İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - oguz.alex

Sayfa: 1 [2]
16
Fenerbahçe / ***FENER BAHÇE***bunları biliyormusunuz??*
« : Ağustos 17, 2008, 04:11:39 ÖS »
Cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk spor kulübüdür.
1967 yılında Balkan Kupası'nı alarak Türk futbol tarihinde, uluslararası resmi bir organizasyonda şampiyon olan ilk Türk Spor Kulübü olmuştur. (1966-1967 Balkan Kupası Şampiyonu Fenerbahçe)
Kupa Galipleri Kupası'nda Çeyrek Final oynayan ilk Türk takımıdır. (1963-64 Kupa Galipleri Kupası)
1996-1997 sezonunda ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, kendi sahasında 40 yıl boyunca (56 maç) yenilmeyen İngiliz takımı Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attığı golle yenmiştir.
Kupa Galipleri Kupası'na katılan galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
UEFA Kupası'na katılan ve galibiyet alan ilk Türk takımıdır.
Balkan Kupası'na katılan galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
Avrupa Kupalarında deplasman galibiyeti alan ilk Türk takımıdır. (ŞKK 1959-60 / Csepel SC 2-3 Fenerbahçe)
Avrupa Kupalarında maç yaparak tur atlayan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası)
Fenerbahçe Dünya Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenen eleyen ilk ve tek Türk takımdır.(1968 Manchester City)
Fenerbahçe Avrupa Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenen eleyen ilk ve tek Türk takımıdır.(1985 Bordeaux)
Türkiye Profesyonel 1. Futbol Ligi'nde ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Milli Küme'de ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Donanma Kupası'nı ilk kazanan takımdır.
İstanbul Şildi'nde ilk şampiyonluğa ulaşan takımdır.
Süper Lig'de bir sezon boyunca kendi evindeki bütün maçları kazanan ilk takım olmuştur. (2000-2001 sezonu / 17 galibiyet)
Fenerbahçe ebedi puan cetvelinde 1000 gol ve 2000 gol barajına ulaşan ilk takımdır.
15 Mart 1959 yılında Türkiye 1. Ligindeki ilk penaltıyı Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis atmıştır. (Beykozspor 1 - 2 Fenerbahçe)
Türk Futbol Federasyonu'nun "Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis'dir.
Bir milli maçta en çok gol atan ilk futbolcu unvanını Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel elde etmiştir. (1924 yılında Fillandiya'yı 4-2 yendiğimiz maçın tüm gollerini atmıştır.)
Fenerbahçeli Can Bartu Türk milli takımı formasını hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur.
Türk futbol tarihinde Fenerbahçeli Mehmet Aurelio milli takımda forma giyen ilk ve tek Brezilya asıllı Türk futbolcudur.
İlk plonjonu yapan kalecinin mensup olduğu takımdır.
Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis - 1964)
Bir futbolcusu Dünya Karmasında oynayan ilk kulübümüzdür. (İsa Ertürk)
Bir spor dalında ülkemizi ilk kez takım halinde temsil eden kulübümüzdür. (1930 Balkan Tenis Şampiyonası)
Uluslararası yarışmalarda birinci gelen ilk Türk kürekçin mensup olduğu kulüptür. (Tonguç Türsan, 1954)
Basketbolda 1956 yılında yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası'nda birinciliği ilk Fenerbahçe kazandı.
Basketbolda Türkiye Kupasını alan ilk takım Fenerbahçe'dir. (1966-67)
Basketbolda Avrupa Kupalarında bir sezonda hem erkek hem bayan takımı birden Final Four oynama başarısını gösteren ilk ve tek Avrupa kulübü Fenerbahçe'dir.
Basketbolda Avrupa Kupalarında maç yapan ilk kulüptür
Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de kulüpler bazında, UEFA'nın 5 yıldızlı stadyumları arasında yer alan ilk ve tek stadyum Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'dur.
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik skorbord kullanan kulüptür.
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik reklam panosu kullanan kulüptür.
Türkiye'de atılan gollerden sonra golü atan futbolcunun isminin stadyumda anons edildiği ilk futbol takımıdır.
Tarihi Spor Müzesi olan ilk ve tek spor kulübüdür.(Bu müze mumyalarla sahnelenen bölümleriyle, diğer spor kulüplerinin müzelerine göre dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir.)
Türkiye'nin ilk spor kulübü kanalı FB TV kurulmuştur.
Türkiye'nin adına radyo kurulan ilk spor kulübüdür. (Fenerbahçe FM daha sonra satılarak Radyo 99 olmuştur.)
Türkiye'de tüm ticari faaliyetlerini bir CEO'ya bağlı olarak düzenleyen ilk kulüptür.
Dünyada ve Türkiye'de, ilk kez taraftarının özel günü Dünya Fenerbahçeliler Günü olan tek spor kulübüdür.
Türkiye'nin internette Fenerbahçe ile ilgili sitesi bulunan ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de ilk defa çift taraflı formayı kuruluşunun 100. yılında Fenerbahçe Spor Kulübü yapmıştır.
Türkiye'de gazete çıkaran ilk ve tek kulüptür. (Fenerbahçe Gazetesi)
Dünyada ve Türkiye'de özel günü olan ilk ve tek kulüptür. (Dünya Fenerbahçeliler Günü)
Türkiye'nin ilk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Burhan Cahit Morkaya olmuştur. (1932)

