Gönderen Konu: Asbaşkanımız Hacısalihoğlu’nun açıklamaları  (Okunma sayısı 797 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı lazakrep61

  • Yönetici
  • *
  • İleti: 2689
  • Rep Gücü : 608
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyada Ölümden Başkasi Yalan...
    • Profili Görüntüle
    • Benim Mekan
Asbaşkanımız Hacısalihoğlu’nun açıklamaları
« : Temmuz 01, 2009, 02:28:53 ÖÖ »





Asbaşkanımız Hayrettin Hacısalihoğlu, bugün (Salı) bir basın toplantısı düzenledi.

Hacısalihoğlu, yaklaşan genel kurul öncesinde geride bırakılan dönemin bir değerlendirmesinde bulundu. Asbaşkanımız Hacısalihoğlu geçen yıl yenilenme düşüncesiyle takım üzerinde bir hayli transfer yapıldığını belirterek, “Hatta iki yıllık transfer planlanarak Avrupa kupalarına katılmak hedeflenmişti. Bu planlamada başarılı olunmuştur. Son haftalara kadar şampiyonluk şansı taşınarak ligi üçüncü bitirdik ve Avrupa kupalarına katıldık. Bu yıl geçen yılkı gibi değil. İhtiyaç duyulan bölgelere transfer yapılarak takım güçlendirilmeye çalışılıyor. Avrupa’ya göre Türkiye zor bir ülke, Trabzon daha zor bir şehirdir. Aklınızdan geçen her transferi yapmak mümkün olmuyor. Transferler kulübün imkanları ve politikası doğrultusunda yapılırsa doğru olur. Az hatalarla bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Ancak basınımızın Trabzonspor’a aşırı ilgisi nedeniyle, düşünülen, araştırılması gereken oyuncuların çok önceden gündeme getirilmesi suretiyle maalesef zaman zaman güçlükler yaşanması ve bedellerin yükselmesi durumlarıyla karşılaştık. Transferleri bu kadar basında tartışmadan kendi mecrası içerisinde gerçekleştirilebilirsek Trabzonspor fazla sorun çekmez. İnternet sitelerinde çıkan haberler, oyuncuları, menajerleri ve kulüplerini son derece ilgilendirmekte ve bunun sonucunda zorluklar yaşanmaktadır” dedi.

 

Değerlere sahip çıkılması gerektiğini de dile getiren Hacısalihoğlu, “Bunu kişilere sahip çıkmakla özdeşleşen bir kavram olarak değil, kulübün menfaatlerine sahip çıkmak olarak algılamalıyız. Zaten bunları yaptığımız

zaman kendi değerlerimize de sahip çıkıyoruz demektir. Alınması düşünülen her oyuncu, henüz transferi gerçekleşmeden, araştırılmadan, değerlendirilmeden acımasızca eleştiriliyor. Böylelikle kattığımız değerleri verimsiz hale getirebiliyoruz ya da beklediğimiz verimi alamıyoruz. Trabzonspor camiası bu tarzını sürdürürse hem emekler boşa çıkacak hem de gereğinden fazla para harcayacaktır” diye konuştu.

 

Kongre süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hacısalihoğlu, şöyle devam etti: “Bir kongre sürecine girdik. Ayrılan arkadaşlar, yedekteki arkadaşlar dahil herkesin büyük katkıları olmuş, zamanlarını harcamışlardır. Birlikte çalıştığımız arkadaşlardan Mahmut Aksu, Hasan Yener, Necmettin Aytekin, İhsan Alioğlu, Ali Sürmen gibi arkadaşlarımız daha fazla katkı yapmışlardır. Gelinen süreçte yenilenme şart olmuştur. Başkanımızın başarılı olduğunu, tekrar aday olması gerektiğini, birçok konuyu kendi tarzı içerisinde biraz da aceleci olarak tamamladığını, 24 saatini bu işe verdiğini, bu dönemin de Trabzonspor için bir şans olduğunu düşünüyorum. Başkanımız çalışacağı arkadaşlarını perşembe günü daha da net hale getirecektir. Şunu unutmayalım ki, en ideal kadroyu da oluştursak, Trabzonspor camiası kulübü sahiplenmiyor, menfaatler doğrultusunda heyecan yaşamıyorsa, bir yönetimin başarılı olması, ya da başarısını devam ettirebilmesi mümkün değildir”

 

“Gurur duyuyorsak, sorumluluk da duymalıyız”

