İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Loqum_mum

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 28
61
Şiir / Gece Olunca
« : Haziran 27, 2008, 08:50:35 ÖÖ »

 Yıldızları görsem de
Bir seven bulamadım
Kor yansa da gönlümde
Zevkini alamadım.

Ne gönlüm hoş burada
Ne can sarhoş burada
Sevgili olmayınca
Yaşanan boş burada.

Dalına ben gelsem de
Yüzüne ben gülsem de
Yoluna ben ölsem de
Bir haber salamadım.

Ne gönlüm hoş burada
Ne can sarhoş burada
Sevgili olmayınca
Yaşanan boş burada. 

 

62
Şiir / Umrumda Değil
« : Haziran 27, 2008, 08:50:00 ÖÖ »

 bakınca cenneti gördüm gözlerinde
ne servet ne para umurumda değil
yeniden hayat buldum kutsal ellerinde
dünya yıkılsa da umurumda değil
görür gözüm görmez senden gayrisini
bana sen gereksin başkası değil
sende buldum yaşam arzusunu
dünya yıkılsa da umurumda değil

bir allahım bir de sen beni yaşatan
sevginden gayrısı önemli değil
serseler önümü yalan dünyayı
istemem senden gayrısı umurumda değil...

63
Şiir / O Hiç Tanımadığım Babama!
« : Haziran 27, 2008, 08:49:28 ÖÖ »

 


Erguvan Işıltıları


Endazesi kaçmış aşkların tan yeri izlerinde
Entarisi ala benzemiş yarin...



Cam kafeste
Kendi etrafında dönüşlerinde balerin
Yelkovanın akrepe kavuşma arzusuyla
Saat sevda gibi işlemekte
Tık tıklar rodrigo nağmeleriyle eşleşmiş
Yatağında usulca akan ırmak misali ruhlar dingin...

Hiç konuşmadan saatlerce
Belki de günlerce süren ard yürüyüşleri

Bir an döner de
Bir an gözleri buluşur gönlünde diye
Adım adım öyküleri yayılır sokağın taşlarına

Sırım gibi delikanlım
Yaka cebinde mendili erguvan ışıltısında

Belki bir çay bahçesinde
Belki bir düğün katılımında
Öylesi uzak bakışların iç kaynamalarında
Sevda tutmak yare...

Sözsüz sevda köşeleri oluşmuş akşam postalarında
Yazıyoooooo çığırtkanlarına düşmemişken aşk
Yürekte bir deli ateş...


Sabaha adanan şarkılara fal tuttumlardan
“Bir bahar akşamı rastladım size” ye sayrılar

Kokulu mavi pembe kağıtlara aksedilen
Dolmakalemli sevda uzanışları
Siz benim hayalim diye atılan başlıklara ulanan
Canım cananımla nihayetlenmiş duygu sağanakları

Vücût ikliminin sultanıyla
Rüyalarda buluşuruz düşlerine uzanışlar...


Dest-i izdivacına talip rüya artığı gecelerin
Begonya dokusu kilimlerine işlenir sevda da
Sürülür közüne mangalların aşk söylemleri

Buhar olur sarar asumanı seslenişler
Açar salkım saçak portre boyu şarkılar
Gönül şarkılarından bir demettir ki bunlar
Öyle si çığırır nazendeler fasl-ı şahanelerden


“Entarisi ala benziyor
Benim yarim bana benziyor......”

 

64
Şiir / Sizinle Karşılaştık Mı Hiç?
« : Haziran 27, 2008, 08:48:55 ÖÖ »

 Her gün birilerinizin yanından geçiyorum
Kiminizle göz göze geliyorum,
Kiminizle ortak konular konuşuyorum,
Kiminizin yüzüne bile bakmıyorum belki
Ama aranızda yaşıyorum.
Yıllar önce başlayan bir serüven,
Belki bazılarınızdan çok yaşadım,
Bazılarınızdan daha az,
Sizinle karşılaştık mı hiç?
Yolda, durakta, sokakta?
Karşılaşırsak selam verelim birbirimize,
Yakamda kırmızı bir karanfil olacak,
Dünyanın aynı yaşında, aynı yerinde yaşıyor olmamız bile
Konuşmak için sebep değil mi?
Her canlının tadacağı bile,
Kim bilir ne zaman...