Enler
Fenerbahçe, Türkiye'de kurulmuş kulüplerin içinde, kuruluş amaçlarında, "vatanın korunması" maddesini ilke olarak kuruluş tüzüğüne almış olan tek spor kulübüdür. Kulübün ilk kuruluş tüzüğü, Ağustos 2005'de Fenerbahçe Müze Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu tarafından eski bir sahaf dükkanında bulundu. 1913 yılında Osmanlıca olarak yazılmış orijinalinde yapılan ilk araştırmalarda, kulübün kuruluş amacının belirtildiği tüzüğün ikinci maddesinde, "Fenerbahçe Kulübü'nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır." yazısının yer aldığı belirtildi.
Atatürk'ün, stadına büstünün konmasına izin verdiği tek spor kulübümüzdür.
Türkiye'nin işgal yıllarında düşman takımlarıyla 50 maç yapan, bunların 41'inde galip gelip, 4'ünde berabere kalan ve Anadolu'da cephede savaşan askerlerimize ve Türk halkına moral veren tek takım Fenerbahçe'dir.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, işgalcilere karşı hem cephede hem de sahada mücadele veren ve 1923 yılında düzenlenen General Harrington Kupası maçında İngiliz karmasını yenerek kupayı alan ve İngilizleri İstanbul'dan eli boş yollayan tek Türk takımı Fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe tarihinde 84 kez resmi lig ve kupa şampiyonu olup en çok şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe resmi olan ve resmi olmayan kupalarda Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan takımdır. (Futbol: 126 kupa)
Fenerbahçe Türk Futbol Federasyonu'nun kuruluş tarihinden bu yana yapılan resmi şampiyonalarda en fazla şampiyon olan takımdır. (1923'den bu yana)
Fenerbahçe ayrıca tüm sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.
Fenerbahçe İstanbul Şildi için düzenlenen turnuvalarda en çok şampiyon(4) olup şildin nihai sahibi olmaya hak kazanan tek takımdır.
Fenerbahçe Donanma Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(4)
Fenerbahçe Milli Küme'de en çok şampiyon olan takımdır.(6)
Fenerbahçe Başbakanlık Kupası'nı en çok kazanan(8) ve en çok final oynayan (15) takımdır.
Fenerbahçe Atatürk Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(2)
Fenerbahçe Türkiye Futbol Birinciliği'nde en çok şampiyon olan takımdır.(3)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde en çok şampiyon olan takımdır.(16)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'ni en çok yenilmeden şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde bir maçta en çok gol atan takımıdır.(1930-31 Fenerbahçe:16 - 0: Anadolu)
Fenerbahçe bir sezonda en çok kupa kazanan takımdır.1967-1968 yılında tam 5 kupa birden kazanarak ulaşılması güç bir rekor kırdı.(Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Spor-Toto Kupası ve Balkan Kupası)
Bir kulüp başkanının döneminde futbolda en çok kupa kazanan takımdır. (Şükrü Saracoğlu : 21 kupa)
Fenerbahçe bir sezonda en az gol yiyerek şampiyon olan takımdır.1922-1923 sezonunda hiç gol yemeden şampiyon olup bir DÜNYA REKORU kırdı.
Fenerbahçe ayrıca 1969-1970 sezonunda 30 maçta kalesinde sadece 6 gol görerek, en az gol yiyen tek takım oldu. Maç başına 0.2 gol yiyen Rumen Datcu da muhteşem bir performans göstererek, Türk futbol tarihine ismini yazdırdı.
Fenerbahçe 1988-1989 Sezonunda Rakip Kalelere 36 maçta tam 103 gol göndererek Türk futbol tarihinde bir sezonda en fazla gol atan takım unvanına sahip oldu.
Fenerbahçe üst üste 4 kere gol kralı çıkaran tek takımdır
Fenerbahçe tüm zamanların en çok lidelik koltuğuna oturan takımı.
1988-1989 sezonunda 36 maçta, elde ettiği 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile %88.8 başarı ortalaması yakalayarak en iyi performansa sahip takım olmuştur.
Fenerbahçe 48 sezonun 15'inde ligin en az gol yiyen takımı oldu.(GS:12 BJK:12)
Fenerbahçe 48 sezonun 19'unda ligin en fazla gol atan takımı oldu.(GS:16 BJK:6)
Fenerbahçe 48 sezonun 22'sinde ligin en az yenilen takımı oldu.(GS:16 BJK:12)
2005-2006 sezonunda Türkiye Liginde en iyi ilk yarı performansına sahip takımdır.(18 takımlı liglerde-14 galibiyet ve 3 beraberlikle başarı ortalaması: %91,2)
Fenerbahçe 1988-89 sezonda +75 averajıyla en iyi averaja sahip olan takımdır.
Fenerbahçe ligde bir sezonda en fazla puan toplayarak şampiyon olan takımdır.(1988-1989 sezonunda 36 maçta 93 puana sahip olmuştur. Puan Ortalaması:2,58)
Fenerbahçe ligde en çok ilk ikiye girerek şampiyonluk mücadelesi veren takımdır.(FB:31,GS:25,BJK:23,TS:13)
Fenerbahçe dört büyükler içerisinde en az şampiyonluk hasreti çeken tek takımdır.(6 sezon)
Kazandığı toplam kupalarda kendinden sonra gelen Galatasaray'ı en çok yenen ve Galatasaray'a en çok gol atan takımdır.
Ligde bir maçta en çok penaltı atan takımdır. (1986-87 sezonunda Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında Fenerbahçe 4 gol atmıştır.)
Ligde bir maçta en çok penaltı atan futbolcuya sahiptir. (1986-87 sezonunda Fenerbahçeli Zafer Tüzün, Eskişehirspor'a karşı 4 atışı da gole çevirdi.)
Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takımdır. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karşıyaka: 7-1, 1992-1993 sezonu, 14.hafta)
Fenerbahçeli Tuncay Şanlı Manchester United takımına bir maçta 3 gol atan tek oyuncu olmanın yanında, Şampiyonlar Ligi'nde 1 maçta en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçmiştir.
Fenerbahçe milli takıma en çok kaptan veren takımdır.(166 kere)
Fenerbahçe en çok milli olan futbolcuya sahip takımdır. (Rüştü Reçber)
Fenerbahçeli Rüştü Reçber, UEFA’nın düzenlediği “2002 yılının en iyileri” anketinde, 2002 yılının en iyi kalecisi seçildi.
Aynı sezon A, B ve Genç Takımı yenilgisiz 3 İstanbul Şampiyonluğu birden kazanan tek kulübümüzdür. (1932-1933 Sezonu)
Bir futbolcusu, yabancı bir milli takımı çalıştıran tek kulübümüzdür. (Koço Negroponti, Yunanistan)
Atletizm'de uluslararası yarışmalar düzenleyen tek kulübümüzdür.
Atletizm'de takım halinde yurtdışına çıkan tek kulübümüzdür. (Atina, 1951)
Atletizm'de Avrupa Şampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)
Atletizm'de en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır. (67)
Atletizm'de üst üste en çok şampiyon olan takımdır. (10)
Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan tüm Türk atletlerinin mensup olduğu kulüptür. 1948 Londra Olimpiyatlarında 3 adım atlamada Ruhi Sarıalp bronz madalya ve 2004 Atina Olimpiyatlarında çekiç atmada Eşref Apak bronz madalya kazanmıştır.
Olimpiyat Oyunları'nda boksta final oynayan tek Türk atletinin mensup olduğu kulüptür. 2004 Atina Olimpiyatlarında 48kg.'da Atagün Yalçınkaya gümüş madalya kazanmıştır. 17 yaşında final oynayan sporcu, Muhammet Ali'den sonra olimpiyatlarda final oynayan en genç boksör unvanını da aldı.
Basketbolda bir maçta en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (153 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bir devrede en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (81 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bayanlarda Türkiye Kupası'nı en çok alan takımdır. (6 kere)
Kürekte en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır.
Kürekte üst üste en çok şampiyon olan takımdır.(6 kere)
Bünyesinde en çok sporcu bulunduran kulüptür.
Kurulduğundan bu yana adına en çok şarkı bestelenen takımdır. Ayrıca hakkında en çok kitap ve ansiklopedi yazılan kulüptür.
Kurulduğundan bu yana en çok plak, kaset ve cd'ye sahip olan kulüptür.
Türkiye'nin en zengin spor kulübüdür. (Stat, Tesisler, Fenerium, Taraftar Kart, Sponsorluk, Televizyon, Reklam gelirleri vs.)
Türkiye'de en çok vergi veren kulüp Fenerbahçe Spor Kulübü'dür.

