteren bölümdür. Bu bölüme, satış sözleşmesinde veya akreditifte belirtilen eşyanın tam adının yazılması ve kısa tanımının yapılması gerekmektedir.
Malın ağırlığı: Taşıma senedinin önemli bir bölümü de gönderenin taşıyıcıya teslim ettiği malın ya da paketinin brüt ağırlığını gösteren bölümdür. Malın ağırlığı, nakliyecinin taşıyacağı ağırlıktır. Malın niteliğine göre firesi varsa fire oranı taşıma sözleşmesinde gösterilmelidir. Taşıyıcı navlununu, taşıma şekline göre ve malın brüt ve/veya hacmini baz alarak hesaplar.
Malın hacmi: Taşınacak malın veya paketinin, boyunun, eninin ve yüksekliğinin çarpılması ile bulunan mal hacmi, malın araçta kaplayacağı bölümü gösterir. Malın hacmi, taşıma fiyatının hacim üzerinden belirlediği su yolu taşımalarında önemlidir.





20
Dış Ticaret / EXİMBANK
« : Nisan 29, 2009, 01:53:53 ÖS »
EXİMBANK

1. Türk Eximbank: Türk Eximbank, ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması, ihracatçıların uluslararası ticarette paylarının artırılması ve girişimlerinde gerekli desteğin sağlanması, ihracatçılar ile yurt dışında faaliyet gösteren müteahhitler ve yatırımcılara uluslararası piyasalarda rekabet gücü ve güvence kazandırılması, yurt dışında yapılacak yatırımlar ile ihracat maksadına yönelik yatırım malları üretim ve satışının desteklenerek teşvik edilmesidir amacını taşır.

Türk Eximbank, ihracatçıları, ihracata yönelik üretim yapan imalatçıları ve yurt dışında faaliyet gösteren girişimcileri kısa, orta, uzun vadeli nakdi ve gayri nakdi kredi programları ile desteklemektedir.

Türkiye'de ihracatın kurumsallaşmış tek teşvik unsuru olan Türk Eximbank, bu amaca yönelik olarak ihracatçıları, ihracata yönelik üretim yapan imalatçıları ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhit ve girişimcileri kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayrinakdi kredi, sigorta ve garanti programları ile desteklemektir. Türk Eximbank’ın, gelişmiş birçok ülkenin resmi destekli ihracat kredi kuruluşlarından farklı olarak kredi, garanti ve sigorta işlemlerini aynı çatı altında toplamış olması, ihracatçı firmalara verilen hizmetlerde bir bütünlük oluşturulmasına imkan tanımaktadır.

Türk Eximbankın ihracatçı firmalara sağladığı kredileri 4 ana başlık altında toplayabiliriz.
- Kısa vadeli ihracat kredileri
- Özellikli krediler
- Döviz kazandırıcı hizmetler kapsamındaki krediler
- İslam kalkınma bankası destekli krediler

1.1. Kısa Vadeli İhracat Kredileri: Türk Eximbank ihracatçı ve ihracat bağlantılı mal üreten imalatçı firmalara, özellikle ihracata hazırlık döneminde finansman gereksinimlerinin karşılanması amacıyla, kısa vadeli ihracat kredileri tahsis etmektedir. Bu krediler TL ve döviz cinsinden, bankalar aracılığıyla veya doğrudan Türk Eximbank tarafından firmalara kullandırılmaktadır.

KOBİ Tanımı: Yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olup, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden, yılık net satış hasılatı ve mali bilânçosu yirmi beş milyon TL’yi aşmayan, bağımsız işletme tanımına giren, imalatçı, imalatçı - ihracatçı özelliğine sahip mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler kısaca "KOBİ" olarak adlandırılır.

Bir işletme,
- Başka bir işletmenin %25 veya daha fazlasına sahip değilse,
- Herhangi bir tüzel kişi veya kamu kurum ve kuruluşu veya birkaç bağlı işletme tek başına veya müştereken bu işletmenin %25 veya daha fazla hissesine sahip değilse,
- Konsolide edilmiş hesaplar düzenlemiyorsa ve konsolide hesaplar düzenleyen başka bir işletmenin hesaplarında yer almıyorsa ve bu nedenle bağlı bir işletme değilse, Bağımsız işletme olarak kabul edilir.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) aşağıdaki şekilde sınıflandırılırlar.
- Mikro İşletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilânçosu bir milyon Türk Lirasını aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler.
- Küçük İşletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yılık net satış hâsılatı ya da mali bilânçosu beş milyon Türk lirasını aşmayan işletmeler.
- Orta Büyüklükteki İşletme: 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilânçosu yirmi beş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

1.2. Özellikli Krediler: Türk Eximbank, ihracatçıları ve yurtdışında yatırım yapan müteşebbisleri özellikli kredi programları ile de desteklemektedir. Söz konusu kredi programları, standart kredi ve garanti programlarının dışında kalan, ancak bunları tamamlayıcı nitelikteki programlardır.

1.3. Döviz Kazandırıcı Hizmetler Kapsamındaki Krediler: Uluslararası karayolu nakliyat firmalarının finansman ihtiyaçlarının karşılanarak rekabet güçlerinin artırılması ve bu yolla ülkenin döviz kaynaklarının zenginleştirilmesi amacıyla uygulanmaktadır.
Taşımacılık Hizmeti: Tüzel kişiliği haiz nakliyat firmaları tarafından,
- Yurt dışına ihraç malı götürülmesi,
- Yurt dışından yurtiçine ithal malı getirilmesi,
- Transit mal taşımacılığı yapılması

1.4. İslam Kalkınma Bankası Kaynaklı Krediler: Türk Eximbank, ihracatçılarımıza sunduğu finansman imkânlarını artırma gayreti içerisindedir. Bu çerçevede, İslam Kalkınma Bankası (İKB) ile işbirliği içerisinde sevk sonrası ihracat finansmanı ve ithalat finansmanı programlarına Türkiye Milli Acentesi konumunda aracılık yapmaktadır. Söz konusu programlar, İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacmini geliştirmek üzere yürürlüğe konulmuş olup, alıcı kredisi niteliğindedir.

 

21
Dış Ticaret / FRANCHİSİNG
« : Nisan 29, 2009, 01:52:11 ÖS »
FRANCHİSİNG

1. Franchisingin Tanımı: Franchising, belirli bir ürün ya da hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın belirli bir süre, çeşitli sınırlamalar dahilinde işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak suretiyle imtiyaz hakkına konu ticari işleri yürütmek üzere ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan uzun dönemli ve sürekli işbirliği olarak tanımlanmaktadır.

Franchising anlaşması genellikle ticari unvan veya markanın kullanımı ile başlamakta ve daha sonra da mal veya hizmetin üretim satışı ile ilgili her türlü bilgi, destek ve teknik yardımı kapsamaktadır. Franchising, bir malın üretimine ilişkin tüm işletmecilik bilgilerinin, teknolojisinin ve markasının da verilmesini içeren, birbirinin kopyaları sayılabilecek işletmelerin kurulmasını ortaya çıkaran geniş kapsamlı anlaşmalardır.

Franchisingin Avantajları:
- Franchising veren işletmeler, tek başına yapılacak yatırımlardan kurtularak borçlanma ya da ek mali külfetler olmaksızın yeni şubeler açabilmekte ve daha geniş bir dağıtım ağı oluşturabilmektedir.
- Franchising alan işletme, sadece sermayesini ortaya koyarak, hazır bir marka ve hazır bir sistemi satın alarak işinin sahibi olmakta, güçlü bir isme sığınarak kolayca piyasaya girmekte ve daha önce denenmiş ve başarılı olmuş pazarlama tekniklerini kullanarak satış yapma ve kâr elde etme olanağı bulmaktadır.
- Franchising alan işletmeler, franchising veren işletmelerin bölgesel, yurt içi ve uluslararası reklâmlarından araştırma geliştirme faaliyetlerinin sonuçlarından, ayrı bir harcama yapmaksızın yararlanır.
- Franchising alan işletmeler, franchising veren işletmelerden aldığı isim hakkını yine onun izniyle yurt içinde diğer işletmelere satarak belli bir finansman sağlayabilir.