65
Şiir / Gidişin
« : Haziran 27, 2008, 08:48:23 ÖÖ »

 Nehirler gibi geçtin şu uslanmaz gönlümden,
Toprağımı götürdün,bir taş koymadan gittin.
Yılları heba ettin, bu kısacık ömrümden,
Mevsimleri,ayları ,günü saymadan gittin.

Köprü olduğun yerde sular gibi aktığım,
Gezindiğin yollarda gül yaprağı döktüğüm,
Her akla gelişinde senin için yaktığım,
Türkülerimi,sazı,sözü duymadan gittin.

Dile düşmüş sevdanın şimdi süresi doldu;
Bu ayrılığa sebep bir tatlı heves oldu;
Kendimi anlatmaya sözler yetersiz kaldı,
Senin için atan bu kalbi soymadan gittin.

Gün oldu hasret çektim,umut bağladım;
An geldi,yokluğunda çaresizce ağladım;
Gönlün hoş olur diye, ırmak gibi çağladım,
Her duyguyu yaşadın,aşka doymadan gittin.

 

66
Şiir / Sevdalı Beyitler
« : Haziran 27, 2008, 08:47:40 ÖÖ »

 (Ahmet Tevfik Ozan’a)

Kibrit tutuşturur, yanar çırası,
Ocaktaki köze kül sevdalanır.

Seraba karışmış yağmura hasret,
Yeşil vahalara çöl sevdalanır.

Döner elde kirman,gezinir mekik,
Yörük kilimine çul sevdalanır.

Can verir şiire,çelikten bama
Gezinen mızraba tel sevdalanır.

Ne de hoş duruyor üstünde başı,
İpeksi omuza şal sevdalanır.

Beyazda en beyaz,saftan da saf,
Gelinde duvağa tül sevdalanır.

Cemreler düşende suya toprağa,
Vatan kokusuna gül sevdalanır.

Yaz gelir ülkeme,göğerir her yan,
Zümrütten yaprağa dal sevdalanır.

Bağında üzümü,dalında incir
Meyvenin tadına bal sevdalanır.

İncecik pınarı Aydın elinin,
Dağlardan akışına sel sevdalanır.

Yaylalar yolunda Türkmen kızı,
O berrak sese bülbül sevdalanır.

Kaleminden dizi dizi mısralar,
Ahmet Tevfik Bey’e dil sevdalanır. 

 

67
Şiir / Yalnızca Sitem
« : Haziran 27, 2008, 08:46:59 ÖÖ »

 şte sadece kaçmak..yaptıklarının toplamı bu..neden neden...
bu gün çok üzüldüm ve kırıldım SANA .
şunu düşünüp için rahat olmasın:artık bana karşı soğudu,olmayacaktı zaten bitti...
beni düşün söylediklerimi ve senin için yaptıklarımı...seni ne kadar sevdiğimi..
hep senin doğruların vardı..benim duygularım hiç olmadı düşüncelerinde..
yaktın beni biliyo musun...
çok yıprandım.
kızdım kendime neden bu kadar özledim sevdim seni diye...
bugün böyle düşündüm..
yoksun bak karşımda şimdi..bende yokum karşında..
anlattım her zaman ve anlatıyorum şimdi...
ne şarkılarla ne başka dillerden.her şey kendimden ve kendi dilimden.......
duyuyo musun beni.
artık gözlerinin daldığı noktada olmayacağım ben.
artık seni sürekli kıran biri olmayacak..
sevgimdendi sana bu davranışlarım ve beklemediğim tanımadığım senden davranışlarına karşı...
nerdesin...bulamıyorum..
eğerki benim bu diyosan tanıyamıyorum seni..
nerdesin....
kimsin sen....
ben seni sevmedim.... 

 

68
Şiir / Aşka Çağrı
« : Haziran 27, 2008, 08:46:20 ÖÖ »

 Mutluluk kuş değil, konmaz avuçlarına,
Kaygısız kaldın aşka, haydi biraz sen yaklaş.
Bir tereddüt yapışmış o kirpik uçlarına,
Sevecen gönlümüzle daha tanışmadın ki.