Futbol [değiştir]

Kazandığı Şampiyonluklar ve Kupalar [değiştir]
Avrupa'daki Şampiyonluklar ve Başarılar:

Balkan Kupası (1): 1966-1967
Kupa Galipleri Kupası Çeyrek Final: 1963-1964
Türkiye'deki Şampiyonluklar:

Türkiye Profesyonel 1. Futbol Ligi (16): 1959, 1960-61, 1963-64, 1964-65, 1967-68, 1969-70, 1973-74, 1974-75, 1977-78, 1982-83, 1984-85, 1988-89, 1995-96, 2000-01, 2003-04, 2004-05
Atatürk Kupası (2): 1964, 1998
Cumhurbaşkanlığı Kupası (6): 1968, 1973, 1975, 1984, 1985, 1990
Başbakanlık Kupası (8): 1945, 1946, 1950, 1973, 1980, 1988, 1992, 1998
Türkiye Kupası (4): 1967-68, 1973-74, 1978-79, 1982-83
TSYD Kupası (12): 1969, 1973, 1975, 1976, 1978, 1979, 1980, 1982, 1985, 1986, 1994, 1995
Donanma Kupası (4): 1982, 1983, 1984, 1985
İstanbul Futbol Ligi (16): 1911-12, 1913-14, 1914-15, 1920-21, 1922-23, 1929-30, 1932-33, 1934-35, 1935-36, 1936-37, 1943-44, 1946-47, 1947-48, 1952-53, 1956-57, 1958-59
İstanbul Kupası (1): 1944
İstanbul Şildi (4): 1930, 1934, 1938, 1939
Türkiye Futbol Birinciliği (3): 1933, 1935, 1944
Milli Küme (6): 1936-37, 1939-40, 1942-43, 1944-45, 1945-46, 1949-50
Spor-Toto Kupası (1): 1967
Özel Kupalar

Zafer Kupası (2): 1975,1976
19 Mayıs Stad Kupası (2): 1937,1958
Adana Kupası: 1960
Akın Gazetesi Kupası: 1953
Ali Sami Yen Kupası: 1966
Ankara Telgraf Kupası: 1954
Atatürk Stadı Kupası: 1954
Berlin Kupası: 1981
Bursa Yangını Kupası: 1959
Cemal Gürsel Kupası: 1960
Cumhuriyet Bayaramı Kupası: 1940
Çanakkale Abide Kupası: 1953
Doğubank Kupası: 1955
Ege Expres Kupası: 1953
Embros Gazetesi Kupası: 1954
Eva Peron Kupası: 1952
Fuar Kupası (2): 1953, 1954
Gazeteciler Cemiyeti Kupası: 1951
General Harrington Kupası: 1924
Hasan Tahsin Kupası: 1974
Hilaliahmer Kupası: 1922
İzmir Fuar Kupası: 1949
Makbut Cemiyeti Kupası: 1948
Mülkiye Kupası: 1958
Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Kupası: 1914
Silahlı Kuvvetler Kupası: 1975
Son Saat Kupası: 1950
Spor Alemi Kupası: 1924
Şehzade Abdülhalim Kupası: 1921
Teyyare Cemiyeti Kupası: 1926
Turnuva Kupası: 1921
Türkiye İdman Cemiyeti Kupası: 1922
Union Clup Kupası: 1921
Üçler Dostluk Kupası: 1956
Vali Dilaver Argun Kupası: 1959
Van Depremi Kupası: 1977
Vatan Kupası: 1981
Westfalya Kupası: 1982
Zafer Kupası: 1973

17
Fenerbahçe / Kezman'a Paris yolu gözüktü!
« : Temmuz 25, 2008, 03:07:02 ÖS »
Fenerbahçe'ye transfer olduğundan bu yana sürekli gicek mi kalacak mı yorumları yapılan Sırp golcü Mateja Kezman'ın kaderi bu hafta içinde belli olacak. Daha önce Yunanistan, Almanya ve Rusya'dan teklifler alan golcü futbolcuya son olarak Fransa'nın önde gelen takımlarından Paris Saint Germain resmi teklifte bulundu. İspanyol golcü Guiza'nın gelişinden sonra forma şansı azalan Kezman da PSG'nin teklifine evet dedi. Bunun üzerine Fransız kulübü yetkilileri istanbul'a geldi. PSG yetkilileri Kezman'ın transferi için bugün Fenerbahçe yönetimiyle göreşecek. Eğer bonservis bedelinde anlaşma sağlanırsa Kezman bu sezondan itibaren PSG forması giyecek.