Franchisingin Sakıncaları:
- Üretim ve satışı yapılan ürün veya hizmetin dünya pazarlarında yaygın olması, franchising veren işletmelerin ciro üzerinden talep ettiği ödemeleri ve sağladığı mal, hizmet ve diğer imkânların fiyatlarını yükseltebilmektedir.
- Franchising alan işletmeler, sistem sayesinde güçlendikten sonra, franchising veren işletmelerin ticari politikalarına aykırı davranabilir, hatta faaliyetlerinin denetlenmesini engelleme yoluna gidebilir.

22
Dış Ticaret / FORFAITING
« : Nisan 29, 2009, 01:51:26 ÖS »
FORFAITING

1. Forfaiting Tanımı: Mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finansman kurumu tarafından satın alınmasıdır. Alacağın satıcısına forfaitist, devralan kuruluşa forfaiter denir.


Senetli ve senetsiz her çeşit alacak, forfaiting konusu olabilir. Ancak uygulamada poliçe ve bono gibi senetlerle temsil edilen alacaklar üzerinden forfaiting yapılmaktadır. İthalatçı, güvenilir bir borçlu değilse, forfaiter, kendisine devredilecek olan alacağın aval veya benzeri şeklinde kabul edilebileceği bir banka teminatına bağlanmasını isteyebilir. Böylece, forfaiterin alacağı tahsil edememe riski azalmaktadır.

2. Forfaiting Süreci: Forfaiting, ihracatçıların ithalatçılara kredi olarak sattıkları mal bedelleri ile ilgili alacaklarını, kendilerine rücu hakkı olmaksızın üçüncü şahıslara satmalarıdır. Bu nedenle, forfaiting, rücu hakkı olmaksızın, alacağın satın alınması yoluyla, sabit faizli ve genellikle orta vadeli bir ihracat finansman yöntemidir.

Forfaiting’e konu olan alacaklar, genellikle poliçe veya bono şeklinde senede bağlanmış alacaklardır. Çünkü senetsiz alacaklar veya defterlerde kayıtlı alacaklar veya vadeli akreditiften doğan alacakların satın alınması hukuki sorunlar doğurabilmektedir. Forfaiting işlemlerinde yer alan taraflar şunlardır:
- İhracatçı işletme (forfaitist)
- İthalatçı işletme
- Forfaiter
- Garantör banka

Forfaiting sürecinin birinci aşamasında, ihracatçı kredili satıştan önce forfaiter’a başvurmaktadır. İkinci aşamada, forfaiter ihracatçıdan değerlendirme yapabilmek için, bazı belge ve bilgiler ister. Söz konusu bilgi ve belgeler, talep edilen kredinin tutarı, vadesi, döviz cinsi, ithalatçının adı, adresi, bulunduğu ülke, alacakların şekli, teminat türü, teminat verecek bankanın adı, bulunduğu ülke, senetlerin tutarları, vadeleri, ödenecekleri yer, ihraç edilen malın cins ve miktarı, sevk evraklarının teslim tarihi ve gerekli görünen belgelerdir. Bu bilgi ve belgelerin elde edilmesinden sonra, forfaiter ile ihracatçı arasında sözleşme imzalanır. Bu sözleşmede, forfaiting konusu kredinin limiti, vadesi, iskonto oranı ve taahhüt komisyon oranı gösterilir. Forfaiter, elde ettiği bilgilere dayanarak, ihracatçıya bir taahhüt mektubu gönderir. Mektupta ihracatçı ile anlaşmaya varılan ve sözleşmede yer almayan bütün hususlar belirtilir. Böylece, forfaiting işleminin tüm şartları taahhüt mektubunda gösterilmiş olur. Son aşamada, ihracatçı, ithalatçıya krediyle mal satmakta ve ondan poliçe veya bono almaktadır. Finansman gereksimi olan ihracatçı, bono veya poliçeyi bankaya götürerek, belli bir değer üzerinden iskonto ettirebilir.

3. Forfaiting Sözleşmesi: Forfaiting işlemindeki aşamaların biri de taraflar arasında yapılan sözleşmedir. Forfaiter, sözleşme aşamasında ihracatçılardan aşağıda belirtilen belge ve bilgileri istemektedir.
- İhracatla ilgili döviz cinsi, tutarı ve kredi vadesi,
- İhracatçı ülke,
- İthalatçı ve bulunduğu ülke,
- Aval veya garanti verecek bankanın adı ve adresi,
- Satın alınacak olan alacağın şekli (bono, poliçe,vb.)
- Teminatın türü (aval veya garanti),
- Ödeme planı (senetlerin miktarı ve ödeme tarihleri),
- İhraç olunan malların cins ve miktarları,
- Sevk belgelerinin teslim tarihi,
- Transfer ve ithalatla ilgili gerekli müsaadeler,
- Bono ve poliçelerin ödeneceği yer.

4. Forfaiting Avantajları ve Dezavantajları:

4.1. Forfaiting Avantajları:
Forfaiting işleminde finansmanın ihracatçı açısından avantajları:
- Forfaiting ile kredili mal satışından doğan alacağın tahsil edilememe riski ortadan kalkmaktadır. Çünkü söz konusu risk forfaiter tarafından üstlenilmektedir.
- Forfaiting işlemi, ihracatçıya sabit faizli bir finansman sağlamaktadır. Böylece, ihracatçı, döviz kuru, transfer ve faiz oranı risklerinden korunmaktadır. Forfaiter kuruluşları ihracatçıya sözleşme uyarınca ihraç edilen malın teslim tarihinden önce sabit bir iskonto oranı garanti etmektedir. Böylece, ihracatçı iskonto maliyetini, ihraç kontratının hazırlandığı sırada hesaplayabilmekte ve maliyet içerisine dâhil edebilmektedir.
- İhracatçı alacağı nakde çevirebildiğinden, likiditesi artmakta, banka ve diğer kaynaklara olan borçları azalmaktadır. Bu nedenle, satıcının kredi değerliliği ve kredi alabilme kapasitesi artmaktadır.
- İhracatçının ithalatçı hakkında bilgi toplamak ve ülke riskini değerlendirmek gibi sorunları ortadan kalkmaktadır.
- Forfaiting veya kredi işlemi, çok süratli bir şekilde gerçekleşmektedir. Garantörün forfaiter tarafından kabul edilmesi durumunda işlem birkaç saatte sonuçlandırılmaktadır. Başka bir deyişle, diğer kredilerde olduğu gibi, uzun incelemeler gerektiren, kapsamlı kredi sözleşmelerine gereksinim duymamaktadır.
- Forfaiting finansmanı, diğer finansman türlerinin aksine, gizlilik içerisinde yürütülmektedir.
- İhracatçı, kredili satıştan önce, bankanın alacak hakkını satın alma taahhüdünü ve bu taahhüdün kendisine olacak maliyetini bildiği için, ithalatçıya kredi maliyeti içeren CIF fiyatlar verilmektedir.

Forfaiting’in ithalatçı açısından dezavantajları:
- İşlemlerin basit olması ve hızlı gerçekleştirilmesi ithalatçı açısından önemli bir üstünlük sağlamaktadır.
- Forfaiting finansmanı, sabit faizli bir finansmandır.
- Ödemeler hemen yapılmadığından ithalatçının kredi kullanma kapasitesi saklı kalmaktadır.
- İthalatçı bankalardaki nakit kredilerini kullanmak zorunda kalmaz.
- Borçlanma kapasitesini ve çeşidini arttırma imkânına sahip olur.
- Vadeli alacaklar nakde dönüşerek bilânçonun likiditesi artar.

4.2. Forfaiting Dezavantajları:
Forfaiting finansmanının ihracatçı açısından avantajları:
- Garantörün güvenirliliğinin ihracatçı tarafından forfaiter’a anlatılması gerekmektedir. Bu süreç zaman alabilir.
- İthalatçı ülkenin bono, poliçe, garanti ve aval konusunda mevzuatı, ihracatçı tarafından bilinmelidir. Bu konudaki bilgi yetersizliği riskleri arttırır.
- Forfaiting yoluyla finansmanda söz konusu olacak riskler, forfaiter tarafından üstlenildiğinden bu tür finansmanın işletmeye maliyeti diğer finansman alternatiflerinden daha yüksektir.