Şampiyonluğun bir takımın başarabileceği bir hadise olmadığını vurgulayan Hacısalihoğlu, “Bunu camia başarabilir. Şehir, yönetim, teknik kadro, personel, basın ve taraftar aynı duyguları paylaşmıyor, aynı desteği sağlamıyorsa şampiyonluk zor bir hadisedir. Geçen dönem bu birlikteliği oluşturmaya çalıştık. Ne kadar başarılı olduk bilemiyorum. 17 ayı birlikte geçirdik. Sizler de bunun heyecanını yaşadınız, yöneticiler ve personel de üzerine düşen görevi gayretle neticelendirmeye ve Trabzonspor’u başarılı kılmaya çalıştı. Bir yıl önce Trabzonspor’la ilgili değerlendirmelerimiz küme düşmeyle ilgili takımlar arasında gösterilirken, son haftada şampiyonluğun kaçmasına ahlanıp vahlanıyorsak oldukça işler başarılmış demektir. Trabzonspor’la gurur duyuyorsak herkesin de sorumluluk duyması gerekir. Aksi taktirde başarı günlük olur ya da mümkün olmaz” yorumunu yaptı.

 

Asbaşkanımız Hacısalihoğlu yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

 

Soru: Yeni yönetimde göreve devam edip etmeme konusundaki kararınız kesinleştirdiniz mi?

 

Şu anda böyle bir düşüncemi açıklamış değilim. Başkan gelecek, çalışacağı arkadaşları belirleyecek. Ben şahsım adına yorgun ve kırgınım. Mesela kamp yeriyle ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Askerlik kampı gibiymiş. Trabzonspor, futbol takımına göre kamp yeri belirler. Buradaki kriter konaklanacak yerin, çalışma alanlarının ve iklimin uygunluğudur. Bunlar iyi tespit edilmiştir. Eksiğimiz gazeteci arkadaşların boş zamanlarını değerlendireceği bir kamp yeri belirlememiş olmamız. Önümüzde kamp dönemi ve kongre var. Yeni bir hoca var. Sakin bir ortamda ilk toplanmayı sağlamayı amaçladık. Hollanda’da da kamp yapacağız. Burada Trabzonspor sevenlerinin ilgisi olacak. Kalabalık bir atmosfer yaşanacak. Hiç değilse ilk toparlanma döneminin daha sakin bir yerde olması yönünde karar verdik. Ziyaretçilerin az olmasını istedik. Daha önceki kamp yeri olan Kocaeli’nde çok sis olduğu, çalışmaların aksayacağı bilgisini aldığımız için değiştirdik. Bununla ilgili bu kadar olumsuz tablo ortaya koymayı, ne gazetecilikle, ne de mesleki değerlerle bağdaştıramadım. Ayrıca bir de kongre kararı alındıktan sonra kaos yaşanacağı söylenmişti. 2-3 gün var kongreye ancak hiçbir aksama yaşanmadı. Her şeye olumsuz yönden bakarsak olmaz. Daha sonra biz de sizin kadar Trabzonsporluyuz demek doğru değil. Önceden bardağın dolu ve boş tarafından bakılıyordu. Şimdi bardağın üzerindeki bir milimlik boşluk değerlendiriliyor. Kadroyu teknik heyet tespit etmiş olsun, onlar değerlendirsin. Kişilere dayalı kombine satışı olmasın, kişilere dayalı Trabzonspor sevgisi olmasın. Kimseye karşı bir şartlanmışlığımız yok. Katkı sağlayacaksa herkes alınır. Katkı sağlayamaz ya da ihtiyaç değilse alınmaz”

 

Soru: Son dönemde sıkça Fatih Tekke gündemi var. Bu konuda yönetimin olumlu ya da olumsuz kararı söz konusu mu?

 

Bizce eksik olan yerlere oyuncu takviye ettik. Alınan oyunculara bakarsanız bunu görürsünüz. Daha iyi oyuncular olabilir ancak o mevkide ihtiyaç yok. Ekonomiye ve kadroya uyacak oyuncular alındı. Bundan sonrası teknik heyetin belirleyeceği isimler olacaktır. Hocanın kararı doğrultusunda bir forvet, ya da sağ bek, ya da kaleci düşünüyorsa alınacaktır. Kimseye karşı bu alınmayacak, bu alınacak diye bir değerlendirmek yapmak yarar sağlamaz.

 

Soru: Kendi değerlerimize değer vermek kişiye değer vermek anlamına gelmez. Trabzonspor altı şampiyonluğu kendi değerleriyle kaldırdı. Sizin Trabzonlu oyuncuları takıma katma adına söyleminiz var. Bir yıl içerisinde birimlerinizde niye bu oyuncularımız gidiyor diye bir çalışmalarınız oldu mu?