Edinilen bilgiye göre PSG'nin Fenerbahçe'nin istediği ücrete yakın bir bonservis bedelini ödemeye hazır olduğu ve bu transferin bitmesinin an meselesi olduğu bildirildi. Özellikle PSG teknik direktörü Paul Le Guen'in, Chelsea'da oynadığı dönemde de Kezman'ın transfer etmek istediği ve bu transfer için ısrarcı olduğu öğrenildi.


18
ByKuS Muhabbet / ercan tanerin çocukluğu
« : Temmuz 25, 2008, 01:25:20 ÖÖ »
Ercan Taner'in Çocukluğu
+ ortmenieeem! ortmenieeeemm!! ahmet kalemimi aldiiaa.. evet ahmet kalemimi aldiie, vermiyooaar! inanilir gibi degil ahmet kalemimi aldiiaa vermiyooraararr!
- off ahmet ver suna kalemini de sussun
* al be al.. of
+ eveeeet ahmeet kalemimi verdiiee! harikulade bir olay, siniflarda gormek istediimiieeez turden olaylar bunlaaar..


------------------------

- annea iyi vurur oralardan! vurursa mor olur.
- sus ercan!
- annea vurdu mor oldu. mor anneden geldi, nefis vurdua. vuru$ anneden. anne vurdua... vurursa mor olur demi$tim, vurdua mor oldua...


------------------------

- kim attı bu tebeşiri çocuklar
- attı attı hakan attı, hakan hakan ..
- ispiyoncu pislik

------------------------

-123 hulusi?
-burdayım öğretmenim..
-156 serkan?
-burdayım öğretmenim..
-183 ercan?
-ercan buradaaa.. ercan buradaaaa.. uzak mesafedeeeeaa… sırayla kaloriferin buluştuğu noktadaaaaa.. deniz tarafına bakan pencere kenarındaaaagh..
-lan olm lan. bi sus lan! şimdi yiyeceksin benden beş kardeşi.
-hayrettin yapmaaaa.. hayrettin yapmağhh..

------------------------

-ercan koşar adımlarla bakkala giriyor, ercan bakkaldan içeri girdi, girdi içeri. ercan girdi. iki çikolata istedi bakkaldan.
-adam gibi sipariş ver lan bebe
-bakkal bebe dedi ercana, ercana bebe dedi. böhüeeeee..

------------------------

- ercan bi maltepe kap gel
- ercan gittieee ercan bakkala gittieee
....
...
..
.
- ercan nerde lan maltepe?
- bakkal elini tezgaha soktuueee veeee samsun 216! bakkal samsun 216 çıkardı sayın seyircileeeeaar!
- lan!
- sinirler bir anda gerildieee! babam çok kızgıın ercanın üzerine yürüyooor! ercanın üzerine yürüyooorrr..evde görmek istemediğimiz olaylaar..
- ay bırak çocuğu..
- evet sayın seyircileear olay büyümeden annelik güçleri araya giriyooorr ve babayı sakinleştirmeye çalışıyoor

----------------------------------

-rıza konuştu.. rıza konuştu.. örtmen bakıyor.. örtmen sınıfın tahtaya bakan kale tarafına doğru yürüdü..örtmen döndüü.. tebeşir geliyor.. sekerse tehlikeee.. sekmediiii.. sekmedii

----------------------------------

- serkan saklandıııeaaa serkan arabanın arkasına saklandıeaaa mahmut görmedieaaaa
- sekan çık olm gördüm ehehe
- mahmut gördüeaeaaa mahmut gördüeaaaa mükemmel saklandı serkeaan ama mahmut gördüeaaaa

---------------------------------

- ercan açtıeaa kitabıeaa açtıeaaa birinci sorueaaa .. yine bir problem var havuzdeaaeaa
- bey bu çocuk okumıcak galiba ?
- okur o okur. heyecanlı işte ne güzel.
- ahmetin üçbinlirası veaaaar evet ahmeeaaat fındık alıyoeaaarrr parasının geeri kalanını innnnnanılmaaaeaaz bir şekildeeaaa mehmet'e veriyooeoaarr
- bey sana diyorum bey.
- dur be hanım en heyecanlı yerieaa
- ve ercaeeaaan soruyu çözüyoaareear. ahmetieaaann 1000 lirası kalıyoeaaarrr
- goooooooolll !!
- bey ?
- ee yani aferin oğlum benim

--------------------------------

- ali topu at
- ali attı topueaaaaa ali attıeaaeaaa mükemmel attıeaaa
- şşşt ... ayşe topu tut
- ayşe tuttueaaaa ayşeaaaa mükkkemmeaal uzandıeaaaa. iki mükemmeeaaal hareket. önce ali şimdi ayşeaaaa.
- hey allahım oglum ne yaziyor fiste adam gibi okusana...
***
**
-öğretmen sinirleniyor sayın seyirciler, not defterini çıkarıyorr... yapma ercan, yapma ercan...

---------------------------------

- ercan bak haci deden geldi, gel bi elini op..
- haccciiiiii hacciiiii..
- ne bagiriyon oglum haci dedene, ayip degil mi..

---------------------------------

ercan taner bir kizla bulusur

evet buyuk bulusmaaaaa.. isterseniz once ercan'in kizlarla olan bulusmalarina bir bakalim.. eveeeatt ercan bugune kadar kizlarlaaa tam 6 kez karsilasmis veeee ercan bu karsilasmalarin hepsindeen basi onde ayrilmiiss eveeet ercaan bakalim bu kez seytanin bacaaaaani kirabilecek mieeee.. evet bu aradaaa bu aradaaa... cok ilginc seyler oluyooaaar, selmaa kaciyoor.. evet selmaaa kaciyoor, ercan kovaliyoooaaar.. haydi ercaaaan!!