Uçarsın dallarımdan serçeler gibi ürkek,
Ne niyetin bellidir, ne de tuttuğun dilek
Dudakların sır vermez, ama gözlerin selek,
Utangaç aşık gibi, kaçtın, konuşmadın ki.

Kaşın çatıldığında şafaksız bir gecesin,
Hülyalara dalınca çözülmez bilmecesin,
Cevapsız sorusun sen ,bilinmezden öncesin,
Sendeki aşk arayan kalbe danışmadın ki.

Ne han olduğun belli,ne de yolcusun geçen,
Yalnızlık enginine,meçhule yelken açan,
Sensin yele kapılıp en uzak ufku seçen!
Demir atıp bendeki koya yanaşmadın ki.

 

69
Şiir / Bu Güzel Ülke
« : Haziran 27, 2008, 08:45:46 ÖÖ »

 Nice asırlara yurt vadedilen
Çekilmiş mihnettir bu güzel ülke
Bağımsız Türkiye umut edilen
Biçilmiş cennettir bu güzel ülke

Bayrağında yıldız hilal içinde
Bembeyaz renkleri bir al içinde
Dalgalandıkça hoş bir hal içinde
Yükselen şöhrettir bu güzel ülke

Bunca cefa,elem bunca kan niçin
Bağımsız bir vatan bir toprak için
Yanmış canevleri hep için için
Çileli millettir bu güzel ülke

Şerife bacıyla,mehmetçik ile
Herkes vatan için vermiş el ele
Deryaları aşmış çekilen çile
Düşmana külfettir bu güzel ülke

Kuru ekmeğine soğan bulduysa
Aşını ıslatan bir yudum suysa
Bunca yokluk ile millet olduysa
Asil bir devlettir bu güzel ülke

Al kanlar içinde askeri şehit
Buna melekler de her daim şahit
Onlar ki vatanı için mücahit
Ödenmez diyettir bu güzel ülke

Nicesinin her gün gözleri nemli
Baba şehit ise anne matemli
Hepsine sorsak der! vatan önemli
Bulunmaz nimettir bu güzel ülke
 

70
Şiir / Hoşçakal Cennet Çiçeği
« : Haziran 27, 2008, 08:45:15 ÖÖ »

 Ey benim Cehenneme meyilli ömrümün cennet çiçeği
Hayalinin beline sarılıp ruhundan öptüğüm ıssız gecelerde
Ne çok dinlemiştim adının türküsünü
Başucumdaki frekansı bozuk radyoda

Sanki Yokluğunda bütün fakir analar beni doğurdu
İntihar sektöründe kadrolu, ölümü düşünen işsiz babaların
Yüreğinde bastırdığı feryatlarını biriktirdim sana
"Biz" demeyi unutmuş bir toplumun bencilliğini andırsa da bakışların,
Gelmeyeceğini bile bile
"Ben" demekten utanan bir masumun ezikliğiyle bekledim yinede seni…

"Kim bilir kimlere hayran, hayranı olduklarımız! "

Olsun
Alışırım elbet yokluğuna.
Alt tarafı
Sana benziyordu bütün çiçekler
Aşk tarafı
Bana benziyordu paslanmış ömürler

Kör baksam aşk görür
Aşka baksam kör olurum...
Yüreğimde kara bulutlar
Ben susarım kâinat ağlar

Hırsızdık ikimizde
Sen yüreğimi,
Ben ise
Gözlerimde yeni doğmuş bir bebeğin hayattan korkusu
Ve Koynumda terk edilmiş yalnızlığımın en kuytusuyla
Kimseler anlamasın diye çaresizliğimi,
Islık çaldım.

Şunu bil ki
Bir daha adına şiirler yazılmayacak
Yazılsa bile okunmayacak
Ve hiçbiri
Sana bu şiir kadar dokunmayacak!

