Gönderen Konu: Müstezat Anılar  (Okunma sayısı 975 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OĞUZHAN

  • Süper Mod
  • *
  • İleti: 2183
  • Rep Gücü : 869
  • Cinsiyet: Bay
  • Ne Mutlu Türküm Diyene !
    • Profili Görüntüle
Müstezat Anılar
« : Nisan 28, 2009, 06:08:00 ÖS »

- yalansa ben öliyim mi
- öl be gülüm
yalansa öl"

ılgıt ılgıt eserdi zummet saçlarımızda
ayine doğardı ay, hayal meyal
düşbozumu sağanaklar yapıştı dudaklarımıza
suslarımız yalnızlığa gebe özleme meyyal
pembe çocuklar ölür müstezat anılarda

kirpiğine kuşbakışı inerdi zülüf tellerin
ruhuma ayan olurdu, ömrüne teslim olurdum
anlasaydım böylesi kendinden geçmiş gözlerin
yanaklarımdan kalbime Ferhat olurdum

narizah akşamlarının karanlığı batarken ayaklarımıza
neyler meşk eder, guruba semah olurdum
süt kokan dişlerim karanfill boğumlarında yutkunur
kilidi açılmamış sözlerle oynardım, bilmezdin
aklıma saba kokan saçların gelirdi berdar olurdum
yokluğuna davranırdı gecenin silahı, gölgene tutunurdum
tırnaklarını geçirip sessizliğin kırk yerimden
düşerdi hezl en kızgın yanıma .. ağlardım

bir anne ve bir çocuk ellerimin dilsiz yanı
tütsü kokan sabahlarım söyleyin nerede
ocak ayını yutturamadı salkım saçak gözlerimiz
kahrolası inlemesi bedenimin kahrolası hezeyanı
ekmeklerimizi de yaktı durduk yerde
pirinçler bayram etsin kaşıkları da kırdık

seferden yarı baygın döndü kuşlar
aşklar öksüz mevsimler göçebe nasılsa

gözlerime kirpiklerini ban güzelim
mısak çiçekleri boynumuzun dar geçidinde
toprakta ölü suluyor çocuklar
ruhlar yeşeriyor mermerler içinde

"yalansa öleyim gülüm
Yalansa öleyim"




Cumhur Karaca