Forfaiting’in ithalatçı açısından dezavantajları:
- Aval ve garantiler, ithalatçının finansman maliyetini arttırmaktadır.
- Verilen bono ve poliçeler, anlaşmazlık halinde ithalatçı açısından olumsuzluk yaratabilir. Çünkü söz konusu belgeler, ithalatçıya mutlak bir borç yükleyen somut dokümanlardır. Satın alınan mallarla ilgili herhangi bir anlaşmazlık durumunda ödemeler yapılmaktadır. Başka bir deyişle böyle bir anlaşmazlık durumunda, ithalatçının ihracatçıdan zararını tazmin ettirecek şekilde ödemeleri yasal olarak durdurması mümkün değildir.
- Forfaiter’in isteyeceği yüksek komisyon, ihracatçı kadar ithalatçının da aleyhinedir.

 

23
Dış Ticaret / FACTORİNG
« : Nisan 29, 2009, 01:50:28 ÖS »

FACTORİNG

1. Factoring Tanımı: Factoring firmaların mal satışı veya hizmet arzından doğan vadeli yurt içi ve/veya yurt dışı alacaklarının factor adı verilen şirkete devredilmesi yoluyla finansman, garanti ve tahsilât hizmetlerinin sağlandığı finansal bir üründür.

Factor bir firmaya borç veren kişi veya komisyon alarak satış yapan kimse olarak açıklanabilir. Bu kelime günümüzde de benzer bir anlam taşımakta, modern factoring uygulamalarında factoring işlemini yapan firma anlamında kullanılmaktadır.


2. Factoring İşleyişi: Factoring işleminin gerçekleşebilmesi için alıcı, satıcı ve factor olmak üzere üç tarafın mevcut olması şarttır. Uluslararası factoring de ise buna ek olarak alıcının ülkesinde bulunan muhabir factor (ithalat factoru) gereklidir. Yapılan factoring işlemindeki tarafları kısaca şöyledir:

Satıcı: Mal veya hizmeti vadeli olarak satan ve bu satıştan doğan alacakları devreden kişi veya kuruluştur.

Alıcı: Söz edilen mal veya hizmeti açık hesap usulü vadeli olarak satın alan taraftır.

Factor: Alacakları devralarak satıcıya çeşitli hizmetler sunan aracı kurumudur.

Factor ilk işlem olarak alacaklarını devretmeyi düşünen işletmenin kredi değerliliğini belirlemektedir. Olumlu sonuç aldığı takdirde satıcı ile factor arasında factoring sözleşmesi imzalanır. Bu sözleşme ile satıcının bütün veya bir kısım alacakları factor tarafından satın alınmış olur.

Factor aynı zamanda alıcının veya alıcılarında kredi değerliğini belirlemek zorundadır. Satıcı factoring sözleşmesinin imzalanmasından sonra, alacaklarını factore devretmek koşuluyla mal veya hizmet satışını gerçekleştirir. Factor sözleşmeden doğan söz konusu alacakları satın alma yükümlülüğünden dolayı devamlı bir kredi denetimi yapar. Alacak tutarı üzerinden hesaplanan belirli bir miktar factor tarafından satıcı kuruluşa avans şeklinde vadesinden önce ödenir. Alacakların vadesi geldiğinde alıcı (borçlu) factore ödeme yapar.

3. Factoring İşleminin Aşamaları:
- Vadeli mal almak isteyen alıcıların satıcıya başvurması,
- Satıcının factore başvurması,
- Factorun kredi değerlemesi sonucu satıcıya teklifi,
- Satıcının teklifi kabul etmesiyle factoring sözleşmesinin imzalanması,
- Satıcının aldığı siparişleri factore bildirerek onay istemesi,
- Onayla birlikte satıcının malları alıcıya (müşteri) göndermesi,
- Faturaların factore ödenmesini sağlayan alacak temlikinin yapılması,
- Factor ün alacakların vadesinden önce satıcıya ön ödeme yapması,
- Alıcının vade sonunda factore ödeme yapması ve factorün ön ödeme ve masrafları düştükten sonra kalan miktarı satıcıya ödemesi.

4. Factoring Türleri:

4.1. Yurtiçi Factoring: Factoring işleminin yurt içi olmasının özelliği tarafların (alıcı, satıcı ve factor) aynı ülkede bulunmasıdır. Yurt içi factoring Domastic factoringdir.

4.2. Uluslararası Factoring: Farklı ülkelerde olan alıcı ve satıcı gerçekleştirdiği factoring işlemidir. Uluslar arası factoring işleminde dört taraf bulunmaktadır. Alıcı, satıcı yurtiçi factor (ihracat factoru) ve alıcının ülkesinde bulunan muhabir factor (ithalat factoru). Uşuslararası factoring International factoringdir.

4.3. Açık (İhbarlı) Factoring: Satıcının faaliyetinden doğan anlaşma kapsamı içindeki alacaklar doğduğu andan itibaren factore devredilir ve bu işlem alıcıya bildirilir. Genellikle bu bildirim satıcının hazırladığı faturaya not düşülmesi şeklinde yapılır. Factor devraldığıalacakların riskini tamamen veya kısmen üstlenir. Tahsil etmeme durumunda factor belirli bir vadeye kadar alacakları satıcıya iade edebilir veya alacakların takibini üstlenebilir. Alacakların tahsil riski dışındaki factoring işleminin diğer işlevleri de (tahsilât, muhasebe, müşteri değerlemesi vb.) yapılan anlaşma ile factora devredilebilir.

4.4. Gizli (örtülü-sessiz-ihbarsız) Factoring: Factoring işlemleri tamamıyla satıcı adına yürütülür. Temel özelliği alıcının ve üçüncü kişilerin factoring işleminden haberli olmamasıdır. Alıcı, factor ile satıcı arasındaki factoring ilişkisinden haberdar olmadığı için ödemelerini direkt olarak satıcıya yapar ve yükümlülüğünden kurtulur. Satıcı ise ödemeleri anında factore iletir, bu durumda factor alacakların tahsil edilmeme riskini (teminat) işlevini üstlenmez. Bu tür factoring uygulamalarında satıcının factora ödemeleri zamanında veya hiç iletmemesi şeklindeki bir durumun ortaya çıkması halinde factora alıcıya ihbar yetkisi verilmiştir.

4.5. Gerçek (geleneksel, old-line, non-recourse) Factoring: Factorun kredi riskini üstlendiği factoring türüdür. Factor, satıcının alacaklarını tek bir kalem olarak devralır. Kredi riskini üstlenmesinden dolayı factor, satıcının satış yaptığı veya yapabileceği piyasalarda çok iyi bir araştırma yapmak zorundadır. Uluslar arası factoring işleminde factor, bu araştırma için alıcının bulunduğu ülkedeki factor şirketlerinden yararlanmaktadır.

4.6. Gerçek Olmayan (zahiri – recourse ) Factoring: Factorun kredi riskini üstlenmediği factoring türüdür. Satın alınan alacakların, alıcı tarafından vadesinde ödenmemesi durumunda factor alacakları satıcıya geri verme imkânına sahiptir. Ancak satıcının likidite yapısının bozulması engellemek amacıyla vade bitiminden itibaren 30 ile 90 gün arasında bir süre factor rücu hakkını saklı tutabilmektedir. Kredi riskinin olmaması factorun daha rahat davranmasına neden olur. Alacakların %100 bu tür factoring işleminde devredilebilir ve factor müşteri değerlemesi konusunda gerçek factoring işlemine oranla çok daha az çaba harcar. Factor satıcıya karşı ön ödeme ve hizmet işlevlerini kredi riskinden bağımsız olarak yerine getirir.

4.7. Vadeli (maturity) Factoring: Bu yöntemle factor, satıcıya ödemeleri vade sonunda yapar. Factoring işleminin ön ödeme işlevi söz konusu değildir. Ödeme yapılacak vade aylık kredili satışların ortalama vadesi bulunarak hesaplanır. Ancak farklı bir uygulama; her bir alıcıdan yapılan tahsilâttan sonra veya borçlunun acze düşmesi durumunda tahsilden önce ödeme yapma şeklinde görülmektedir. Ön ödeme dışındaki factoring işleminin diğer işlevleri tarafların anlaşmaları doğrultusunda bu türde de geçerlidir. Ayrıca açık veya gizli olarak gerçekleştirilebilir. Örtülü factoring işleminden bahsedilmesi kendisine yaptığı ödemelerin tamamını factore iletmek zorundadır.