--------------------------------

ercan taner'e and okurken

+ ... varliiiim turk varliiinaaaa armaaaan olsuuaan.. armagann olduuu.. varligiim olduuaaa.. kim olduuua? armaaagaaan olduaaaa!!

19
ByKuS Muhabbet / Ver Gazı Ver :))))
« : Temmuz 25, 2008, 01:22:18 ÖÖ »
abi senin için sünger gibi içer diolar
-içerimde bugün midem iyi değil yaa
-sende mi fos çıktın bea abi
-3 tane birayı yuvarladık olumm
-gençliğinde bi kasa içermişin abii
-hala gencizzz olumm
-tamam abi neyse boşver
-içerim ben nolcak getirinn
(2saat sonra)
-kaçınjjjı oldu bu?hıcjjk
-17desın abi
-bişii oluooo banaa!
(hastanede)
-geçmiş olsun abi bünyenin zayıf oldunu bilsek içirmezdik okadar sana
-sağolun!hiç bişii hatırlamıom valla
-çık şurdanda bi rakı mangalla kutlayalı
-sieeeee
****

-adam 120 ile gıdıo abii geçemez
-nası geçemez beaaaa! geçer abimm
-oluuum adamın arabasına baksana
-abi hem arabanaa hem sana laf soktu
-izleyin nasıl geçiomm
(cıykkkkkkkkkk!!!gümmmmmmmmm)
****

-adam resmen senin manitayı kesiyor
-hadi leynn!!hangisi???
-şu abiii ufak tefek olann
-nesi ufak tefek be izbandut gibi maşallah
-korktun yani abi
-ne korkçam be???
-ne duruon abiiii
(gidiş ve 2.80yere uzanış)

****
-ne bu abi kılıbık mısın?
-o nerden çıktı?
-yenge arayıp duruo? tamam aşkımlar cicimler falan
-yok ya durumu idare ediozzz
-aç telefonu kim erkek göster abii
-yapiiim di mi?
-erkeksen göster tabi abi! yüz vermiecen
(tel açılır)
-bana bak aşkım!!pardon bana bak..
-noluoo necati ne dion sen?
-hesap mı soruon ha? evin reisi benim! kodum mu oturturum!! ona göre
-kahrolmayasıca herif! sakın eve gelme!! parçalarım seni!!
(tel kapanır)
-bak özür diledi bidaa aramıyacakmış!! sizin evde fazla yatak varmıydı??
***

-aleme akıyoz abi gelion mu?
-yok evde hanım bekler
-peki abi!! pembe dizi seyredersin
-ne dion oluuumm?
-yok bişii bea abi?ev erkeği olmuşun onu diom
-yok öle şey geliom bende
(ertesi gün)
-bitirdiniz leyn beni karı boşanma davası açtı! bi daa size uyanı...

***
-kız resmen kesio senı beaa
-bana mı bakıooo??
-yok banaaa bakıo
-bakmıoo
-biz abimizi playboy gibi adam sanalım
-öleyim
-git söle abi ozman kıza bugece senle takılsın
(gidilir okkalı bi tokat yenilir bira söylenir sessizce içilir)
********

-patron senin hakkını yiyiyor abii
-yok beaaa
-sen eşşek gibi çalış fazla mesai yap herkesle aynı parayı al
-hakket be
-git söle patrona versin hakkını
-söleyemem
-pardon seni cesur sanmışım abi ben
-gidiom bak
(5dk sonra işten kovulmuş biçimde geri dönülür)

***

-kızın babası orda git iste işte kızı
-olur mu be burda?
-kızı sevmiyon abi sen sevsen hemen giderdin?
-ne diyecem oluummm
-Allah'ın emri diye gir işte konuya
(10dk sonra)
-ufff adam emekli albaymış bee !! ne pis dövüyoo

20
ByKuS Muhabbet / Türkler Ve Amerikalılar arsındaki fark!!!!
« : Temmuz 25, 2008, 01:19:52 ÖÖ »
Amerikan: hey dostum burda bir problem mi var ?
Türk: noluyo lan burda ?

Amerikan: nasil gidiyor mike
Türk: nabIyon lan

Amerikan: korkarim seni oldurecegim
Türk: salavat getir lan

Amerikan: oov dostum hic cool olmamissin
Türk: bu ne lan $empanzeye benzemi$sin

Amerikan: hey steve , neden kendine bir icki koymuyosun
Türk: la suleyman , kap iki bira gel bakim hemen

Amerikan: lanet olsun sana christine !
Türk: allah belani versin nurcan !

Amerikan: tanri askina brad kes sesini artik.
Türk: allahim sabir ver, sus lan yeter

Amerikan: aman tanrim simdi napicaz.
Türk: hastir mIctIk.

Amerikan: help me please..
Türk: baksana lan !!

Amerikan: ne derler bilirsin jack , hayat beklenmedik suprizlerle doludur
Türk: valla oglum bi soz var hani , kaderde varsa uzulmek neye yarar buzulmek

Amerikan 1 : dante nin bu kitabini okudun mu micheal
Amerikan 2 : aaa evet , gercekten edebi degeri olan bir calisma

Türk 1 : abi da vinci sifresini okudum super
Türk 2 : lan birak ! iyice entel dantel oldun basimiza

Amerikan: hey jery gel pizza ye dostum..
Türk: jery gel lan buraya mis gibi menemen yaptik

Amerikan: fbi.. bir kac soru sorabilirmiyim?
Türk: polisim ben nerdeydin lan dun esek?