 

Ben Trabzon aşığı, şovenisti bir insanım. Ancak bunu mantığınızın önüne geçirir ve sırf Trabzonlu diye oyuncu transfer ederseniz Trabzonspor’a ve Trabzonlu oyunculara ihanet etmiş olursunuz. Çünkü bir müddet sonra Trabzonlu oyunculardan bir şey olmuyor yorumu ağırlık kazanıyor. Gidecek oyuncular konusunda iki alternatif varsa Trabzonlu oyuncunun kalmasını isteriz elbette. Ancak bir oyuncu gönderiliyorsa ne şartlar sunulmuş, neleri kabul etmemiş diye de araştırılması gerek. Bana sorarsanız bugünkü uygulamalarla PAF takımının A takıma oyuncu kazandırması mümkün değil. Bunu oradaki insanların eğitimi ve sevgisiyle bağdaştırmayın. Oradaki oyuncuları tam gelişimlerini tamamlamadan A Takıma alamazsınız. Çıkan oyuncular mucizevidir. Galatasaray’da Arda var Avrupa’da Messi var. Karadenizspor’u kurduk. A Takıma çıkabilecek oyuncuları oraya kazandırıp gerçek kanaati orada vermenin doğru olacağını düşündük. Hiç olmayacak işler nedeniyle günlerce tenkitler aldık.

 

Soru: Önemli gündem maddelerinden birisi de stadyum. Bununla ilgili çalışmalar var mı?

 

Statla ilgili çalışmalar yapıldı ancak işler ağır gidiyor. Bunun nedeni sadece GSGM’nin, Bakan’ın tavrı değil. Bütün bürokratik işler yavaş ilerliyor. İhalesi yapılsa bile yapımı uzun sürecek. Sezon bitmeden çatının bitirilmesi düşünülüyor. Arzu edilen bir an önce başlanması. Hep beraber takip edeceğiz, destek vereceğiz ancak sezon başına yetişmesi mümkün değil. Trabzonspor yapsa belki hızlı olur ancak devlet destekli olunca süre alıyor.

 

Soru: Trabzonspor’un menfaatleri için haberlere dikkat edelim dediniz. Ancak 17 ayda en çok eleştirdiğimiz nokta birinci ağızdan bilgi alamamaktı. Bir de teknik direktör konusunun uzaması eleştirileri arttırdı. Bunlarla ilgili değerlendirmeleriniz neler?

 

Kim hangi saatte bana bir şey sorduysa cevap verdim. Basın toplantısı yapmak da bir tarzdır. Biz o kadar çok basın toplantısı yaptık ki sizler gelmediniz. Ziyaretlerin ardından cevap verdik. İdmanlarda konuştuk. Bu yönetim kadar medyaya yaklaşım gösteren bir yönetim modeli olmamıştır, belki de olmaz da. Trabzon’da şöyle bir yanlış tarz var. Önce tenkit edip sonra doğruluğunu merak ediyoruz. Eğer Trabzonspor’un zarar görmesini istemiyorsak, önce konuyu öğrenip ardından yorumu yapmalıyız.

Hoca konusuna gelince; Ersun Hoca gittikten sonra gönlümüzdeki isim Şenol Güneş’ti. Bu isimle görüştükten sonra kendisi de gelebileceğini, kulübü de ekonomik zorluklar nedeniyle izin verebileceğini söylemişti. O Trabzonspor’u bizden daha iyi bilen bir arkadaş. Çok olağanüstü bir şekilde basında yazılan haberler sonucu Seul kulübü yetkilileri oraya giden arkadaşlarımıza da bizim internet sitelerinde çıkan haberleri göstererek, “Siz kendi kendinize gelin güvey olmuşsunuz. Bize sordunuz mu?. O zaman biz vermiyoruz. Şimdi bir tabloyu yarıya kadar getirdik siz başka bir ressamın tamamlamasını istiyorsunuz” gibi ifadeler kullandılar. Şenol güneş olmayınca Türkiye’de birkaç isimle konuşup cevap alamayınca Avrupa’da katkı sağlayabilecek bir isim arayışlarına koyulduk. Gündeme gelen isimler hakkında kahvesini nasıl içiyora kadar eleştirilen bir ortamda sağlıklı bir görüşme yapmak mümkün olmadı. Değerlendirmeleri sağolsun özellikle yerel basınımız fazlasıyla yaptı. Neler konuşulduğu bazen hiç bilinmeden yazıldı. Bazen Trabzon’un sadece sportif değil siyasi yapısını da sorduklarında şok olduğumuz görüşmelerle karşılandık. Avrupa’daki insanın Trabzonspor’u büyük göreceksin diye gırtlağına basamazsınız. Biz büyüğüz demekle olmuyor. Başkalarının sizi büyük görmesi önemli.