4.8. İskontolu Factoring: Satıcının factore devrettiği alacakların vadesinden önce factorun ödeme yapması (ön ödeme) şeklindeki factoring türüdür. Satıcı factora alacaklarını iskonto ettirerek vadeden önce nakit imkânına kavuşur. Factor satıcıya alacakların % 80’ i kadar ön ödeme yapmakta, kalan % 20 yi masrafları ve komisyonu düştükten sonra vade sonunda ödemektedir. Bu tür factoring işleminde % 80 i ön ödemeden dolayı kur riski bu oranda factora ait olmaktadır. İskontolu factoring işleminde görüldüğü gibi temel işlev finansman ihtiyacını karşılamaktır. Bu nedenle factoringin idari hizmetlerine ve riske karşı koruma işlevine ihtiyacı olmayan fakat finansman sıkıntısını içinde olan işletmeler tarafından daha çok tercih edilmektedir.

 

24
Dış Ticaret / LEASING
« : Nisan 29, 2009, 01:49:04 ÖS »
LEASING

1. Leasing Tanımı: Leasing şirketlerinin özellikle büyük sermaye gerektiren yatırım mallarını özel ve tüzel kişilere sözleşme karşılığı belli bir süre için kiraya vermesi işlemidir. Leasing türkçe anlamı olarak kısaca finansal kiralama anlamındadır.

Finansal kiralama; kiralayanın, kiracının talebi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka şekilde temin ettiği malın kullanım hakkını, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartıyla, bedeli karşılığında kiracıya bırakılmasını öngören bir sözleşmedir.

2. Leasing Unsurları: Bir finansal kirlama anlaşmasında iki taraf yani kiralayan ve kiracı, anlaşma konusu bir mal ve kira bedeli söz konusudur.

2.1. Kiralayan: Kiralayan Leasingi veren anlamındadır yani Leasing firmasını ifade eder. Ekipmanın finansmanını gerçekleştiren, hukuki mülkiyeti üzerinde taşıyan ve sözleşme ile önceden belirlenen kullanım hakkını kiracıya devreden taraftır. Hukuki yapıları, sahip oldukları vergi avantajları vs. kanun koyucu tarafından düzenlenir. Kiralayanları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür.

- Satıcı veya Üretici Kiralama Şirketleri: Bu tür leasing şirketleri genellikle satışları geliştirmek için kiralama yöntemini kullanan üretici kuruluşların alt bölümleri veya finansal kiralamaya yönelen şirketlerin şubeleridir.

- Finansal Kuruluşların Sahibi Olduğu Kiralama Şirketleri: Bankalar veya bunların kiralama şirketleri, kredi kuruluşları ve sigorta şirketleri gibi finansal şirketlerin sahibi olduğu üç taraflı kiralama şirketleri, dolar karşılığı kiralama esasına göre çalışırlar.

- Kamu ve Özel Kiralama Kuruluşları: Leasing’i tercih eden bu kuruluşlar genellikle kiralayan, kiracı ve teçhizatın üreticisinin de bulunduğu üç taraftan meydana gelmektedir.

2.2. Kiracı: Kiracı Leasingi alan anlamındadır. Yatırımın finansmanını leasing yolu ile gerçekleştiren, belirlenen kira bedeli karşılığında yatırım malını kullanma hakkına sahip olan taraftır. Türkiye’de finansal kiralamanın hukuksal çerçevesini belirleyen "3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na" göre ise kiracı olacak kişiler için herhangi bir şart öngörülmemiş sadece kiracının genel sözleşme ehliyetine sahip olması yeterlidir ibaresi konulmuştur.

3. Leasing Konusu Mallar: Finansal kiralama genel şekliyle her türlü malın kiralanmasına imkan vermektedir. Yurt dışında finansal kiralamaya konu olan başlıca mal grupları aşağıdaki gibidir:
- Her türlü makine ve ekipman,
- Kara, hava, deniz nakil araçları,
- Nakli mümkün olmayan santraller ile bina ve araziler.
- Türkiye’de ise en fazla finansal kiralama potansiyeli görülen mallar ise şunlardır:
- Kamu, askeri veya özel amaçlarla kullanılmak üzere yolcu ve kargo uçakları ile helikopterler,
- Belediye ve turizm işletmelerinde kullanılacak yol otobüsleri, firmalara ait otolar,
- Kuru yük gemileri, tanker ve Ro-Ro deniz araçları, konteynerler, yüzer havuzlar, turistik ve özel amaçlı yatlar,
- Yol-iş-inşaat makineleri, vinçler, kamyonlar,
- Santraller dâhil her türlü haberleşme araçları,
- Tıbbi cihazlar,
- Sanayi kalıpları,
- Elektronik şans makineleri,
- Yüksek kapasiteli bilgi işlem üniteleri.

4. Leasing İşleyişinin Yapısı: Leasing; doğrudan kiralama, dolaylı veya aracılı kiralama ve sözleşmenin yüklenilmesi yoluyla olmak üzere üç farklı yolla yapılabilir.

4.1. Doğrudan Kiralama: Bu tür kiralamada kiralayan ya malın üreticisi ya da satıcısı konumundadır. Bu finansal kiralama işleminde satıcı ile kiracı olmak üzere başlıca iki taraf bulunmaktadır.

4.2. Dolaylı veya Aracılı Kiralama: Kiraya veren kiracının talebi üzerine ilgili malı satın alma sözleşmesine uygun olarak satın alır ve kira sözleşmesiyle kiracının kullanımına bırakır. Kiraya verenin bu malı satın alırken öz kaynak veya kredi kullanmasına bağlı olarak bu işlemde üretici veya satıcıyla kiralayan olmak üzere iki taraf olabileceği gibi kredi veren de dahil olmak üzere üç taraf yer alabilir.

4.3. Sözleşmenin Yüklenilmesi Yoluyla Kiralama: Bu yöntemde ise belirli bir makine araç veya gerecin satışına ilişkin sözleşme önce satıcıyla alıcı arasında yapılmakta; daha sonra bir finansman kiralama kurumu satım sözleşmesini devir alarak alıcının yerine geçer ve satış sözleşmesi finansal kiralama kurumu ile satıcı arasında devam ettirilir. Satıcı, kiralama konusu malı kiracının yerleşim yerine teslim etme ve makineleri monte etme yükümlülüğüne sahiptir. Ayrıca kira sözleşmelerinde öngörülen bakım ve hizmetleri de kiracıya karşı yerine getirmekle yükümlüdür.

Kiracı kiralama konusu malı, finansal kiralama kurumunun temsilcisi olarak teslim alır ve bu malın muayene yükümlülüğü kendisine aittir. Kiralanan bu malın kullanımı kiracıya, mülkiyeti ve tasarruf hakkı ise finansal kiralama kurumuna aittir.

5. Leasingin Avantajları ve Dezavantajları: Finansal kiralamanın borçlanarak satın alma alternatifine göre çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır.
 

25
Dış Ticaret / DIŞ TİCARET STANDARTLARI - ISO
« : Nisan 29, 2009, 01:46:43 ÖS »
2. ISO'nun tanımı: ISO, International Organization for standardizasyon'un kısa yazılışıdır. Yani, uluslararası standardizasyon örgütünün oluşturduğu bir kalite yönetim standardıdır. 1947 yılında kurulan ve yaptığı standardizasyon çalışmaları sonucu sanayiye, ticarete ve tüketicilere katkılar sağlayan ISO (International Organization for standardization) uluslararası standart organizasyonudur. TSE, ISO’nun üyesi ve Türkiye’deki tek temsilcisidir.

ISO 9000: Organizasyonların müşteri memnuniyetinin artırılmasına yönelik olarak kalite yönetim sisteminin kurulması ve geliştirilmesi konusunda rehberlik eden ve ISO tarafından yayımlanmış olan bir standartlar bütünüdür.

ISO 9001: Kalite yönetim sistemlerinin kurulması esnasında uygulanması gereken şartların tanımlandığı ve belgelendirme denetimine tabi olan standarttır. Verilen belgenin adıdır.

ISO 9001-2000: ISO 9000 standardı, her 5 yılda bir ISO tarafından gözden geçirilmekte ve uygulayıcıların görüşleri ve ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli revizyonlar yapılarak yeniden yayımlanmaktadır. 2000 rakamı, bu revizyonun 2000 yılında yapılıp yayınlandığını gösterir versiyon tarihidir.