Amerikan: (ses cikarmadan el i$aretiyle) sen oraya sen buraya sessiz olun
Türk: daliyoruz haydaaaaa allaallaallaalla

21
ByKuS Muhabbet / Yeşilçam´ın Dövüş Teknikleri
« : Temmuz 24, 2008, 01:07:03 ÖÖ »
Kavga sahnelerinde, eğer ortalıkta bir havuz görünüyorsa, grup ne kadar kalabalık olursa olsun, kavga bütün kötü adamlar havuza atılana kadar sürer...
Havuzun gerçekten de kötü adamlar üzerinde nihai bir etkisi vardır. Havuz yakınında kalabalık bir dövüş cereyan ettiğinde, kötü adamlar kahramanımız tarafından defalarca yere serilseler bile kalkıp yeniden saldırırlar. Ancak havuza atılan asla havuzdan çıkıp tekrar saldırmaz.
Tabancalı çatışmalarda; kurtulmak için fotr şapka giymek yeterlidir. Bu kesin bir tabudur: Fotr şapka takan birinin, şapkası vurulur...
Ormanda dövüş sahnelerinde, polis tam iyi adam kötü adamların hepsini alt eder etmez gelir. Kahramanımız son yumruğu atınca, birden bire orman yolunun ortasında arka arkaya dizili iki ya da üç trafik polisi arabası belirir.
Polis baskınlarında, kaç polis arabası olursa olsun, hepsinin kapıları aynı anda açılır. Öndeki arabadan iki tane pardösülü ve fotr şapkalı sivil polisle iki tane üniformalı polis, arkadaki araba ya da arabalardan da dörder tane üniformalı polis çıkar...
Silahlı çatışma sahnelerinde, en kötü yer tavandır. Tavanlarda kötü adamlar durur ve hepsi tek tek vurulup aşağıya düşer.
Tavandaki adamın yapabileceği en kötü şey, arkası donuk olan kahramanımıza nişan almaktır. Çünkü tam o anda, kahramanımızın arkadaşı tarafından vurulur...
Eğer başta kötü adamın elinde bıçak varsa korkuya gerek yoktur. Çünkü bu durumda, kahramanımız kötü adamın kolunu bükerek bıçağı elinden düşürür. Ancak elinde bıçak görünmeyen adamlar tehlikelidir, çünkü son anda çıkarıp esas kız ya da esas oğlanın karnına saplayabilir...
Kahramanımız eğer dayak yiyor ise yerde kum olamasa da ne yapar eder bir avuç kumu kötü adamın gözüne atar ve o sahneden itibaren kötü adamı dövmeye başlar.
Kalabalık kavgalarda filmin kahramanını yenmenin en pratik yolu, kafasına bir çuval geçirip, çuvalın etrafını iple sarıp, dört bir yandan sopayla vurmaktır...
Kötü adamlar kahramanımızın üzerine kurşunları boşalttıkları halde, kurşunların hiçbiri isabet etmez. Ama kahramanımız bir kurşun ile iki hatta üç kötü adamı öldürebilme yeteneğine sahiptir.
Kahramanımız intikam yeminleri edip baş kötü adamın bulunduğu binaya gittiğinde binanın ilk üç katı kötü adamlarla doludur fakat baş kötü adamın bulunduğu dördüncü katta tek bir kötü adamın izine rastlanmamaktadır.
Yine kahramanımız intikam yeminleri etmekte ve baş kötü adamımız korku içinde bulunması gerektiği binanın dördüncü katında beklemektedir. Madem baş kötü adamımız korku içinde hazin sonun kendisine doğru geldiğini hissedip bütün adamlarını bina içinde toplamaktadır, neden başka bir binada kahramanımızın ölümünü beklememektedir. Acaba o kadar zenginlik içinde başka binası mı yoktur?
Bütün kavgaların sonunda polis gelir. Sanki bütün filmi televizyondan izlemiş ve kimin haklı kimin haksız olduğuna karar vermiş gibi kötü adamları tutuklar ve kahramanımıza teşekkür ederek olay yerinden ayrılır. Yerde dayaktan pestili çıkmış adamların iyi adamlar olmadıklarını polis şip şak anlamaktadır

22
Fenerbahçe / Aziz Yıldırım'dan Emre şov
« : Temmuz 23, 2008, 01:53:34 ÖS »
Fenerbahçe, İngiltere'nin Newcastle United takımından transfer ettiği Emre Belözoğlu ile 4 yıllık resmi sözleşme imzaladı.
Basın toplantısında ilk sözü alan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım şunları söyledi:

Öncelikle siz basın mensuplarına bir kaç şey söylemek istiyorum. Biz kulüpler olarak kurumsallaştık. Siz de artık kurumsallaşın. Bir düzen getirin. Başkan seçin, kendinizi idare edin.

Resim çekiyorsunuz karmaşa... Yarın haber alamazsınız, sadece intenet sitelerinden okurusunuz. Davranışlarınızı düzeltin. Sizler de artık çağın gerektiği şeyleri yapın. Doğru haber yapın.

EMRE'YE KUCAK AÇTIK

Türk sporunun yetiştirdiği önemli bir ismi transfer ettik. Türk futbolunu Avrupa'da temsil etmiş ender oyunculardan biridir. Kendisiyle 4 yıllık anlaşma yaptık.

Emre'ye Fenerbahçe kucak açmıştır. Tüm taraftarlar ona destek olsun

EMRE: BURADA OLMAKTAN DOLAYI ÇOK MUTLUYUM

Şuana kadar bana göstermiş olduğu ilgiden dolayı başkan ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. İnşallah Fenerbahçe'ye uzun yıllar hizmet etmek istiyorum. Bu büyük camiaya uzun süreler hizmet etmek istiyorum.

23
ByKuS Muhabbet / Yolunacak Kaz
« : Temmuz 11, 2008, 02:00:02 ÖÖ »
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş.
Yanına başvezirini alıp yola çıkmış.

Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler.
Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.

Padişah, ihtiyarı selamlamış:
'Selamunaleykum ey pir'i fani...'
'Aleykumselam ey serdar'ı cihan...'

Padişah sormuş:
'Altılarda ne yaptın?'

'Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor...'

Padişah gene sormuş:
'Geceleri kalkmadın mı?'