Trabzonspor’da işler hızlı yürüyor. Günde üç toplantı yapamayız. Bir hafta değerlendirdiğimiz konu, bir hafta sonra önemsizleşiyor. Sürekli konuşmanın da bir anlamı yok. Günde 3 defa toplantı yapsak beşinci toplantıya üç kişi gelmeye başlar. Kulübü inceleseniz bir çok işin diğer kulüplere nazaran çok sağlıklı yürüdüğünü görürsünüz. Bir futbolcuya takılmayın. Trabzonspor sadece bir futbol kulübü değil sosyal bir hadisedir. Hocanın gelip gitmesi önemli, o olmasa diğerleri olmuyor. Bunlar da hata yapmıyor muyuz, yapıyoruz ancak bir çok konu diğer kulüplerde olmadığı gibi yürüyor. Bu yıl mesela deplasman kombinesi yapıldı. İlk defa yapılan bir şeydi. Aksaklıklar oldu ancak hatalar tespit edildi. Bir turizm şirketi gibi çalıştık. Bir iki kişi memnun olmadı diye bu başarısız yapıldı diyemeyiz. Benim kızdığım konular da oluyor ancak haksızlık yapmamak gerek. Kurumsal yapı anlamında bir çok kulüpten çok öndeyiz.

 

Soru: Hüseyin konusundaki düşünceleriniz neler?

 

Teknik direktörün bu yöndeki görüşü alınarak bu yönde bir ihtiyaç tespit edilirse devam edilir. Hüseyin gerçekten adamlık olarak çok iyi bir duruş, Trabzonsporluluk sergilemiştir. Özellikle teknik heyetimizin ayrılmasından sonra müthiş bir katkı sağlamıştır. Ancak kulübün politikası doğrultusunda bir düzenleme yapılması düşünülmüştür. Olaya kulüp politikası olarak bakmak gerek. Başka hiçbir düşünce ve saplantı içerisinde değiliz.

 

Soru: İzinli oyuncuların dönüşüyle ilgili problem var mı?

 

Milli takımda oynayan oyuncularla ilgili UEFA’nın kuralları var. Bunu eleştirmeden önce soralım. Sorunca cevabını mutlaka alacaksınız. Öğrenmeden eleştirilirse sağlıklı olmuyor.

 

Soru: Camia baskısından dolayı Samet Aybaba’dan vazgeçildi. Şimdi de bir Fatih Tekke baskısı var. Daha önce geri adım atıldı. Şimdi de camia baskısı var neden Fatih Tekke alınmıyor?

 

Bunu anlattık hoca forvette bu tarz bir oyuncuya ihtiyacım var derse alınabilir. Yok derse alınmayacak. Hoca alınmasın dediği halde alınması ekonomik açıdan doğru mu? Daha önceki şartlarla bugünkü şartlar bir değil. Biz teknik direktör gelene kadar ihtiyaç gördüğümüz yerlere takviye yaptık. Şimdi hoca var. Ona sormadan hareket edemeyiz. Bugünkü şartlar içerisinde bunu değerlendirmek lazım. Böyle bir şartlanmışlığımız yok.

 

Soru: Dün akşam Lemi Çelik bir programda, “Trabzonlu oyuncu Özer’i neden Trabzonspor’a kazandıramadınız” sorusuna “onu gidin Asbaşkana sorun” yanıtını verdi. Bu konuda yorumunuz nasıl olur?

 

Özer’i geçen yıl almak için çok uğraştık. Hatta sözleşmesi bitiyordu. Lemi aracılığıyla kendisiyle görüşerek PAF takımına gönderilmesi pahasına sözleşmesini uzatmamasını istedik. Hatta ekonomik farkı da kendisine ödeyeceğimizi söyledik. Üç gün sonra beni Ankara’dan aradılar ve sözleşmesini uzattıklarını söylediler. Oyuncuya “imzalama, imzalarsan seni alamayız” dedik. 2-3 ay bekleseydi şimdi bizdeydi. Ankaraspor imzayı attırdıktan sonra o günkü bedelinin 12 katına Fenerbahçe’ye verdi. Bunu Özer ya da Trabzonspor istemedi diye yorumlamamak lazım. İmza atarak transferi zora sokan isimlerin başında Lemi Çelik geliyor. Bunu söylememin nedeni Lemi’nin benim ismimi öne atmasıdır. Ancak özel konuşmaları basın önünde ona sorun derseniz ben de açıklamak zorunda kalırım. O zaman da birileri için hiç de iyi olmaz.