Ben kime büyüsem sevdiğim, çocukluğum ihtiyarladı.
Ben kime gülsem sevdiğim, yüreğim kan ağladı…

Bütün yakınlara biraz daha uzak
Ve tuzaklara yakın masumiyetim.
İşte gidiyorum,
Senin sevgindir meleklere vasiyetim… 

 

71
DİNİ BİLGİLER / Kur'an-ı Kerim'de İsimi Geçen Peygamberler
« : Haziran 02, 2008, 09:43:05 ÖS »


1. Hz. Adem
--------------------------------------------------------------------------------
2. Hz. Sit
--------------------------------------------------------------------------------
3. Hz. İdris
--------------------------------------------------------------------------------
4. Hz. Nuh
--------------------------------------------------------------------------------
5. Hz. Hud
--------------------------------------------------------------------------------
6. Hz. Salih
--------------------------------------------------------------------------------
7. Hz. Zülkarneyn
--------------------------------------------------------------------------------
8. Hz .İbrahim
--------------------------------------------------------------------------------
9. Hz. Lut
--------------------------------------------------------------------------------
10. Hz. İsmail
--------------------------------------------------------------------------------
11. Hz. İshak
--------------------------------------------------------------------------------
12. Hz. Yakup
--------------------------------------------------------------------------------
13. Hz. Yusuf
--------------------------------------------------------------------------------
14. Hz. Eyyup
--------------------------------------------------------------------------------
15. Hz. Şuayp
--------------------------------------------------------------------------------
16. Hz. Musa
--------------------------------------------------------------------------------
17. Hz. Harun
--------------------------------------------------------------------------------
18. Hz. Hızır
--------------------------------------------------------------------------------
19. Hz. İlyas
--------------------------------------------------------------------------------
20. Hz. Zulkifl
--------------------------------------------------------------------------------
21. Hz. Davud
--------------------------------------------------------------------------------
22. Hz. Süleyman
--------------------------------------------------------------------------------
23. Hz. Yunus
--------------------------------------------------------------------------------
24. Hz. Lokman
--------------------------------------------------------------------------------
25. Hz. Uzeyr
--------------------------------------------------------------------------------
26. Hz. Zekeryya
--------------------------------------------------------------------------------
27. Hz. Yahya
--------------------------------------------------------------------------------
28. Hz. İsa
--------------------------------------------------------------------------------
29. Hz. MUHAMMED