EN: (Europeane Norm),Avrupa Standartlarının kısaltmasıdır. EN, Avrupa Birliğinde Standartlar arasında harmonizasyonu sağlamak için oluşturulmuştur.

Avrupa Standardı (EN): Avrupa Birliği (AB) Standartları (EN), Avrupa Standardizasyon Kuruluşları tarafından hazırlanan standartlardır. İlgili kuruluşların görüşü alınmak üzere taslak hâlinde olan EN standartları prEN olarak tanımlanır.

Uyumlaştırılmış Standart: Avrupa Birliği standardını uyumlaştıran ulusal standarttır. Yetkili Ulusal Standardizasyon Kuruluşu tarafından EN standardı uyumlaştırılarak ulusal standart olarak hazırlanır ve yetkili ulusal kuruluş tarafından referanslarıyla yayımlanır.

Bazı ülkelerin ulusal standardizasyon kuruluşlarının kısaltmaları:
- AENOR (Asociación Española de Normalización y de Certificación): İspanya Standardizasyon Örgütü
- AFNOR (Association Française de Normalisation): Fransız Standardizasyon Örgütü
- BSI (British Standards Institution): İngiliz Standartlar Enstitüsü
- DIN (Deutsches Institut für Normung e.V.): Alman Standart Enstitüsü
- DS (Dansk Standardiseringsraad): Danimarka Standardizasyon Kuruluşu
- IBN (Institut Belge de Normalisation): Belçika Standardizasyon Enstitüsü
- IPQ (Instituto Portugues da Qualidade): Portekiz Standardizasyon Enstitüsü
- NNI (Nederlands Normalisatie-Instituut): Hollanda Standardizasyon Enstitüsü
- NSAI (The National Standards Authority of Ireland): İrlanda Ulusal Standart Kuruluşu
- NSF (Norges Standardiseringsforbund): Norveç Standart Kuruluşu
- ON (Österreichisches Normungsinstitut): Avusturya Standardizasyon Enstitüsü
- SDS (Suomen Standardisoimisliitto r.y.): Finlandiya Standardizasyon Enstitüsü
- SIS (Swedish Institute of Standards): İsveç Standart Enstitüsü
- SNV (Schweizerische Normen-Vereinigung): İsviçre Standardizasyon Örgütü
- UNI (Ente Nazionale Italiano di Unificazione): İtalyan Standardizasyon Örgütü

CE işareti: ürünün Avrupa ürün mevzuatlarına uygunluğunu gösterir. CE işareti 'Conformite European' kelimelerinin kısaltılmasıdır ve literatürdeki anlamı 'European Conformity', Avrupa normlarına uygunluktur. CE işareti, bir ürün ya da ürün grubunun, Avrupa Birliğinin sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması konusunda oluşturmuş olduğu, "ürün direktifleri" olarak anılan temel gerekliliklere uygun olduğunu gösterir. CE işaretini taşımayan ürünler, Avrupa Birliği ülkelerine giremez. Bu nedenle CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği iç pazarında serbestçe dolaşımına olanak veren bir "endüstriyel ürün pasaportu" olarak tanımlanabilir.

26
Dış Ticaret / ÜRÜN TANITIMI
« : Nisan 29, 2009, 01:45:11 ÖS »
Bir işin, bir fikrin, bir ürün veya hizmetin para karşılığında, kitle iletişim araçlarının denetiminin kullanılmasıyla, önceden belirlenen hedef kitlede istenen yönde tutum ve davranış sağlama faaliyetleridir.

- Bir ürünün veya hizmetin, bir kurumun, bir kişinin veya fikrin kimliği belli sorumlusunca tarifesi önceden belirlenmiş bir bedel ödenerek kitle iletişim araçları ile kamuoyuna olumlu bir biçimde tanıtıp benimsetilmesidir.

- Bir malın, bir hizmetin veya bir fikrin bedeli verilerek ve bedelinin kimin tarafından ödendiği anlaşılacak biçimde yapılan ve yüz yüze satış (kişisel satış) dışında kalan tanıtım etkinlikleridir.

- Tüketicileri veya alıcıları bir mal veya markanın varlığı hakkında bilgilendirmek ve tüketici veya alıcıların ilgili malı, markayı, hizmeti veya kurumu tercih etmesini sağlamak amacıyla göze veya kulağa hitap eden mesajların hazırlanması ve bu mesajların ücretli olarak reklam araçları aracılığıyla iletilmesidir.

2. Fuarlar ve Sergiler: Fuar, ticaretle ilgili ürün ya da hizmetlerin, teknolojik gelişmelerin, bilgi ve yeniliklerin tanıtımı, pazar bulunabilmesi ve satın alınabilmesi, teknik iş birliği, geleceğe yönelik ticari ilişki kurulması ve geliştirilmesi için belirli bir takvime bağlı olarak düzenli aralıklarla genellikle de aynı yerlerde gerçekleştirilen bir tanıtım etkinliğidir. Fuarlarda alıcı ve satıcılar, çeşitli iş anlaşmaları gerçekleştirmek üzere bir araya gelmektedir.

Zaman açısından sınırlandırılmış aktiviteler olup çok sayıda katılımcı, bir veya birden fazla ekonomik dalın önemli ürünlerini sergilemekte ve ağırlıklı olarak sanayi toptancılarına, sanayi tüketicilerine ve büyük miktarlarda satın alanlara örnek ürünler tanıtmaktadır. Ticaret fuarları ve sergileri belirli ve önceden tespit edilmiş bir zaman zarfında mal ve hizmetlerin ticari amaçla sergilendiği, satıcılarla potansiyel alıcıların karşı karşıya geldiği ve yeni iş bağlantılarının kurulduğu fiziksel mekânlardır. Fuar ve sergiler; bir araya getirme, ürün sunumu, alıcının tepkisinin ölçülmesi, potansiyel müşterilerin tespiti, rekabeti izleme, yeni dağıtım kanalları bulma gibi fonksiyonları ile çok önemli promosyon araçlarıdır.

Dünyada düzenlenen fuarlar (hem sektör hem de ülke bazında), Türkiye’de düzenlenen fuarlar ve Türkiye’nin yurt dışında millî düzeyde iştirak edeceği fuarlar/sergiler ve solo sergiler ile ilgili bilgiler aşağıdaki kaynaklardan temin edilebilir. Ticaret fuarları pazarlama planının vazgeçilmez bir unsurudur. Ancak fuarların oldukça yaygın ve fazla olduğu düşünüldüğünde seçici olmak gerekmektedir. Bu, özellikle küçük bütçeli firmalar için çok önemlidir.

3. Halkla İlişkiler: Bir kurumun toplumla bütünleşme yönünde harcadığı çabaların tümüne halkla ilişkiler denir. Ancak her işletmenin ilişki içinde bulunduğu halk kesimi farklıdır. Bu nedenle halkla ilişkiler ve pazarlama arasında sıkı bir iş birliği bulunmaktadır. Bu iş birliğinin en büyük nedeni hem pazarlamanın hem de halkla ilişkilerin dışa dönük olmasından kaynaklanmaktadır. Halkla ilişkilerin temel amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Tüketicilere ürün ve hizmetler ve kullanımları hakkında bilgi vermek
- Müşteri dilek ve şikâyetlerini benimsemek
- Müşterileri ve personeli eğitmek
- Aracılar ile ilişkileri geliştirmek (bayiler toplantısı gibi)
- Piyasada süreklilik göstermek, varlığını duyurmak, topluma yararlı hizmet verildiği imajını sürdürmek
- Kamuoyunda firma ve/veya marka ile ilgili olumsuz bir görüş var ise bunu düzeltmek