'Kalktık... Lakin, ellere yaradı...'

Padişah gülmüş:
'Bir kaz göndersem yolar mısın?'

'Hem de ciyaklatmadan...'

Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah
baş vezire dönmüş:
'Ne konuştuğumuzu anladın mı?'

'Hayır padişahım...'

Padişah sinirlenmiş:
'Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.'

Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla
dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.

'Ne konuştunuz siz padişahla...'
Adam, başveziri şöyle bir süzmüş:

'Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim.'
Baş vezir, yüz altın vermiş.

'Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın
padişah olduğunu.'

'Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.'

Vezir kafasını kaşımış. 'Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye
yetmiyor ne demek?...'

Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.

'Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü
çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay
da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.(32 ise ağızdaki dişten
kinaye, boğaz)'

Vezir bir soru daha sormuş... 'Geceleri kalkmadın mı ne demek?'
Adam bir yüz altın daha almış.

'Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler,
başkasına yaradılar, dedim...'

Vezir gene kafasını sallamış.
'Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek...'

Adam gülmüş. '

Onu da sen bul...'

24
Her Telden / FORMULA1 TÜRKİYE KURALLARI
« : Temmuz 10, 2008, 02:47:51 ÖÖ »
- Türk pilotlar araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacak.

- Otomobilde teyp ve anfi teşkilatı varsa söktürülecek, mini vantilatör, kafasını sallayan köpek ve dikiz aynalarında boş CD bulunduran pilotlar yarışa alınmayacak.

- Araçların arkasında yazılı bulunan "Canısı, Var Ya, Deli Yürek, Bir Doyamadım Bir de Sabah Uykusuna, Günahkar Sokakların Tövbekar Çocuğu Muhittin; O Şimdi Asker, Tertip İdris, Anan da sollardı" gibi ibareler acilen çıkartılacak.

- Pitstop anında (tamir bakım amaçlı kısa mola) teknik ekipten, "Usta gelmişken bir karbüratöre bakıver", ya da Diferansiyelden ses geliyor, alt takımlara el atıver" gibi taleplerde bulunulmayacak.

- Ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arabasına yaklaşıp, "Usta kaç yapıyo bu?", "Bizim Almanya'daki kayınçoda bunun aynısından vardı", Bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak.

- Start verildiği anda arkadan Daaaaat" diye kornayla uyarı yapılmayacak.

- Yarış sırasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "Trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam arabayı", ya da "Sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır, faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kati surette izin verilmeyecek.

- Yabancı sigara reklamlarıyla birlikte, milli menfaatler uyarınca, sigara ve içkilerin yanı sıra Vefa Bozacısı gibi reklamlar alınabilecek. Ancak, yarış sırasında kesinlikle çay sigara içilmeyecek.

- Cam silici çocuklar pistten uzak tutulacak.

- Yine startta bekleyen arabaların arasına, trafik tıkalı zanneden sucu, kağıt helvacı, simitçi gibi seyyar satıcıların girerek sürücülere satış yapması engellenecek.

- Piste kati surette hız engelleyici tümsek konmayacak.

- Pistin çevresinde büyük veya küçük baş hayvanların, sürücülerle virajı aldığında karşı karşıya gelmesine engel olunacak.

- Seyircilerin bir kaza anında piste fırlayıp, kazma, kürek ve levyelerle sürücüyü yaka paça arabadan çıkarmalarına engel olunacak.

- Pitstoplarda duran otomobillere kapkaççıların yaklaşmasına izin verilmeyecek.

- Starttan önce otomobillerin başında bekleyen Pist Bebeklerine "Yavrum hepsi senin mi?", "Bebek akşam boş musun?" gibi tacizlerde bulunanlar kesin diskalifiye edilecek.

- Otopark mafyasının, pistin etrafındaki 10 kilometre çapındaki alana girmesine kolluk kuvvetleri engel olacak.

25
ByKuS Muhabbet / Karadenizliden zeki misiniz??
« : Temmuz 02, 2008, 10:22:46 ÖS »
Bir Karadenizli "Life Tv Show" adlı yarışma programına katılır.
Ödül: 500 bin YTL
Sizde bir deneyin:


Sunucu sorularını sormaya başlar..

1)Tarihteki 100 yıl savaşları ne kadar sürmüştür?:

A) 116 Yıl
B) 99 Yıl
C) 100 Yıl
D) 150 Yıl

Karadenizli bu soruda pas geçme hakkını kullanır.

****

2. Panama şapkası hangi ülkede keşfedilmiştir?:

A) Brezilya
B) Şili
C) Panama
D) Ekvador

Karadenizli seyircilerin yardımını istemiştir.

****

3. Rusların bayramı olan Ekim direnişi hangi aydadır?:

A) Ocak
B) Eylül
C) Ekim
D) Kasım

Karadenizli telefon hakkını kullanıyor ve başka bir karadenizliyi arıyor.

****

4. Kral George IV doğru adı nedir?:

A) Albert
B) George
C) Manuell
D) Jonas

Karadenizli, iki yanlış şıkkı götürme hakkını kullanıyor.

****

5. Kanarya adalarının ismi hangi hayvandan gelmiştir?:

A) Kanarya
B) Kanguru
C) Fare
D) Fokbalığı

Karadenizli oyundan çekiliyor.

****

Okurken güldüyseniz doğru cevaplara da bir göz atın..
















1) 100 Yıl savaşları 116 yıl sürmüştür (1337 ile 1453 arası)

2) Panama şapkası Ekvador'da keşfedilmiştir.

3) Rus Bayramı "Ekim Direnişi" 7 Kasım'da kutlanır.

4) Kral George IV asıl adı Albert'tir. Kral 1936 yılında ismini
değiştirmiştir.

5) Kanarya adalarının Latince adı "Foklarin" adasıdır ve bu isim
fokbalığından gelmiştir.

Ne oldu.. ? Bir an kendinizi bir Karadenizliden zeki mi sanmıştınız... :D:D

26
ByKuS Muhabbet / ALKIŞ :))
« : Temmuz 01, 2008, 02:32:19 ÖÖ »
Acı kaybımız
3 ay önce ailemize katılan, Necmi ismini verdiğimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük.

Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip Necmi'yi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ''Abi onlar kış uykusuna yatar'' cevabını almış bulunmaktayız, hepimizin başı sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.

Annemin Maceraları

Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı gören annem, 'Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel çifti mi?' diye sordu! Seçememiş gözleri o mesafeden.

Alfabe

Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum. Daha ikinci gün: 'Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?' deme cesaretini gösterdiği için.

Annem!

'Bu taraf bitti.' diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da 'CD çalar çalışmıyor!' diye feryat eden anneme alkış az geliyor!

Modem

Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?' diye sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu.' diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani modem bu' dedi ve konu kapandı...

Yaz Okulu

Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır.

Beyin göçü

Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben karşılıyorum.

Alman yazar

Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp 'Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır' diyen hocaya, 'Niye, kağıt bulamamış mı?' cevabını veren arkadaşa gönderelim.

Düz mantık

Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

İngilizce yazılısı

Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu 'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.

Hügo'lar Beşledi

Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin.

Ne zaman?

Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu; 'Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.' Uyarılar özellikle babama yönelikti; 'Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.' Babam daha fazla dayanamadı ve sordu; 'Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?'

Havale

Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: 'Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?' Teyzem cevap veriyor: 'Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım.'

Lamba

Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: 'Bacım o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.'

Hacim nedir?

Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2.

sorusu: 'Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.' Öğrencimizden gelen

cevap: 'Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?'

Asabi Polis

Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır ve; ''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır. Camdan eliyle '1 saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok manidar anons gelir ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!''

27
ByKuS Muhabbet / SİGARA İÇERKEN YAKALANAN ÇOCUKLARIN CEVAPLARI
« : Haziran 27, 2008, 11:56:52 ÖS »
SİGARA İÇERKEN YAKALANAN ÇOCUKLARIN CEVAPLARI
yakalanan çocuk ve babası arasında geçen hayali diyaloglar
ortalık duman altı ve baba birden odaya giriverir ;

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: ne sigarası , para verdiğin mi var. gasteye çay sardım içiyom

baba: sigaramı içiyon len !?
cocuk: yok baba , yapay atmosfer bu, hoca ödev verdi , o bakimdan yani
baba: ha ok ozaman

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: hee canın mı çekti , içeceksen bak paket orda
baba: hönk!

cocuk: sen sigara mı içiyon len !?
baba: hönk !
cocuk: pardon baba replikleri karıştırdım

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: ordan bakınca neye benziyoo

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: yok baba korku filmi çeviriyom , sigara dumanı da efekt şeyyettirsin diye yani
baba: oldu !

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: öfff be sigarasız bir toplum için el ele ayakları mı yine
baba: hönk !

baba: sen sigara mı içiyon len !?
cocuk: heee , hatta halka bile cikarabiliyom

baba: sigara mı içiyon len sen !?
cocuk: ne demiş ünlü düşünür müslüm gürses : " biz babadan böyle gördük "

baba: sigara mı içiyon len sen !?
cocuk: aslında "sigara içmek" deyimi yanlış baba, sigara su mu ki içilsin , sigara tüttürülür. bunu irdelemek lazim , değil mi babaaa
baba: bittiyse dayak faslına geçelim diyordum

baba: sigara mı içiyon len sen !?
cocuk: yaaf evet de kaçağını vermiş şerefsizler

baba: sigara mı içiyon len sen ?
cocuk: heeee , para olsa daha neler yapacam

28
ByKuS Muhabbet / ÇOCUKLUĞUMUZUN FUTBOL KURALLARI :)))
« : Haziran 27, 2008, 11:50:20 ÖS »
1. Iyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.

2. Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

3. Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

4. Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.

5. Uç korner bir penaltıydı.

6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.

7. `Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.

8. Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

9. Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.

10. Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `?şe işe!` diye bağırırdı.

11. Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

12. Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.

13. Tanju, Rıdvan, Metin, Ali, Feyyaz, Hagi, Hakan, Hami gibi dönemin popüler futbolcularının adı alınırdı.

14. Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.

15. Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`

16. Elin avantajı olmazdı.

17. Bel üstü gol sayılmazdı.

18. Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.

19. Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.

20. Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.

21. Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.

22. Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin koca bir zıplayışının akabinde 3 koca adım atmasıyla belirlenirdi... Büyük atılan adıma karşılık olarak rakip takım "sen tuvalete de mi böyle gidiyon?" diyerek ortalığı kızıştırırdı.

23. Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

24. Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse rakip takım direk o kişiyi yüceltip "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. Golü kabullenen kişi de kaleye veya defansa alınırdı.

25. Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, eline de sözlük" tü.

26. Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.

27. Penaltılarda eğer takımınız açık ara farkla öndeyse kaleciye vurdurulurdu. Ama en güçlü forvetiniz penaltıyı kullanacaksa, hemen rakip kalecinin gönlü alınırdı: "Merak etme olm, teknik vuracam."

28. Sabit bir kaleci yoksa 2 golde bir veya dakika usulü oyuncular aralarında değişirdi. Kalecilik sırası "Sonum bir Allah" diye kim başlarsa o kişiden geriye sayılırdı.

29. Dizde veya ayak ucunda top sektirerek de sıra belirlendiği olurdu (genellikle 9 aylık veya 21 aylık gibi oyunlarda). Bu durumlarda ilk sektirmek isteyen "Birim bir Allah, kırmızı bayrak, yeşil kitap" derdi.

30. Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu kutsal göreve kendilerini adarlardı.

31. Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.

32. Milli birlik ve beraberliğimiz mahalle maçlarında başlamıştır. Önce maçlar yapılır... Centilmenlik skora yansımazsa sopalar, taşlar konuşurdu.

33. Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

34. Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.

35. Skor ne olursa olsun akşam saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.

36. Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.

37. El kasti değilse (bunu da o zamanlar nasıl ayırıyorsak hiç anlamış değilim) o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...

38. Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.

39. Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.

40. Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.


Sayfa: 1 [2]