72
DİNİ BİLGİLER / ALLAH'IN İSİMLERİ VE ANLAMLARI
« : Haziran 02, 2008, 09:22:20 ÖS »
Allahın İsimleri
Hadisi Şerifin Metni:Ebu hureyre radyAllahu anh'dan rivayetle Rasulullah dedi ki: " Allahu Teala'nın 99 ismi şerifi vardır.Kim ki bunları beller ve ezberlerse cennete girer. Sonsuz saadete ulaşmış olur. Huva'llahü'llezi la ilahe illa hu
Allah:Uluhiyete mahsus sıfatların(bütünlük ve üstünlük ifade eden bütün kemallerin) hepsini kendisinde toplayan.Bu ismi şerif isimlerin hepsini kendisinde toplar. Bir an bile yokluğunu farzetmek imkansız bulunan zat demektir.Bu ismi şerif ismi Azam'dır.
Er-Rahman:Ezelde yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet eden. Sevdiğini ve sevmediğini ayırtetmeyerek, bütün nimetleriden istifadeye sunan.
Er-Rahim:Pek çok merhamet edici, verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedi nimetler vererek mükafatlandıran.
El-Melik:Tüm kainatın sahibi ve tek, mutlak hükümdarı.
El-Kuddüs:Hatada, gafletten,aciziyetten ve her türlü eksiklikten çok uzak, pek temiz.
Es-Selam:Her çeşit arıza ve hadiselerden salim kalan,(her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkaran).Cennet'teki kullarına selam eden.
El-Mü'min:Gönüllerde iman ışığı uyandıran, kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. Burada bir açıklama yapmak gerekiyor:Bir şeye imanın üç aşaması vardır.1- Kalp ile tasdik:Peygamberimiz'in Allah tarafından getirip, haber verdiği şeylerin doğruluğunu gönülden, hiçbirini diğerinden ayırt etmeden kabul etmek.Bu esastır.2-Dil ile tasdik:Bu inancını dil ile söylemek.3- İş ile tasdik: Yaptıklarıyla inancını doğrulamak.Bu üç özellği de kendinde bulunduran imanı benimsemiş, bütün ve parçalanmaz olduğunu göstermiş olur.
El-Müheymin:Gözetici koruyucu.
El-Aziz: Mağlup edilmesi mümkün olmayan galip.
El-Cebbar:Kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan.
El-Mütekebbir:Herşeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
El-Halık: Herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, olayları tayin ve tesbit eden (bilen, belirleyen) ve ona göre yaratan, yoktan var eden.
El-Bari:Eşyayı ve herşeyin aza ve cihazlarını birbirine uygun ve mülayim bir halde yaratan.
El-Musavvir:Tasvir eden, her şeye bir şekil ve hususiyet veren.
El-Gaffar: Mağfireti pek çok olan.
El-Kahhar: Her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim. Kuvvet ve Kudretiyle herşeyi içinden dışından kuşatan.
El-Vehhab:Çeşit çeşit ni'metleri daima bağışlayıp duran.
Er-Rezzak:Yaradılmışlara faydalanacakları şeyleri veren.
El-Fettah:Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran.
El-Alim:Herşeyi çok iyi, en iyi bilen.
El-Kabıd:Sıkan Daraltan (zenginken fakir kılan gibi).
El- Basıt:Açan genişleten(fakirken zengin kılan). El-Kabıd ve El-Basıt ismi şerflerinden anladığımız Allah her kulunu çeşitli şekillerde imtihana tabi tutar.
El-Hafıd:Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan.(Şan ve şeref sabiyken rezil ediveriri).
Er-Rafi:Yukarı kaldıran, yükselten.( Allah teala istediği kulunu da kaldırıverir üstün şerefli yapıverir.
El-Muiz:İzzet veren, ağırlayan.
El-Müzil:Zillete düşüren, hor ve hakir eden.
Es-Semi': Herşeyi işiten. Allah tealanın birini işitmesi diğerini işitmesine engel olmaz, insanlar gibi işitmek için gereken şartların hiçbirine ihtiyacı olmadan işitir. Herşeyi işitir kalbten geçenleri, geceleyin yürüyen bir karıncanın ayakseslerini, bir yaprağın düşüşünü ...
El-Basır: en iyi gören.Herşeyi her ne şartta olursa olsun gören.
El-Hakem: Hükmeden, hakkı yerine getiren
El-Adl:Çok adaletli. Adalet sahibi.
El-Latif:En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilmeyen, en ince şeyleri yapan, ince ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran.
El-Habir:Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar.
El-Halim: Hilmi(Suçluların cezasını vermeye gücü yettiği halde bunu yapmayıp, onlar hakkında yumuşak davranmak, cezalarını ertelemek) çok.
El-Azim:Pek azametli (hakiki büyüklük Allah'ındır.).
El-Ğafur:Mağfireti çok.
Eş-Şekur:Kendi rızası için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.(iyililere daha iyisiyle karşılık veren)
El-Aliy:Pek yüksek olan.(Allah'tan üstün varlık düşünmek imkansızdır.Benzeri ortağı yardımcısı yoktur.)
El-Kebir:Göklerde ve yerde heryerde eşsiz ve tek büyük O'dur.
El-Hafiz:Yapılan işleri bütün tafsilatiyle tutan, herşeyi, belli vaktine kadar afat ve beladan saklıyan.