4. Elektronik Ortamlar: Firmalar, ürünlerinin yurt dışına pazarlanmasında internetin ne kadar etkili olabileceğini yeni yeni keşfetmeye başlamışlardır. İnternet, ürün ve hizmetleri dünya genelinde pazarlamak için göreceli olarak ucuz bir yoldur. Ürünleri yurt dışına tanıtmak için hazırlanacak iyi bir Web sayfasının unsurları aşağıda verilmektedir:
- En önemlisi, az sayıda grafik ve fotoğraf kullanarak siteye giriş kolaylaştırılmalıdır.
- Site, ziyaretçilerin Web sayfalarında neler istediği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
- Geri bildirim alabilecek yöntemlere yer verilmelidir.
- Endüstriyel eğilimleri tartışmak, soruları cevaplandırmak vs. için tartışma grupları oluşturulmalıdır.
- İş bulma ilanlarına yer verilmelidir.
- Firmanın iş felsefesi belirtilmelidir.
- İş ortaklığına ilişkin fırsatlar ilan edilmelidir.
- İlgilenenlerin düzenlenen bilgi edinebilmeleri için isimlerini kaydedebilecekleri bir adres listesi oluşturulmalıdır.
- Buton isimlendirmelerinde iş dünyası için anlamlı kelimeler kullanılmalıdır.
- İş ilişkilerinden memnun kalmış olan müşterilerin yorumları için bir bölüm ayrılmalıdır.
- En çok sorulan sorular için bir bölüm ayrılmalıdır.
- E-posta mesajlarının üç gün içinde cevaplandırılması konusunda taahhüt verilmeli ve bu taahhüt yerine getirilmelidir.
- Firmanın sahip olduğu her türlü kalite ve standartlara ilişkin bilgi verilmelidir.
- Ziyaretçilerin daha fazla bilgi bulabilmesi için benzer firma ve kuruluşlar ile bağlantı kurulmalıdır.
- Ürün ya da hizmet hakkında eğitici bilgi verilmelidir.
- Sitede, bir sipariş formuna yer verilmelidir.
- İlgili sanayi dalındaki gelişmeler hakkında son haberler verilmelidir.
- Ziyaretçinin bilgiye ulaşma süresini kısaltmak için, tercihen şematize edilmiş resimler veya küçük resimler kullanılmalıdır.

İnternet, aynı zamanda iş fırsatlarından haberdar olmak için mükemmel bir buluşma yeridir. Günümüzde Web üzerinden ticaret fırsatlarını yayınlayan sayısız site bulunmaktadır. Firmalar, bu sitelerdeki bilgiyi izleyerek ürünlerini satma ya da aradıkları ürünleri satın alma olanağını bulabilir.

5. Basılı Materyaller: Markayı pazarda tanıtmak ve hedef kitle zihninde görsel olarak konumlandırmak için basılı materyaller kullanılmaktadır. Ürün ve marka tanıtım broşürleri, kataloglar, firma çalışanlarının kartvizitleri, yazışmalarda kullanılan antetli kâğıtlar, marka amblemi ya da isminin yer aldığı zarflar, kullanım kılavuzlar, sipariş formları, teknik dokümanlar firma ve marka tanıtımında kullanılabilecek basılı materyaller olarak sayılmaktadır. Firma, basılı materyaller konusunda yapacağı çalışmayı sahip olduğu örgütlenmeye göre kendi bünyesinde yürüteceği gibi profesyonel bir ajans ya da matbaa aracılığı ile de yapabilir.

6. İnsan Kaynakları: Markanın tanıtılması ve pazardaki hedef kitle tarafından benimsenmesi için firmanın sahip olduğu insan kaynaklarının çok önemli rolü bulunmaktadır. Firmanın en üst yönetiminden en alt çalışanına kadar marka ruhu taşınmalıdır. Firmanın en dinamik ve en değişken varlığı olan insan iyi bir yönetim ve personel politikası ile sağlanır. Gerekli olan hâller dışında sık sık personel değişimi hem nihai tüketicileri hem aracıları hem de diğer çalışanları olumsuz etkileyecektir.

7. Reklam Ajansları: Reklam ajansları, reklam verenin duyduğu ihtiyaç doğrultusunda ve onun onaylayacağı biçimde hazırlayan ve reklam veren adına yayımlanmasına aracılık eden ticari iletişim uzmanı gerçek ya da tüzel kişilerdir. Bir diğer tanıma göre reklam ajansı; reklam verenlerle, reklam etkinliklerini planlamak, geliştirmek ve yönetmek için ve bunun karşılığında bir ücret ya da komisyon almak üzere anlaşma yapan ticari hizmet kuruluşudur. Reklam ajansları birer hizmet örgütüdür ve temel işlevleri reklam verenin ürünüyle ilgili olarak kitle iletişim ve satış çabalarını planlamak ve işletme adına bu faaliyetleri yürütmektir. Günümüzde ajans kavramı kapsamında sadece ürünün iletişimi ile ilgili faaliyetler yer almakta, diğer satış çabaları hatta pazarlamanın diğer elemanlarıyla ilgili faaliyetler de yer almaktadır.


27
Dış Ticaret / DIŞ TİCARET POLİTİKALARI
« : Nisan 29, 2009, 01:44:13 ÖS »
1. Dış Ticaret Politikaları: Dış ticaret politikası, ülkenin dış ticaretini, belirlenen hedefler doğrultusunda düzenlemek amacıyla alınan önlemler bütünüdür. Dış ticaret politikası, serbest dış ticaret politikası ve koruyucu dış ticaret politikası olmak üzere iki dala ayrılır. Günümüzde daha çok, koruyucu dış ticaret politikaları önemsenmektedir.
Dış ticareti kısıtlayıcı hükümet politikaları, tüketicilerin ithal mallarına daha yüksek bir fiyat ödemelerine sebep olurken liberal bir dış ticaret politikası uluslararası ihtisaslaşmasının sağlamış olduğu avantajlardan daha fazla yararlanılmasını mümkün kılmaktadır. Dış ticarete müdahale için kullanılan geleneksel araç gümrük tarifeleridir. Ancak zamanla gümrük tarifelerinin etkisi azalmış, bunun yerine çok sayıda yeni araç ve düzenlemeler ortaya çıkmıştır.

Gümrük tarifeleri: Devletin, belirli amaçları elde etmek için dış ticarete müdahale etmeden en çok kullandığı araçlardan en başta geleni gümrük tarifeleridir. Malların, ülke sınırlarından geçişi sırasında alınan vergilerdir. Tarifelerin ekonomi üzerindeki etkileri, fiyat mekanizmasının işleyişine dayanır.

Tarife dışı araçlar: Gümrük tarifelerinin dışında genellikle döviz çıkışına yol açan işlemleri kısıtlamak için hükümetin tek taraflı kararı ile konulan müdahale önlemleridir. Dış ticaret araçlarının bazıları aşağıdaki gibidir:
-Miktar kısıtlamaları: Devletin ithalatı doğrudan doğruya belirli miktarla sınırlandırmasına dayanan uygulamaları kapsar. Bunlar, ithalat kotaları, yasaklamalar ve döviz kontrolü gibi önlemlerdir. Fiyat mekanizmasını kaldırıp yerine hükümet yetkililerinin kararlarını geçirdikleri için, kaynak dağılımı açısından oldukça sakıncalı sonuçlar doğurabilirler.
- Tarife benzeri faktörler: Bunlar da gümrük tarifeleri gibi ithalatı pahalılaştırıp yerli üretimin karlılığını artıran, yani fiyat mekanizması yoluyla serbest ticarete müdahale niteliğinde olan önlemlerdir.
- Görünmez engeller: Bu önlemler devletin halk sağlığı veya kamu güvenliği gibi nedenlerle çıkartmış olduğu idari, teknik düzenleme veya standartları kapsar. Her ne kadar konuluş amaçları farklı olsa da dış ticareti sınırlandırdıkla ölçüde bir tür dış ticaret engeli niteliği taşırlar. Günümüzde bu tür engellerin sayısında hızlı bir artış ortaya çıkmıştır.
-"Gönüllü" ihracat kısıtlamaları: Bunlar ithalatçı ülkenin piyasasını bozduğu gerekçesi ile üretici ülkelerin mal ihracını sınırlandırmaya yönelik kotalardır. İthalat kotalarından farkları, ithalatçı ve ihracatçı ülkeler arasında anlaşmaya dayanması ve karşı tarafın ihracatı üzerine konulmuş olmalarıdır. Bunlara aynı zamanda ihracat kotaları da denir.

İhracatın özendirilmesi: Dış ticaret politikası araçları, her zaman ithalatın sınırlandırılmasına yönelik olmaz. Amaç, bazen ihracatın ya da genel olarak döviz kazandırıcı işlemlerin özendirilmesi olabilir.

Bağlı ticaret: Döviz tasarrufu sağlamak, serbest dövizle satılamayan düşük kaliteli yerli üretimin ihracını gerçekleştirebilmek, yabancı sermaye yoluyla büyük sanayi tesisleri kurmak gibi nedenlerle “bağlı ticaret”e başvurulabilir. Bu tür ticaret çoğunlukla ülkeler arası anlaşmalara dayanır ve taraflardan birisi devlet kuruluşu niteliğindedir. Eskiden sadece takas ve kliringden oluşan bağlı ticaret, günümüzde karşı –satın alım, geri-satın alım, dengeleme (ofset) gibi değişik yöntemleri de kapsayacak biçimde genişletilmiştir.

1.1. Uluslararası Pazar Fırsatlarının Analizi: Yoğun bir rekabetin var olduğu günümüz global pazarlarında başarılı olabilmek için bu pazarlara açılmak isteyen tüm kişi veya kuruluşların her şeyden önce rekabet ortamını iyi tanımaları ve çağdaş bir pazarlama anlayışını benimsemeleri gerekir. Küreselleşen pazarlarda, alışılmış ulusal ve bölgesel farklılıklar ortadan kalkmaktadır. Bir işletmenin, modası geçmiş ve geçen yılın modellerini az gelişmiş ülkelere sattığı günler tarihe karışmaktadır. İşletmeler, yüzeysel, bölgesel ve uluslararası farklılıkları görmezlikten gelerek dünyayı tek büyük bir pazar olarak kabul edip öyle faaliyet göstermeyi öğrenmelidir.

Türkiye’de ve diğer ülkelerde özellikle 1980’lerin başından berihayli yoğun biçimde işletmelerin uluslararası pazarlara açılması, yani globalleşme eğilimi görülmektedir. Bu gelişmelerin başlıca nedenleri arasında iç pazarların durgunluğu, ülke içinde hükümet sınırlamaları veya dış pazarlara açılmaya verilen teşvikler, dış ülkelerde yabancılara konulan ticari engellerin gitgide azalması ve pazarların globalleşme eğilimi sayılabilir.

Uluslararası pazarlara girişte firma tarafından verilmesi gereken kararların başında, üretimin yeni girilecek pazarda mı yapılacağı yoksa ihracat yolu ile mi pazara girileceği gelir. Karar verilirken firma yöneticileri maliyet, kalite, teslimat ve müşteri değeri konuları üzerine detaylı analizler yaparak en uygun pazara giriş yöntemi üzerinde karar kılmalıdır. Firmaların uluslararası pazarlara girerken hangi yöntemin kullanılacağını belirleyen faktör, aslında firmanın arzu ettiği mülkiyet ve kontrol derecesidir. Mülkiyet ve kontrolün tamamen firmanın kendisinde bulunmasının istendiği durumlarda doğrudan yatırım veya stratejik birleşme, en düşük oranda mülkiyet ve kontrol bulunmasının istendiği durumlarda lisans verme, ikisinin arasında bir derecede mülkiyet ve kontrol bulunmasının istendiği durumlarda ise franchising, yönetim sözleşmesi veya ortak girişim yöntemleri arasından seçim yapılır.

1.2. Uluslararası Pazara Giriş Şekilleri: Herhangi bir pazara nasıl girileceğinin belirlenmesi, alınması gereken en önemli kararlar arasındadır. Giriş şekli seçilirken ihracatçı, ihraç pazarında talep edilen hizmet düzeyinin, tarifeler ve nakliyenin, marka bilincinin ve rekabet avantajının iç pazardakiler benzeyip benzemediğini göz önünde bulundurmalıdır. Pazara giriş esas itibarıyla iki şekilde mümkün olmaktadır: Doğrudan (direkt) ihracat ve dolaylı (endirekt) ihracat.

1.2.1. Doğrudan İhracat: Doğrudan ihracatta ihracatçı, hiçbir aracı kullanmayarak tüm ihracat işlemlerini kendisi yapar. Doğal olarak, doğrudan ihracatta ithalatçının bulunmasından ödemenin alınmasına kadarki tüm sorumluluk da ihracatçıya aittir. Doğrudan ihracat yapmak için, şirketin yurt içi satış kısmından bağımsız bir ihracat departmanı oluşturması gerekir. Doğrudan ihracatın çeşitli faydaları bulunmaktadır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır:
- Şirket tüm ihracat aşamalarını kontrol edebilmektedir.
- Aracıları bertaraf ederek kâr marjını artırmaktadır.
- Şirket alıcısıyla daha yakın ilişkiler kurabilmektedir.

1.2.2. Dolaylı İhracat: İhracat yapmak isteyen, ancak gerekli personel ve kaynağı olmayan şirketler, komisyoncular, acenteler, SDŞ (Sektörel Dış Ticaret Şirketleri), DTŞ (Dış Ticaret Şirketleri), lokal alım ofisleri vasıtasıyla ihracat yapabilir. Bunların değişik ülkelere ihracat konusunda gerekli deneyimleri ve altyapıları mevcuttur.
Dolaylı ihracatın çeşitli avantajları vardır. Bunlar:
- Bir firma ihracatın teknik ve hukuki yönlerini öğrenme yerine üretim konusunda yoğunlaşabilmektedir.
- Firma, aracının bu alandaki deneyimlerinden faydalanmaktadır.
Dolaylı ihracatın dezavantajları ise:
- Hırslı bir temsilciniz varsa mal üzerindeki kontrolünüzü kaybetme riski vardır
- Bazı aracıların ihracatçılarla ilgili farklı emelleri olabilir.

1.2.3. Ortak Yatırım (Joint Venture): İhracatçı firma ile ithalatçı firma arasındaki hisse, teknoloji transferi, yatırım, üretim ve pazarlama alanlarından biri veya birkaçının söz konusu olduğu bir ortaklık anlaşmasıdır. Bu ortaklık anlaşması, performans, yükümlülüklerin sınırları, kârın paylaşımı ile birlikte pazarlama anlaşmalarındaki sorumlulukları belirlemektedir. Bu tip anlaşmalar maliyeti yaymakta, riski azaltmakta, pazar hakkındaki bilgi ve detayları öğrenmeye olanak sağlamakta ve böylece pazara girişi kolaylaştırmaktadır.

1.2.4. Lisans Anlaşmaları (Licensing): Bir firma sahip olduğu teknolojik know-how, tasarım ve fikrî mülkiyet hakkını, bir sözleşmeye bağlı olarak yabancı bir firmaya, bir ödeme şekli veya telif karşılığında devredebilir. Lisans anlaşmaları yabancı pazarlara hızlı bir girişe imkân sağlamaktadır. Sermaye yatırımına izin verilmekte ve bunun karşılığı genellikle hızla geri alınmaktadır. Ancak, lisans anlaşmaları üretim ve pazarlamadaki kontrolün kaybolmasını ve eğer anlaşma da yasaklanmamışsa istemeyerek de olsa teknolojik know-how’ın lisans kullanıcısı tarafından paylaşılmasını beraberinde getirmektedir.

Yerinde (off-shore) üretim: Bir firmanın, taşıma maliyetlerini azaltarak yasaklayıcı tarifelerden kaçınmak, düşük işçilik ve girdi maliyetlerinden yararlanmak ve devlet teşviklerinden faydalanmak için hedef pazarda bir yer tesis ederek imalat yapmasıdır.

 
1.2.6. Dış Ticaret Şirketleri: İhracata yönelik pazarlamada bir örgütleme biçimi olarak Türkiye’de ilk olarak “Dış Ticaret Sermaye Şirketleri” bir model olarak benimsenmiş ve 1980 yılında resmî olarak uygulamaya konularak devletçe de desteklenmiştir. Söz konusu karar hükümleri, imalatçı olmayan, ancak dış pazarlamada ihtisaslaşmış ihracatçı sermaye şirketleri eliyle ihracatın geliştirilmesi ve artırılması esaslarını düzenlemektedir. Dış Ticaretin büyük ölçekli şirketler eliyle büyütülmesini öngörerek yeni bir yapılanmaya yol açan bu model ile ihracatta belirli mal ve pazarlar konusunda ihtisaslaşmış ekipler oluşturulması amaçlanmıştır.


1.3. Hedef Pazar: Hedef pazarı, firmanın hitap etmek istediği ve çekmek istediği müşteri grup ya da gruplar şeklinde tanımlanabilir. Hedef ğazar seçiminde, pazar bölümlendirme çalışmasından sonra işletmeler, hangi pazar ya da pazar bölümlerine girmeye çalışacaklarına karar verir, yani hedef pazar ya da pazarlarını seçer.