El-Mukıt:Her yaratılmışın azığını veren.
El-Hasib:Muhasib= Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilat ve teferruatıyla hesabını iyi bilen.Allah teala neticesi hesapla bilinebilecek ne kadar şey varsa hepsinin neticesini hiçbir şeye muhtaç olmadan doğrudan apaçık bilir.
El-Celil: Celalet ve ululuk sahibi.
El-Kerim:Keremi bol.(Allah teala Kerimdir, muktedirken affeder, va'dedince sözünü yerine getirir.)
Er-Rakıb:Bütün varlık üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan.
El-Mucib:Kendine yalvaranların isteklerini veren.
El-Vasi:Geniş ve müsaadekar.(Allah'u teala'nın kudreti ve rahmetinin ve diğer bütün sıfatlarının genişliği ve tükenmezliği, her zerrede görülüp duruyor, fakat insana en yakın yine kendi şahsıdır.
El-Hakim:Buyrukları ve bütün işleri hikmetli.
El-Vedud:İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, yahud sevilmeye ve dostluğu kazanılmağa biricik layık olan.
El-Mecid:Şanı büyük ve yüksek olan.
El-Bais:Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.
Eş-Şehid:Her zamanda ve her yerde hazır ve nazır olan.
El-Hak:Varlığı hiç değişmeden duran.
El-Vekil:İşleri yoluyla kendisine bırakanların işini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyisini te'min eden.
El-Kaviy:Pek güçlü olan.Allah tealaya hiçbir zaman dermansızlık güçsüzlük erişmez.
El-Metin: Çok sağlam olan.
El-Veliy:İyi kullarına dost.Allah sevgili kullarının dostudur.
El-Hamid:Ancak kendisine hamdü sena olunan, bütün varlığın diliyle biricik öğülen.
El-Muhsi:Na mütenahi de olsa herşeyin sayısını bilen.
El-Mübi:Mahlukatı Maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.
El-Muıd:Yaratılmışları yokettikten sonra, tekrar yaratan.
El-Muhyi:Can bağışlayan, Sağlık veren.
El-Mümit:Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.
El-Hay:Diri, herşeyi bilen ve her şeye gücü yeten.Allah teala diridir herzaman O'nu asla uyku uyuşukluk tutmaz.
El-Kayyum:Gökleri, yeri ve herşeyi tutan.
El-Vacid:İstediğini istediği vakit bulan.
El-Macid:Kadr ü şanı büyük kerem sahibi ve rahmeti bol.
El-Vahid(El-Ahad):Tek... Zatında, sıfatlarında, işlerinde , isimlerinde, hükümlerinde asla şeriki-ortağı- veya naziri-benzeri- dengi bulunmayan.
Es-Samed:Hacetlerin ihtiyaçların bitirilmesi ızdırapların giderilmesi için tek merci. Kendisine muhtaç olunan.
El-Kaadir:İstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten.
El-Muktedir:Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf edn.
El-Mukaddim:İstediğini ileri geçiren öne alan.
El-Muahhir:İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
El-Evvel:Kendi varlığının evveli yoktur.
El-Ahir:Varlığının sonu olmayan.
Ez-Zahir:Aşikar olan.Allah'ın varlığı herşeyden aşikardır.
El-Batın:Allah teala nın varlığı hem aşikar hem gizlidir.O'nu görüp de bilemeyiz. Ama mademki mahluk var halıkı da olucaktır.Bütün hakikatler onun varlığına delalettir.
El-Vali:Bu muazzam kainatı ve her an olup biten hadisatı tek başına tedbir ve idare eden.
El-Müteali:Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü her şeyden, her hal ve tavırdan pek yüce olan.
El-Berr:Kulları hakkında müsait bulunan... İyiliği ve bahşişi çok olan.
Et-Tevvab:Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan.
El-Müntekım:Suçları, adaleti ile müstahik oldukları cezaya çarpan.
El-Afüv:Afvı(Afv:intikamın zıddıdır.)çok olan.
Er-Rauf:Pek çok rahmetlidir.
Malikü'l mülk:Mülkün ebedi sahibidir.
Zü'l-Celali Ve'l-İkram:Hem büyüklük sahibi, hem fazlı kerem sahibi.
El-Muksit:Bütün işleri denk ve birbirine uygun ve yerli yerinde yapan.
El-Cami':İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan.
El-Ğaniy:Çok zengin ve herşeyden müstağni olan.
El-Muğni:İstediğini zengin eden.
El-Mani':Birşeyin meydana gelmesine müsaade etmiyen.
Ed-Dar:Elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.
En-Nafi':Hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.
En-Nur:(Münevvir manasına)Alemleri nurlandıran, istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran.
El-Hadi:Hidayet lutfeden, istediği kulunu hayırlı kılan, muradına erdiren.
El-Bedi':Örneksiz, misalsiz,acib vehayret verici alemler icad eden.
El-Baki:Varlığının sonu olmayan.
El-Varis:Servetlerin geçici sahipleri, elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
Er-Reşid:Bütün işleri ezeli takdirine göre yürütüp dosdoğru ve bir nizam ve hikmet üzere sonuna ulaştıran.
Es-Sabur:Çok sabırlı.Celle Celaluh