28
Dış Ticaret / DIŞ TİCARET
« : Nisan 29, 2009, 01:42:36 ÖS »
1. Dış Ticaret: Ticaret, üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılara ulaştırılmasını sağlayan alım-satım faaliyetlerinin tümüdür. Ticaret genel olarak, iç ve dış ticaret olmak üzere ikiye ayrılır.

Dış Ticaret, malların ve sermayenin ulusal sınırların dışına akışıyla ilgilidir. Dış ticaret alım satım işlemlerinin teslimi açısından ithalat ve ihracat olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. Ülke ekonomisinin kalkınmasında ihracat önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle ülkelerde ihracatın artırılması, ithalatın azaltılması önemli hedefler arasındadır. Ülekelerin bu hedeflere ulaşmak için aldıkları kararlar ve tedbirler dış dış ticaret politikasını oluşturur.


1.1. Döviz: Uluslararası ödemelerde geçerli olan, yabancı paralar, para işlevi gören her türlü bono, çek, poliçe, kredi mektubu, havale ve benzeri varlıkların tümü. Nakit şeklinde olan eldeki paraya "efektif", nakde dönüştürülebilir herhangi bir araç şeklinde olanlara(banka havalesi, ödeme emri, döviz poliçeleri, mevduat sertifikaları, seyahat çekleri vb.) da "döviz" adı verilmektedir.

Döviz, çeşitli şekillerde ifade edilebilen bir kelimedir. Türk Parasını Koruma Kanunu, dövizi efektif dahil, yabancı parayla ödemeyi sağlayan her türlü hesap, belge ve araç olarak ifade etmektedir.

1.2. Kambiyo: Kambiyo, para ya da para yerine geçen belgelerin değiştirilmesi işlemidir. Kambiyo senetleri ise, karşılığı yabancı para ile ödenmek üzere düzenlenen ve uluslararası ticarette kullanılan senetlerdir. Para alım ve satımı ile ilgili işlemleri kapsar. Kambiyo senedi ise kıymetli evrakın tüm özelliklerini taşıyan ve uygulamada en yaygın olarak kullanılan kıymetli evrak çeşididir. Kanunen emre yazılı olarak düzenlenen, içerdikleri hak bakımından mutlaka bir para alacağını konu edinen, ekonomik alanda çok işlem ve etki gören önemlerinden dolayı Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir.

Kambiyo, nakit para veya para yerine geçen her türlü araç ve senetlerin alım ve satımı iken millî para ve yabancı paraların dolaşımına ilişkin olarak kambiyo ise; para yerine geçen ve ödeme aracı olarak kullanılabilen her türlü bono, çek, poliçe ve diğer menkul kıymetler anlamında da tanımlanabilir.

Kambiyo Mevzuatı: Para ve diğer menkul kıymetler ile maden ve taşların iç piyasada tedavülü ve ülkeden ihraç veya ülkeye ithaline ilişkin usul ve esasları düzenleyen hukuki metinler bütününe kambiyo Mevzuatı denilir.

FOB (Free On Board): Malların belirtilen yükleme limanında gemi bordasına aktarılmasıyla satıcının teslim yükümlülüğünün yerine getirildiği anlamına gelir.

CIF (Cost, Insurance, Freight): Satıcının, mal bedeli ve navlunun yanı sıra taşıma sırasında malların kayıp ve hasar riskine karşı deniz sigortası sağlama yükümlülüğü olduğu anlamına gelir.

CFR (Cost And Freight): İşleme konu olan malların, belirlenen varış yerine kadar taşınması için gerekli olan masrafları ve navlun bedelini satıcının ödemesi anlamına gelir.

Konvertibl Dövizler: Uluslararası para piyasalarında bütün ülkelerce kabul gören ve bu sebeple bir diğer ülke parasına serbestçe çevrilebilme imkânına sahip dövizlerdir.

Döviz Alım Belgesi (DAB): İhracat bedellerinin ve ihracatçının bankası tarafından talep edilen banka komisyonlarının alışı yapılırken düzenlenen belgeye denir.

Döviz Satım Belgesi (DSB): Dışarıya ödenen ithalat bedelleri, aracı komisyoncunun komisyonları, yurt içindeki bankanın yurt dışındaki muhabir şubelerinin talep ettiği komisyonlar vb. için düzenlenen belgeye denir.

Döviz Tevdiat Hesabı (DTH): Gerek yurt dışında gerek yurt içinde yerleşik gerçek veya tüzel kişilerin serbest tasarruflarında bulunan döviz veya efektifler banka veya özel finans kurumlarında açtırdıkları tevdiat hesaplarıdır. Bu hesaplardaki dövizlerin kullanımı serbesttir.

1.3. Gümrük: Bir ülkenin giriş ve çıkışında ticari hareketlerin denetim ve gözetiminin yapıldığı yer olarak tanımlanır. Diğer bir tanımla da yurt dışına gidiş veya yurt dışından dönüş sırasında gümrük işlemlerinin yapıldığı yerdir. Gümrük işlemlerinin en önemli bölümünü dış ticaret işlemlerini yapan işletmeleri ilgilendiren aşağıdaki bölümleri önem kazanmaktadır.

Gümrük tarifesi: Dış ekonomi politikasının en eski ve en çok kullanılan araçlarından biridir. Tanımda gümrük, belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve harçlardır. Tarife ise, uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listelerdir. Gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanır.

Eşyanın gümrük kıymet: Eşyanın gümrük kıymeti, gümrük tarifesinin ve eşya ticaretine ilişkin belirli konularda getirilen tarife dışı düzenlemelerin uygulanması amacıyla Gümrük Kanunu ile Gümrük Yönetmeliği’nde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymettir. İthal eşyasının gümrük kıymeti deyimi, ithal eşyası üzerinden advalorem sisteme göre gümrük vergisinin hesaplanmasına esas teşkil edecek eşya kıymetini belirtir.




29
Muhasebe / ADİSYON
« : Nisan 29, 2009, 09:43:45 ÖÖ »
ADİSYON

1. Adisyon Tanımı: Adisyon, hizmet işletmelerinde sunulan hizmetin ve emtianın cins ve miktarını göstermek amacıyla düzenlenen bir belgedir.

Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan gece kulüpleri, diskotekler, barlar, pavyonlar, gazinolar, meyhaneler, lokantalar, kafeteryalar ve pastane işletmeleri, adisyon düzenlemek ve kullanmak zorundadır.



30
Muhasebe / SERBEST MESLEK MAKBUZU
« : Nisan 29, 2009, 09:42:44 ÖÖ »
SERBEST MESLEK MAKBUZU

1. Serbest Meslek Makbuzunun Tanımı: Serbest meslek makbuzu, serbest meslek erbabının (Muhasebeci, Avukat, Doktor vb.) mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için düzenlediği bir belgedir. Mesleki faaliyet karşılığında ücretin tahsil edildiğini gösterir




2. Serbest Meslek Makbuzunun Şekli ve Düzeni:
- Makbuzu verenin soyadı, adı veya ünvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası,
- Müşterinin soyadı, adı veya ünvanı ve adresi,
- Alınan paranın miktarı,
- Paranın alındığı tarih,
- KDV tutarı ve gelir vergisi tutarı,
Yazılır ve bu makbuzlar serbest meslek erbabı tarafından imzalanır. Serbest meslek makbuzları seri ve sıra numarası ile devam eden sayfalardan oluşmalıdır.
 
3. Serbest Meslek Makbuzunun Düzenlenmesi: Belge düzenlenmesinden önce belge üzerinden hesaplanması gereken stopaj ve KDV oranları 2009 yılı için aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
- Sağlık hizmeti ücretlerinde % 8 KDV
- Diğer ücretler üzerinden %18 KDV
- Ücret sanat, eğitim, araştırma vb. gibi bir hizmet karşılığındaysa KDV oran % 17
- Gelir vergisi stopajı % 20

Brüt ücret üzerinden gelir vergisi hesaplanarak yazılır. Gelir Vergisi oranı %20’dir. Brüt ücretten gelir vergisi düşülüp KDV eklenerek net alınacak ücret hesaplanır.

4. Serbest Meslek: Meslek sahiplerinin bir kuruluşa bağlı olmadan bağımsız olarak çalışmasıdır.

 
 

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 12