73
DİNİ BİLGİLER / Esma-ül hüsna
« : Haziran 02, 2008, 09:20:17 ÖS »
 


ADL
AFÜVV
AHİR
AHKAM-ÜL HAKİMİN
ALİM
ALİYY
ASİM
AZİM
AZİZ
BAİS
BAKİ
BARİ
BASİR
BASIT
BATIN
BEDİ
BERR
CAMİ
CEBBAR
DA'İ
DAFİĞ
DARR
ERHAMURRAHİMİN
EVVEL
FALİK
FASIL
FATIR
FETTAH
GAFFAR
GANİYY
HABİR
HADİ
HAFID
HAFIZ
HAKEM
HAKİM
HAKK
HALIK
HALİM
HAMİD
HASİB
HAYY
KABID
KABİL
KADİ
KADİM
KADİR
KAFİ
KAHHAR
KAİM
KARİB
KASİM
KAVİ
KEBİR
KERİM
KUDDÜS
LATİF
MAKİR
MALİK-İ YEVMİD-DİN
MALİK-ÜL MÜLK
MECİD
MELCA  MELİK
METİN
MEVLA
MUAHHİR/MUKADDİM
MUAZZİB
MUHİT
MUBKİ / MUDHİK
MUCİB
MUĞNİ
MUHSİ
MUHSİN
MUHYİ
MUKALLİB
MUKMİL
MUKTEDİR
MUNTAKİM
MUSAVVİR
MUSEVVA
MUTAHHİR
MUVEFFİ
MÜBEŞŞİR
MÜBEYYİN
MÜDEBBİR
MÜHEYMİN
MÜ'MİN
MÜSTEAN
MÜTEALİ
MÜTEKEBBİR
MÜYESSİR
MÜZEKKİ
MÜZEYYİN
MÜZİL
NASIR
NUR
RABBİL ALEMİN
RAFİ
RAHMAN-RAHİM
RAKIB
RAUF
REZZAK
SAMED
SADIK
SAİK
SANi
SELAM
SEMİ
ŞAFİ
ŞEFİ
ŞARİH
ŞEHİD
ŞEKÜR
TEVVAB
VAHİD
VARİS
VASİ
VEDUD
VEHHAB
VEKİL
VELİ
ZAHİR
ZÜLCELAL-İ VE'L İKRAM

74
Şiir / Bir Sandalım Gülüm
« : Haziran 02, 2008, 09:15:39 ÖS »

 Derya içinde bir sandalım gülüm
Battı batacak benim ile aşkın
Vuslat görmeden yakalarsa ölüm
Taşıyamadı aşkı deme sakın

Yönler kapalı ufuklar karanlık
Fani alemden ayrılmamsa anlık
Hangi ufukta bilmem ki aydınlık
Sensiz bakar dururum şaşkın şaşkın

Hayata küskün aşkımla barışık
Naçar haldeyim hislerim karışık
Sensiz dünyanın çehresi kırışık
Kaç zaman yokum yokluğundur farkın

Elim basılı efkâr düğmesine
Dalmışım aya,yıldız kümesine
Mecnun hallerin bana gelmesine
An be an kaldı düşmeleri yakın
 

75
Şiir / Tezatlar Mezata Düştü
« : Haziran 02, 2008, 09:14:05 ÖS »

 Gönlüm tutuşur da bazen
Düşünürüm hece hece
Kim, nerede, niçin, neden?
Çok sorulu bir bilmece…

Fazla konuşmak mı kültür?
Beklentilerimiz tür tür
Paketle mezara götür
İnan ki gidiyor güce

Sevdamız var, kavgamız var
Sevincimiz, kaygımız var
Hak edene saygımız var
Despot gönlümüzde cüce

Kimi hürmet dilencisi
Kimi merhamet elçisi
Aslında belli ölçüsü
Fazla yaklaşmayın uca

Bu hangi mahlûkun tavrı?
Vicdanı kör, dili sivri
Cilalı teneke devri
Sanki gün ortası gece

Tezatlar mezata düştü
Fikir değil, demek düştü
Bilmeyen koştu üşüştü
Sanki Piyeste gülmece

Aynı hamurdan mayamız
Bizi biz yapan hayâmız
Dantelimiz ve oyamız
Değer katar başta taca

 

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 28